(Minghui.org) Selamlar, saygıdeğer Shifu! Selamlar, uygulayıcı arkadaşlar!

Falun Dafa’yı uygulamaya 2007 yılında Orta Doğu'da çalışırken başladım. Belli zaman sonra Hırvatistan’a tekrar taşındım. Uygulamamın ilk sekiz yılını orada geçirdim ve orası yerel halka Dafa’yı tanıtıp Falun Dafa kitaplarını çevirme üzerinde çalışırken gerçeği açıklamaya başladığım yerdi. Yedi yıl önce Avustralya’ya taşındım.

Kişinin Uygulama Tecrübelerini Anlatmasına İlişkin Anlayışlar

Başka bir uygulayıcı ve ben yakın zamanda konuştuk ve Fa çalışmasından sonra düzenli konuşan çoğunlukla ben dahil bir veya iki kişi daha olduğu için artık deneyim paylaşmak istememek hakkında bir şey söyledi. Başkalarının onu yargılayıp kendi eksikliklerini saklayabileceklerini hissettiği için eksikliklerini ve hatalarını açıkça paylaştığı zaman hiçbir şey söylemeyenlere karşı biraz kırgınlık hissetmeye başladığını söyledi.

Ancak ikimiz de başkalarından karşılık olarak hiçbir şey beklemeden ve yargılanmaktan korkmadan içimize bakıp paylaşıma koşulsuz olarak devam etmemiz gerektiği konusunda hemfikir olduk.

Başkalarını eleştirmekten ziyade, onları motive edip açılmalarına ve uygulamaları hakkında konuşmalarına yardım etme yolları bulmalıyız. Herkes iyi bir konuşmacı veya yazar değil, bu nedenle sözlü ifadede bulunma veya fikirlerini düzenlemeye yönelik bazı yardımlar çok iş görebilir. Hiçbir beklenti olmadan nezaketle yardım teklifinde bulunmalıyız.

Bir şeyler söyleme sürecinde bir şeyler devreye girdiği ve kişinin anlayışı derinleştiği için kendimizi anlayışlarımızı yüksek sesle Fa temelinde ifade ederken duymanın faydalı olduğunu da fark ettik. Deneyimleri gerçekten paylaşmak kişinin kendisi ve başkaları için faydalıdır.

Konuşmamızdan sonra ikimiz de başkalarını kavramlarımız temelinde yargılamamak ve başkalarına yardım etme yönünden proaktif olmak için yollar bulmak konusunda çok şey öğrendiğimizi hissettik. Birkaç gün önce sohbet grubumuza Batılıları yaklaşan Fa konferansı için uygulama deneyimlerini yazıya dökmeleri konusunda cesaretlendiren başka bir mesaj geldi. Yazımı çoktan teslim etmiştim, ama sadece iki veya üç gün arayla aynı konunun farklı gruplarda konuşulması gerçeği beni uygulayıcılar olarak tecrübelerimizi neden paylaştığımız konusunda düşündürdü.

Shifu uygulamada deneyimlerimizi paylaşmamızı istedi. Hepimiz Shifu’nun şunları söylediğini biliyoruz:

“Fa Konferansı sırasında, kişisel xiulian deneyimlerinizi diğer uygulayıcılar ile paylaşıyor ve böylece xiulian sürecinde kendinizi geliştirmek için eksikliklerinizi keşfediyorsunuz. Bu olağanüstü! Dafa uygulayıcıları olarak bu gereklidir çünkü sadece xiulian'de kendinizi geliştirerek yapmanız gereken şeyleri iyi bir şekilde yapabilirsiniz.”  (Avrupa Fa Konferansına Selamlar)

