Falun Dafa Minghui.org www.minghui.org YAZDIR

Genç Bir Uygulayıcı: Kıskançlık ve Arzu Takıntısını Yok Etmek

21 Mayıs 2020 |   Çin'deki bir Falun Dafa uygulayıcısı tarafından

Falun Dafa uyguladığım için üniversiteden kovulduğumda çok hayal kırıklığına uğramıştım ve ne yapacağımı bilemiyordum. Huzursuzdum ve uyku düzenim bozuktu. O zaman eski güçlerin zulmünü reddetmek için yeterli doğru düşünceye sahip değildim.

Çalıştığım işte, müşteri hizmetlerinden geçimimi sağlayacak yeterli para kazanmama rağmen çok üzgündüm.

Kendi içime baktıktan sonra, kıskanç olduğumu ve büyük ölçüde hoşnutsuzluğumun kökünün bundan dolayı olduğunu fark ettim. Diğer insanların benden daha iyi bir hayatları olduğu için sinirleniyordum. Bu kıskançlık değil miydi?

Yeni olayla başa çıkabilmem için aynı üniversiteye devam eden başka bir uygulayıcı ile iletişime geçtim. Her zaman deneyimlerini benimle paylaştı ve beni neşelendirmeye çalıştı.

Paylaşımlara rağmen ve beni anlamış olmasına rağmen kendimi kötü hissediyordum. Onun üniversitede okuyabilmesi ve benim para kazanmak için ağır çalışmam gerektiği bana acı veriyordu. Dayanmak zorunda olduğum zorlukları anlamadığını düşünüyordum ve bir süre sonra onunla artık konuşmak istemedim.

Bu duygular hakkında düşündüğümde, hepsinin kıskançlıktan kaynaklandığını ve bunun yıllardır derinde saklı olan köklü bir takıntı olduğunu fark ettim. Herkesin kendi kaderi olduğunu anladım. Bir kişinin kaderi herhangi bir çaba sonucu değiştirilemezdi.

Ayrıca diğer insanlara yukarıdan bakmanın da bir tür kıskançlık olduğunu fark ettim.

Bir keresinde bir uygulayıcı ile mail yoluyla paylaşımda bulundum. Saat 23.40 idi, geç olduğunu ve uyuması gerektiğini söyledi. Bu beni sinirlendirdi. Doğru düşünceler göndermeden önce uyumaması gerektiğini düşündüm.

Bu konu hakkında düşündüğümde, aslında uygulama durumu için endişe etmediğimi fark ettim. Aslında gayretli olup olmadığını umursamıyordum. Bunun yerine, benden erken yatıp benden sonra kalkabileceği için kıskandım.

Shifu bize bu prensibi işaret etmemiş miydi?

"Sıradan insanlar arasında, kişi bir şey için çalışmazsa onu kazanamaz görüşü vardır. Daha fazla çalışmak daha fazla kazanç, daha az çalışmak ise daha az kazanç anlamına gelir."  (Zhuan Falun, 7. Ders) 

O zaman, doğal akışı takip etmem gerektiğini ve Falun Dafa öğretisinin gereksinimlerine göre xiulian uygulamam gerektiğini fark ettim. Ben evrendeki en değerli varlıklarından biriydim, gerçekten bırakamayacağım bir şey var mıydı?

Bir keresinde bir uygulayıcının makalesini okudum ve onun anlayışı dünyevi yaşamın bulutlar ve sisten ibaret olduğu idi. Makalesini okuduktan sonra kendimi daha sakin hissettim.

Arzu Takıntısı

Ayrıca arzu takıntımın olduğunu fark ettim. İnsanları dış görünüşlerine göre sık sık yargılıyordum ve çekici insanlara bakmaktan hoşlanıyordum.

Müşterilerimi dış görünüşlerine göre değerlendirdim. Güzel görünen çalışanlarla daha fazla konuşurdum ve düz, sıradan görünümlü çalışanlardan uzak duruyordum. Bazen o şekilde davrandığımın bile farkına varamıyordum.

Bir sabah otobüsteki bir yolcu beni uyuklarken uyandırdı. Akıllı telefonunda bir video izliyordu ve kulaklık takmamıştı. Film sıradan insanların takıntılarını uyaran şeylerle doluydu. Ona sinirli bir bakış attım. Bakışımı yanlış anladı ve bana çok yakın oturduğunu sandı. Böylece benden biraz uzaklaştı. Ancak hoparlör tam kulağımın yakınındaydı ve beni daha da rahatsız etti.

Bu olayda kendi içime bakarak, kök aramaya başladım. Sanırım takıntım şehvet ve arzudan dolayı idi.

Shifu bizi uyarıyor:

"Ne zaman herhangi türden bir engelleme olursa, nedeni için kendinize bakmak ve hangi takıntı ve bağımlılığın terk edilmemiş olduğunu bulmak zorundasınız."  (Zhuan Falun, 6. Ders)

Shifu'ya dedim ki, şehvet ve arzu bana ait değil ve ben ona sahip olmak istemiyorum. O andan itibaren ortaya çıkan tüm şehvet düşüncelerimi yok edebildim. Bir süre sonra, ikinci egzersizden sonra vücudumu daha hafif hissettim ve omuz ve boynumdaki ağrı gitti.

Kendi içimize bakarak xiulian uyguladığımızı fark ettim. Her takıntı ne kadar az olursa olsun bir engel olabilir. İnsanların bize söylediği herhangi bir şeyden rahatsız olduğumuzda koşulsuz kendi içimize bakmalıyız. Diğer insanlar bizi yanlış anlamış olsa da hoşgörülü olmalıyız.

Çince Versiyonu