20 yıldan fazla bir süre önce Falun Gong uygulamaya başladım. Bu, 1996 yılıydı. Üç işi yapmama rağmen ve dışardan çabalı gözükmeme rağmen, uygulama yolumda iyi yapmadığım çok utanıyorum. Kısa bir zaman önce gerçek bir uygulayıcı olmayı ve koşulsuz içime bakmayı öğrendim.
Mahkumlara Falun Gong'u Anlatmak
2005 yılında yasadışı gözaltına alındım. Serbest bırakıldıktan sonra doğru düşüncelerim sayesinde serbest kaldığımı düşündüm.
Eşimin bana zulüm edenlere 20.000 yuan [2,600€] (şehirde ortalama gelir yaklaşık 300€) verdiğini öğrendiğimde kendi içime bakacağıma eşimden şikayet ettim. Eşim yeni bir uygulayıcıydı, yaklaşık bir yıl önce Fa'yı elde etmişti. Haksız olduğunu anladı. Suçlamalarımı ve şikayetlerimi sessizce kabul etti.
2008 Pekin Olimpiyat Oyunlarından önce tekrar tutuklandım ve 30 günden fazla tutuklu kaldım. Bu diğer mahkumlara gerçeği açıklamak için büyük bir fırsattı. Sonunda hücremde bulunan 23 mahkum Falun Gong gerçeğini öğrendiler ve Komünist Parti ve bağlı kurumlarından çıktılar.
Bir gayrimenkul firmasının eski bir yöneticisi olan hücremizden sorumlu mahkum Falun Gong'u uygulamak istediğini söyledi. "Hayatımda her türden insanla karşılaştım" dedi ve devam etti, "En çok Falun Gong uygulayıcılarını takdir ediyorum. Falun Gong'la daha önce karşılaşsaydım, böyle kötü bir duruma düşmezdim."
Testi Geçemediğim İçin Büyük Pişmanlık
Serbest bırakılmak yerine beyin yıkama merkezine götürüldüm, burada aile üyeleri bizi inancımızdan vazgeçirmek için emir alıyorlardı. Bu aile üyesi benim yaşlı annem oldu. O, ağlıyordu ve bana baskı yapıyordu.
Kendi içime bakmadığım için, insanı duygularımın engelini fark edemedim. Bunun yerine tekrar eşimden şikayet etmeye başladım ve hala korku takıntısına tutunduğumu iddia ediyordum.
İtiraf etmeliyim ki, iyi yapmadığım için sınavı geçemedim. Beyin yıkama merkezinde yapmamam gereken bir şey yaptım. İnancımdan vazgeçtiğime dair garanti beyanı imzaladım. Bu uygulama yolumda kara bir leke bıraktı. Derinden pişmanlık duyuyordum ve serbest bırakıldıktan iki gün sonra yaptığım açıklamayı geçersiz kıldığıma dair ciddi bir açıklama yaptım.
Nihayet Kendi İçime Bakmayı Öğrendim
2016 yılında şehrimizdeki koordinatör tutuklandı ve birçok evde aramalar yapıldı. Bu tür zorluk karşısında, yüzeysel olarak değil ciddi bir şekilde kendi içime bakmam gerektiğini fark ettim.
Eşim ve ben Fa'yı çoğunlukla beraber çalışıyorduk ve anlayışımızı paylaşıyorduk.
Shifu dedi ki:
"Her gün sadece bu birkaç set egzersizi yaparak bir Falun Dafa öğrencisi olarak kabul edilebilir misiniz? Muhakkak ki değil. Çünkü gerçek bir xiulian uygulaması, bizim belirlemiş olduğumuz xinxing standartlarına uymak zorundadır ve sizler xinxing'inizi gerçek anlamda yükseltmek zorundasınız -sadece bunun ardından o gerçek bir xiulian uygulaması olur. Eğer xinxing'inizi yükseltmeden ve her şeyi kuvvetlendiren güçlü bir enerjiye sahip olmadan sadece egzersizleri yapıyorsanız, buna xiulian denmez - ne de biz sizleri bir Falun Dafa öğrencisi olarak kabul edebiliriz." (Zhuan Falun, 3. Ders)
Geçmişte bu paragrafı okurken bunun devamlı onunla ilgili olduğunu söylerdim, o da parmağı ile beni işaret ederdi.
Onun bana dediklerini hiç bir zaman kabul etmiyordum. Üç işi çok daha fazla yaptığımı düşünüyordum, çünkü ondan daha uzun süredir uygulama yapıyorum, dolayısıyla daha iyi bir uygulayıcıydım.
Artık bu paragrafı okuduğumuzda Shifu'nun bunu bana dediğini çok net bir şekilde biliyorum. Bu düşüncelerimi eşime söylediğimde hemen o da, kendisinin iyi uygulama yapmadığını ve daha çabalı olmasını gerektiğini söyledi. Bu konu hakkında artık kavga etmiyoruz.
İçe Bakarak Görüş Değişimi
Gelinim yüzüme karşı yalan söyledi. Geçmişte ona karşı bir antipati gelişmişti ve sıradan insanların böyle davrandıklarına karar vermiştim.
Bu sefer olayı, uygulamam için bir fırsat olarak gördüm. Kendime sordum: "Bana utanmadan neden yalan söyledi? Ben önceden yalan söyledim mi? Ben her zaman Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü ilkelerini takip ettim mi?"
Oğlum bir keresinde torunum yanındayken, "Ailemizde büyükanneyi mutlu edebilen tek kişi o, diğer herkes büyükanneyi mutsuz ediyor." dedi.
Bu sefer duruma geçmişteki gibi davranmadım. Onlara "Sizler her şeyi iyi yapıyorsunuz," dedim ve devam ettim, "Ailenizde ve işinizde en iyisini yaptınız." Mutsuz olduğum zaman takıntılarımı bırakmam gereken zamandı.
Koordinatörlerden biri bir paylaşımda şikayet etti ve dedi ki: Ben de rahat olmasını istiyorum. Ben de evde oturup Fa çalışmak istiyorum. Fakat tüm bu görevleri kim yapacak?"
Rahatlığa tutunma takıntısına sahip olup olmadığıma dair kendi içime baktım. Artık koordinatöre karşı geçmişteki gibi bir antipatim yoktu, onun yerine onu çok iyi anlıyordum ve hoşgörülüydüm.
Eskiden üç işi yaparken kendimi baskı altında hissediyordum, sanki Shifu'nun yaptıklarına karşılık geri ödemem gerektiği gibi.
O zamandan beri kendi içime bakmayı öğrendim ve Fa prensiplerinde daha derin bir anlayış kazandım. Üç işi yaparken artık baskı hissetmiyorum.