(Minghui.org) 67 yaşındayım ve Falun Dafa uygulamasına 2009 yılında başladım. Uygulama deneyimlerimden bazılarını uygulayıcı arkadaşlar ile paylaşmak, aynı zamanda Çin Komünist Partisi (ÇKP) üyeleri tarafından işlenen acımasızlıkları ve suçları açığa vurmak istiyorum.

Xiulian Uygulamaya Başlamak: Kılık Değiştirmiş Lütuflar

1971 yılında, ben 15 yaşındayken, ağabeyim görev başında hayatını kaybetti. Bir rezervuar projesinin inşası sırasında devlet mülkünü koruyordu ve ölümünden sonra şehit olarak kabul edildi. Hükümet aileme her ay 150 yuan emekli maaşı bağladı ve diğer bazı yardımlar verdi.

İki yıl sonra, rezervuar tamamlandığında, ağabeyimin ev kaydının bulunduğu yerde ölmediği gerekçesiyle bu yardımlar iptal edildi. Ailem onu kaybetmenin acısını henüz atlatamamıştı. Emekli maaşını kaybetmek ailem için ağır bir darbe oldu. O zamanlar safça "büyük, şanlı ve dürüst Parti'nin ve halkın acılarını önemseyen hükümetin" bu sorunu gerçekçi bir şekilde çözebileceğini düşünmüştüm ve ağabeyim için adalet aramaya gittim. Her şeyden vazgeçtim, güçlü bir inançla ve adalet beklentisiyle hükümete dilekçe verme yoluna girdim.

O zamanlar girişimimin ne kadar zor olacağını ve bunun geri dönüşü olmayan bir yol olduğunu da bilmiyordum. Bu dönemde, ÇKP'nin o zamanki başkanı Hu Yaobang, bu konuda talimatlar verdi, ancak yerel yönetimden sorumlu ilgili kişi sadece sorunu çözmeyi reddetmekle kalmadı, aynı zamanda tüm aileme zulmetmek için her türlü aşağılık yolu kullandı ve akıl hastası olduğumu iddia ederek beni birçok kez tutukladı. Beni bir gözaltı merkezinde tuttular ve insanlık dışı işkenceler yaptılar. Nisan 2009'da beni 15 ay boyunca bir çalışma kampında hapsettikleri için yerel polis departmanına 100.000 yuan verdiler.

Geçtiğimiz 30 yıl boyunca aşağılandım, ezildim, insan olarak saygınlığım kalmadı, fiziksel ve ruhsal olarak büyük zarar gördüm; ciddi kalp rahatsızlıkları ve baş ağrıları çeken bir "mahkûm" haline geldim. Ayakta duramıyor ve her gün hastalıklardan acı çekiyordum. Parti'nin utanmazlığını gerçekten öğrenmiş oldum, hükümetin insan hayatını acımasız ve pervasızca hiçe saydığına tanık oldum.

O zamanlar Falun Dafa hakkında pek bir şey bilmesem de, yıllar içinde yaşadığım aşağılanma, ezilen insanlara sempati duymama neden oldu. Dolayısıyla, bu insanların zulme uğradığını her gördüğümde, onların onurunu savunmak ve Dafa uygulayıcılarını korumak için cesurca ayağa kalktım. Bu nedenle çalışma kampından yüzbaşı benden onların işlerine karışmamamı istedi. Fakat ben kararlı bir şekilde Dafa'nın yanında durdum ve Dafa ile Dafa uygulayıcıları adına adilane bir şekilde konuştum.

Hastalığın işkencesi ve büyük zihinsel baskı nedeniyle, ölmek üzereymişim gibi hissediyordum. O zaman bir Dafa uygulayıcısı bana Dafa'ya yapılan zulmün nedenini, hastalıkları yok etme ve sağlığı geri kazandırmadaki mucizevi etkilerini anlattı. Bana, Dafa'nın insanlara Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü ilkelerine dayalı olarak hareket etmeyi öğrettiğini ve Shifu’nun insanları kurtardığını söyledi. Falun Dafa hakkındaki gerçeği duyduğumda, bunun istediğim şey olduğunu ve yıllarca dayandığım zorlukların bu Fa’yı sonunda elde edebilmem için olduğunu fark ettim. Bu yüzden Falun Dafa'yı uygulamaya karar verdim.

