(Minghui.org) Fa-düzeltmesi dönemi sırasında, Falun Dafa uygulayıcılarının ana sorumluluğu Shifu’ya insanları kurtarmada yardım etmektir. Çin’deki zulüm ortamında, ilgilendiğimiz proje ne olursa olsun, tehlikeyle karşılaşılabilir. O gibi kritik anlarda, Shifu’yu düşünebilirsek, sonuç tamamen farklı olacaktır.

Shifu Üzerime Koruyucu Bir Kalkan Yerleştirdi

2008’de, bölgemizden birkaç uygulayıcı olarak insanlara Dafa ve zulmü anlatmak için bir köye gittik. Köylüler tarafından rapor edildik. Köy girişinde, sivil kıyafetli iki polis memuru beni yakaladı. Bağırdım, “Shifu Li Hongzhi, beni kurtarın!” Ses yeri sarstı. Çok geçmeden bir polis arabası geldi ve bir memur beni sırtımdan yumruklayıp tekmelemeye çalışırken, başka bir memur beni elimden tutup arabaya sürükledi. Tuhaf olan şeyse, arkamdaki memur beni ne kadar tekmeleyip dövmeye çalışırsa çalışsın, bedenime dokunamıyordu.

Uygulayıcı arkadaşlarımızdan birkaçı polis karakoluna götürüldü. Sivil kıyafetli iki polis memuru diğerlerine dedi ki: “Filanca (adım) kendisini kurtarması için Shifu Li Hongzhi’yi çağırdı!” Bize işkence yapmaya hazırlanarak, iki elektrikli batonu şarj ettiler. Bir memur kükredi, “Siz beyler elektirik şokuna uğramaktan korkmuyor musunuz?” Daha sonra elektrikli batonları alıp bizi dövdüler.

Ancak elektrikli batonlar şarj edilmemişler gibi benim üzerimde çalışmıyordu. Memurlar uygulayıcı arkadaşları dövüyor, onları kemerlerle kırbaçlıyor, yüz ve burunlarını tekmeliyorlardı ve 60-yaşında kadınların yerde yuvarlanıp kontrolsüzce çığlık atmalarına sebep olarak, onlara dahi hiç merhamet göstermiyorlardı. Oda büyük değildi, ama kötü polisler beni görmüyorlar gibiydi. Diğer uygulayıcıları sırayla dövüyorlardı ama bana yaklaşmıyorlardı. Daha sonra “Shifu, beni kurtarın,” diye bağırdığım anda, Shifu’nun üzerime koruyucu bir kalkan yerleştirdiğini hatırladım.

Yurtiçi Güvenlik Departmanına götürüldük. Orada bir memur anons etti, “Siz filanca (adam) mısınız?” İki kişi beni yerde sabitledi ve birisi yüzüme bastı.

Konuşamıyordum ama hiç acı hissetmedim. Pekin Olimpiyatlarından bir gün önce olduğu için, içinde bulunduğumuz durum gergindi, birkaç uygulayıcı ve ben yasa dışı bir şekilde hapse mahkum edildik.

Hapishanede, Shifu’nun her zaman benimle olduğuna inandığım için, gardiyanın emirlerine uymadım. Ayrıca işkenceye de uğramadım ve gardiyanlar beni nadiren rahatsız ettiler.

Bir keresinde, bir hapishane müdürü beni içeri çağırıp sordu, “Kaç tane suç ortağınız var?” Ciddiyetle onu düzelttim, “Hiçbir suç ortağımız yok, sadece uygulayıcı arkadaşlarımız var.” Hemen ses tonunu değiştirip sordu, “Evet, kaç tane uygulayıcı arkadaşınız var?”

Hapishanede, birkaç uygulayıcı ciddi bir şekilde zulme uğradı. Tanıdığım uygulayıcılardan birisi elleri ve ayakları kelepçelenerek, bir yatağa bağlandı. Gardiyanlar ağzına elektrikli bir batonla şok verdiler. Birçok kez işkence gördü, ama asla pes etmedi. Daha yüksek düzey yetkililer hapishaneyi denetlemeye geldiklerinde bağırdı, “Falun Dafa iyi! Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi!”

