(Minghui.org) İngiltere'nin 2021 İlaç ve Tıbbi Cihaz Yasası, 11 Şubat 2021'de Kraliyet onayını aldıktan sonra resmi yasa haline geldi. Bu, Çin Komünist Partisinin (ÇKP) daha yaşarken Falun Gong uygulayıcılarından ve diğer vicdan mahkûmlarından organ toplamaya yönelik iğrenç suçlarına yanıt olarak İngiltere hükümetinin ilk yasama eylemidir.
Yeni Yasa Tasarısı, önceki İlaç ve Tıbbi Cihazlar Yasası'nda "insan ilaçları, veteriner ilaçları ve tıbbi cihazlarla ilgili yasayı değiştirme veya destekleme, düzenlemelerin uygulanması ve tıbbi cihazlarla ilgili sağlık ve güvenliğin korunması ve bağlantılı amaçlarla ilgili hüküm verme yetkisi verecek" değişikliklerle kabul edildi. Değişikliklerin amacı, Britanya'nın tıbbi kurumlarının ve uygulayıcılarının, organ talebi üzerine ÇKP’nin devlet destekli büyük çaplı cinayetlerinde suç ortağı olmasını önlemekti.
Yasa değişikliği ilk olarak milletvekili Marie Rimmer tarafından tanıtıldı, ancak Avam Kamarası'nda başarısız oldu. Kings Heath'li Lord Hunt, Haziran 2020'de Lordlar Kamarası'na yeniden girdiğinde, Llandaff'lı Barones Finlay, Barones Northover, Lord Ribeiro ve Sağlık Bakanı Lord Bethell'den ezici bir destek aldı.
12 Ocak 2021'de Lordlar Kamarası'ndaki tartışma sırasında, birkaç Lord yasayı desteklemek için konuştu. Birçoğu, yasa değişikliğinin dünyaya İngiltere'nin insan zulmüne artık göz yummayacağına ve bunu durdurmak için somut adımlar atmaya hazır olduğuna dair bir sinyal göndereceğini söyledi.
Lord Hunt: İngiltere'nin ÇKP'nin İnsanlığa Karşı İşlediği Suçlara Ortak Olmasını Önlemek
Eski Birleşik Krallık Sağlık Bakanı ve eski Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) yöneticisi olan Lord Hunt, bu yasa değişikliğinin mevcut birleşik krallık tıp yasasında sadece kısmi ve ihtiyatlı bir değişiklik olduğunu söyledi.
"Dünya, Çin'in vicdan mahkûmlarından zorla organ topladığının giderek daha fazla farkında. Organları canlı kurbanlardan zorla çıkarmanın bu korkunç suçu -kaçınılmaz cinayete yol açan bir sürecin- son zamanlarda kapsamlı bir şekilde gerçekleştiği Çin Mahkemesi tarafından tespit edilmiştir" diye ekledi.
Buna göre, Çin Mahkemesinin son kararından özellikle, “Zorla organ toplama, Çin genelinde önemli bir ölçekte yıllardır sürdürülmektedir ve Falun Gong uygulayıcıları, organ tedarikinin bir - ve muhtemelen ana - kaynağı olmuştur” diye bahsetmiştir. İngiltere hükümetini bunu ciddiye alması için Dünya Sağlık Örgütü'ne baskı yapmaya çağırdı.
Lord Hunt, tasarının İngiltere'nin ÇKP tarafından işlenen ciddi insan hakları ihlallerine karşı tutum ve eylemlerini yansıtabileceğini ve uluslararası toplumda olumlu bir etki yaratabileceğini umduğunu söyledi.
"Yine de, benim yasa değişikliği önerimin kabulü önemli bir eylem olacaktır. Bakanlara düzenleme yapma yetkisi vererek, bu, bahsettiğim Çin'deki iğrenç uygulamalarla ilgili olarak Birleşik Krallık tarafından yapılan özel bir eylemdir. Ancak, uluslararası ölçekte, Birleşik Krallığın eylemi bir işaret ve diğer ülkelere gerçek bir sinyal olarak görülecek” dedi.
