Shifu bize şunu öğretiyor:
"İç gözlem yapmak için bir an dur, doğru düşünceler ekle
Eksikliklerini açıkça analiz et, yeniden canı gönülden ilerle" (Hong Yin II, Rasyonel Ol, Uyan)
Kendi içime bakarak birçok olumsuz düşüncelere sahip olduğumu gördüm. Bu tecrübemi özetledim ve anlayışlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
İnsanları Zulüm Hakkında Önyargısızca Bilgilendirmek
İnsanların ya da tanıdıklarımın uygun olmayan davranışlarını ya da karakterlerindeki doğru olmayan bir yönü fark ettiğimde, onlarla iletişimde olmak istemiyordum. Onlara yukardan bakıyordum ve onlardan uzak duruyordum.
Neden bu tür güçlü hislerim vardı? Neden diğer insanları daha iyi anlamaya ve affetmeye çalışmıyordum? Neden başkalarının düşüncelerini sakin bir kalple dinleyemiyordum ve benden farklı düşüncelere sahip olan kişilerle neden konuşamıyordum? Neden onlardan uzak duruyordum ve onlarla tartışıyordum? Bir uygulayıcı böyle mi olmalıydı?
Daha detaylı bir biçimde kendi içime baktığımda, bu tavırlarımın doğduktan sonra edinilen davranışlar olduğunu ve Komünist Parti kültürünün aşıladığı tutumlar olduğunu fark ettim. Bunun üzerinde karmamın ve eski güçlerin etkisi vardı. Bundan dolayı bendeki Buda doğası neredeyse tamamen yok olmuş gibi gözüküyordu. Zor anlarda, şeytani doğam açığa çıkıyordu.
Shifu bize şunları anlatıyor:
".... insanın ilk baştaki hayatı evrenden gelmektedir. Evrenin kozmik alanı merhametlidir, yani “Zhen Shan Ren” (Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü) karakteristik özelliklerini taşımaktadır." (Zhuan Falun, 1. Ders)
İnsanın asıl doğası merhametlidir; evrenin özelliklerine – Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörüye adapte olmuştur. Doğumdan sonra yavaş yavaş bencilleşir ve başkalarının düşüncelerine tahammül edemezsiniz. Çoğu kişi istediklerini dikte etmeye eğimli oluyor. Bu aslında eski kozmosun doğasıdır: kibirli, ben merkezli ve kendini değiştirmek yerine başkalarını değiştirmeye istekli.
Evrende çok büyük ve çok sayıda cennetsel dünyalar var ve her birinin kendi yaşam standartları ve sevinçleri vardır. Kendi seviyelerindeki ilkeleri takip ederler – karşılıklı üretim ve karşılıklı engelleme yasası, karmik cezalandırma ve duruma göre iyi ve kötülüğün standardı her cennette farklıdır. Yasalar kendi boyutunun ve seviyesinin standardına karşılık gelir. Diğer canlılar farklı seviyelerin ilkelerine müdahale edemezler.
Bir uygulayıcı öfkelenince veya farklı bir şekilde duygusallaşınca, mantıklı düşünemez. Kozmosun yasasından sapar. Dafa her şeyi kapsar ve tüm canlılar için en iyisini ayarlar. Bu nedenle bir uygulayıcı Dafa’yı benimsemeli ve kendisini Dafa’ya adapte etmelidir. Hepimiz sakin ve kibar olmalıyız; burnu havada ya da otoriter olmamalıyız.
Başka bir bakış açısından bakıldığında, tüm insanlar yaşamda bir labirent içinde kaybolmuştur. Sıradan insanlar sapkın, bozulmuş düşünceler tarafından kontrol ediliyorlar. Kendi karmalarının yükünü taşıyorlar ve eski güçler, kötü şeytanlar ve şeytani Komünist hayalet tarafından manipüle ediliyorlar.
Aslında dünyaya, Dafa’yı elde etmek amacıyla ve kurtarılma arzusuyla geldiler. Sadece bu nedenle bile olsa, onları uyandırmak için karşılaştığımız tüm zorlukların üstesinden gelmeliyiz. Onlar bu acı dolu denizde hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Onları nasıl geri çevirebiliriz veya onlara nasıl gücenebiliriz? Neden onları affetmiyor ve onları anlamaya çalışmıyoruz? Oysa sürekli olarak bilinçsiz düşünceleri, karmaları ve eski güçler tarafından manipüle ediliyorlar. Onları kurtarırken, karşılaştığımız zorluklardan kaçınmaya çalışmak için, hiçbir geçerli mazeretimiz olamaz. Bizler ortaya çıkan engelleri doğru düşüncelerle yok etmeliyiz. Hiçbir önyargı olmadan, hiçbir zorlama olmadan ve kendimiz için hiçbir istek olmadan, gerçekleri merhametle açıklarsak, etkisi çok iyi olabilir.
Olumsuz Düşüncelere Dikkat Etmek Gerek
Beklenmedik bir olayla karşılaştığımda ilk tepkim olumsuz oluyordu. Beklenmedik şeylerin zorluklar ve kötü bir sonuç getireceğini düşünüyordum. Neden öyle düşündüğümü hiç bilmiyordum.
