(Minghui.org) Güzel bir ilkbahar sabahıydı. Uyanır uyanmaz, telefonumu aldım ve yeni mesajlara baktım. Bazısı epey bir süredir haber almamış olduğum eski arkadaşlardan gelmişti.
New Century Films tarafından ödül kazanan “Origin Bound” filmi bir gün önce internette yayınlandı. Önceki gece arkadaşlarımla linki paylaşmıştım. Geri bildirimlerini okurken, gözlerim yaşardı.
Bir arkadaş dedi ki, “Filmi izledim. Gerçekten etkilendim! Senin adına çok mutluyum. Böylesine harika bir inancı buldun!”
Bir başkası dedi ki, “Tebrikler! Harika bir film. Performansın harika! Falun Gong’un bu kadar şaşırtıcı olduğunu bilmiyordum. Önerdiğin kitabı okuyacağım. Teşekkür ederim!”
Yine bir başkası dedi ki, “Filmi izlerken bir bebek gibi ağladım! Çok dokunaklı! Bu filmi paylaştığın için çok ama çok teşekkür ederim! Seninle gurur duyuyorum! İnancını buldun. Çok mutlu görünüyorsun!”
Oyuncu Bay Jiang Guangyu Falun Dafa’nın kurucusu Bay Li Hongzhi’ye saygı ve minnettarlığını ifade ediyor. (New Century Films Şirketinin izni ile)
Bay Jiang Guangyu (solda) Uluslararası Wales Film Festivalinde New Century Film’in “Origin Bound”ındaki performansından dolayı “En İyi Aktör” ödülünü alıyor; Sağ üstte: 2019’da New York’ta “Tüm Zamanların En İyi Gösterisi” film festivalinde “Origin Bound” En İyi Sinema Filmi olarak adlandırıldı (New Century Films Şirketinin izniyle)
Hepsi Nasıl Başladı
Düşüncelerim 1998 ilkbaharına geri döndü.
1998 Nisan’da, bir Pekin banliyösündeki Dajue Tapınağında [Aydınlanma Tapınağı], “Yongzheng Hanedanlığı” Çin tarihi televizyon dizisi çekiliyordu. Başrol oyunculardan biriydim. Uzun çam ağaçlarıyla çevrili sessiz tapınak, bir manastır uygulaması için mükemmel bir ortam gibi görünüyordu.
Aydınlanma Tapınağı, Falun Dafa’yı duyduğum ve Zhuan Falun kitabının bana tanıtıldığı ilk yerdi.
“Origin Bound”da, ana karakter Howard Wang, Shifu Li Hongzhi’nin portresi önünde diz çöküyor. Gözyaşları içinde ona ikinci bir hayat verdiği için Shifu’ya teşekkür ediyor. Bu, 1998 kışı esnasında bir akşam aynen meydana gelen bir şey. Shifu’nun portresi önünde diz çökerek, saygı ifadesi olarak ellerimi birlikte yere koydum ve de yemin ettim, “Shifu! Ben Falun Dafa’yı uygulamak istiyorum!”
Ne zaman engellerle yüzleşsem veya şüphelerim olsa, o akşamı hatırlarım ve bedenimin her hücresini dolduran bir merhamet alanıyla çevrilirim. Cesaretim ve gücüm yenilenir ve biliyorum ki merhametin bu gücü Shifu Li’den geliyor.
22-yıllık uygulama yolumda geriye dönüp bakarken, Shifu’nun her adımda beni koruduğunu biliyorum.
Sıklıkla bana neden Falun Dafa’yı (aynı zamanda Falun Gong olarak da bilinir) uyguladığım soruluyor.
İşte cevabım: Kişinin yaşamındaki gerçek güç ve itici kuvvet güçlü bir manevi inançtan gelir. Sadece kişi doğru Fa]]’yı uygulayınca bu gücü elde edebilir. Bir kez Fa’yı bulunca ve bu güce sahip olunca, ona değer vereceksinizdir. Ondan vazgeçebilecek misiniz? Vazgeçemezsiniz.
Hepimizin bildiği gibi, Temmuz 1999’dan beri, Falun Dafa uygulayıcıları acımasız zulümle yüzleştiler. İnançlarını savunmak ve insanlara {{gerçeği açıklamak için, sayısız uygulayıcı zulüm gören diğer doğru inançların sıkı inananlarıyla aynı ölçüde ve de belki daha da fazla olarak, büyük fedakârlıklarda bulundular. Bir Falun Dafa uygulayıcısı olarak, hem üzgün hem de gururluyum.
