(Minghui.org) Dört kuşaktan oluşan büyük bir aileye sahibim. Annem ve babam 90 yaşın üzerinde. İki oğlum ve birkaç torunum var. Aile üyelerim ya Falun Dafa uygulamasından fayda görmüş ya da Falun Dafa'nın iyileştirici gücüne tanık olmuştur. Bu nedenle, yerleşim komitesi personeli, hükümetin kara listesindeki her Falun Gong uygulayıcısını inançlarından vazgeçmeye zorlamayı amaçlayan “sıfırlama” kampanyasında bizi taciz etmeye ve Falun Gong'dan vazgeçmemizi emretmeye geldiğinde, tüm sevdiklerim direndi ve Dafa adına seslerini yükselttiler.
Tacizden bahsetmeden önce sizinle babamın hikayesini paylaşmak istiyorum.
Babam 2019 yılında interstisyel pnömoni geçirdi ve hastaneye kaldırıldı. Tedaviye rağmen durumu kötüleşmeye devam etti. Daha sonra solunum cihazına bağlandı. Yatalaktı, yemek yiyemiyor, tuvaleti kullanamıyordu. Doktorlar bize tedavisinin olmadığını söylediler. En kötüsüne hazırlanmaya başlamamız gerektiğini belirttiler.
Annem ve benim Dafa uygulamasından elde ettiğimiz sağlık yararlarına tanık olduktan sonra, babam eve geri dönmeye ve uygulamayı öğrenmeye karar verdi. Annem ve ben 26 yıl önce Falun Dafa'yı uygulamaya başladık. İkimiz de günlük hayatımızda “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü” ilkelerini izleyerek hem sağlığımıza kavuştuk hem de daha iyi birer insan olduk. Babam da dahil olmak üzere tüm ailemiz değişimlerimize tanık oldu ve uygulamamızı ve zulüm hakkında farkındalık yaratma çabalarımızı çok destekledi.
Babam, "Dafa'nın Shifu'sunun benimle de ilgileneceğine inanıyorum," dedi.
Babam eve döndükten sonra tüm ilaçları ve iğneleri bıraktı. Bunun yerine Falun Dafa'nın derslerini dinlemeye başladı. Üçüncü gün biraz yulaf lapası yedi ve kendi başına tuvalete gitti. Yavaş yavaş, beş takım Dafa egzersizini yapabilir duruma geldi.
Bir hafta sonra babam tamamen iyileşti.
Bizi Sevenler “Sıfırlama” Kampanyasına Direniyor
ÇKP'nin geçen yıl ülke çapında başlattığı "sıfırlama" kampanyasından sonra, yerel yetkililer Aralık 2020'den beri birçok kez evime geldiler. İnancımızdan vazgeçiren bir belgeyi bize zorla imzalatmaya çalıştılar. Onlara Falun Dafa'yı uygulayan aile üyelerimin olumlu hikayelerini anlattım, "Bizim gibi yaşlılar yüksek ahlakla hastalıktan kurtulduğu zaman, sadece çocuklarımızın üzerindeki yükü azaltmakla kalmıyoruz, aynı zamanda bir bütün olarak toplum üzerindeki yükü de azaltıyoruz." dedim.
Bazı hükümet çalışanları bizimle aynı fikirdeydi. Bazıları bize gelmek zorunda olduklarını çünkü istemeseler de bunun onların işi olduğunu söyledi.
Ancak toplum sekreteri, deneyimlerimizden hiç etkilenmedi. Vazgeçme belgesini imzalamamız için ısrar etti ve emekli maaşımı ve ikinci oğlumun düşük gelirli aylığını askıya almakla tehdit etti. İkinci oğlum 30'lu yaşlarında, zihinsel engelli ve çalışamaz durumda. Kocam 16 yıldır beyin trombozu hastası ve o da çalışamıyor.
O sırada yeğenim evimdeydi. O, "Teyze, senin adına imzalamama ne dersin? Emekli maaşı olmadan nasıl yaşayabilirsin?” dedi. Kabul etmedim ve ona, “Bunu kimse imzalamamalı. Bu kimse için iyi değil. Dafa'yı uygulamak sayesinde çok fayda gördük, bundan nasıl vazgeçebiliriz?" dedim.
Sonra babam, ilk oğlum, karısı ve oğulları geldi. Toplum sekreteri, ailemden hiçbirinin onunla işbirliği yapmayacağını bildiği için gitti.
Babam emekli maaşını elinde tutmak istediği için biraz tereddüt etti. Ona hayatını kurtaranın Dafa olduğunu ve Dafa'ya ihanet edecek şeyler yapamayacağını hatırlattım. Babam anladı ve “Artık ne yapacağımı biliyorum” dedi.
İlk oğlum bunun bizim uygulamamızda bir test olduğunu düşündüğünü paylaştı. Bütün erkek ve kız kardeşlerim de bizim tarafımızda yer aldı. Küçük kız kardeşim, o insanlara tekrar gelmeye cesaret ederlerse gitmelerini söyleyeceğini söyledi.
2021 Çin yeni yılı öncesinde yerel yetkililer bizi belgeyi tekrar imzalamaya zorlamaya çalıştı. O sırada evde sadece annem ve babam vardı. Babam kapıyı açtı ve altı kişi gördü. Onlara, “Bizi taciz etmekten ne zaman vazgeçeceksiniz? 90 yaşının üzerindeyim ve hiçbir suç işlemedim. Lütfen bir daha gelmeyin, normal hayatımızı bozuyorsunuz. Sizin yüzünüzden hastalanırsak çocuklarım sizi rahat bırakmaz.” dedi. İçlerinden biri hemen bir daha gelmeyeceklerini söyledi.
Son taciz yerel polis karakolumuzun müdüründen geldi. Ağabeyimi aradı ve ağabeyimden babam adına belgeyi imzalamasını istedi. Ağabeyim, “Babam 90 yaşının üzerinde. Onun adına hiçbir şey imzalayamam” diyerek reddetti.
Minghui.org'da yayınlanan tüm makaleler, grafikler ve içerikler telif hakkıyla korunmaktadır. Ticari olmayan çoğaltmaya izin verilir, ancak makale başlığı ve orijinal makaleye bağlantı ile atıf yapılmasını gerektirir.