Bunu okuduğumda, gerçekten Shifu’nun cesaretlendirmesini hissettim. Daha sonra daha derin bir anlayışım oldu. Shifu bize Zhuan Falun’u (Falun Dafa’nın ana öğretilerini içeren kitap) verdi ve okurken Fa’nın gerçekleri kendini göstereceği için bizden Fa’yı okumamızı istiyor. Biz uygulayıcılar hepimiz Shifu’nun Fa’sını okuyarak aydınlanıyoruz, ama aydınlanma kendimizden gelmiyor. Shifu kişilere birer birer Fa’yı detaylı olarak öğretmiyor. Bu konu hakkında öğretilerinden anlayışım şu, açıklaması daha ayrıntılı oldukça eski güçlerin bizim için yaratacağı direnç de daha fazla oluyor ve O bizi merhametle koruyor. Bu nedenle bize Fa’yı okumaya ek olarak Fa’sını çalışmaktan edindiğimiz anlayışlarımızı paylaşma formatını bıraktı.

Bu, anlayışım konusunda biraz doğrudan olmayan bir aktarım. Bu şekilde eski güçlerden daha az engelleme gelebilir. Bu nedenle deneyimlerimizi konuştuğumuzda sadece kendimizin değil, uygulayıcıların bütün bedeninin kavrayış kapasitesini genişletiyoruz.

Bir kişinin Fa’ya aydınlanması gerekir, erkek veya kadın onu ana bilinciyle mantıklı bir biçimde anlaması gerekir. Bunu yapma sürecinde, her birimizin yeni evrende aydınlandığımız Fa’ya karşılık gelen boşluğu yavaşça doldurduğumuzu hissediyorum. Bir kişi erkek veya bayan fark etmeksizin bu boşluğun kendi başına doldurulmasını zor bulabilir, bu nedenle toplu olarak hareket etmemiz gerekir.

Diğer uygulayıcılarla paylaşım yaptığımızda, hala bir inanmamaya karşı inanma, katılma veya katılmama süreci oluyor, bu nedenle işin içinde hala aydınlanma oluyor.

Shifu bizden deneyimlerimizi paylaşmamızı istedi ve sonuçta birbirine merhamet ve bilgelikle bağlı birçok katmanlı, derin nedenler olmalı. Hiçbir şeyin boş yere veya sadece bir amaç için olmadığına inanıyorum.

Bahsettiğim uygulayıcı bu sabahın grup Fa çalışmasından sonra anlayışlarını tekrar paylaştı. Biraz zaman geçerse Fa çalışmasından sonra hakkında konuşacağı hiçbir uygulama deneyimi olmayacağını, bunun onun için büyük bir alarm olduğunu söyledi. Bunu şu şekilde açıkladı: “Fa’yı çalışıyoruz ve Ana Bilinci geliştiriyoruz, bu nedenle sıradan durumlar gelişmemize yardımcı olmak için oradalar. İki hafta geçerse ve hayatımda meydana gelen hiçbir şeyle ilgili uygulamamdaki bir ders olarak, bazı anlayışlar temelinde bağlantı kurmazsam o noktada artık uygulama yapmadığımı düşünüyorum.”

Başlangıçta sözlerinin çok ciddi geldiğini düşündüm, ama bunun hakkında düşündüğümde söylediklerinin ardındaki mantığı gördüm. Deneyimlerimizi paylaşmadan kaç hafta veya ay geçiyor? Yıllık olarak düzenlenen Fa konferanslarıyla, bir paylaşım yazısı sunmayı düşüncelerimizi toplayıp uygulayıcı arkadaşlarımıza ve Shifu’muza olan görevimizi yerine getirmek için bir gereklilik ve bir fırsat olarak ele almalıyız.

Hırvatistan’daki İlk Fa Konferansını Düzenlemeye Yardım Etmek

2015’de Avustralya’ya taşınmış olduğum halde, asla artık Hırvatistan ve eski Yugoslavya’daki diğer ülkelerdeki uygulayıcı grubunun parçası değilmişim gibi hissetmedim. Aramızda hatırı sayılır bir uzaklık olduğu halde, bu iletişim kurup beraber çalışmamıza engel olmadı.