Korkunç yalanlarla kaplanmış olan acımasız zulme çok üzüldüm. Ama gerçek anlamda zarar gören kişiler Falun Dafa uygulayıcıları değil, o yalanların kör ettikleri ve yanlış yönlendirdikleridir.
Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü’yü koruyan ve savunan bu şaşırtıcı insanlardan birisi olmaktan gurur duyuyorum.
Zulüm Başlıyor
Birkaç unutulmaz deneyim yaşadım. Ağustos 1999’da, zulüm başladıktan sonra, Çin Merkez Televizyonu adına büyük bir TV yapımındaki iki erkek başrol oyunculuğu için seçildim. Tüm oyuncuların Falun Gong’u uygulamayacaklarını ifade eden bir garanti belgesini imzalamaları gerekiyordu. Onu imzalamayı reddettim.
Fırsatı kaybettim. Ama dışarı çıktığımda, başım dikti ve hiç pişmanlık duymuyordum. Gururluydum. Mutluydum. Falun Dafa’yı sadece dokuz aydan daha az zamandır uygulamama karşın, kalbimde Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü’nün sıkıca kök salmış olduğunu biliyordum.
Otobüsü beklerken, telefonum çaldı. Bu başka bir yapım şirketindendi. Muhtemel bir rol için yönetmenle görüşmeye davet edildim. Oraya giderken yolda Falun Gong’u uygulamayı bırakmamı isteyip istemeyeceklerini merak ediyordum.
Yönetmen yakın zamanda herhangi bir oyunculuk rolüne kabul edilip edilmediğimi sordu. Dedim ki, “İki tane erkek başrol oyunculuğunu az önce reddettim.”
“Ah. Neden?”
“Çünkü Falun Gong’u uyguluyorum.”
Yönetmen uzun bir zaman bir şey söylemeden bana baktı. Sonunda, gülümsedi, “Sen müthişsin! Cesaretin ve samimiyetini sevdim. Bu rol senin için!”
Anlaşmayı hemen imzaladım ve yüzümde bir gülümsemeyle ayrıldım. Shifu’nun ne öğrettiğine aydınlandığımı ve onu yaşadığımı fark ettim. Shifu bize diyor ki, bir uygulayıcı olarak, sizin olan şey sizindir. Falun Gong’u uyguladığımız için herhangi bir şey kaybetmeyeceğiz.
İkinci olay Nisan 2000’de gerçekleşti. Falun Gong için temyiz başvurusunda bulunduğum için tutuklandım. Bir gözaltı merkezinde geçen 24 saatten sonra, serbest bırakıldım.
Pekin merkezinden yürüyerek geçerken, birden yalnız hissettim. Böylesine koca bir ülkede, manevi inancımı özgürce uygulayabileceğim hiçbir yer yoktu. Ne yapmalıydım? Üzgün ve umutsuz hissettim.
İzleyen günler boyunca ruh halim karamsardı. Arkadaşlarımla eğlence mekânlarından barlara ve disko kulüplerine gittim. Falun Gong’u uygulamaya başladıktan sonra bu yerlere gitmeyi bırakmıştım. Şimdi bu yerler beni tekrar cezbediyordu.
Kalbimde mücadele ettim ama sonunda pes ettim. Zhuan Falun kitabını dikkatlice rafa koydum. Çok fazla fedakârlıkta bulunmuş olduğumu hissettim. Keyfime bakmaya karar verdim.
Ancak, mutlu değildim. Gerçekte, bu acı vericiydi. Uygulamayla en başta ilgilenmemin sebeplerinden birisi ölüm korkumdan geliyordu. Kendime sorardım: başarılı ve zengin olsam bile, son kader anı – ölümden nasıl kaçabilirim? Bu beni neden burada olduğumuz konusunda düşündürdü.
Falun Dafa karanlık yolum üzerinde parlak bir ışık gibiydi. Kalbimin derinliklerinden, onun bir umut yolunu işaret ettiğini biliyorum. Yol zorluklarla dolu olabilir, ama sonunda sonsuz parlaklık olacaktı.
Zulüm altında, zorlu testlerle yüzleştim. Yaşam ve ölüm testini geçtim, ancak insani “zevk” karşısında başarısız oldum. Oldukça depresiftim.
