(Minghui.org) Falun Dafa’yı uygulamaya 2020’de başladım ve tecrübelerimden bazılarını paylaşmak istiyorum.

Uyku Hakkındaki Anlayışım

Uygulamaya ilk başladığımda, sabahları egzersizleri yapmak istediğim için erken kalkıyordum. Başlangıçta egzersizleri kendi başıma yaptığımda bile, erken kalkma yönünden kararlıydım. Ancak sıklıkla gün içerisinde sınıfta veya en olmadık zamanlarda uyuyakalıyordum.

Uykuya olan takıntılarını bırakan uygulayıcılar hakkında birçok şaşırtıcı hikaye duydum ve doğru şeyi yaptığımı düşündüm. Bazı uygulayıcılar günde sadece üç veya dört saat uyuduklarını ve sıkı bir programı sürdürdüklerini söylüyorlardı. Uzun bir zaman bunun harika bir şey olduğunu düşündüm.

Ancak biraz fazla aşırıya kaçtığımı ve hala aynı zaman miktarında uyuduğumu fark ettim. Pek yoğun olmayan bir programım vardı. Okul bitip yaz başladıktan sonra, açıkça erken uyanmaya gerek olmadığı için gevşemeye başladım. Uyumadığım zamanların açığını kapatmam gerektiğini düşündüm bu nedenle çok uyumaya ve geç kalkmaya başladım.

Eylül’de üniversite başladı ve bir süre tekrar yalnız yaşamaya başladım. Egzersizleri yapmak için sabahları erken kalkmaya başladım ve hafta içi düzenli bir programım vardı. Ancak enerjimin en üst seviyesinde olması gereken sabahları uyanık kalmak için çok kahve içmeye bel bağlıyordum. Gece geç vakte kadar uyanık kalıyordum. Derste uyuyakalmaya devam ediyordum ve bunun doğru görünmediğini düşündüm.

New York Fa Konferansı’nda Shifu diyor ki:

“Uykunun kendisi bir şeytan değildir. O, insanların dinlenmesi gerektiğini gösteren bir unsurdur. Bu da evreni oluşturan şeylerden unsurlardan, birisidir. Ama bir uygulayıcı olarak, uygulama sırasında uyuyorsanız, uyku sizi uygulamadan alıkoyan şeytan rolü oynayabilir. Onun kendisi bir şeytan değildir, ama o rolü oynayabilir. Ama diğer yandan, iradenizi geliştirmeniz gerekmiyor mu? İradenizi güçlendirmeniz gerekiyor ve ona direnmek iradenizi güçlendiriyor—bu da uygulamadır. Egzersizleri yaparken uykulu hissetmenin kendisi de düşünce karmasının bir etkisidir.” (New York Fa Konferansı)

Shifu’nun öğretilerinin tümünü baştan sona okumaya başladığım ilk seferinde, sıklıkla uykuya dalıyordum. Bu grup çalışmasında veya trende meydana geliyordu. Bir an Fa’yı dinliyor veya okuyordum ve sonraki an uyuyakalıyordum. Bazen bahane olarak, Shifu’nun dersler sırasında uykuya dalan insanların duydukları her şeyi yine de bileceklerinden bahsettiği Guangzhou derslerinde söylediklerini kullanıyordum. Bu sadece karmaları olduğunu ve Shifu’nun onu ortadan kaldırması gerektiğini gösteren bir durumdu. Ancak Fa çalışması sırasında uykuya dalmanın hiçbir bahanesi yoktur. Başlangıç döneminden sonra, bu engellemenin üstesinden geldim ve en azından Fa çalışması sırasında bir daha uykuya dalmadım.

Yakın zamanda, Fa’yı okuduğumda tekrar bazı engellemeler yaşamaya başladım. Fa çalışması sırasında güçlükle uyanık kalmayı başarıyordum ama sonrasında uykuya dalıyordum. “En azından Fa çalışması sırasında uykuya dalmadım,” diye düşünüyordum. Sonradan onun sadece engellemenin başka bir versiyonu olduğunu anladım. Günümü önemli derecede oyaladığını, işimi ve diğer şeyleri yapmamı engellediğini fark ettim.

Meseleyi, uygulamaya ilk başladığımda onu çözdüğüm yolla çözdüm: öğretileri okuduğumda ayakta durdum. Bu mesele için en iyi bir çözüm olduğunu düşünmüyorum ama ayakta durmak etkisini bende kanıtladı. Fa çalışması sırasında uykuya dalma meselesinin, uyku sorunumun yeniden ortaya çıktığı zaman olduğunu düşünüyorum. Bir uygulayıcı uyku sorunumun takıntılarımla veya dünyayla yüzleşmek istemediğim için olduğunu benimle paylaştı. Shifu’nun uykunun uygulama sırasında nasıl bir şeytan rolü oynayabileceğini söylediği gibiydi; bana göre, birçok ismi var: rahatlık, erteleme, kaçma arzusu ve benzeri.

