(Minghui.org) Çin Komünist Partisi 1999 yılında Falun Gong'a zulmedilmesi emrini verdikten sonra, ülkenin dört bir yanındaki uygulayıcılar itirazda bulunmak üzere Pekin'e gittiler, ancak tutuklanıp çalışma kamplarına, gözaltı merkezlerine ve hapishanelere gönderildiler.

Hapsedilen bir uygulayıcı, 2000 yılında bana bazı bilgiler vermeyi başardı ve benden onun adına adalet aramak için dava açmamı istedi. Kocam bunu duyunca kendi adına dava açmayı teklif etti. "Ben Falun Gong’u uygulamıyorum. Benim yapmam senden daha etkili olur.”

Kocam dava hazırlığında bulunmak üzere bir avukat tuttu ve mahkemeye sundu. Yetkililerin baskısı nedeniyle mahkeme davayı kabul etmeye cesaret edemedi ve biz de vazgeçmek zorunda kaldık.

Zulüm bu kadar şiddetliyken, kocamın Falun Gong’u savunması cesurca bir hareketti. İyiliğinden dolayı, birkaç ay sonra geçirdiği bir araba kazasında kutsandı.

Kocam bir iş gezisi için şehir dışına gidiyordu. Otoyolda arabanın kontrolünü kaybetti ve büyük bir kamyonun altına girdi. Ön cam paramparça oldu ve araba ciddi şekilde hasar gördü, ancak arabadaki dört kişi hiç zarar görmedi.

Kocam bel fıtığıydı ve kaza sırasında kocamın arkasında oturan kişi sırtına doğru çarpttı. Darbenin gücü bir şekilde durumunu düzeltti. Kazadan sonra artık bel ağrısı çekmiyordu. Bu ne kadar şaşırtıcı!

Başka bir olayda, sokakta yürürken bir araba yüksek hızla kendisine doğru geldi. Bundan kaçınmak için zamanı yoktu ve araba ona çarptı. Yere çarpmak yerine, zarar görmeden arabanın tavanına düştü!

Bir seferinde kocam, bir kamyon sürerek başka bir şehre gidiyordu. Araç yokuş aşağı giderken aniden frenler tutmamaya başladı! Yüksek hızla yokuş aşağı gidiyordu ve arkadaşı aşırı derecede korkmuştu. Kocam direksiyonu sıkıca tuttu, kamyon yavaş yavaş yavaşladı ve kaza olmadı.