Burada Avustralya’da sabah erken saatler olduğunda, Avrupa’da akşam oluyor, böylece küçük oğlum ve uygulayıcı-olmayan kocam hala uyuyorken onların çevrimiçi Fa çalışmalarına katılabiliyorum. Bu Shifu’muzun çok yardımsever bir ayarlaması ve Fa çalışmalarına düzenli olarak katılmaya çalışıyorum.

Hırvatistan’daki uygulayıcıların şimdiye kadarki ilk Fa konferanslarını düzenlemek istediklerini duyduğumda yardım etmek istedim. Bazıları Tian Guo Bando Takımını ilk kez Hırvatistan’a gelmesi için davet etmek ve Fa konferansından iki gün önce büyük-ölçekli etkinlikler düzenlemek istediklerini söylediler. Bandonun Hırvatistan’a gelmesi fikrini sevdim, ama düşündüm – bu gerçekten çok iş ve kendini adamış bir uygulayıcı ekibi gerektiriyor. Biraz endişeliydim, çünkü ülkedeki aktif uygulayıcı sayısı oldukça azdı. Birkaç kilit uygulayıcının iyimserlik ve inisiyatifini görmem üzerine, Avustralya’da olduğum halde, onlara olabildiğince yardım etmeye karar verdim.

Hazırlıklar devam ederken, burada Avustralya’da genellikle gece vaktiyken birçok metin mesajı değişti.

Bundan “rahatsız olmaya” yönelik kavramları reddettim, mesaj ve cevapları okuduğuma emin oldum. Rahatlık ve “özel zamana sahip olma” takıntılarımın rahatsız edildiğini fark ettim, bu nedenle onları beslemek istemedim.

Hazırlıklara başlamamızın ardından, iş yükünün gerçekten büyük olduğu net bir hale geldi. Geçit töreni ve etkinlikler için gerekli tüm izinleri ve bando üyeleri için vizeler almamız, Hırvatistan’daki iki farklı şehirdeki ulaşım seçeneklerinin süresi, kalacak yer seçenekleri konusunda karar vermemiz ve bandonun egzersiz yapacağı alan, vs.‘yi halletmemiz gerekiyordu. Hırvatistan’daki az sayıda yerel uygulayıcının beraber çalışacağı çok şey vardı. Görüş farklılıkları ve aşılacak idari engeller vardı, ama her şey ilerledi. İşbirliği baştan sona iyiydi ve bu sonuçlarda kendini gösterdi.

İki gün süren etkinliklere ilişkin çok şeyin yapıldığını gözlemledim, ama her nasılsa Fa konferansını düzenleme işleri geride kalıyordu. O zaman düşündüm—bir şeyin gözden kaçtığını gözlemliyorsam, sadece onu düşünmek veya onu belirtmek yerine tamamlanmasına aktif olarak yardım etmeliyim. Böylece etkinlik koordinatörüyle iletişime geçtim, yardım teklifinde bulundum ve kabul etti.

Telefon konuşması sırasında, katılımcı sayısı günden güne arttığı için daha büyük bir konferans yeri aramamız gerektiğini fark ettik. Ayrıca yerin ses sistemi ve ışıklandırmasının da uygun olmadığını fark ettik ve çeviri ekipmanı hiçbir şekilde ayarlanmamıştı. Görüşmeyi sonlandırdığımızda, işimin uzun zaman önce benim için çoktan düzenlenmiş olduğunu, sadece rolümü üstlenip başlamam için beni beklediğini fark ettim.

Ekibe konferans deneyim paylaşımı yazılarını İngilizceye çevirmeye yardım edeceğimi zaten söylemiştim. Bu yapmaya alışkın olduğum bir şeydi. Ancak çeviri kabinleri ve alıcılar tutmanın yanı sıra konferans salonunun ses sistemini düzenlemeye gelince—özellikle aynı ülkede bile olmadığım için, o daha önce yapmamış olduğum bir şeydi. Yerel etkinlik koordinatörü çeviri kabinleri kiralayan şirketlerle iletişim kurmaya çalışmıştı, ama çoğu ona asla bir fiyatla dönüş yapmamıştı.