Bir gün, eskiden benimle aynı egzersiz alanına giden bir uygulayıcı arkadaş tarafından arandım. Bana bir “hediye”si olduğunu söyledi. Şifreli kelimeyi anladım. Sevinç kalbimde yükseldi ve onunla buluşmak için hemen bir zaman ve yer ayarladım.
Getirdiği hediye Shifu’nun zulüm başladığından beri yayınladığı ilk yeni dersti.
"Seyahate rehberlik eden Shifu ile birlikte, Fa bütün canlıları kurtarıyor
Bir yelkenli yükselirken, yüz milyon yelkenli onu takip ediyor.
Geride bırakılan takıntılarla, hafifleyen tekneler hızla süzülüyorlar,
İnsani zihni ağır olanlar, okyanusu geçmenin zorluğunu kanıtlıyor.
[…]"
(Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar II) Bilen Kalp
Okudum ve okudum. En az yarım saat ağladım. Bugün bile, “Bilen Kalp”i ilk okuduğum zaman nasıl hissettiğimi açık bir biçimde hatırlıyorum.
Son birkaç ayda nasıl da güçsüz hissettiğimi düşününce utandım. “Bilen Kalp” sayesinde, Shifu’nun merhameti beni kuşatan karanlık bulutu çözdü. Tanıdık sıcaklığı hissettim. Tekrar mutlu hissettim! Ben bir Falun Dafa uygulayıcısıyım!
Altın Bir Fırsat
Üçüncü olay, “Origin Bound” filminin çekimi sırasında gerçekleşti.
2009’da yazın, film tamamlandıktan iki ay sonra, Amerika’daki Accolade Küresel Film Yarışmasında Başrol Oyuncusu Liyakat Ödülünü kazandığım haberini aldım.
Nutkum tutuldu. Birkaç anı gözümde canlandı.
Ortaokuldan beri sahneye çıkmayı seviyordum. Üniversitede ilk yılım esnasında, derslerimi bıraktım ve bir oyuncu olma hayalimin peşinden koşmak için Pekin’e gittim. Pekin’de zor zamanlardan geçtikten ve birçok filmde bir figüran olarak rol aldıktan sonra, sonunda bir oyuncu olarak bir sözleşmeyi güvenceye almayı başardım. Daha sonra “Origin Bound” sinema filmine kadar “Yongzheng Hanedanlığı,” “Kuzey Rüzgârı” gibi ve de diğer dizilerde rol aldım.
Sahneye çıkmayı gerçekten seviyordum ve bütün hayatımı bu sanata adamak istiyordum. Ünlü olan harika oyuncular gibi birçok hatırlanmaya değer rolümün olacağını düşünüyordum. Ama, oyunculuk kariyerim kısa kesildi. Nisan 2001’de, oyunculuk kariyerimde altın çağımda olan 26 yaşımdaki ben bunu bırakmak ve zulüm yüzünden memleketimden ayrılmak zorunda kaldım. Asla sahne ışığında durmak için başka bir şansımın olmayacağını düşünüyordum. Bir şekilde kaybolmuş hissediyordum.
2017’de New Century Films şirketi Amerika’da kuruldu ve katılmak için davet edildim. 2018’de, şirketin ilk sinema filmi olan “Origin Bound” yapımında yer aldım.
2019’da, “Origin Bound” çeşitli uluslararası film festivallerinde En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo, En İyi Kurgu, En İyi Bayan Başrol Oyuncusu ve de En İyi Erkek Başrol Oyuncusunu kapsayan toplam 34 ödül kazandı.
Onur ve başarı aniden hayatıma tekrar girdi. Duygu seline kapılmıştım.
Filmi izleyen kişiler için, son sahneyi hatırlayabilirsiniz. Yaşam ve ölüm dramından geçtikten sonra, Howard Wang güneş doğarken deniz kenarı boyunca Sue Li ile yürüyor. Sayısız deniz kuşu arka planda umudu ve mutluluğu temsil eden, doğan güneşin altın huzmeleri eşliğinde dans ediyor. Birçok seyirci bu sahne esnasında gözyaşlarına boğuldu.
O sahneyi çektiğimiz gün, şafak vaktinden önce deniz kenarına geldik. Ekip kurulum yaptı ve gün doğumunu bekledik. Binlerce deniz kuşu sessizce kumsalda oturuyordu.