Kötümserliğimden dolayı ve çaresizlik yüzünden, neden yaptığım işlere gölge düşüyordu?
Uygulayıcılarda Buda doğasının uyanmış olduğunu biliyoruz. Hayatlarının mikroskobik seviyeden tanrısallığa doğru değiştiğini ve hayatlarında umut ve enerjinin olması gerektiğini biliyoruz. Bu durum özellikle uygulamaya yeni başlayan uygulayıcılarda görülüyor.
Bir süre sonra uygulamadaki disiplin kayboluyor ve uygulama başlangıçta olduğu kadar sıkı yapılmıyor. Uygulama formalite haline geliyor; önümüze sert ve engebeli bir yol çıkıyor. Bazıları uygulamada tehlikeli bir şekilde doğru yoldan sapıyorlar. Olumsuz düşünceler ortaya çıktığı zaman karşımızda borcumuzu geri ödememiz için gelmiş alacaklılarımız olabilir. Onlar yönümüzü değiştirmeye çalışırlar, böylece gerçek benliğimize geri dönemeyiz.
Nasıl kaybolmuş hissine kapılabiliriz? Nasıl olur da kötümserleşir ve umudumuzu kaybedebiliriz? Eğer uygulamada çabalı olur ve Dafa’ya aktif bir şekilde adapte olursak, Shifu ve Dafa tarafından korunmuş oluruz. Yolumuz zaten bizim için hazırlanmış. Buna inanmak, onu fark etmek ve bu yolda tutarlı bir şekilde ilerlemek ise bize kalmış.
Kozmosu düzelten Shifu’dur. Peki, o zaman nasıl cesaretsiz ve kötümser olabiliriz? Olumsuz olmak, orijinal gerçek doğamıza uymuyor. Bu, doğumdan sonra edinilen bir davranış ve eski güçlerin müdahalesidir. Böyle bir düşünceyi reddetmeli ve kabul etmemeliyiz.
Hoşnutsuzluğu, Öfke ve Kıskançlığı Yok Etmek Gerek
Çiftliğimizde tavuk yetiştiriyoruz. Bazen çitin deliklerinden geçip dışarı kaçıyorlar. Onları tekrar yakalamak çok zor oluyor. Bazen öfkeleniyorum ve onları daha fazla aramak istemiyorum. Çoğu zaman geyikler tarlalarımıza gelip mahsullerimizi yok ediyorlar. Bu yüzden tarlaların etrafına bir çit yaptık. Bunun için çok fazla zaman ve para harcadık, fakat faydası olmadı. Şaşırtıcı bir şekilde, yine de içeri girmek için bir yol buluyorlar.
Çiftlikte bazı işçiler çok cahil ve Falun Dafa hakkında devlet propagandasının yalanlarına inanıyorlar. Bu konu hakkında düşünmüyorlar ve Komünist Partinin kötülüklerini savunuyorlar. Yıllar boyunca bana çok fazla hakaret ettiler, dayanabileceğimden çok daha fazla. Bir noktadan sonra kendime şunu sordum: neden insanlar tarafından oluşturulan bu hoş olmayan durumlardan bu kadar çok etkileniyordum?
Uygulamada karşılıklı üretim ve karşılıklı engelleme yasası olduğunu ve kendi kaderimize sahip olduğumuzu biliyoruz. Bizler herhangi bir duygudan etkilenmemeli ve herhangi bir şeye bağlı olmamalıyız. Başkaları için sadece kendimizi ilerletmemiz gerekiyor. Sadece davranışları “doğru” olmadığı ya da hoşlanmadığımız için diğer canlılardan nasıl vazgeçebiliriz?
Uygulamada hiçbir şey tesadüfen gerçekleşmez. Karşılaştığımız her şey karmamızı yok etmemize ve tamamlamaya ulaşmamıza yardımcı oluyor. Bizi öfkelendiren bir şeyle ya da zorluklarla karşılaştığımızda, bunun takıntılarımızdan ve kendi karmamızdan kaynaklandığını açıkça görmeliyiz. Önce kendi içimize bakmalı, Fa’ya uygun olmayan şeyleri bulmalı ve düzeltmeliyiz. O zaman eski güçlerin faydalanacağı hiçbir boşluk kalmayacaktır.
Beni öfkelendiren ve bana hakaret eden insanlar, yüzeysel olarak gürültücü, çirkin, güçlü ve inatçı. Fakat içlerinde gerçekten çok kırılganlar ve cesaretleri yok. Kalplerinin derinliklerinde olayların gidişatının doğru olmadığını hissediyorlar. Fakat bir çıkış yolu olduğunu bilmiyorlar. Aynı zamanda doğduktan sonra edindikleri görüşleri ve karmaları var. Parti kültüründen de etkilendiler. Onları anlamak ve affetmek için büyük bir kalbe sahip olmalıyım. Onları kurtarmak için hiç bir fırsatı kaçırmak istemiyorum.