Tüm şirketlerin e-posta adresleri olduğunu ve çoğu onlara ödeme yapacak olan ciddi bir müşteri olduğumuz sürece çevrimiçi reklamlar aracılığıyla iletişim kurmamızdan memnun kalacağı için Avustalya’da olmamın bir engel olmaması gerektiğini fark ettim.

Programımı ayarladım, ses sistemi kurup çeviri kabinleri ve ekipmanı kiralayan Hırvatistan’daki şirketlerle irtibat kurmaya başladım. Bu benim yeminimin parçası, benim yapmak zorunda olduğum bir şey olması gerektiği için yerel etkinlik koordinatörünün asla o şirketlerin herhangi birinden bir fiyat almamış olduğunu fark ettim. Bu benim rolümse, sonuca götürecek tüm gerekli adımları ben atmak zorundaydım ve başkalarının yapması işe yaramayacaktı. Bu anlayış bana devam etme gücü verdi. Her adımın çoktan ayarlanmış olduğunu hissettim.

Tüm diğer ekipmanın yanı sıra, salon için de son istenen fiyat umduğumdan çok daha yüksek verildi. Yerel uygulayıcıların masrafların çoğunu zaten karşılamış olduklarını biliyordum ve banka hesabıma baktığımda şu açıklık kazandı – ailemin ihtiyaçlarını etkilemeyecek şekilde, istenen fiyatı karşılaması gereken miktarım tam olarak vardı. Bu nedenle sınırları zorlamayacaktım.

Yine de bir yanım miktarı ödeme konusunda biraz huzursuz hissediyordu. Şu gibi bazı olumsuz düşüncelerim vardı, “Orada bile olmayacaksın, ancak bu kadar çok para bağışlıyorsun.” İçime baktım ve güvenliğe yönelik, hesabımda gerek duyduğumda başvuracağım biraz “fazla paramın” olmasına yönelik takıntılarımın olduğunu tespit ettim. O paradan vazgeçmek beni biraz huzursuz ediyordu. Aynı zamanda huzursuz olan o varlığı gözlemleyebiliyormuşum gibiydi ve onun gerçek benliğim olmadığını gördüm. Doğru düşüncelerimi güçlendirdim, kesin bir karar verdim ve huzursuzluğu bıraktım.

Siparişlerin masrafını karşıladıktan sonra, yer tutmaya devam etme zamanıydı, ama konferans salonunun kar-amaçlı olmayan bir kuruluş veya bir kişi tarafından değil ticari bir kuruluş tarafından tutulması gerektiği ortaya çıktı. Yerel etkinlik koordinatörü bana kurallara göre rezervasyona devam edemeyeceğimizi söyledi.

Birkaç gün önce konuşmuş olduğum Hırvatistan’daki eski bir uygulayıcı olan tanıdığım bir iş yeri sahibiyle iletişime geçtim. Gelip Tian Gua Bando Takımı performansını izlemesi için onu davet ettim. Benden duyduğuna mutlu oldu ve bandoyu görmek istediğini söyledi. Kayıtlı bir iş yeri adı olduğu için bize yardım edip edemeyeceğini sordum. Tüm masrafları karşılayacağımızı vurguladım. Yardım etmek istediğini söyledi ve bana iş yerinin ayrıntılı bilgilerini verdi.

Konuşmamızdan sonra, biraz huzursuz hissettim. Konferans salonunu onun iş yeri adı altında tutmamızın doğru olup olmadığını merak ettim. Daha sonra düşündüm – “Pekala, o bizi engelleyen sorunsa ve bu eski uygulayıcının gönüllü olarak bizi desteklemeyi seçeceği bir çözümümüz varsa, o zaman bu o kadar kötü olmamalı.” İçtenlikle Shifu’ya dedim ki: “Bu noktada, başka hiçbir yola sahip değiliz, aksi takdirde bir konferans salonumuz olmayacak.” Çözüm mükemmel olmayabilse de daha iyi bir seçeneğimiz yoktu veya başka bir deyişle – o noktada daha iyisini düşünecek derecede hiçbir daha yüksek bilgeliğe sahip değildik.