Kendime Dafa uygulayıcılarının Shifu’nun öğretilerini izlediklerini, gerçeği açıklayıp canlı varlıkları kurtardıklarını, bu nedenle yasa dışı bir şekilde gözaltına alınmalarının adil olmadığını söyledim. Hapishane gardiyanları bizi onlar için para kazanacak köle işçiler olarak görüyorlardı ki bu da onurumuzu zedeliyordu. Bu nedenle, sadece canım çalışmak istediğinde iş yapmaya gittim ve istemediğinde gitmedim.

Sıcak bir yaz günü, görevimi bırakıp izinsiz ayrıldım. Dinlenmek için gölge bir yer buldum ve Fa’yı ezbere okudum. Uzun bir süre sonra, bir gardiyan yanıma gelip dedi ki: “Sizi arıyoruz. Başka bir gün mola verebilir misin? Mola vermek istersen, lütfen seni görebileceğimiz bir yerde otur.” Huyumu gördükleri için, sinirlenmedi.

Koğuşumuzdan sorumlu gardiyanlardan birisi çok saldırgan görünüyordu ve mahkumlar ondan korkuyorlardı. Geldiğinde, kimse konuşmaya cesaret edemiyordu. Buna alışamadım, bu nedenle her gelişinde hala konuşmakta oluyordum. Bazı mahkumlar bana bir bakış atıp artık konuşmamamı işaret ediyorlardı. Dedim ki: “Neden konuşamayayım?” Gardiyan, önünde onurumu koruduğumu ki bunun da itibarına zarar verecek gibi durduğunu gördü, bu nedenle bana bir ders vermek istedi. Güçsüzlük belirtisi göstermeden, aceleyle ona doğru gittim ve birkaç mahkum beni durdurdu. O gardiyan birkaç gün bana bakmaya cesaret edemedi.

Daha sonra bunun hakkında düşündüğümde, o sıradaki hareketimin bir uygulayıcının standardını karşılamadığını fark ettim. Merhametli değildim ve dayanmadım. Uygulama yapmadan önce, çabuk öfkelenirdim ve sık sık başkalarıyla kavga ederdim. Uygulama durumum katı değildi. Shifu’nun merhametli koruması olmasaydı, bunun sebep olacağı intikam alma durumuyla karşılaşabilirdim. Shifu’ya derinden minnettarım. Ama o olaydan sonra, kimse beni rahatsız etmeye cesaret edemedi ve ortamım nispeten rahat oldu.

Ortam nasıl olursa olsun, doğruluğumuz kötülüğü yıldırabileceği için, doğru olup dik durmamız gerektiğini uygulayıcı arkadaşlara hatırlatmak istiyorum.

Hapishane gardiyanlarının zorbalık etmesine tahammül edemiyordum, ama koğuştaki mahkumlara yardım etmek için gerçekten inisiyatif alıyordum. Bazı dikiş işlerini yapabiliyordum, bu nedenle giysi dikmelerine, giysileri değiştirmelerine ve ceplerini onarmalarına yardım ediyordum. Uygulayıcıların nezaket, onur ve özverilerini hissediyorlardı, Dafa hakkındaki gerçeği kabul etmeye isteklilerdi.

Uygulayıcı Arkadaşların Tehlikeden Kaçınmalarına Yardım Etmek İçin Doğru Düşünceler Göndermek

Hapishaneden serbest bırakıldıktan sonra, Dafa broşürlerini dağıtmak için sık sık uygulayıcı arkadaşlarla kırsal bölgelere gittim. Temel görevlerim araba sürüp doğru düşünceler göndermekti. Bu benim için bir uygulama süreciydi, çünkü sıklıkla sıkıntıyla karşılaşıyordum. O anlarda, doğru düşüncelere sahip olup korkusuz olmam gerektiğini biliyordum.