Uygulama yapmaya başladıktan sonra uygulayıcı arkadaşlarım bana Hong Yin I, Hong Yin II de dâhil olmak üzere Shifu'nun öğretilerini ezberlemeyi öğrettiler ve bana her zaman "Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi" sözlerini tekrarlamamı söylediler. Eskiden düzgün bir şekilde yürüyemeyecek kadar güçsüzdüm ancak o yılın sonbaharında, merdivenlerden kendi başıma inip çıkabilir hale geldim. Serin esinti başımı artık ağrıtmıyor ve bedenim üşümekten korkmuyordu. Esas olarak, tüm hastalıklarım merhametli ve yüce Shifu tarafından ortadan kaldırıldı.

Bir Falun Dafa uygulayıcısı olduğum, hastalıklardan kurtulduğum ve Shifu'nun öğrencilerinden biri olduğum için çok şanslıyım. Mutluluk ve heyecandan ağladım. Minnettarlık duygularım kelimelerle anlatılamaz. Hapisten çıktıktan sonra kışın buz gibi rüzgârda üşümeden bisiklet sürdüm. Vücudumdaki değişiklikler, bir kez daha Shifu'nun merhametinin büyüklüğünü ve Falun Dafa'nın gücünü kanıtladı ve ve ÇKP'nin Dafa'yı karalama yalanlarını etkili bir şekilde ortaya çıkardı.

Zulme Karşı Koymak ve Hapishanedeki İnsanları Kurtarmak

2014 yılında Shen Yun DVD'lerini dağıttığımda yasadışı bir şekilde tutuklandım ve gözaltı merkezinde dövüldüm. Yüksek tansiyon hastası oldum. Mahkeme iki yasa dışı oturum düzenledi ve ben suçlu bulunmayı reddettim. Mahkeme beni hukuka aykırı bir şekilde, 'tarikat örgütüyle kanunun uygulanmasını baltalamak' suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırdı.

1. Ceza İnfaz Kurumlarında Zulümle Mücadele

Hapishanede, sözlerim ve eylemlerimle Dafa'nın kutsallığını ve büyüklüğünü kanıtlamayı, zulme karşı durmayı düşündüm. Buradaki insanlara gerçeği söyleyecek ve onları kurtaracaktım. “Dönüştürülme” yapılmayı reddettiğim için, ilk gün 6.00'dan 15.00'e kadar, ertesi gün ise 6.00'dan 12.00'ye kadar dik durmaya zorlandım.

İki hafta sonra, "dönüşümsel" materyalleri yazmayı reddettiğim için işkence gördüm. Daha fazla dayanamadığımda, ard arda üç sıcak enerji dalgası bedenime girdi ve bedenim anında gevşedi. Bunun Shifu'nun kutsaması olduğunu biliyordum.

Altıncı gün, beni izleyen bir mahkûm bana su vermeyi reddetti, ben de açlık grevine başladım. Sonunda, hapishane yüzbaşısı bu mahkûma su içebildiğimden, tuvaleti kullanabildiğimden emin olmasını ve bana vurmamasını söyledi. Ancak bu mahkûm beni dövmeye devam etti ve bana sadece küçük bir şişe su verdi. 8. gün başka bir mahkûm aniden bayıldı ve nefes alamayarak yere düştü. 10. gün bu mahkûm diğer dört mahkûma üzerime 10 leğenden fazla soğuk su dökmeleri talimatını verdi. Sağduyu sahibi insanlar bunun yazın sıcağında bir insanı öldürebileceğini bilirler. Ama neredeyse 60 yaşındaydım ve soğuk algınlığım ya da ateşim yoktu. Shifu'nun bunu benim için üstlendiğini biliyordum.

Mahkûmun solunum güçlüğü semptomları kötüleşti ve hayatı tehlikeye girdi. Her gün oksijen verilmesi gerekiyordu. Yüzbaşı, "Bu mahkûmun nesi var, buradaki demir kadın o!" dedi. (36 yaşındaydı ve her zaman güçlü olmuştu). Birisi, bu mahkûmun bana işkence ettiği için karmik cezalandırma aldığını söyledi. Bir diğeri bana "Harika bir iş çıkardın!" diye fısıldadı. Shifu'nun onun ağzından beni cesaretlendirdiğini biliyordum. Shifu'nun koruması altında ve doğru düşüncelerle 150 gün boyunca hapsedildiğim ıslah hapishanesi alanından çıktım.