Daha sonra o akşam komşu ülkeden bir uygulayıcıyla konuşurken bana ilk Fa konferanslarını düzenlediklerinde olan deneyimlerini anlattı. Konferansı düzenlerken her ne zaman yeni uygulayıcılardan bir şeyi tamamlamalarını istese, o şeyin bir şekilde yapılmadığından veya bir şeyin ters gittiğinden bahsetti. Her ne zaman eski uygulayıcılardan aynı şeyi yapmalarını istese, sorunların olmadığını ve işlerin sorunsuz olarak tamamlandığını söyledi. Anlayışı şuydu, “işleri başarılı bir şekilde yapmak için, kişinin gerekli gong’a (uygulama enerjisi) sahip olması şart ve gong gerçek uygulamadan gelir.”

Konuşmamızdan sonra merak ettim – anlaşmayı imzalaması gereken kişi artık bir uygulayıcı bile değilse, konferans salonu rezervasyonu nasıl olacaktı? Çok geçmeden cevabımı aldım.

Ertesi gün birkaç kez onu aramayı denedim, ama hiçbir cevap yoktu. O akşam sonunda konuştuk, bana bütün gece ve gündüz boyunca ciddi karın ağrısı olduğu için hiçbir yere gidemediğini veya hiçbir belgeyi imzalayamadığını söyledi. Bana zor durumunu anlatırken, hemen fark ettim – evet, ondan istemek uygunsuzdu ve bu çok büyük bir boşluktu.

Sıradan insanlar başkalarından bu tür yardımlar isterler ve Hırvatistan’da idari engellerden veya vergi meselelerinden kaçınmak için arkadaş ve aile üyelerinin iş bağlantılarını kullanmak yaygındır. Uygulayıcılar olarak yaptığımız her şeyin Zhen (Doğruluk) ile uyumlu olması ve yozlaşmış, sıradan insan yollarını kullanmamamız gerektiği için çok sorumsuz olmuştum. Üstelik artık uygulama yapmıyordu, gerekli gong neredeydi? Ona hemen iyileşmeye bakmasını ve iş yeri adı altında herhangi bir şey imzalama konusunda endişelenmemesini söyledim. Her şeyi uygun bir şekilde ayarlayacaktık. Onu sadece iyileşmeye bakması için cesaretlendirdim. Çok geçmeden bana rahatsızlığının neredeyse kaybolmuş olduğunu söyledi.

Yerel etkinlik koordinatörüyle anlayışımı paylaştım ve gidip mekan yöneticisiyle bizzat konuşma konusunda ısrar ettim. Durumla baş etmek için herhangi bir dolambaçlı yol aramayabileceğimi gerçekten hissettim. Müdür mekanı bir iş yerine kiralamadığı için vergi teşviklerini kaybedecekse, o zaman tam olarak o miktarı karşılamayı teklif etmeliydim. Finansal olarak kaybetmeyecekti ve devam edip her şeyi dürüst bir şekilde halledebilirdik. Sonunda mekanı etkinlik koordinatörünün adı altında, hiçbir ek masraf olmadan tutmayı başardık. Bu benim için gerçekten büyük bir dersti.

Üniversitenin Falun Dafa Kulübü Etkinlikleri

Öğrencilerin katılabileceği çeşitli kulüp ve etkinliklerin olduğu bir üniversitede çalışıyorum. Kulüp üyelerimiz çoğunlukla o üniversiteden çoktan mezun olan uygulayıcılar veya egzersizleri öğrenme sürecinde olup Dafa’ya ilgi duyan ama gerçekten uygulama yapmaya başlamayan öğrenciler. Önceki yıllarda mezun olan o eski uygulayıcılar kulübü desteklemek için doğru bir arzudan dolayı kulübün üyeleriydiler, ama düzenli kulüp faaliyetlerinde çok aktif olmadıklarını hissettim.

