(Minghui.org) Minghui editörünün "Övmek ve Kişinin Kendi Zihninden Gelen Şeytani Müdahale" başlıklı makalesini okudum ve bu konudaki bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Ben Falun Dafa'yı uygulamaya 1999 yılında 24 yıl önce başladım, bu çok uzun bir zaman. Fa'nın gerekliliklerini yerine getirmek için çabalıyorum ve katı bir şekilde xiulian uygulamak için özenle kendi içime bakıyorum, ancak yıllar geçtikçe Fa'ya dair anlayışım derinleştikçe kendimi, algımın ötesinde bir derinlikle çevrelenmiş, varoluşun engin okyanusunda sadece küçük bir su damlası olarak görüyorum.

Shifu’nun tüm Dafa öğrencilerinin xiulian uygulama yolunu tam olarak ayarladığını fark ettim. Daha dikkatli baktığımda her gün kendimdeki boşlukları görebiliyorum.

Son zamanlarda, mümkün olduğunca verimli olmaya karşı bir takıntı geliştirdim. Sürekli olarak günlük işlerimi hızlı ve akıllı bir şekilde tamamlamanın yollarını arıyordum. Başkalarını da bu kıstasla değerlendiriyordum. Görevlerini beni tatmin edecek şekilde tamamlamadıklarında hayal kırıklığına uğruyordum. Bu eğilimin üstesinden gelmek yerine, bu bir takıntıya dönüştü. Böylece egomun, düşüncelerimi ve eylemlerimi kontrol etmesine izin verdim.

Ayrıca kendimde öfke fark ettim, bu da olaylara "ateşe ateşle karşılık verme" tavrıyla yaklaşmama sebep oldu. Başkalarının "tatmin edici olmayan" davranışları beni kışkırttığında, öfkemi bazen kontrol edemiyor ve mantıksız tepkiler veriyordum. Bu, kesinlikle bırakmam gereken şeytani davranışları yansıtıyordu. Diğer uygulayıcılara karşı duyduğum memnuniyetsizlik, istemeden kendimi üstün ve gururlu hissettiğimi gösteriyor.

Psikolojide, burada da önemli olan Dunning-Kruger etkisi adı verilen bilinen bir fenomen vardır. Bilişsel bir deformasyonu anlatıyor ve sınırlı yetkinliğe sahip kişilerin genellikle kendilerini abartma ve kendilerine aşırı güvenme eğilimini tanımlarken, uzmanlar alçakgönüllü olma ve kendilerinin ötesindeki bilginin daha geniş kapsamlı olduğunu kabul etme eğilimindedir.

Dunning-Kruger etkisi bazen yukarıdaki gibi bir diyagramla tasvir edilir. Kişi yeni bir bilgi alanını keşfetmeye başladığında, "Aptal Dağı” aşamasında kendine güveni zirvededir. Bu tür insanlar kendilerini üstün görme eğilimindedir, bu da onları gerçek konumları ve çevreleri konusunda körleştirir.

Daha sonra bilgileri arttıkça, o alanın enginliğini ve kendi küçük anlayışlarını fark ederler. Zamanla özgüven ve uzmanlık arasında bir denge kurulur.

Bu bana, bizim bölgemizde göksel gözü açık olduğu için kendisini diğerlerinden üstün sanan bir insanı hatırlattı. Kendi düşünceleri aracılığıyla şeytani karışıklıklar yarattı. Ne yazık ki, bazı uygulayıcılar onun görüşlerini kabul etti ve övdü, böylece farkında olmadan onun xiulian uygulamasındaki düşüşüne katkıda bulundular.

Onun görüşleri sadece kibir göstermekle kalmıyor, aynı zamanda sıklıkla Fa ilkelerinden de sapıyordu. Uygulayıcıların onun sözlerini sorgusuz sualsiz kabul etmeleri, kendilerine olan güven eksikliğini ve Fa'dan ziyade o kişiden öğrenme arzularını gösteriyordu.

Birlikte gelişmek için bu fırsatı değerlendirmeliyiz ve tüm çatışmaları gelişim fırsatlarına dönüştürmeliyiz ki Shifu bizim için endişelenmesin.