Falun Dafa Minghui.org www.minghui.org YAZDIR

​Konuşmada Başkalarının Sözünü Kesmek Üzerine Bazı Düşünceler

12 Ekim 2023 |   Bir Falun Dafa uygulayıcısı tarafından

(Minghui.org) Bir konuşma sırasında başkalarının sözünü kesmek kabalık olarak kabul edilir. Uygulayıcılar olarak, diğer kişi bu tür bir davranıştan rahatsız olmasa da bu yine de kaba bir davranıştır ve belki de başkaları konuşurken araya girme dürtüsünün temel nedenini araştırmak için içimize bakmalıyız.

Önemli bir şeyi hatırladığınızda ve bunu hızla başkalarına aktarmanız gerektiğinde, sözünüzü kesmenizi kastetmiyorum. Bir sohbette başkalarının sözünü kesmeyi alışkanlık haline getirenlerimizden bahsediyorum. Uygulamamızı geliştirebilmemiz için, ortadan kaldırılması gereken herhangi bir kötü meselenin olup olmadığını kontrol etmemiz gerekebilir.

Ayrıca her durum farklı olduğundan bu konuda geniş kapsamlı genelleme yapmak istemiyorum. Aşağıda uygulayıcı arkadaşlarımla paylaşacağım kişisel anlayışlarımdan sadece birkaçı yer almaktadır.

Rekabetçi Zihniyet

Bazı insanlar kendilerinin kıvrak zekâlı olduklarını ve bir başkasının ne dediğini anında anlayabileceklerini düşünürler, bu yüzden "anladıklarını" ve akıllı olduklarını göstermek için söz kesmeyi severler. Çoğu zaman, birisi birkaç kelime söyler söylemez, bu insanlar araya girip kendi görüşlerini paylaşmaya başlarlar ki bu, diğer kişinin söylemek istediğinden tamamen farklı olabilir.

Bunda, Çin Komünist Partisi’nin rekabetçi zihniyetinin kişinin konuşma konusunun kontrolünü ele geçirdiği ve başkalarının ne söylediğini belirlemek için kendi anlayışını kullandığı bir unsur olabileceğini düşünüyorum.

Gösterişçi Zihniyet

Bahsettiğim “gösteriş” zihniyeti, kendini “ifade etme” dürtüsünü içeriyor. Bu, kişinin diğerlerinden daha yüksek ve daha iyi bir anlayışa sahip olduğu düşüncesinin yanı sıra, şöhret ve kazanç ya da insani duygulara dayanan bir arzudur. Bu tür insanlar genellikle şu zihniyete sahiptir: "Ben" konuşmak istiyorum, "benim" konuşmaya ihtiyacım var, önce "ben" konuşacağım vb. Başkalarına karşı düşünceli olmak yerine genellikle kendilerini ilk sıraya koyarlar.

Kendi görüşlerini belirtmezlerse başkalarının onların aklından geçenleri nasıl bileceğini, geçmiş deneyimlerini nasıl duyacağını düşünebilirler. Başkaları tarafından tanınma dürtüsünün gösteriş zihniyetinin bir parçası olduğunu ve övgü almanın ve fark edilmenin bir yolu olduğunu düşünüyorum.

Fa'dan, bir uygulayıcının yaptığı her şeyin ve sahip olduğumuz her düşüncenin evrende kaydedildiğini biliyoruz. Bunu uygulayıcı arkadaşlarımıza göstermemize gerek yok çünkü her seviyedeki Tanrılar ve Budalar bizi izliyor ve yaptığımız her şeyi biliyor!

Shifu diyor ki:

“Daha önceki prensipte kendi kendine hizmet vardı, oysa Dafa tarafından oluşturulan tüm şeylerde kendine bağlılık yoktur.” (2003 Atlanta Fa Konferansı) 

Duyguları ve Şikâyetleri Boşaltma Arzusu

Bir kişinin duygularını veya şikâyetlerini ifade etme arzusu genellikle insani duygularından kaynaklanır; bu da ilgilenilme, sempati görme veya tanınma arzusunu vb. gösterebilir.

Birisi kendini bu şekilde ifade etmek için güçlü bir istek duyduğunda, kendi içine bakması ve kalıcı takıntıları kontrol etmesi gerekebilir.

Katı Bir Zihniyete Takılmayın

Ben merkezci insanların ortak noktalarından biri hoşgörülü olmamaları ve kendi görüşlerine aykırı bir şey duyduklarında hemen itirazda bulunmalarıdır. Kendilerini Fa prensiplerine göre geliştirmek yerine, başkalarını kendi anlayışlarına göre yargılama eğilimindedirler. Bu tür insanlar, diğerleri konuşmayı bitirmeden önce sözünü kesmeye ve bakış açılarını ifade etmeye hazırdır. Resmin tamamını duymayı ve değerlendirmeyi beklemeden, kendi öznel görüşlerine dayanarak başkaları hakkında hızla yargıya varırlar.

Konu Fa ilkelerine gelince, bu kişiler şu ya da bu cümlenin anlamını kendi anlayışlarına göre tanımlamaya çalışabilirler. Sonuç olarak, Fa ilkelerinin anlamını, farkına bile varmadan, yanlış yorumlayabilirler.

Bazı uygulayıcılar aynı şeyler hakkında tekrar tekrar konuşma eğilimindedirler. Fakat eğer aynı anlayışa çok uzun süre tutunurlarsa, bu onların aynı seviyede sıkışıp kaldıkları ve Fa'ya dair daha derin ve daha yeni anlayışlar kazanamadıkları anlamına gelebilir.

Editörün notu: Bu makale yalnızca yazarın şu anki uygulama durumundaki anlayışını temsil etmektedir ve bunu diğer uygulayıcı arkadaşlar ile paylaşarak, "Xiulian uygulaması sırasında çalışırken birbirinizle mukayese yapın"a (Katı Xiulian, Hong Yin) göre davranılır.