Anlayışıma göre tanınmış bir üniversitenin, özellikle Çin’den olmak üzere pek çok uluslararası öğrencileri olduğu için aktif bir Falun Dafa Kulübü olması önemlidir. Falun Dafa’nın Çin dışında özgürce uygulandığını görmeleri için bu gerçekten mükemmel fırsat ve onların sonunda gerçeği duymaları için bir fırsat. Yurtdışında okumak için önceden belirlenmiş bir fırsatları var ve bu Shifu’nun kurtarma lütfunun bir yansımasıdır.

Shifu diyor ki:

“Ben doğduğum zaman, çok sayıda göksel canlı benimle birlikte doğdu. Ve o zamandan beri durum böyleydi, yıllar geçtikçe, göksel (kutsal) canlılar durmaksızın geliyordu. Fa'yı öğretmeye başladığım zaman, o kadar çoklardı ki, sanki gökten düşen karlar gibi görünüyorlardı. O kadar çoklardı. Bu insanların yaşını düşünüyordum, ben Fa'yı öğretmeye başladığımdan bu yana ne kadar zaman geçtiğini, ve yaklaşık 25 yaş civarlarında olan ve henüz kurtarılmış olan genç insanlar var. Onlar, bu dünyaya inmiş olan göksel canlılardır, ve dünyanın dört bir yanına dağılmışlardır.”  (2016 New York Fa Konferansında Fa’nın Öğretilmesi)

Yaş grupları açısından, öğrencilerin büyük çoğunluğu bu “kar tanesi” grubuna aitti, bu nedenle onları kurtarmamız gerektiği konusunda hiçbir şüphe yoktu.

Ancak iş kulüp etkinliklerini düzenlemeye gelince, işler her zaman bu kadar sorunsuz gitmiyordu. Toplantı odaları tuttuğumda sadece iki kişi olacağımız şekilde geliniyordu veya kampüste etkinliklerimiz olduğunda stantta yardım edebilecek çok az kişi oluyordu. Çoğu insan e-postalara veya grup içi kısa mesajlara cevap vermiyordu. Konu kampüste etkinlikler düzenlemeye gelince, stantta yardım edebilecek çok az kişi oluyordu. Zamanla yoruldum. Ayrıca kırgınlığa sahiptim ve düşünüyordum, “Nasıl oluyor da bunu hiç kimse önemsemiyor? Grup sohbetinde neden bu kadar çok sessizlik ve cevaplanmamış mesajlar oluyor?” Olumsuz düşüncelere sahip olmaya başladım ve kulübe bir yük olarak baktım.

Bu yıl kulüp etkinlikleri konusunda tam etkilenmemiş hissetme aşamasından geçerken, üniversite bazı kulüplere üç-günlük bir öğrenci sunumuna başvurmaları için bir davetiye gönderdi. Sonunda etkinliklerin çevrimiçinden ziyade kampüste düzenlenmesi planlandı. Kulüp üyesi olan tüm uygulayıcılara bilgiyi aktardım, ama çok meşgul oldukları için yardım edemeyeceklerini söylediler. Tabii ki işin yanı sıra diğer Dafa’yı onaylama projeleriyle de meşgullerdi, bu nedenle anlıyordum.

Daha sonra tarafsız olarak kendime baktım ve aslında gerçeği açıklamak için Avustralya’daki yerel projelerde çok aktif değildim. Aktif olduğum tek şey bu kulüptü, bu nedenle işlere sadece kendi bakış açımdan bakamazdım. Diğer uygulayıcılar birçok başka şeyle ilgileniyordu. Birbirimizi mümkün olduğunca tamamlayıp desteklemeliyiz. O şekilde hepsini kendi başıma yapabileceğim için kulüp etkinliklerine sadece çevrimiçi kaydolacağımı düşünüyordum.

Etkinliklerin sadece çevrimiçi yapılacağı bilgisiyle sunum için kaydoldum. Ancak üniversite stant için onay verilen kulüplerin bir listesini gönderdiğinde, onun için başvurmamış olduğumuz halde o listede biz de bulunuyorduk! Bunun bir kaza olmadığını, Shifu’dan gelen bir işaret ve cesaretlendirme olduğunu fark ettim. Bu kadar kolay vazgeçmemeliydim!