2. Normal Hapishane Bölgesinde Zulümle Mücadele

Normal hapishane bölgesindeki yüzbaşıya onları dinlemeyeceğimi söyledim. İki ay sonra hapishane bir "dönüşüm" testi yaptı. Ben Falun Dafa'nın iyi olduğunu söylemekte ısrar ettim. Her gün Dafa egzersizlerini yapmakta kararlı kaldım ve baş mahkûm birkaç mahkûma beni dövmeleri talimatı verdi. Yüzbaşı başka bir mahkûma beni dövmesini emretti. Ertesi gün müdürle bu konu hakkında konuştum ve azar işiten kadın bunu öğrendi, bu yüzden beni dövmeye devam etti. Müdür onu durdurdu. Bu mahkûmun yaptığı kötülükler tüm hapishane tarafından kınandı. Onunla iyi ilişkileri olan mahkûmlar artık onunla takılmadı. Bir gün işyerindeki ürünleri çürük çıktı ve neredeyse bayılıyordu. Bu mahkûm ancak o zaman Dafa uygulayıcılarına zulmettiği için karmik cezalandırma aldığını fark etti. Atölyeye koştu ve tüm ekip üyelerinin önünde benden açıkça özür diledi.

Daha sonra, yüzbaşının kendisine, bana eziyet etmesi için nasıl talimat verdiğini bir belgeye yazdı. Tüm hapishane 1 Mayıs'ta toplantı yaptığında, kürsüye koştu ve bu belgeyi müdüre uzatarak yüzbaşının kötülüklerini ifşa etti. Bu yüzden bir ay boyunca hücre hapsinde tutuldu. Geri döndüğünde, hücredeki mahkûmların kendisine çok iyi davrandıklarını ve cesaretinden dolayı onu övdüklerini söyledi. Bu mahkûm sonrasında bana hep yardım etmeye çalıştı. Tabii ki bana eziyet eden hiç kimseye karşı kin tutmadım. Başkalarından hiçbir şey almadım; sadece onlara acıdım. Bu mahkûmun uyanışından dolayı çok mutluyum, bu ona kötülüğü ifşa etme ve kurtulma cesareti verdi.

Daha sonra kalabalığa beni dövmeleri için talimat veren baş mahkûm da değiştirildi. Yeni baş mahkûm uyuşturucu suçlusuydu. Üç ay üst üste geceleri çalışmamı engelledi. Herkes onu kınadı ve herkes onunla takılmayı reddetti. Herkesin onu aşağılamasına dayanamadı. Ağladı ve sorumlu bölüm başkanına şöyle dedi: "Bütün hücre bana kötü davranıyor ve ona (beni kastediyor) çok iyi davranıyor."

Daha sonra bölüm şefi gülümseyerek bana, "Bütün hapishane sana iyi davranıyor, değil mi?" dedi. Ben de gülümseyerek cevap verdim: "İnsanlar bazı şeyleri görüyor. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü standartlarına göre davranıyorum ve her zaman başkalarına öncelik veriyorum. Bana nasıl iyi davranmasınlar?"

Baş mahkûmun müdahalesi nedeniyle meditasyon ya da egzersiz yapamıyordum. Yüzbaşına gittim, baş ağrımın kötüleştiğini ve iyi uygulama yapamazsam gerçekten hasta olacağımı söyledim. Başka bir hücreye nakledilmeyi istedim, ancak birkaç gün içinde yüzbaşı baş mahkûmu başka bir hücreye nakletti. Benim için bu ortamı yaratan merhametli Shifu'mdu. Shifu uygulayıcılarına çok şey verir. Egzersizlerime devam ettim ve fiziksel olarak iyileştim.

Başka bir mahkûm, kötü polis tarafından, otoriter olması, sık sık insanları dövmesi ve özellikle Dafa uygulayıcılarına karşı kaba davranması için talimat almıştı. Bir gün, yüzbaşı aniden bu mahkûmu beni izlemesi için ayarladı. Shifu'nun benden onu kurtarmamı istediğini fark ettim. Bu yüzden ona nazik davrandım ve Dafa hakkındaki gerçeği anlattım. Ona, "Falun Dafa zulüm görüyor ve ÇKP üyelerinin iftira dolu sözlerine inanmamalısın. Dafa insanlara iyi olmayı öğretiyor ve onlardan Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerini takip etmelerini istiyor. Dafa'yı uygulayanların herhangi bir arayışı yok. Onların tek amacı orijinal benliklerine dönmek." dedim. Onunla birçok kez konuştum ve sonunda gerçeği anladı ve sonrasında kimseyi dövmedi.

Hapishanede her türlü müdahale ve zulümle sık sık karşılaştım ama bu insanlara hiçbir zaman kızmadım. Onlara her zaman nezaketle davrandım ve Dafa'nın gerçeklerini anlamalarına yardımcı olmak için her türlü fırsattan yararlandım, böylece Shifu tarafından kurtarılabilirlerdi.