Uygulamada yaşadığımız pek çok sorun yönünden, öncelikle daha iyi yapma isteğinin olması gerektiğini düşünüyorum. Takıntımı bırakmayı gerçekten istediğimde veya engellemeyi reddettiğimde üstesinden gelmek çok daha kolay oluyordu. Ertesi gün uyanmayı gerçekten istemediğimi fark ettim. Erken kalkabilmek için ana bilincimin daha güçlü olması gerektiğini biliyordum.

Asla yeterince uyuyamadığıma ve uyumanın ne kadar huzurlu olduğuna takıntılı olduğumu fark ettim. Ancak orada dışarda yapmamı bekleyen daha önemli şeyler olduğunu bu nedenle sabah erken uyanıp egzersizleri yapmamın çok önemli olduğunu da biliyorum. Bu engelin üstesinden gelme isteğimin daha güçlü olması gerekiyor. Video oyunları oynamak gibi bazı takıntıları ortadan kaldırmam o kadar zor değildi çünkü onlardan neden kurtulmam gerektiğini mantıksal olarak anladım. Şehvet ve arzu gibi bazı diğer takıntılar çok daha zordu.

Uygulama Yapmaya Neden Karar Verdiğim ve Duygu Hakkındaki Anlayışım

Uygulamaya ilk olarak 2020’nin başlarında hoşlandığım bir kız, uygulayıcı olduğu için başladım. Ona yakın olmak için çok uğraştım ve bir uygulayıcı olmanın şansımı arttıracağını bile düşündüm. Tabii ki bu işe yaramadı, ama öncelikle bu temel takıntımın beni uygulamaya getirdiğine inanıyorum.

Uygulamaya girdiğimde kalbimin saf olmadığını fark etmem biraz zamanımı aldı ve temel takıntımdan kurtulmam gerekiyordu.

Aslında Shifu qing’in (duygu) ne olduğunu çok net bir bir şekilde açıkladı. Anlayışıma göre, o üç diyara ait yasalar çerçevesinde insanoğlunun bu boyutta yaşamasına izin verebilen bir maddedir. Bir uygulayıcı olarak, onu hafife almanın ondan bağımsız kalmak için yapabileceğim en iyi şey olduğuna inanıyorum.

Başlangıçta mücadele ettim çünkü benim açımdan hiçbir sorun olmayan bu meselenin üstesinden gelmeye nasıl başlayacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu. Uygulamaya ilk başladığımda özel bir liseye gidiyordum, erkek ve kızların yakın bir şekilde etkileşim içinde olmalarına izin verilmemesi yönünden oldukça katı kurallarımız vardı. Bir devlet okulundan geldiğim için, bu kuralın gülünç olduğunu düşünüyordum.

Ancak bunun ardında birçok sebep olduğunu fark ettim. Okulumuzun misyonu eğitimde geleneksel kültürü canlandırmak ve bize bir erkek ve bir kadın arasındaki gerçek ahlaki davranışı öğretmekti. Uzun bir zaman bir kızın etrafında olunca, samimi düşüncelere sahip olmamanın zor olduğunu fark ettim. Belki saçları güzel görünür veya gözleri hoştur, bu gibi şeyler dikkatinizi gerçekten dağıtabilir.

O, bu düşüncelerin yanlış olduğu anlamına gelmiyor, onların doğal olduklarına inanıyorum. Ancak uygulayıcılar olarak, kendimizi yüksek bir standartta tutup hoşgörünün yanı sıra geleneksel kültürün de bir parçası olan uygun şeyleri muhafaza etmeliyiz. Hong Yin VI’da geleneksel kültürün neden o kadar çok vurgulandığıyla ilgili anlayışım, bu değerlerin Tanrı-vergisi olduğu ve şeytanların faydalanacağı çok az yer bulundurduğudur.

Aynı zamanda, geleneksel kültürün Doğruluk-Merhamet-Hoşgörünün bu insan seviyesindeki bir tezahürü olduğunu anlıyorum. Uygulayıcılar olarak, bu değerleri ve onların farklı seviyelerdeki tezahürlerini özümsememiz gerektiğini anlıyorum. Bir geçit töreni sırasında, destelerce broşür dağıtabilmem harika, ama içeriden bakınca kötü bir kişiysem onun ne anlamı var?

Duyguya bulaşmak kaçınılmaz bir ilaç gibi. Ama luna park treni gibi yukarı gittikten sonra, sıradan insanlar için bile, ray ne kadar yüksek olursa, düşüş o kadar dik olacaktır. Bunların tümü kağıt üzerinde teorik olarak harika, ama hala bu bakımdan kötü düşüncelerimi reddetme aşamasından geçmem gerekiyordu. Özellikle genç uygulayıcılar olmak üzere, birçok uygulayıcının benzer bir aşamadan geçtiğini veya geçmekte olduğunu da fark ettim.