Falun Dafa Kulübü üç gün boyunca kampüste olmalıydı! Kampüste etkinlikleri destekleme arzusu kalbimin derinliklerinden gelerek içimde parladı!

Aniden kulüp üyesi olmayan uygulayıcılar çevrimiçi etkinliklere yardım edebileceği için etkinlikleri hem çevrimiçi hem de kampüste düzenleyebileceğimizi, bunun sadece bir düzenleme meselesi olduğunu fark ettim. Gerekli olursa üç gün boyunca stantta kalacağıma ve her şeyi zamanında düzenlemek için bir yol bulunacağına karar verdim.

Daha sonra beklenmedik bir şekilde, kulüp standında olmamın gerektiği süre içerisinde işten üç günlüğüne ders düzenlememi isteyen bir e-posta aldım. Çalışma saatlerim COVID salgını sırasında azaltılmış olduğu için, bu haberi aldığımda daha mutlu olamazdım. Ancak aynı anda iki yerde olmak da mümkün değildi – aynı anda nasıl hem işte hem stantta olabilirdim? Düşündüm, “Ben Fa-düzeltmesi dönemindeki bir Falun Dafa uygulayıcısıyım. Dafa etkinliklerine gidip onları destekliyorum ve bu değişmeyecek.” Ancak uç noktalara gidemeyeceğimi fark ettim. İyi bir çalışan olmak ve özellikle de o aynı gün daha sonra beni Falun Dafa kulübünde görebileceklerken birine öğretmelerinin gerektiği bir gün için izin isteyerek işte karışıklık yaratmamak önemlidir. Ne yapmalıydım?

İşteki o üç gün sırasında kazanacağım paradan vazgeçmekten korkmadığım konusunda nettim. Ancak eski güçlerin sözde uygulamanın zorluklardan geçmek olduğu bahanesiyle paramı çaldıklarını pasif bir şekilde kabul edemezdim. İçime baktığımda yüzeyde benliksiz bir düşünce biçiminde kılık değiştirmiş olan başka bir olumsuz kavram gördüm. O şu şekildeydi: “Ah, hem işimden hem paradan vazgeçeceğim, her şey Dafa için.” Bu aşırı bir düşünceydi, mantıklı değildi ve özünde ün ve kendini-onaylama arayışıydı. Böyle bir düşünce gerçekten doğru değildi, çünkü onu kendimi onaylamak için kullanıyordum.

Sonunda sakin bir zihinle düşündüm, “Bir şey feda edilmesi gerekiyorsa, o Shifu’nun ayarlamasıysa iyidir. Ama bu eski güçlerin beni finansal olarak cezalandırma mantığıysa, o zaman onu kabul etmiyorum! Doğru yol orada olacaktır!”

Sonunda bazı kulüp üyeleri stantta yardım edebileceklerini söyleyerek benimle iletişime geçtiler. Kampüsteki sabah etkinlikleri sırasında iki gün stantta durdum ve kalan günlerde diğer uygulayıcılar durdular. Ayrıca üç gün boyunca dersleri öğretmeyi başardım! Her şey gerçekten uyumluydu.

ÇKP Kültürünü Net Bir Şekilde Görmek

Kulüp etkinliklerine katılmak xinxing’in gelişimi yönünden yeni anlayışlara ulaşmak konusunda fırsatlar getiriyor. Bunlar bazen büyük Welcome Week etkinlikleri sırasında görülüyor, ama kulüp üyeleri veya kulüp destekçileri arasındaki küçük etkileşimlerde de görülüyor. Görünüşte küçük böyle bir durum yakın zamanda oldu ve onu herkesle paylaşmak gerektiğini hissediyorum.

