(Minghui.org) Henüz lisedeyken 1996’da Falun Dafa’yı uygulamaya başladım.
Annem, karım, çocuklarım, kayınbabam ve kayınvalidem memleketimde ikametgah etmeye devam ediyorlar ve genellikle tatillerde onları ziyaret etmek için geliyorum. Kayınbabam Dafa’nın sağlam bir destekçisiyken annem, karım ve kayınvalidem Falun Dafa uygulayıcıları. Bu ailem içerisinde iyi bir uygulama ortamı sağladı.
Her gün zamanımın çoğu işte geçiyor. Mesai saatlerinden sonra Fa’yı çalışıyorum ve tatil günlerimde gerçeği açıklıyorum. Eskiden Fa’yı çalışıp gerçeği açıklamak için bu ayrılmış zamanın uygulamam bakımından sahip olduğum tek zaman olduğunu düşünürdüm. Gerçekte, işte karşılaştığım birçok anlaşmazlık da aynı zamanda karakterimi geliştirmem için iyi bir fırsattı. İşte uygulama yapma tecrübelerimden bazılarını paylaşmak istiyorum.
1. Kırgınlık ve Sabırsızlığı Ortadan Kaldırmak
Güçlü bir zaman yönetim algısına sahibim ve zamanımı önceden planlarım. Bir doktor olarak, nöbet değişimi sırasındaki devretme, servis döngüsünü yönetme, ilaç reçete etme, ameliyatlara katılma ve benzeri gibi ele alınacak birçok görevimiz olduğu için dakiklik özellikle önemli. Bu nedenle tedavi grubumuz içerisinde hep geç gelen stajyer bir doktora tolerans göstermek zor geliyordu.
Birkaç kez onu azarlamama karşın, alışkanlıklarını değiştirmeyi reddetti. Ona geciktiğini söylemeyi bıraktım, ama kırgınlığım yaptığı her şeyde sadece eksikliklerini görebileceğim noktaya dek artmaya başladı. Ameliyat prosedürlerine aktif olarak katılmayı reddediyordu, reçeteleri gönülsüzce dolduruyordu, tembeldi ve benzeri. Yüzeyde etkileşimlerimiz değişmeden kaldı, içten içe onu küçümsüyordum. Fa çalışması yoluyla, bu iş arkadaşımın kırgınlığımı açığa çıkararak gelişmeme yardım ettiğini fark ettim!
Shifu diyor ki:
“Dolayısıyla, herhangi bir durum içerisinde, insan tipi davranışlardan etkilenmeyin, insan düşüncelerinden etkilenmeyin ve ayrıca bu dünyadaki duygulardan ve arzulardan etkilenmeyin. Diğer insanlarda var olan pozitife daha fazla, negatife daha az bakın.” (2003 Fener Bayramı Sırasındaki Batı Amerika Fa Konferansında Fa’nın Öğretilmesi)
İnsan kavramlarımı ortadan kaldırdım ve ona sessizce hatırlatmaya başladım. Ona yardımda bulunup iş yüklerinden bazısını paylaşmaya da çalıştım. Karşılık olarak, bu iş arkadaşım iş tutumunu değiştirdi. Şimdi her ne zaman benzer durumlarla karşılaşsam, içime bakıp bana kötü davrananlara uygulamada yükselmeme yardımcı oldukları için kalbimin derinliklerinden gelerek teşekkür ediyorum.
Çabuk öfkelenen ve sabırsız birisiydim. Asansör için beklerken ve asansör inişimden önce birkaç katta dursa bile sinirlenirdim. Hasta danışıldığında, sabrım kısa ömürlüydü. Açıklamalarımı izlemeyi zor bulanlar sabırsızlığım veya öfkemle bile yüzleşirlerdi: “Onu zaten net bir şekilde açıkladım, ancak yine de anlayamadınız mı?” Benzer şekilde, her ne zaman klinik yöneticimiz ameliyata ayrılmış süre içerisinde meşgul olduğunda veya ameliyat-ortasında telefonunu açtığında sabırsızlanıyordum ve işi yavaşlattığı için içimden onu azarlıyordum.