Barones Penn: [Çin'deki] İhlaller Devam Ederken Seyirci Olmayacağız
Hükümet kırbacı olarak da görev yapan Barones Penn, milletvekillerinin ÇKP'nin organ toplama suçları ve İngiltere'nin suç ortağı olmaktan nasıl kaçınabileceği hakkındaki açıklamalarının çok anlayışlı ve güçlü olduğunu söyledi.
İngiltere Dışişleri, Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi'nin Çin Mahkemesi raporunun, Falun Gong uygulayıcıları, Uygurlar ve Çin'deki diğer azınlıkların karşılaştığı çok rahatsız edici durumlarla ilgili artan kanıtlara katkıda bulunduğuna inandığını belirtti. Çin'deki insan hakları ihlalleri üzerine yapılan tartışmalar, Hükümetin güçlü bir eyleme olan mutlak bağlılığının bir güvencesini sağlıyor.
“Birleşik Krallık ilaç endüstrisinin insan hakları ihlallerinden kaynaklanan insan dokularının veya hücrelerinin kullanımıyla tehlikeye atılmasını istemeyeceğimiz konusunda hepimiz hemfikiriz. Değişiklik, gerekirse İngiltere ilaçlarında kullanılan dokuların ve hücrelerin bütünlüğünü sağlamaya yardımcı olmak için 2012 İnsan İlaçları Yönetmeliği'nde veya 2004 İnsan Kullanımı için İlaçlar (Klinik Deneyler) Yönetmeliği'nde insan dokularının tıbbi ürünlerde kullanımını düzenleyen hükümleri değiştirmek veya tamamlamak için harekete geçmemizi sağlayacaktır" dedi Baroness Penn.
Dışişleri Bakanı'nın aynı günün erken saatlerinde "ister kamu ister özel olsun, hiçbir İngiliz örgütünün Sincan'daki insan hakları ihlallerine yanlışlıkla katkıda bulunmamasını" sağlamak için iddialı bir tedbir paketi açıkladığını da sözlerine ekledi.
“Bu, oradaki ihlaller devam ederken beklemeyeceğimizi gösteriyor. Dünyada iyilik için bir güç olarak insan haklarını savunmaktan asla tereddüt etmeyeceğiz.”
Highbury'den Lord Collins: Bu Yasa Değişikliği, Bu Tür Korkunç Eylemlere Müsamaha Göstermeyeceğimiz Konusunda Net Bir Mesaj Veriyor
Highbury'den Lord Collins, meslektaşlarının yasa değişikliğini tanıtma ve destekleme çabalarını takdir ettiğini söyledi.
Yetkili, devam eden zorla organ alınması zulümleri hakkında artan kanıtlara rağmen, ÇKP’nin bu konudaki tüm iddiaları reddettiğini ve onları yanlış yapmaktan temizlemek için DSÖ'ye güvendiğine işaret etti. "DSÖ'nün bağımsız bir uzman uyum değerlendirme mekanizması yok: Çin Hükümeti ve Çin Komünist Partisi'nin bunun olmadığını söylemesine güveniyor" dedi.
“Bu yasa değişikliğinin önemi, yalnızca değineceği belirli hukuk noktaları değildir. Yasa değişikliğinin ve bu akşamki tartışmanın yaptığı en önemli şey, insanlığa karşı bu tür korkunç eylemlere müsamaha göstermeyeceğimiz ve Çin Komünist Partisine değil Çin halkına sunacağımız konusunda çok net bir mesaj göndermektir.” Dedi.
Liverpool'dan Lord Alton: Çok Daha Fazlasının Yapılması Gerekiyor
Tasarının güçlü bir savunucusu olan Liverpool'dan Lord Alton, Çin'de devam eden insan hakları felaketlerinden ÇKP'nin sorumlu olduğuna işaret etti.
“21. yüzyılda böyle şeylerin olması olağanüstü ama oluyor. Bu nedenle uyanık olmalıyız ve bu şartlara yakalanan insanların sömürülmesini önlemek için elimizden geleni yapmalıyız... Avukatlar da dâhil olmak üzere rejim aleyhine konuşan birçok muhalifin tutuklandığını ve bazılarının bir daha görülmeyecek şekilde ortadan kaybolduğunu biliyoruz.”
“Ayrıca, başkalarının organlarını almak için dünyanın diğer bölgelerine seyahat eden insanlar olgusu hakkında çok daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Bu tür bir organ turizmi, İngiliz Hükümeti'nin de daha çok çalışması gereken bir şeydir."
Llandaff'lı Barones Finlay: İngiltere Suça Göz Yummayacak
Barones Finlay, Kraliyet Tıp Derneği'nin eski başkanı ve NHS'nin Commonwealth Saygı Yaşam Projesi'nin şu anki başkanıdır. 2007'de İngiltere hükümetinin organ bağışı politikasını başarıyla değiştiren bir yasa tasarısı sundu.
Barones Finlay, tartışma sırasında “Çoğumuz bir süredir vicdan mahkûmlarından zorla organ toplama konusunda endişeliyiz. Değişiklik, İngiltere'nin göz yummadığının güçlü bir işaretidir, ancak sorunla yüzleşmek rahatsız edici olabilir.”
Tasarının kabulünü övdü ve konuşmasının sonunda “Hükümetin yaptıklarını ve şu anda dünyanın geri kalanına gönderilen çok önemli sinyalleri gönülden memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
Barones Finlay, İngiltere hükümetinin ÇKP'nin suçlarına karşı sağlam duracağını umduğunu ifade etti. Lord Ribeiro ve Lord Patel ile birlikte, profesyonel tıbbi geçmişi olan üçü, İngiliz tıp ve eczacılık camiasında farkındalık yaratıyor ve eylemler çağrısında bulunuyor.
11 Şubat'ta Avam Kamarası'nda yapılan tartışmada, "diğer pek çok mahkeme tanığının gözaltındayken işkence, kan testi ve organ taramasından geçirildiğini" söyledi.
Bir Falun Gong uygulayıcısının özel durumunu aktardı. “Yaşlı bir Falun Gong uygulayıcısı olan Liu Yumei, ilk olarak 31 Aralık 2000 tarihinde Pekin'de tutuklandı. Polis memurları, ismini ve adresini vermediği takdirde organlarını alacağı ve ailesinin cesedini bulamayacağı tehdidinde bulundu. Gözaltında tutulması sırasında ağır işkence gördü, boynundan bir yatağa kelepçelendi, cinsel istismara uğradı, elektrik şoku uygulandı ve pirinçle karıştırılmış idrarla zorla beslendi ve bir hapishane doktoru tarafından zorla kan testi yapıldı” dedi.
NHS'den alınan kayıtların, son 10 yılda 29 İngiliz vatandaşının Çin'e gittiğini ve orada organ nakli yaptırdığını gösterdiğini belirtti. 1995 ve 2012 yılları arasında 22 kişi daha böbrek almak için İngiltere'den Çin'e seyahat etti, ancak Çinli bağışçılar hakkında daha fazla bilgi verilmedi. Hükümeti buna dikkat etmeye ve organ nakli turizmi sorununu çözmeye çağırdı.
Ayrıca hükümeti, ÇKP'nin zorla organ toplama zulmünü kolaylaştıran ihraç ürünlerini düzenleme konusunda tedbirli adımlar atmaya çağırdı.
Barones Northover: Bu Uygulamaya Bir Son Vermek İçin Elimizden Geleni Yapın
Barones Northover da yasa değişikliğinin güçlü bir destekçisi. Zorla organ alımının "korkunç bir sorun olduğunu ve geri çevrilmesi kolay bir sorun olduğunu, ancak bu asil Lordların bunu yapmadığını" söyledi.
“Bu alanda daha fazla ilerleme kaydetmemiz gerekiyor ve bunun ileriye götürüleceğinden eminim. Çin Mahkemesine göre Çin'de kitlesel ölçekte gerçekleşen zorla organ toplama korkunç bir suçtur. Organlar nakil için devlet hastanelerindeki doktorlar tarafından canlı kurbanlardan alınıyor ve bu süreçte kaçınılmaz olarak kurban öldürülüyor" diye belirtti.
"Çin Mahkemesi birçok kurbanın Falun Gong uygulayıcısı olduğu sonucuna vardı. 1999'da Falun Gong'a acımasız ve sistematik bir baskı başlatıldı ve Çin liderliği onların yok edilmesini emretti. Birçoğu iz bırakmadan ortadan kayboldu, bu da Çin'in organ nakli ticaretinin hızla arttığı zamandı. Şu anda bildiğimiz gibi, son yıllarda etnik azınlık olan Uygurlara karşıda benzer bir baskı var. Yeniden eğitim kamplarına kondular ve zorla çalıştırmaya, beyin yıkamaya, tecavüze ve işkenceye katlandılar."
Bu cephede bakanlık ekibinin aktif tepkisini görmekten memnun olduğunu ve İngiltere hükümetinin ÇKP'ye karşı daha fazla çaba göstermesi gerektiğine inandığını söyledi.
Barones Jolly, Barones Northover ile aynı fikirdeydi, “Yasa değişikliği doğru yönde atılmış önemli bir adım olacaktır ve Hükümeti bu uygulamaya son vermek için elinden geleni yapmaya çağırıyoruz.”
11 Şubat'ta yapılan yasa değişikliğinin son tartışmasında Barones Northover, “Mahkeme, makul şüphenin ötesinde insanlığa karşı suçların meydana geldiği sonucuna vardı. Mahkeme, insan organları ve doku pazarının, çoğu durumda inançlarından dolayı zulüm gören mağdurların daha sonra işkence gördükleri ve hala hayattayken organlarının alındığı, devlet tarafından yaptırılan bir proje olduğunu tespit etti. Bu kesinlikle dehşet vericidir.”
“Kanıtlar, bazıları Sağlık Bakanı ve üzeri dâhil olmak üzere Çin Hükümeti'nde en yüksek seviyelerde olan ve bu uygulama için en yüksek yetkiyi gösteren kayıtlı gizli telefon görüşmelerini içeriyordu. Bu aramaların bir kısmı, insan organlarının talep üzerine temin edildiğini gösterdi. Bunun önemi tüyler ürperticidir.”
O, “Çin'in önde gelen nakil hastanelerinden doktorların, gizli telefon görüşmelerinde, Falun Gong tutuklularından alınan organların mevcut olduğunu kabul ettiklerini” belirtti.
Kendisine “kasap” adını veren bir Çin hükümet yetkilisinin, canlı organ toplamayı “domuzları kesmeye” benzettiğini ve “Organları çıkardıktan sonra onları satarım” dediğini söyledi.
Milletvekili Marie Rimmer: Yeni Soykırıma “Bir Daha Asla” Deme Zamanı
11 Şubat 2021'de Avam Kamarası'nın yasa değişikliğini kabul etmesinden önceki tartışma sırasında, yasa değişikliğinin asıl sponsoru olan Milletvekili Marie Rimmer, Birmingham'daki "Gerçek Bedenler sergisini" gördükten sonra "zorla doku ve organ toplanmasına son vermek için bu insan hakları istismarı kurbanları adına çalışmaya" kararlı bir hale geldiğini söyledi.
“Milletimiz ve burada yaşayan halk, Çin komünist rejiminin acımasız eylemlerine suç ortağı olmamalı” dedi. “Umarım ve dua ediyorum ki, bu aşağılık, iğrenç eylemlerin sorumluları bir gün insanlığa karşı işledikleri suçlardan yargılanacaklar.”
“Yasa değişikliğinin, insanlığa karşı bu tür korkunç eylemlere müsamaha göstermeyeceğimizi ve Çin Komünist partisi için değil Çin halkı için sunacağımızı çok net bir mesaj veriyor. Değişiklik gerçekten Çin ile yeni bir ilişkinin başlangıcını işaretlesin - naif olmayan bir ilişki. Bugün, Soykırımı Anma Günü, dünyanın soykırıma “Bir daha asla” dediği gündür. Bu, Hükümetin bu sözleri uygulamaya koymasının başlangıcı olsun." dedi.
Milletvekili Jim Shannon, Bayan Rimmer'a, Çin'de Falun Gong üyelerine, Hristiyanlara ve Uygur Müslümanlarına karşı gerçekleşen ticari zorla organ alımı hakkında konuşmasından duyduğu desteği yineledi. "Bunu ele almamız gerekiyor ve Bakanın ve diğer Bakanların bu sorumluluğa sahip olduğunu biliyorum. Bu çok endişe verici." dedi.