(Minghui.org) Çocukken, Beyaz Saçlı Kız adlı resimli hikaye kitabı içimi nefretle doldurarak beni değiştirdi. Bu Çin Komünist Partisi (ÇKP) propaganda hikayesinde, genç bir kız babasının borcunu ödemek için bir ev sahibine satılıyordu. Babası daha sonra intihar etti. Ev sahibinin dayattığı aşağılamaya ve köle işçiliğine dayanamayan kız kaçtı ve dağlarda bir mağaraya saklandı. Güneş ışığı eksikliği ve yetersiz beslenme nedeniyle cildi ve saçları giderek beyazladı. Yıllar sonra ÇKP geldi ve ev sahibini devirdi. Kız kurtarıldı ve ÇKP'nin Sekizinci Yol Ordusu'nun bir üyesi olan nişanlısıyla yeniden bir araya geldi.

Bu hikayeyi okuduğumda o kadar sinirlendim ki, ev sahibinin annesi, kız gece gündüz çalışarak uykusuzluktan uyuyakaldığında, gümüş saç tokasıyla kızın yüzüne bıçakladığında ağladım.

Saç tokası kızın yüzünde yara izi bıraktığı gibi, genç kalbimi de derinden yaralamıştı. O kadar kötüydü ki, ne zaman “ev sahibi” kelimesini duysam öfkeye kapılırdım. Drama sahnede oynandığında, bir asker o kadar öfkelendi ki, ev sahibini oynayan aktörü vurdu ve neredeyse onu öldürüyordu. Bu, ÇKP'nin nefret propagandasının kelimenin tam anlamıyla insanları nasıl deliliğe sürükleyebileceğinin bir örneğidir.

Beyaz Saçlı Kız 1940’lı yıllarda gösterime girdi ve ÇKP propagandasının halk arasında nefret tohumlarını ekmesi yıllar aldı. Zamanla rejim, Çin halkının başarılı bir şekilde beyinlerini yıkamak için propaganda yapma konusunda çok deneyimli ve bilgili hale geldi. ÇKP, onlarca yıl sonra 1999’da modern teknolojinin yardımıyla Falun Gong barışçıl meditasyon uygulamasını karalamaya başladığında, televizyon gibi haber medyası aracılığıyla dakikalar veya saniyeler içinde Çin'in her yerine nefret yayma yeteneğine sahip olmuştu.

Bunun bir örneği, 2001 yılında Tiananmen Meydanı'nda sahnelenen kendini yakma olayıydı; bu olayda, devlete ait Çin Merkez TV kanalı, Falun Gong'a iftira atmak için iyi planlanmış bir dramayı filme aldı ve ailelerin Yeni Yılı kutlamak için toplandığı Çin Yeni Yılı Arifesinde aralıksız olarak oynattı.

Aktrislerden biri olan Liu Chunling olay yerinde ölürken, kızı Liu Siying de "hastanede tedavi görürken" ölmüştü. ÇKP'nin gözünde onların hayatları değersizdi, çünkü rejim yalnızca komünist doktrini halkına dayatmayı ve Falun Gong'un öğrettiği gibi geleneksel değerleri yok etmeyi önemsiyordu.

2004 yılında Komünist Parti Üzerine Dokuz Yorum yayınlandıktan sonra Çin'deki ve tüm dünyadaki insanlar ÇKP'nin gerçek doğasını öğrendi. İfşa edilmekten korkan rejim, henüz kitaba itiraz etmeye cesaret edemedi. Ama kitabı okuduktan sonra ben, sonunda ÇKP propagandasının beyazı nasıl siyaha çevirdiğini fark ettim. 30 yılı aşkın süredir ÇKP tarafından kandırılmıştım.

Ancak herkesin bu kitabı okuma şansı olmadı. Ev sahiplerini şeytan gibi gösteren Beyaz Saçlı Kız'dan, Falun Gong'u karalamayı amaçlayan sahnelenen kendini yakma olayına kadar birçok Çinli hala ÇKP'nin yalanları tarafından aldatılıyor. Hikâyeler değişti ama tema aynı: Belirli grupları ortadan kaldırmak için nefreti körüklemek.

Umarım daha fazla insan Komünist Parti Üzerine Dokuz Yorum gibi kitapları okur ve gerçekte neler olup bittiğini anlar. Geçtiğimiz 24 yıl boyunca Falun Gong uygulayıcıları, insanlara Falun Gong hakkındaki gerçekleri ve ÇKP'nin nasıl yalan söylediğini anlatmak için hayatlarını riske atıyorlar. Eğer insanlar gerçeği görmezden gelmeye ve körü körüne ÇKP'yi takip etmeye devam ederse, bu trajik olacaktır.