Bir akşam, arabayı köydeki yolun kenarına park ettim ve birkaç bayan uygulayıcı bilgi materyallerini dağıtmak için dışarı çıktı. Bir süre geçtikten sonra, uygulayıcılar geri dönmediler ve iki kişi arabamın etrafında daireler çizerek motosiklet sürüyordu. Kendime kim olurlarsa olsunlar, Shifu yanımda olduğu için korkmamam gerektiğini söyledim.

Arabada oturdum ve sürekli olarak doğru düşünceler gönderdim. İki kişi hareket etmediğimi gördü, bu nedenle ayrıldılar. Bir süre sonra, iki uygulayıcı arabama doğru koştu. Tehlikenin geldiğini biliyordum, bu nedenle arabaya bindiklerinde, gaza basıp bizi kovalayanları geride bıraktım. Uygulayıcılar güvendeydi.

Daha sonra bayan bir uygulayıcı broşür dağıttığında, onu dövmeye başlayan bir sarhoş tarafından yakalandı. Başka bir uygulayıcı onu kurtardı. Daha fazla kişi onları kovaladı. Uygulayıcılar bununla karşılaştıklarında, ben de arabada engellerle başa çıkmak zorunda kalıyordum. Korkmadığım ve doğru düşünceler göndermeyi sürdürdüğüm için, sorun yaratanları kontrol eden kötü varlıklar dağılıyordu ve uygulayıcılar güvenli bir şekilde kaçıyorlardı.

Doğru Düşünceler Kötülüğü Durdurabilir

Başka bir seferinde, materyaller dağıtmak için, 60 mil uzaktaki bir köye gittik. İki uygulayıcının koştuğunu ve bir adamın onları kovaladığını gördüğüm o gece engellemelerle karşılaştım. Hemen şu düşünceyi gönderdim, “Dafa öğrencilerine zulmetmeyin. Onlar Shifu tarafından korunuyorlar!” Düşünce hemen adamı-dondurma etkisine sahip oldu.

İki bayan uygulayıcının nereye gittiğini göremiyordum. Diğer uygulayıcılar işlerini bitirip bana katıldılar, iki uygulayıcıyı bulmaya çalıştık ama başarılı olamadık. Arabadaki bir uygulayıcı onlardan şikayet etmeye başladı. Eve giderken muhtemelen ailesinin endişeleneceğinden korkarak eve gitmekten endişe duyuyordu. Dedim ki: “Beraber gittik, bu nedenle beraber ayrılacağız. Onları geride bırakamayız.”

İki saat sonra, onları hala bulamadık. Saat gece yarısı ikiydi, ama sakin kaldım. Eve dönüş yolunda olabileceklerini düşündüm, bu nedenle geri döndüm. 10 milden fazla araba sürdükten sonra, taksiye binmek üzere olan o uygulayıcıları bulduk. Eve dönüş yolunda karşılaşmamızı sağlayan ustaca yapılmış ayarlamanız için teşekkür ederim, Shifu. Güvenli bir şekilde eve döndük.

Bu olaylar uzun bir zaman önce meydana geldi. Onları yazma sebebim, grup içinde deneyimlerimizi paylaşırken, uygulayıcıların tehlike anında neden Shifu’yu çağırmadıkları sorulduğunda, bazı uygulayıcıların şöyle cevap vermeleridir, “O sırada, çok korkuyordum. Nasıl Shifu’yu düşünebilirdim?!” Bu amaçla, diğer uygulayıcılara yardımcı olacağını umarak, kişisel deneyimimi yazdım.

Uygulamada 20 yıldan fazla zaman boyunca olan tecrübelerim bana tehlikenin ortaya çıktığı kritik anlarda, insani kavramları kullanmak yerine öncelikle Shifu ve Fa’yı düşünmemiz gerektiğini gösterdi. Shifu bizim için her şeyi ayarlayabilir. Dafa her şeyi yapabilir! Doğru olduğumuz, Shifu ve Fa’ya olan katı inanca sahip olduğumuz sürece, bütün hastalık belirtileri, engellemeler ve zulümler sadece yanılsamalardır; hiçbiri gerçekten işe yaramayacaktır.