Çin tarihinde, benzer olaylar arasında çok az anlaşılan ve bir dönüm noktası olan - 25 Nisan 1999 "Zhongnanhai protestosudur". Çin’i gözlemleyen bazı kişiler bu olayı modern zamanlardaki spiritüel gelişim uygulamasına yapılan en ağır baskılardan biri olarak nitelendirdiler.

Zhongnanhai temyiz başvurusundan sadece yedi yıl önce, Nobel Barış Ödülü için son elemeye kalanların listesine giren Bay Li Hongzhi, Falun Gong adlı spiritüel uygulamasını halka açtı. Egzersizler, meditasyon ve ahlaki ilkelerin bir kombinasyonu olan Falun Gong, Çin genelinde hızla popüler oldu. Bu, herhangi bir alternatif sese sıfır tolerans gösterecek olan Çin Komünist rejimi için problem teşkil edecek bir popülerlikti.

Sessiz protesto

Başkent Pekin'deki Merkezi Hükümet bileşiği olan Zhongnanhai, Falun Gong uygulayıcıları tarafından yapılan ilk ana temyizin yapıldığı yerdi. [Editörün notu: Falun Gong uygulayıcıları, temyiz amacıyla Devlet Temyiz Bürosuna gitti ve bu ofis, Merkezi Hükümet bileşiği binasının yakınında idi.] Ayrıca, bu protesto 1989 Tiananmen Meydanı katliamından bu yana halkın en büyük toplanması olayıydı.

Video kanıtlarına bakınca, en az 10.000 Falun Gong uygulayıcısı, rejimin kamu ifadesi özgürlüğünün susturma çabalarını protesto etmek amacıyla ve benzeri görülmemiş bir katılımla Komünist Parti liderlerine dilekçe vermek için Zhongnanhai’nin önünde toplandı.

ABC kameramanlarının çektiği görüntüler, Çin halkının Yasak Şehir'in yanındaki ağaçlarla kaplı kaldırımlar boyunca iki kilometreye varan ve bir kaç kişinin arka arkaya dizilmesiyle oluşan sıra halindeki dizilmelerini gösteriyordu. Bazıları Falun Gong egzersizlerini uyguluyor, bazıları oturuyor ya da kitap okuyorlardı. Eşsiz bir sessizlikle yapılan bu protesto iki şeyi istemekteydi: Komünist rejimin Falun Gong'un resmi olarak tanımasını tekrar kazanmak ve kıyı şehri Tianjin'de tutuklanan Falun Gong uygulayıcılarının serbest bırakılması için dilekçe vermekti.

Tetikleme faktörleri

İki hafta önce, Gençlik Bilim ve Teknoloji Okuyucusu periyodik , He Zuoxiu tarafından yazılan alternatif uygulamalara itiraz etmesiyle dikkat çeken bir makale yayınlandı. Hong Kong merkezli Ming Pao gazetesi, daha sonra Falun Gong karşıtı kampanyanın öncülüğünü yapacak olan Kamu Güvenliği Bakanı Luo Gan'ın kayınbiraderi He Zuoxiu'nun Falun Gong uygulamasına hakaret eden ve Falun Gong prensipleri hakkında çarptırılmış görüşler sunduğunu bildirdi.

Buna cevaben, Falun Gong uyuglayıcıları Gençlik Bilim ve Teknoloji Okuyucusu ofisi önünde temyizde bulundu ve editörlerden hatalı makaleyi geri çekmelerini istedi.

Dergi bunu reddetti ve polisi aradı - sonuçta 45 uygulayıcı dövüldü ve gözaltına alındı. Buna karşılık, yerel Falun Gong uygulayıcıları, Tianjin Belediye Hükümeti'ne başvurdu. Hükümet de onları Pekin'deki Merkez Temyiz Ofisine yönlendirdi.

1999'da Çin rejimi Pekin'deki Falun Gong uygulayıcılarının sayısını yaklaşık 400.000 ila 500.000; Tüm ülkedeki sayısını ise 70 ila 100 milyon olarak belirlemişti.

