Öfke ve şikayete olan takıntım uzun zamandan beri var. Bu takıntım benim fazlasıyla acı çekmeme neden oluyor. Şimdi bu öfke konusu hakkında bahsettiğimde, aslında kendi teknik işimle uğraşmayı başkalarına nazik davranmaktan daha fazla önem verdiğimi açıkça anladım.
Eskiden teknik danışman olarak seyahat ediyordum. Ayrıca makinelerin tamir ve bakımına da yardım ediyordum. İlk olarak yaşlı uygulayıcılara sabırla yazıcıları nasıl kullanacaklarını öğrettim. Daha sonra becerilerine göre adım adım öğretmeye başladım ve birkaç kez denemelerine yardımcı oldum. Fakat sürekli hata yapıyorlardı bu yüzden sinirleniyordum. Bazen kendimi kontrol edemiyordum. Özellikle bir makineyi bozdukları zaman sürekli şikayet edip onları azarlamaya başladım. Öfkem ve kızgınlığım bazen aşırı oluyordu. Bu uygulayıcılar o anlarda azarlanan ve yanlış birşey yapan bir çocuk gibi görünüyorlardı.
Değişmem gerektiğini biliyordum. Ancak sorunlar tekrar ortaya çıktığında, örneğin birkaç uyarıdan sonra mürekkep aktığında veya yazıcı tekrar takıldığında yeniden öfkeleniyordum. Uygulayıcılara, ''Eviniz çok temiz ve düzenli görünüyor cihazı neden bu kadar kirli bırakıyorsunuz? Cihazı daha iyi temizleyemez misiniz” tarzında konuşup hiç tereddüt etmeden içimdekileri söylüyordum.
Kızgınlığın dört seviyeden oluştuğunu fark ettim. İlk seviye benim tutumumdan kaynaklıydı. Kendi kriterime uymayan bir şeyi gördüğümde zihnimde şikayet ediyordum. Bu durum aynı trafik kurallarına uymayan sürücüler gibiydi. Bende ise yazıcının mürekkebi bittiğinde, kağıt sıkıştığında veya kirli olduğu zaman tezahür ediyordu. İçimden şikayet edip zihinimde, "Neden kuralları takip etmiyorlar? Hafızası neden bu kadar kötü? Neden ayrıntılara dikkat etmeyip benim tavsiyeme dikkat etmiyorlar?" diye düşünüyordum. Öfkemi genelde dile getirmiyordum ve bastırıyordum.
İkinci seviyede, sürekli sözlü olarak şikayet ediyordum. Başkalarına karşı duygularımı ifade etmeden yapamıyordum. Yaşlı uygulayıcılara bile kaba davrandım.
Üçüncü seviyede, insanlarla tartışıyordum ve onların bazı belirli bakış açılarını uyardım. Bazen bu öfke olumsuz bile oluyordu.
Dördüncü seviyede, belki yardım taleplerine bile yanıt vermemeyi hayal ettim. Bu kişiye sinirlenip onunla yüz yüze görüşmekten kaçınmayı düşündüm. Neyse ki henüz bu seviyeye ulaşmadım. Bir uygulayıcıdan nasıl nefret edebilirdim?
Bazen bu öfkenin nereden geldiğini ve nasıl oluştuğunu kendime soruyorum. Fa'yı çalışırken kendi çıkarlarımı düşündüğümü mesela bir alışkanlığımın, doğru olmayan bir tutumumun ya da diğer takıntılarımın olabildiğini farkettim. Çok bencildim ve başkalarını düşünmüyordum.
Bazı uygulayıcılar neredeyse 80 yaşında, ancak yine de bir bilgisayarın ve bir yazıcının nasıl kullanılacağını öğrenmeye çalışıyorlar. Bütün bunları öğrenmek kolay değil. Aralarında en genç benim, ancak sabırlı olmak ve onlara yardım etmekte istekli değilim. Bencilliğim ve duygularım bu öfkeyi yarattı. Onların ihtiyaçlarını karşılayacak yeterli merhametim yoktu.
Bazı uygulayıcıların bana kendimden çok emin olduğumu ve iyi bir yönetici olmadığımı söylemeleri şaşırtıcı değildi. Sadece teknolojiyi nasıl kullanacağımı bildiğim için bunu bana söylediklerini düşündüm. Kendimi onların yerine koyamıyordum ve bu yüzden onlar için bu çok zordu. Herşeyi kendi standardıma göre değerlendirdim. Beni takip etmedikleri zaman veya standardımı yerine getirmediklerinde öfkelenip hayal kırıklığına uğruyordum. Başka bir deyişle, herkes benimle aynı fikirde olmak zorundaydı. Aşırı güven, kötü kader bağı veya karma hepsi öfke yaratabiliyordu. Bu takıntıyı yok etmek için her fırsatı değerlendirmem gerekiyor, fakat çok fazla fırsatı kaçırdım. Kendi içime bakmadım sadece dışa doğru baktım.
Shifu bize bu şiirde şunu öğretiyor:
“Kötü bir kişi kıskançlıktan oluşur.
Bencillikle ve öfkeyle, kendisine yapılan haksızlıktan yakınır.
Yardımsever bir kişi daima merhametli bir kalbe sahiptir.
Hoşnutsuzluk ya da kin olmaksızın, sıkıntıyı neşe olarak görür.
Aydınlanmış bir kişi hiçbir şekilde bir takıntıya sahip değildir.
Sessizce, yanılsamalar ile kandırılmış dünya insanlarını izler.”
(Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar l, Seviyeler)
Umarım öfkemi yok edip merhamet geliştirebilirim. O zaman kendimi düzeltip ve yükselebilirim.
Lütfen uygunsuz olan birşey varsa merhametle işaret edin.