(Minghui.org) ABD Dışişleri Bakanı Michael Pompeo, 3 Ekim 2020'de Florida Aile Politikası Konseyi Akşam Yemeği Galası'nda yaptığı konuşmada, Çin Komünist Partisi'nin inanç özgürlüğüne yaptığı zulmü kınadı.
Pompeo, Avrupa'dan yeni döndüğünü ve ABD'nin iyiliğini, insanların komünizme karşı zulümden kaçmalarına nasıl yardımcı olduğunu gördüğünü söyledi.
Dedi ki, "Bağımsızlık Bildirgesi bize, 'tüm insanlara Yaratıcıları tarafından devredilemez belli haklar bahşedilmiştir, aralarında yaşam, özgürlük ve mutluluk arayışı [hakkı] olduğunu' söyler."
Dedi ki: “Dini özgürlük bizim 'ilk özgürlüğümüzdür.' Her birimiz özgürce ibadet ettiğimizde ve ruhun ebedi sorularını açıkça tartışabildiğimizde, hem bireysel hem de toplum olarak hayatlarımızı nasıl yaşamamız gerektiğini anlayabiliriz."
O, Çin Komünist Partisi'nin dini özgürlüğe yönelik şaşırtıcı suiistimallerinden bahsetti.
"Bir milyon veya daha fazla Uygur ve diğer Müslüman, bir asır önce Avrupa'da meydana gelen en kötü suiistimallere rakip olacak şekilde toplama kamplarında tutuluyor."
"Çin'deki Hıristiyanlara, İsa'nın resimlerini Başkan Mao'nun resimleriyle değiştirmeleri emrediliyor."
"Gerçekten de, barışçıl Falun Gong hareketi yasaklandı, uygulayıcıları sık sık hapse atıldı."
Şunu vurguladı: “Biz Trump yönetimi olarak bu suiistimalleri dile getirdik. Sorumlu olanlara karşı harekete geçtik. Ve daha da önemlisi, dünyanın dört bir yanındaki dostlarımızı ve müttefiklerimizi aynısını yapmaları için bir şekilde bir araya getirdik. Arkadan yönlendirmiyoruz - bu inanılmaz derecede önemli ahlaki meseleye cepheden liderlik ediyoruz."
Pompeo, zulüm nerede ve ne zaman olursa olsun, dini inançlara yapılan zulmün kınanması gerektiğini söyledi. Bu yönetim “dini özgürlük için korkusuzca konuşacak. Bu bizim görevimiz; yapılacak en doğru şey bu. Bu yönetim bunu her gün yapacak." diye söyledi.
"Amerika özeldir çünkü bizler sadece kendi insanlarımızı korumuyoruz ... diğer ulusların da kendi halklarının hayatlarını korumalarına yardımcı oluyoruz."
O, Amerika'nın inanç özgürlüğü için savaşırken dünyaya liderlik ettiğini gördü: “Bizler başkalarının yürümekten korktuğu yerlere gitmeliyiz. Başkaları sessiz kalmayı seçtiğinde konuşmalıyız. Başkaları onu bir kile altında tutarken ışığımızın parlamasına izin vermeliyiz."
Ayrıca yalnız olmadığını da sözlerine ekledi, “Her sabah Dışişleri Bakanlığı'na geldiğimde... O gün için Tanrı'dan yardım isterim. Onun lütfu içinde yaşamama ve hepimizden yapmasını istediği şeyleri yapmama yardım etmesi için dua ederek güne başlarım."