Fotoğrafçı espri yaptı: “Bu kuşlara bir bakın! Güneş doğduğunda uçmaya başlasalardı bu nasıl bir sahne olurdu ama!”
Kuşlar ne istediğimizi anlamış olmalıydı. Güneş ışığının ilk huzmeleri görünür görünmez, kuşların hepsi kanatlarını açtılar ve gökyüzüne yükseldiler. Şaşırtıcı bir şekilde, kameranın görüş açısı içerisinde dönmeyi sürdürdüler. Kameranın açısı ve konumu değiştiğinde yönlerini aynı şekilde değiştirerek, fotoğrafçıyla iş birliği yapıyorlar gibi görünüyordu. Kuşlar film çekimi tam olarak bitinceye kadar ayrılmadılar. Filmin son sahnesi onlar sayesinde mükemmel oldu.
Film festivali sezonu esnasında film dünya turuna çıktığında ödül törenlerinin bazısına katıldım.
Eylül 2009’da Wales Uluslararası Film Festivali’ni çok iyi hatırlıyorum. O akşam, En İyi Erkek Başrol Oyuncusu anons edildiğinde, dev ekran “Origin Bound”ı ve ismimi gösterdi. O, bu film için aldığım üçüncü En İyi Erkek Başrol Oyuncusu ödülüydü. Sadece birkaç yıl öncesinde oyunculuk kariyerimin bittiğini düşünmüş olduğuma inanmak zor!
Ödül konuşmama bu sözlerle başladım: “Ben bir Falun Gong uygulayıcısıyım. Çin’de, Falun Gong Çin komünist hükümetinin acımasız zulmü altında. Bu film bize Falun Gong hakkındaki gerçeği anlatıyor.”
Bir Falun Gong uygulayıcı olmaktan gurur duyuyorum ve Shifu’ya çok minnettarım! Beni daima koruyan ve de beni merhametle hiçbir şey bilmeyen birisinden doğru bir kişi olma yoluna yönlendiren Shifu’ydu.
Dafa’ya çok minnettarım! Geçmiş 22 yıl, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü bana zulmün karşısında cesaret verdi ve vicdanımı sürdürmemi ve merhametli kalmamı sağladı.
Film festivallerinin birçok jürisi ve sunucusu aynı şeyi söylediler: “Bu film insanlara umut getiriyor. Ana karakter sonunda kişisel kurtuluş için sürükleyici bir güç olan büyük inancı (Falun Dafa) buluyor. Bu, gerçekten duygulandırıcı.”
Filmde Falun Dafa uygulayıcılarının gösterdiği iyilik, merhamet ve de cesaretin jürilerin kalbine dokunduğuna inanıyorum. Film sayesinde, Falun Dafa’nın mucizesini gördüler ve de Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü’nün gücünü hissettiler.
İzleyicilerden bazıları filmi izlerken kendilerini ağlamaktan alıkoyamadılar. Film onları kişinin hayatının anlamı ve gerçek değeri hakkında düşünmeye teşvik etti. Onlar Dafa’nın gücünü hissettiler.
2020 ilkbaharının eşi benzeri yok. Küresel bir salgın refah düzeyi yüksek toplumların buz kesilmesine sebep oldu. İnsan gözleriyle görülemeyen minicik bir virüs, kolayca kişinin hayatını mahvedebiliyor veya hatta ona son verebiliyor. Bu insanlar için derinlemesine düşünme zamanıdır: Hayatın anlamı nedir? Gelecek, insanlık için neyi barındırıyor? Nereden geliyoruz? Nereye gidiyoruz?
Arkadaşlarım, size milyonlarcasının bu sorulara cevabı bulduğu yeri söylememe izin verin: Shifu Li’nin kitabı Zhuan Falun’u alın ve onu okuyun!
Zhuan Falun Dafa’nın mucizelerini içeriyor ve gerçek mutluluğun kaynağıdır.
21’inci Dünya Falun Dafa Günü Yıldönümü’nün şerefine, Shifu’ya sonsuz minnettarlığımı ve Dafa’nın bana getirdiği sevinci göstermek için hikâyemi paylaşmak istedim. Ellerimi heshi yaparak birleştiriyorum ve şunu söylemek istiyorum:
Teşekkür ederim, Shifu Li! Teşekkür ederim, Dafa!
Falun Dafa iyi! Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi!