(Minghui.org) Falun Dafa uygulayıcıları, 10 Aralık 2021 Uluslararası İnsan Hakları Günü'nde Avusturya'nın Viyana kentindeki Çin Büyükelçiliği önünde toplanarak Çin Komünist Partisinin (ÇKP) inançlı insanlara yönelik yaptığı zulmü derhal sona erdirmesi konusunda çağrıda bulundular.
Etkinlikten önce, uygulayıcılar dört Avusturyalı parlamenterden onları destekleyen dört mektup aldı. Parlamenterler, zulme karşı uygulayıcılara olan desteklerini ifade ettiler. Ayrıca ÇKP'nin insan haklarını ve inanç özgürlüğünü çiğnemesini kınadılar ve din özgürlüğünü savunmak için harekete geçmeye devam edeceklerini söylediler.
Avusturyalı Falun Dafa uygulayıcıları 10 Aralık 2021'de Uluslararası İnsan Hakları Günü'nde etkinlik yaptılar
Milletvekili Petra Bayr'ın mektubunda, “İnsan haklarına saygı, benim için kişisel olarak ve SPÖ (Avusturya Sosyal Demokrat Partisi) sözcüsü olarak küresel kalkınma için bir arada yaşamamız için gerekli bir temeldir. İnsan hakları aynı zamanda sosyal ve kültürel hakları da içerir ve farklı kültürel uygulamalara saygı, şiddet olmaması bağlamında özellikle önemlidir.”
Çin Komünist Partisi tarafından, çoğunlukla Falun Dafa uygulayıcılarından canlı organ toplanması da dahil olmak üzere, insan hakları zulmüne ilişkin raporları gördüğünde "derinden şok olduğunu" söyledi.
“2020'de (Avusturya) parlamentosu yasa dışı organ ticaretine karşı önlem alınması için oybirliğiyle karar aldı. Hükümet, 'İnsan Ticaretine Karşı Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ni onaylamalı ve uluslararası ve Avrupa düzeyinde uluslararası organ ticareti mağdurlarının aktif sesi olmalıdır.”
Milletvekili Bayer, ÇKP'nin canlı organ toplama operasyonu için devlet aygıtını kullanmasının “kamuoyunda kınanması gerektiğini” vurguladı.
Avrupa Parlamentosu Üyesi Lukas Mandl
Avrupa Parlamentosu üyesi Lukas Mandl, “Bir insanı inancından yoksun bırakmak veya inancından dolayı zulmetmek, insanlık onurunu ayaklar altına almaktır ve bu tür ihlaller saldırganlıktır. Ancak bu her gün büyük ölçekte oluyor.”
İnanç özgürlüğünün "tüm insan ırkını ilgilendiren önemli bir sorun" olduğunu ve onu kısıtlamanın "insanlık onuru ve özgürlüğünün ciddi bir ihlali olduğunu" söyledi. Dünya çapında inanç özgürlüğünün gerçekleşmesi için parlamenter düzeyde çalışmaya devam etme sözü verdi.
Milletvekili Faika El-Nagashi mektubunda şunları söyledi: “Çok sayıda rapor, Çin'deki Falun Dafa uygulayıcılarına yıllar boyunca uygulanan sistematik zulme işaret ediyor. Bu raporlar, zulmün sadece bireysel vakalar olmadığını, insan hakları ihlallerinin normalleştiği sistematik bir suç olduğunu gösteriyor.”
“Yasadışı organ ticareti bu suçların bir biçimidir. Avusturya dahil Batılı ülkeler, ilgili ticaret ve turizmi araştırma ve kısıtlama sorumluluğuna sahiptir. İşkence, zulüm ve kısıtlamaların farklı bir yüzü var. Amacı, terör yoluyla eleştirel sesleri susturmaktır.”
"Yıllarca Avusturya dahil farklı ülkelerde Falun Dafa uygulayıcılarına yönelik zulme dikkat çeken ilgili olaylar var. Bu protestoyu yıllardır destekliyorum.”
Mektubunun sonunda, “İnsan hakları siyasetin merkezinde olmalı” diye ekledi.
Avusturya parlamentosu üyesi Dr. Ewa Ernst-Dziedzic mektupta, insan hakları ihlalleri konusunda “kayıtsız kalmamalıyız” dedi.
“Çin gibi otoriter rejimler bu devredilemez evrensel hakkı görmezden geldiğinde dünyanın geri kalanı sessiz kalmamalı” diye ekledi.
"Sadece ruhlarımıza, zihinlerimize ve bedenlerimize uyum getirmek isteyen Falun Dafa uygulayıcıları gibi siyasi olmayan gruplara zulmedildiğinde, birleşmeli ve [ÇKP'ye] karşı her şekilde savaşmalıyız."
Sonunda, "Sizi desteklemeye devam edeceğimden ve Falun Dafa'ya karşı insanlık dışı zulmü sona erdirme hedefine ulaşacağımdan emin olun" dedi.
Minghui.org'da yayınlanan tüm makaleler, grafikler ve içeriğin telif hakları saklıdır. Ticari olmayan çoğaltmaya izin verilir, ancak makale başlığı ve orijinal makaleye bir bağlantı ile atıfta bulunulmasını gerektirir.