(Minghui.org) Shifu’nun "Dafa İçinde Uygulama Yapmak Ciddidir" ve "Tehlikeden Uzak Durun" adlı son iki makalesini okuduktan sonra, uygulamanın ciddiyetini ve Shifu’nun insanları kurtarmak için gösterdiği büyük çabayı daha iyi anladım.

Ayrıca uygulayıcı arkadaşlarım tarafından paylaşılan bazı makaleleri de okudum. Bazıları xiulian uygulama testlerini geçemedikleri zaman temel takıntılarını nasıl aradıklarından bahsettiler. Diğerleri ise eski güçlerin uygulayıcıların insani düşüncelerinden ve takıntılarından nasıl faydalandıklarını ve niteliksiz uygulayıcıları nasıl elediklerini anladıklarını anlattılar. Temel takıntılarımı bulmak için kendimi Falun Dafa'nın standartları ile karşılaştırmam gerektiğini fark ettim.

Çin Komünist Partisinin 1999'daki zulmünden beri ben de dâhil birçok uygulayıcı işlerimizde, ailelerimizde ve diğer ortamlarda birçok zorluğa katlandık. Bazı uygulayıcılar yakınmış olabilirler. Onlar Shifu’nun neden onları korumadığını, neden mucizeler yaşamadıklarını ya da doğru düşüncelerinin neden hiçbir etkisi olmadığını merak ettiler.

Shifu diyor ki,

“Sorunu olan siz, kendinizsiniz; Shifu’nun size hiçbir borcu yok. Shifu sizi kurtarırken aynı zamanda sizin adınıza günahlarınızı da üstleniyor ve hatta karmanızı dengelemek için her türlü yolu buluyor; Shifu'ya borçlu olan sizsiniz.” (Tehlikeden Uzak Durun)

Bu uygulayıcıların tüm acılarının kendi karmalarından kaynaklandığını göremediklerini hissediyorum. Ayrıca Shifu’nun bizim için neleri feda ettiğini ve nelere katlandığını da göremiyorlar. Onlar sadece kendi acılarını hissedebiliyorlar. Bu yüzden, uygulayıcılar olarak zorlukları iyi bir şey olarak görmeliyiz. Xiulian uygulamasında başarılı olmalıyız, çünkü bu bir ölüm kalım meselesidir.

Ben birkaç kez zulüm gördüm. Korku ve diğer insani takıntılarım yüzünden kötülüğe boyun eğdim. Rahatlık, şehvet, şöhret ve servet gibi takıntılarım olduğunu biliyorum. Ancak bunların hiçbiri benim temel bağımlılıklarım gibi görünmüyor.

Çocukluğumdan beri içe dönük biriyim ve başkalarıyla iletişim kurmaktan hoşlanmıyorum. Hiçbir kısıtlama olmadan özgür olmaktan hoşlanıyorum. Herkesin kendi hayatını yaşamasının ve birbirine karışmamasının harika olacağını düşünürdüm. Şimdi bunun benim en derin ve en temel takıntım olduğunu fark ettim. Bu takıntı nedeniyle, çatışmalarla karşılaştığımda içime bakmak yerine, sorunla yüzleşmek yerine, kaçmaya çalışıyorum. İnsanlarla tartışmaktan da kaçınıyorum, böylece yüzeysel olarak barışı koruyabiliyorum.

Dahası, başka insanların özgürlüklerinin ellerinden alındığını ve etkilendiğini gördüğümde, onların özgürlüklerini ellerinden alanlara kızıyorum. Örneğin, yakın zamanda birçok kişinin elektrikli bisikletlerine polis ve şehir yönetimi yetkilileri tarafından yeni düzenlemelere uymadıkları bahanesiyle el konuldu. Bu insanların insan hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini hissettim. Haksızlığa uğramış hissettim ve polise ve yetkililere karşı öfke duymaya başladım.

Minghui'de Falun Dafa uygulayıcılarına yapılan zulüm hakkındaki makaleleri okuduğumda da kızgınlık hissettim. Uygulayıcılara zulmedildiğinde, kaybedilen şey sadece birazcık özgürlük değildir: eski güçler Shifu’nun Fa-düzeltmesine müdahale ettiler. Kalbim eski güçlere ve zulme katılan faillere karşı kızgınlıkla doluydu. Bu beni o kadar tedirgin etti ki sakinleşemedim ve kendi takıntılarımı bulmak için içime bakamadım.

Bu faillere karşı iyi niyetli olmam gerektiğini bilsem de bunu gerçekten yapmak zordu. Zulüm devam ettiğinde daha da kızgın hissettim, "Shifu neden eski güçleri yok etmiyor ve kötülük yapanları cezalandırmıyor? Neden o kötü polisler hemen cezalandırılmıyor?" Bu şekilde özgürlüğümü yeniden kazanabilirdim.

Bu düşünceler kendi özgürlüğümün bencil düşüncesine dayanmaktadır. Ancak, bir uygulayıcının karşılaştığı hiçbir şeyin tesadüfi olmadığı gerçeğini göz ardı ettim. Yarattığımız karma ortadan kaldırılmalı ve borçlarımız geri ödenmelidir. Daha da önemlisi, takıntılarımızı yok etmek ve xinxing'imizi geliştirmek için xiulian uygulamalıyız. Shifu, koşullar ne olursa olsun takıntılarımız için içimize bakmamızı ister ve ancak o zaman eski güçler tarafından dayatılan zulmün üstesinden gelebiliriz.

Şimdi neden temel takıntımı asla bulamadığımı anlıyorum. Diğer insani bağımlılıkların aksine, yaşamdaki özgürlüğü her zaman gerçek olarak gördüm. Herkes özgür olsa ve birbirine müdahale etmese ne güzel olurdu diye düşündüm. Bu düşünce beni etkiledi ve olayları değerlendirirken rasyonelliğimi kaybetmeme neden oldu.

Sadece Shifu’nun Fa'sı gerçektir. Uygulayıcılar Fa'yı çalışmalı ve bir Dafa öğrencisinin görevini iyi bir şekilde yerine getirmek için herhangi bir insani kavram oluşturmadan Fa'yı özümsemelidir.