İspanya Ulusal Mahkemesinden bir yargıç Falun Gong uygulayıcılarına karşı yürütülen işkence ve soykırım suçlarında aktif role sahip Çin Komünist Partisi (ÇKP) eski lideri Jiang Zemin dâhil ÇKP’nin üst düzey beş yetkilisi hakkında emsali olmayan bir karar verdi. Mahkemenin duyuru mektubunda, eğer sanıklar suçlu bulunursalar en az 20 yıl hapis cezası ve aynı zamanda tazminat ile karşı karşıya kalacakları belirtildi.

Çin Komünist Parti eski lideri Jiang Zemin, 1999 yılında tek başına aldığı kararla, anakara Çin’de “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü” ilkelerine göre uygulama yapan Falun Gong uygulayıcılarına karşı bir “yok etme” kampanyası başlattı. “Şöhretlerini yık, ekonomik açıdan iflas ettir, fiziksel olarak yok et ve işkence sonucu ölenleri intihar etti olarak say” gibi soykırım politikaları, geçmiş yıllar boyunca çok sayıda Falun Gong uygulayıcısının tutuklanmasına, işkence görmesine, dövülerek öldürülmesine ve kaybolmasına neden oldu. Hatta onlarının birçoğunun büyük karların döndüğü organ nakli ticareti için hala canlılarken organları toplandı. Diğer dört sanık, Luo Gan, Bo Xilai, Jia Qinglin ve Wu Guanzheng, Jiang Zemin’in sadık taraftarlarıdır. Bu beş sanık, Falun Gong’a karşı yürütülen acımasız zulmün baş sorumlularıdır.

Sanıkların mahkemenin kararını cevaplamak için 4 ile 6 haftalık zamanları bulunmaktadır. Sonrasında davada adı geçen sanıklar İspanya ile suçluları iade sözleşmesi imzalayan herhangi bir ülke sınırları içine girdikleri anda İspanyol yasalarına göre İspanya’ya iade edileceklerdir. Bu karar “evrensel yargılama hakkı” yasal maddesine göre alındı ve bu maddeye göre soykırım ve insanlığa karşı suç işleyenler suçların meydana geldiği yer ne olursa olsun davanın açıldığı yerli mahkemeler tarafından yargılanabilmektedir.

İki yıldır süren bir araştırmadan sonra İspanyol Ulusal Mahkemesi Yargıcı Ismael Moreno geçen hafta İnsan Hakları Hukuk Vakfının (HRLF) avukatı Carlos Iglesias’a bir dilekçe yollayarak mahkemenin Çin’deki beş sanığa ayrı ayrı Falun Gong zulmü ile ilgili sorular yönelten sorgulama mektupları (talep mektupları) yollamayı kabul ettiği bilgisini verdi. Mahkemenin sanıklara karşı bu kararı, İnsan Hakları Hukuk Vakfının avukatı Bay Carlos Iglesias ve diğer çalışanlar tarafından verilen evraklar ve sunuşlar sonucu alındı.

Avukat Bay Iglesias, “İspanyol bir yargıç tarafından verilen bu tarihi karar, Çin Komünist Parti liderlerinin işledikleri acımasız suçlar için şimdi adalet önünde yargılanmaya bir adım daha yaklaştıkları anlamına gelmektedir. Soykırım ya da işkence suçunu işleyen biri, sadece Çin vatandaşlarına karşı değil aynı zamanda uluslararası topluma karşı bir suç işlemiştir. İspanya, insan haklarının ve evrensel adaletin savunulmasında bir öncü olmuştur.” dedi.

Bu davadaki sanıklar arasında eski Çin Komünist Parti (ÇKP) lideri ve Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Jiang Zemin’de yer almaktadır. Herkesin bildiği gibi, Jiang Zemin 1999 yılında tek başına Falun Gong’a karşı “yok etme” kampanyası başlattı. Sanık Luo Gan ise ülke çapında şiddet kampanyasına liderlik etmek için kurulan gizli polis birimi olan 610 Ofisinin başındaki sorumludur. Çinli avukatlar 610 Ofisini, acımasızlığı ve yasal otoritenin üstünde yetkisi ile Nazi Almanya’sındaki Gestapo’ya benzediğine dikkat çekmektedir.

Diğer üç sanık ise sırayla: Şu andaki Chongqing Parti Sekreteri ve eski Ticaret Bakanı Bo Xilai; Parti hiyerarşisinin dördüncü en büyük üyesi Jia Qinglin; ve ÇKP Disiplin İnceleme Komisyon Başkanı Wu Guanzheng. Bu üç kişi için alınan kararda, Liaoning, Pekin ve Shandong Eyaletlerinde en üst düzey lider konumundayken ellerindeki gücü Falun Gong uygulayıcılarına acımasızca zulmetmek için kullanmaları temel alınmıştır.

Wall Street Journal gazetesinden Ian Johnson’ın Pulitzer ödüllü makalesinde Wu Huanzheng’in Falun Gong zulmüne aktif olarak katılmayan hatta yerli vatandaşlara işkence yapması için memur göndermeyen alt birimlere nasıl ceza verdiğini hatta bazılarının ölümüne bile neden olduğunu açığa vurdu.


HRLF avukatı Iglesias, “Yargıç tarafından yapılan araştırmada 15 Falun Gong uygulayıcısından yazılı ifade ve işkence kurbanı ve Çin’de gözaltında öldürülmüş bireylerin akrabaları dâhil yedi uygulayıcının sözlü ifadelerinin de yer aldığı diğer kanıtları değerlendirildi. Karar da tüm bunların yanında Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu gibi uluslararası kuruluşlar tarafından hazırlanan raporlara da dayanak oluşturdu.” dedi.


Çince versiyonu: http://www.minghui.ca/mh/articles/2009/11/20/212992.html