Genç bir Çinli uygulayıcı kulüp etkinliklerimiz için kullanılabilecek para konusunda sormak için benimle iletişime geçti. Üniversite okul olarak belirli bir para miktarı sağlıyor, bu nedenle masrafları karşılama yolları aradıkları için o paranın birazının genç uygulayıcıların toplanması için kullanılıp kullanılamayacağını görmek istiyordu. Ona daha fazla ayrıntı sordum ve kulüple ilgili etkinliklerden değil de ulusal Fa konferansı etkinlikleri sırasında toplanmaktan bahsettiğini fark ettim.

Daha sonra açıkça, kulüp hesabında kullanılabilecek biraz paramız olsa da o paranın özel olarak kulüple-ilgili etkinlikler dışında herhangi bir etkinlik için kullanılması konusunda rahat hissetmediğim cevabını verdim. Sadece genç uygulayıcıların toplantısı olduğu için ve kulüp üyelerimiz orada olmayabileceği için, o aslında bir kulüp etkinliği değildi. Kulüp parasını üniversitenin desteklediğinin dışında bir şey için kullanmanın Zhen (Doğruluk) ile uyumlu olmayacağını açıkladım. Kabul etti ve daha fazla konuşacak mesele yoktu.

Ancak bana bunun sorulmasının tesadüf olmadığını hissettim. Bu durum konferans mekanı tutmak amacıyla iş yerini kullanmak için eski uygulayıcıyla iletişime geçtiğimde sıradan insanların yollarına başvuruşuma benzemiyor muydu? Yaklaşık olarak aynı zamanda Minghui’de parayı uygun bir şekilde ele alma konusunda yayınlanan birkaç makale olduğunu fark ettim, bu nedenle bu üzerinde düşünmem gereken bir şey olmalıydı.

İnsanların onun büyük bir sorun olmadığını düşünerek, sadece evde kullanmak için şirketlerinden eşyalar aldığı veya şirket materyallerini kişisel faaliyetler için kullandığı eski bir sosyalist/komünist ülkeden geliyorum. Anlayışıma göre, “Bu halkın malı,” “Bu herkes için” veya “Başkasına vermek için birinden alırsak bu büyük bir sorun değil” düşüncelerini bulunduran bu kavram doğasında komünizme aittir. Bunun büyük bir sorun olmadığını ve kaynaklarını kötüye kullanmadığımı düşünerek bazen ofisimde kişisel şeyler bastırmak gibi küçük şeyler yaparak bu şekilde davranıyordum. O genç Çinli uygulayıcı da sadece kısmen ilgili başka bir şey için bir para stoğundan yapılabilecek harcama olup olamayacağını bana sormuştu.

Uygulayıcılar sıklıkla ÇKP (Çin Komünist Partisi) kültüründen bahsediyorlar, fakat bu tanımlamanın Batılıların bundan muaf olduklarını düşünmesini kolaylaştırdığını hissediyorum. Tecrübelerime göre, bu sadece Batılıların kesin olarak muaf oldukları sosyalist fikirler olarak görülebilecek bir Çin komünizmi sorunu değildir.

Sıradan toplumda para veya kaynaklar tam olarak belirli kriterler içerisinde kullanılmazsa, bu para kaynaklarını kötüye kullanmaktır. Genç uygulayıcının hiçbir kötü niyeti olmadığını biliyorken, anlayışın benzer olduğunu ve paylaşımımda bu noktadan bahsetmenin de görevim olduğunu gerçekten hissettim. Umarım bu hepimizin içindeki ÇKP kültürünün tüm unsurlarını bulup temizlemesinde yararlı olacaktır.

Teşekkür ederim, Shifu! Teşekkür ederim, uygulayıcı arkadaşlar!

(2022 Avustralya Fa Konferansında sunuldu)

Bu makalede ifade edilen görüşler, yazarın kendi görüşlerini veya anlayışlarını temsil eder. Bu web sitesinde yayınlanan tüm içeriklerin telif hakkı Minghui.org'a aittir. Minghui, düzenli olarak ve özel günlerde çevrimiçi içeriğin derlemelerini yayınlayacaktır. 

Çince versiyonu mevcut