Washington Post’tan gelen raporlar, Zhongnanhai’deki protestocuların çoğunluğunun Pekin’li olduğunu söyledi. Bununla birlikte, bazıları Pekin'in güneyinde, 1000 km'den daha uzun bir mesafedeki Zhejiang Eyaletinden gelmişti. Bu arada, başkente giden ana ulaşım sistemlerinin kapatılması da emredilmişti.

Göstericiler sabahın erken saatlerinde Zhongnanhai'ye ulaştığında, 1000 kamu güvenliği personeli ve sivil toplum görevlileri çoktan konuşlandırılmıştı.

Ayaklanma korkusu asılsız olmasına rağmen, polis uygulayıcıların ana Temyiz Bürosu'na yaklaşmasına izin vermedi. Aslında, onları Merkezi Hükümet kompleksini çevreleyen Zhongnanhai’nın karşısındaki bir konuma yönlendiren bu makamlardı. Bu taktik, Falun Gong uygulayıcılarını binayı kuşattıklarını söylemek ve onları haksızca suçlamak için kullanılan hesaplanmış bir hareketti.

Göstericilerle Pekin yetkilileri arasındaki saatlerce süren görüşmelerden sonra, grubun beş temsilcisi, Başbakan Zhu Rongji ile konuşmaya davet edildi. Bay Zhu, kısa bir sürede Tianjin'de tutuklanan uygulayıcıları serbest bırakma emri verdi ve kalabalık, saat 10: 30-11: 30 arasında sessizce dağıldı.

Zulüm başlıyor

Bu karara rağmen Politbüro'da karışıklık vardı. Kişisel gücünü pekiştirmek amacıyla Çin Komünist Partisi (ÇKP) lideri Jiang Zemin, üç ay sonra 20 Temmuz 1999'da yasa dışı bir şekilde Falun Gong uygulamasını yasakladı.

Bu durum, Falun Gong'a iftira etmek ve ortadan kaldırmak için ülke çapında bir kampanyanın başlangıcı oldu. Falun Gong kitaplarına, videolarına ve kasetlerine el konuldu ve büyük çapta tahrip edildi. Halka açık parklardaki egzersiz seansları sürekli olarak taciz edildi; bazı tanıkların söylediğine göre uygulayıcılar polisler tarafından toplanıp, bacakları lotus pozisyonunda meditasyonda otururken alınıp yerlere fırlatıldıklarına şahit olunmuştu.

Binlerce insan, çalışma kamplarına transfer edilmeden önce stadyumlarda toplatıldı. Resmi olarak herhangi bir mahkeme yapılmadan tutuklandılar; Falun Gong uygulayıcılarının gözaltındaki ölümleri de "intihar" olarak değerlendirildi.

1999 dan beri işkence yapılarak veya dövülerek öldürülen Falun Gong uygulayıcılarının sayısı yaklaşık 3.000 kişi olarak tespit edilmiştir. Ancak insan hakları uzmanları bu sayının 10.000 kişi kadar yüksek bir rakam olduğunu belirtmişlerdir. Ülke genelinde bir milyon kişinin de toplama kamplarında kanunsuzca tutulduklarına inanılıyor.

Bu tür bir çok acımasız olan baskı, bu olayı gözlemleyenlerin Falun Gong zulmünün ardındaki nedenleri sorgulamalarına neden oldu.

Tarihsel bir durum olabilirdi. Çin rejimi, henüz 1989 Tiananmen Meydanı katliamının gerçekleştiğini bile kabul etmedi.

Aslında,küresel olarak kınanan, demokrasi yanlısı öğrencilerin katliamına yönelik yapılan herhangi bir referans, Çin'in ders kitaplarından silinmiştir ve Internet’te erişimi engellenmiştir.

Tiananmen'deki tankları durdurmaya çalışan bir tek kişinin ünlenen görüntüleri, Çin halkının seslerini duyurabilmek için yıllar boyunca yapmak zorunda oldukları fedakarlıkları hatırlatan bir unsur olarak kalmaktadır.

O Cesur öğrencinin kimliği asla doğrulanmadıysa da verdiği mesaj sonsuza kadar kalacaktır. Belki de Zhongnanhai'nin kahramanlığı da, bir gün Çin halkının cesaretini ve onurunu örnekleyen bir olay olarak tarih kitaplarına yazılabilir.

Kaynak: http://www.theepochtimes.com/news/6-4-25/40825.html