(Minghui.org) Yaz sonbahara doğru ilerlerken, Paris'teki Falun Dafa uygulayıcıları, Falun Dafa egzersizlerini göstermek ve zulüm konusunda farkındalık yaratmak için arka arkaya iki Pazar günü öğleden sonra (23 ve 30 Ağustos 2020) Özgürlükler ve İnsan Hakları Meydanında toplandılar.
Şehirdeki coronavirüs korkusunun ardından popüler turistik meydan ziyaretçilerle dolup taşmaya başladı. Birçok kişi Falun Dafa'yı zaten biliyor olsa da, diğerleri bunu ilk kez öğreniyordu. Sırf insanlar, Çin'de Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerine göre yaşıyorlar diye uygulayıcılara işkence yapıldığını ve hatta organları için öldürüldüğünü duyduğunda, insanlar Çin Komünist Partisinin insanlığa karşı suçlarının daha çabuk bitmesi umuduyla uygulayıcıların dilekçesini imzalamak istediler.
Turistler, Falun Dafa zulmüne son verilmesi çağrısında bulunan dilekçeyi imzaladılar.
Uygulayıcılar Paris'teki Özgürlükler ve İnsan Hakları Meydanında Falun Dafa egzersizlerini gösterdiler.
Turistler Falun Gong bilgilerini okudular
Serbest yazar Chris, uygulayıcılara Çin'deki durum hakkında sorular sordu. “Birinin organlarını hâlâ hayattayken [zorla] almak zalimce birşey. Korkunç. Bunun olduğundan şüphe etmemeli ve bunu ifşa etmeliyiz” dedi. “Herkes xiulian uygulamakta özgür olmalıdır. Bu tür barbarca eylemlerin sürmesine izin vermemeliyiz. Bu, insanlığı savunmak için bir savaştır, her ülkeyi ve her insanı kapsar. Bu tüm insan ırkı için bir problem” dedi.
Uygulayıcıların eylemlerinin cesurca olduğunu söyledi ve tüm etnik gruplarının, dünya çapında meydana gelen zulmü durdurmak için birleşmesini umduğunu söyledi.
Bir ilkokul öğretmeni olan Shaneze, komünist rejimlerin insanlığa karşı işlediği suçları duyunca dehşete düştü. "Zorla organ toplama yapılmamalı. Bu insanlık dışı. Kimseye böyle davranılmamalı, sadece inançlı insanlardan bahsetmiyorum” dedi. “Herkes başkalarının dini inançlarına saygı göstermelidir. Hiç kimse inancı yüzünden hapsedilmemeli veya işkence görmemelidir. Yaptığınız her şey için teşekkür ederim" dedi.
Almanya'da bir kilise çalışanı olan Klaus dilekçeyi imzaladı ve "Daha fazla konuşmalı ve bu tür yanlışları daha sert kınamalıyız. İnsanların ekonomik kazanç için sessiz kalmayı seçmesi üzücü." Falun Gong'un Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerinin evrensel değerler olduğunu söyledi. Ayrıca uygulayıcıları cesaretlendirdi ve özgürlüğün bir gün hakim olacağını söyledi.
Francis Korchit, Çinli bir uygulayıcıya, “Sizin ülkenizde insanların ifade özgürlüğü yok. Polis sizi sürekli arkadan izliyor. Biz Batılılar için oraya gittiğimizde de durum aynı. Özgürlüğümüz yok. Çin havalimanına adım attığımız andan itibaren gözetim altındayız. Fikrimizi özgürce ifade edemiyoruz. Umarım bu önümüzdeki birkaç yıl içinde değişir."
"Çin'de olanları onaylamıyorum. Eminim kimse bundan hoşlanmıyor. Rejimin, insanları sosyal medya platformlarında yanıltmak için çok çaba sarf ettiğini ve onları gitmelerini istedikleri yere yönlendirdiğini hissediyorum. Bu nedenle insanlar medyanın söylediklerini sorgusuz sualsiz dinlememelidir. Sizi dinlemeleri gerekir. Gerçeği kendileri bulmalılar. "
Otel danışmanlarından Bounzavsky, “Zorla organ toplamanın bugün bu dünyanın hiçbir ülkesinde yapılmasına izin verilmiyor. [Falun Dafa] taraftarlarının bunu özgürce uygulayabilmeleri için ve çevremizdeki insanlara bu zulmü anlatmak için elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız. "