Her şeyi kristal netliğinde gördükten sonra gerçekten evrende son derece küçük bir parçacık olduğumu farkettim ve kendimi diğerlerinin altında konumlandırdım. Sokakta yürürken, kalbimi geniş ve iyimser hissediyorum ve daima gülümsüyorum. Sadece neşeli hissediyorum. Geçmişte hissettiğim şey ile kıyaslandığında ötesine geçmek gibi bir hissim var.

Herhangi bir çekinceye kapılmadan kendimi düşük konumlandırdığım için, sıradan insanlar arasındaki çatışmaların ötesine geçebiliyorum. Bedenimde ve zihnimde, daha önce hiç yaşamadığım bir rahatlama hissediyorum. Bu sıradan dünyadaki insanlara tekrar baktığımda onlar için endişeleniyorum, çünkü şöhret, kar ve duygu içine karışmışlar, birbirleriyle rekabet ve kavga ediyorlar, acı çekiyorlar, yorgun hissediyorlar ve inciniyorlar, başkalarına da zarar veriyorlar.

İnsan dünyasındaki sosyal tabakalar, bir yaşamı ölçmenin ölçütleri değildir. Bu sıradan insan dünyasında geçici olan daha yüksek bir pozisyon için rekabet etmek gerekli değildir. Örneğin, iş birliği gerektiren bir projede, daha yüksek bir pozisyon almak için rekabet edersiniz ve diğerleri sizinle işbirliği yapmak zorunda kalır. Kazandıklarınız yalnızca insan dünyasında daha yüksek bir konumdur, ancak uygulama seviyenizi düşürürsünüz. Bu değerli değildir.

Bir uygulayıcı olarak, vazgeçtikten sonra yükselirsiniz ve bencil olmayan bir yürekle verme sürecinde güçlü bir erdem inşa edersiniz. Egonuzu veya bencilliğinizi bırakamazsanız, gelişemezsiniz. Dafa'yı geçerli kılan uygulayıcılar kutsaldır, ancak bunu kendini yüce gösteren veya doğrulayan bencil kalbe sahip olarak yaptığınızda, yaptığınız şey, kendi iyiliğiniz için kendinize ait bir şey olur ve tabii ki bunu yaparak güçlü bir erdem inşa edemezsiniz.

Hangi tür uygulayıcılar Dafa'nın geçerli kılınmasında en muhteşem olanlardır? O, başkalarıyla işbirliği yaparken ne kadar yüksek pozisyonda olduğunu umursamaz. Bundan ziyade o, egonuzun gitmesine izin verebildiğiniz ve Dafa'nın uyumlu ve geçerli olması için başkalarıyla işbirliği yaparken kendinizi düşük bir pozisyonda konumlandırmanız da yatar. En muhteşem olan tamamen bencil olmayan bir kalbe sahip olmanızdır.

Bir kişinin düşük pozisyonda kendini konumlandırması, onun yüksek diyardan olduğu, daha yüksek pozisyonda kendini konumlandıran kişinin ise, düşük diyardan olduğu genellikle doğrudur. Kibirli olmak şeytanın doğasıdır.

Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) kötü hayaleti, kibirli ve cennet yasalarına karşı saygısızdır. Ateizme sahiptir, cennet ve dünyayla savaşır, sınıf mücadelesi yaratır, ahlak ve etik değerlerine zarar verir. Evrim teorisinden ve teşvik ettiği ilkelerden - “ormanın kanunu” ve “en güçlülerin hayatta kalması” ndan etkilenmiştir. Birçok Çinli, bencil, kibirli, kıskanç ve rekabetçi hale geldi. Birbirleriyle rekabet ederler, kendilerini ileri iterler ve göze çarpan tüketimin tadını çıkarırlar. Başkalarının üstünde olmak isterler ve asla başkalarının altında olmaktan memnun olmazlar.

Shifu’nun Tavrı: Mütevazı

“Shifu’nun Zarafetini Anımsatan” adlı makalelerin derlemesini dinledim. Çin'de Shifu’nun derslerine katılan birçok uygulayıcı, Shifu’nun şu ortak izlenimini paylaştı: Shifu dik, mütevazi ve alçakgönüllüdür. O şefkatli, harika ve aynı zamanda kolayca ulaşılabilir. Diğer qigong ustalarından tamamen farklı davranır. Diğer qigong ustaları, marka kıyafetler giyerler ve her zaman envanterleri vardır. Lüks arabalara binerler ve lüks otellerde kalırlar.

Shifu'muz eski kazaklar ve eski ayakkabılar giyer. Bazen değiştirebileceği elbisesi yoksa, elbiselerini akşam yıkar, gece boyunca kurumasını bekler, sonra ertesi gün onları tekrar giyer. Genellikle, Shifu küçük bir pansiyonda bir oda tutar ve sık sık ders vermek için sınıfa yürüyerek gelir. Çabuk hazırlanan erişte, onun standart yiyeceğiydi, ama bazen bir yiyecek standında basit bir yemek yiyebiliyordu. Bir uygulayıcı makalesinde şunları yazmıştı, “Shifu, 1994 yılının sonunda Guangzhou Eyaletinde ders verirken, bir gün öğlen saatlerinde, birkaç uygulayıcı, öğle yemeği için küçük bir kafeye gitti. Shifu’da oraya geldi. Masada kalan erişte ile birkaç kase gördü. Nazikçe orada öğle yemeği yiyen iki uygulayıcıya “Uygulayıcılarımızın bıraktığı artığı bu mu?” diye sordu. Masaya işaret etti. İki uygulayıcı evet dedi. Shifu daha fazlasını söylemedi. Kalan tüm erişteleri bir kaseye döktü, bir çift kullanılmış çubuk aldı ve tüm erişteleri yedi. Sonra oradan ayrıldı.” O zamanlar en meşhur qigong ustası olan Shifu, öğrencilerinin artıklarını yedi! Shifu kendisini ne kadar da düşük bir pozisyona yerleştirmişti!

Bir Dafa uygulayıcısı, başkalarına daima mütevazı bir kalple davranmalıdır. Kişi kendini düşük bir pozisyonda konumlandırırsa, bencillikten yoksun ve takıntılardan bağımsızdır. Başkalarının isteklerini kendininkinin önüne koyarsa, aydınlanmış bir varlık alemine ulaşmıştır. Dafa'nın yarattığı varlıklar, evrenin hakikatini korumak ve bu kozmosun canlı varlıklarını korumak adına kendi hayatları dahil her şeyi bırakabilirler.

Çince Versiyonu İçin Tıklayınız