Dört yıl süren haksız tutukluluk sürecimde beni döven, bana zulmeden, uygulama yapmama engel olan kişiler farklı derecelerde cezalara maruz kaldılar. Bunu hapishanedekiler de gördüler. Onlara dedim ki, “İyinin ve kötünün hakkını alması doğal bir prensiptir. Bir insana inancından dolayı zulmetmek daha da günahtır.” Serbest bırakılmadan önce yüzbaşılar bana karşı çok nazik davrandılar.

Hapishanede birçok insan benim sözlerim ve eylemlerim sayesinde Dafa gerçeğini öğrendi ve Shifu tarafından kurtarıldı. Başıma gelen mucizeler ve kötülük yapanların uğradığı karmik cezalandırmalar da kötü polis üzerinde büyük bir caydırıcı etki yarattı. Onların kötülükleri çok daha fazla dizginlendi. Gerçeği anlayan bazı hapishane gardiyanları Dafa uygulayıcılarına yardım ettiler. Bu insanlar için gerçekten çok mutluyum. Çok fazla acıya katlanmama rağmen, kendimi mutlu hissettim, çünkü boşuna acı çekmedim. Shifu'nun benim için katlandığı acılar, benim kendim için katlandığım acılardan çok daha fazla. Bu insanlar Shifu'nun düzenlemesi sayesinde kurtuldular. Shifu'nun koruması olmasaydı, hapishaneden canlı çıkamazdım. Bir kez daha Shifu'ya beni kurtardığı için teşekkür ediyorum.

Dünyanın Umudu

Eve döndükten sonra tüm zamanımı Falun Dafa'nın ana kitabı Zhuan Falun’u ve Shifu’nun diğer yazılarını çalışmak için harcadım. Fa'yı geç kazandığım ve gözaltında çok değerli zamanımı kaybettiğim için. Kaybettiğim zamanı telafi etmek ve Shifu’nun Fa-düzeltmesi sürecine ayak uydurmak zorundaydım. Bu yüzden çeşitli Dafa projelerine aktif olarak katıldım.

Bir keresinde, uygulayıcı arkadaşlarla gerçeği açıklayan materyalleri dağıtırken, Masanjia Zorunlu Çalışma Kampı’ndaki hapishane gardiyanlarının Dafa uygulayıcılarını "dönüştürmesine" yardım eden bir hükümet kadrosu ile karşılaştım. Bana şöyle dedi: “Karşılaştığım bazı Dafa uygulayıcıları sadece bilgili değil, aynı zamanda hukuk ve politikaların tüm yönlerinde de uzmandılar. Onların mantığı ve ortaya koydukları gerçekler bizi suskun bıraktı. Falun Gong uygulayıcıları iyi eğitimli, alçakgönüllü ve kibar bir şekilde konuşuyor ve yazıyorlar. Onların konuşmalarını dinlemek benim için bir zevk. Onlar ülkenin temel direkleri ve ulusun umudu. Dürüst olmak gerekirse, hepimiz bu Falun Gong insanları tarafından 'dönüştürüldük'."

Onun sözleri karşısında Dafa uygulayıcılarının omuzlarındaki sorumluluğun daha çok farkına vardım. İnsanlar kurtarılmayı umuyorlar. Aynı zamanda, Dafa uygulayıcılarından daha yüksek taleplerde bulunuyorlar. Dafa'nın gerçeğini genel halkın anlayabileceği şekilde açıkça anlatmamız gerekiyor. Shifu Dafa'yı bize insanları kurtarmamız için verdi. Her Dafa uygulayıcısı Fa'yı iyi çalışmalı, Shifu’nun gereksinimlerine göre kendini bilinçli bir şekilde geliştirmeli ve her kişinin farklı deneyimlerine ve farklı mesleklerine göre daha uygun bilgiler öğrenmelidir. Dafa'nın gerçeğini onlara açıklamak için farklı insan grupları için farklı yollar benimsemeliyiz.

Dafa uygulayıcılarının her sözü ve eylemi, Dafa hakkındaki gerçeği anlatmak, Dafa uygulayıcılarının tavırlarını göstermek ve Dafa'nın güzelliğini göstermektir. Sadece bu şekilde Shifu’nun bizden beklentilerini karşılayabilir ve daha fazla yaşamın Dafa'nın gerçeğini anlamasını ve kurtulmasını sağlayabiliriz. Ayrıca dünyadaki herkese içtenlikle Dafa hakkındaki gerçeği reddetmemelerini de söylemek istiyorum. Sadece gerçeği anlayarak ÇKP üyeleri tarafından yapılan prangaları ve yalanları kırabilir, kurtulabilir, felaketten güvenli bir şekilde kurtulabilir ve mutlu ve güzel bir geleceğe sahip olabilirsiniz.