Bir keresinde başka bir uygulayıcıyla flört eden 16 yaşındaki bir arkadaşıma şakayla neden flört ettiğini sordum. Gelecekte bir şeyin meydana gelebileceğini düşünüyordu ve bunun geleneksel kültürle uyumlu olduğu yorumunu yaptı.

Arkadaşım aşk hayatının aslında nasıl önceden belirlenmiş olduğuyla ilgili geleneksel hikayeleri biliyordu, bu nedenle onun için senaryolar öne sürdüm. Bu kızın doğru kişi olduğunu söylediğinde belki haklıydı, bu nedenle daha sonra 40 veya 50 yaşında olduğunda geride hiçbir duygu kalmayıncaya dek gençliğini onunla geçirebilirdi. Yıllar sonra akşam yemeği masasında oturduklarında, sadece sessizce yiyebilirlerdi ve çok sıkıcı bir evlilikleri olabilirdi.

Diğer senaryoysa bu kızın onun için doğru kişi olmadığıydı ve doğru kişiyle karşılaştığında, ne yapacaktı? Bu anlayış tamamen qing bakış açısındandı ve erken yaşta flört etmenin mantıklı olmadığını belirttim. Bu uygulayıcı düşüncelerimizi paylaştıktan birkaç gün sonra kızla ilişkisine son verdi. Bu, duyguları fazla derinlemesine araştırmanın enerjimi tükettiği için korkunç bir şey olduğunu fark etmemi sağladı.

Shifu diyor ki:

“Bizim uygulamamızda, kandaki qi, yaşamımızı geliştirmek için kullanılır. Sürekli olarak boşalmamalısınız.” (Zhuan Falun, 6. Ders)

Shifu’nun bunu neden söylediği ve uygulayıcıların geçmesi gereken ilk testin neden şehvet/arzu olduğuyla ilgili anlayışım, bunun uygulama yapıp yapamayacağımızı görmek için olduğudur. Kendimi qing’in içinde şımartmaya devam edersem, uygulamamda kendimi geliştirip ilerlemem için kalan yeterli şeye sahip olmazdım.

Şehvetin enerjimizi ve özümüzü tüketmek için olduğunu ve bizi uygulamadan doğrudan alıkoyduğunu fark ettiğimde, oldukça sarsılmıştım. Bu şeytan ÇKP ile aynı etkiye sahipti, sadece şu ki daha nüfuz edici, daha etkili, ajanlar ve gözaltı merkezleriyle karşılaştırıldığında erişim sağlaması daha kolaydı. Enerjinizi gerçekten azaltıyordu.

Flört etmenin ve cinselliğin bu kadar yaygın konuşma konuları ve kültürel temalar olduğu bugünün kültüründe, Fa içinde doğru bir zihniyet ve güçlü bir temel olmadan direnilmesi zor olduklarını anladım.

Başlangıçta, ilişkinin ne zaman olacağı konusunda oldukça kafası karışık bir durumdaydım. Annem bana liseye gidene kadar kızlarla konuşmak için beklememi söyledi. Lisedeyken, annem üniversiteye kadar beklememi söyledi. Şimdi üniversitedeyim, annem bana 25 yaşına kadar gibi, biraz daha beklememi söylüyor. 25 olduğumda, annem 30 yaşına kadar beklemem gerektiğini söyleyecek midir?

Gitgide ilişkide erkeğin rolünün destekleyici ve bir kadının güvenebileceği biri olması gerektiğini fark ettim. Bu geleneksel kültürün bize öğretmeye çalıştıklarının parçasıdır. Sabit bir gelir veya bir eve bile sahip değilim. Başka birini desteklemek için neye sahibim? Uygulayıcıların Dao’yu yürüdüklerini düşünüyorum, evet, ama bunun sıradan toplumun akışına uymak anlamına geldiğini düşünmüyorum. İçine düştüğüm büyük bir çukur kendimi Fa’nın belirlediği standartların yerine sıradan toplumla karşılaştırmama sebep oluyordu.

Bir zamanlar narsizm ve kibirle dolu bir kişi olarak, söylediklerimi dikkate almaktansa başımdan savmanın daha kolay olduğunu biliyorum. Ancak geçmişte birçok hata yapmış ve yaptığım yanlış şeyler için bahaneler bulmam nedeniyle neredeyse hayatımı ve uygulama yapma fırsatını kaybetme durumuna gelmiş bir kişi olarak, özellikle genç uygulayıcılar olmak üzere diğer uygulayıcıların bu mesele hakkında ciddiyetle düşüneceklerini umuyorum.

Teşekkür ederin, Shifu. Teşekkür ederim, uygulayıcı arkadaşlar.

(2023 Fei Tian Okulu Middletown Falun Dafa Deneyim Paylaşım Konferansında sunuldu)