İçime baktıktan sonra sabrımın eksik olduğunu fark ettim. Bu tutum da dinlenmek için daha fazla zamana sahip olayım diye işi erken bitirme isteğimden kaynaklanıyordu. Bunu fark ettikten sonra, sakin bir zihinsel durumu sürdürmek için özellikle dikkat gösterdim. Bu zihinsel durumu sürdürmeye daha çok çalıştıkça sabrım arttı ve hastalarım da onlara anlatmaya çalıştıklarımı daha kolay anlamaya başladılar. İnsanlar sabrım yönünden beni övmeye başladılar. Geçmişi düşündüğümde, önceki davranışımdan gerçekten utanıyorum!
Bu sabırsızlık iş dışında da dışa vuruyordu. Tren istasyonuna taksi tutmak için fazlasıyla zamanım olmasına rağmen, birini o anda durduramadığımda canım sıkılıyordu. Geç kalacağımdan endişe etmeye başlıyordum. Şimdi her ne zaman bu sabırsız düşünceler ortaya çıksa, aktif olarak onlardan kurtulmaya çalışıyorum. Shifu binmem gereken tren de dahil yolculuğumun her adımını ayarladı. Sabırsızca endişelenmek yerine, şimdi bekleme zamanımı sakince Lunyü’yü ezberleyerek veya doğru düşünceler göndererek geçiyorum.
Olumsuz düşüncelerimin, her ne zaman bir sorunla karşılaşsam en kötüyü düşünmeme sebep olduğunu da fark ettim. Örneğin tıkanan havalandırma tesisatı kondansatör kanalını açtıktan sonra, tekrar tıkanacağından endişelenmeye devam ediyordum. Aralarda da bunu bırakamayarak onu kontrol ediyor ve yeniden kontrol ediyordum. Bilgisayarım açılmadığında, seyrek kullanımımın içeriklerinin erken eskimesine sebep olup olmadığını merak ediyordum. Sonuç olarak gerçekten bilgisayarımın başına bu geliyordu.
Annem sıklıkla belirtirdi, “Düşüncelerimiz bir enerji biçimidir, bu nedenle kötü düşünceleri çağırma.” Her ne zaman bir sorunla karşılaşsam, doğru düşüncelerim yerine insan kavramlarımla düşünme alışkanlığım vardı. Shifu’nun “…görünüş zihinden kaynaklanır” (Epoch Times Toplantısında Verilen Fa Öğretisi) yorumu beni aydınlattı. Şimdi kendimi olumsuz düşüncelerden kurtarırken olumlu şekilde düşünmeye çalışıyorum.
Yakın zamanda bir iş arkadaşımdan yemekhanedeki akşam yemeğimi almasını rica ettim. Hastane personelinin, yemeklerin ödenmesi için personel geçişlerini göstermesi gerekiyordu, bu nedenle kartımı iş arkadaşıma verdim. Akşam yemeğimi aldı, ama döndükten sonra personel kartımı kaybettiğini fark etti. Yemekhaneye geri döndü, ama onu bulamadı. Kaybolduğunu öğrendikten sonra, sabırsızlık ve kırgınlık hislerim yüzeye çıktı. Bu COVID-19 salgınının yükselişi sırasında insanların hareketlerini kontrol eden daha katı kurallar yürürlükteyken meydana geldi. Personel kartım olmadan, yemeklerimin ödenmesini sağlayamamam veya yeni bir kart için yeniden-başvurunun ek maliyeti bir yana, yatan hasta servislerine girmem veya servislerden çıkmam da güç olacaktı.
Aniden bu sıkıntının iyi bir şey, seviyesel anlamda bir gelişme fırsatı olduğunu fark ettim. Hemen sakinleştim ve iş arkadaşıma dedim ki: “Sorun yok. Kaybolamaz. Kart yemekhanede düşmüş olmalı. Tekrar bakalım. Onu gerçekten bulamazsak, yeni bir kart için başvuracağım.” O zamana kadar kırgınlığım tamamen yok oldu. Shifu gelişme yönünden kararlılığımı görüp yolumu engelleyen kötü maddeleri ortadan kaldırmama yardım etmiş olmalı. Yemekhaneye ikinci çıkışımız başarıyla sonuçlandı. Bir personel kartımı bulup benim için muhafaza etmişti. İçe bakmak gerçekten tüm engelleri ortadan kaldırıyor!
2. Gösteriş ve Kıskançlık
Eskiden gösterişe yönelik güçlü bir takıntım vardı. İşim tıp öğrencilerini gözetip denetleme, genç doktorlara danışmanlık yapma ve bir tıp fakültesinde ders vermeyi içerdiği için bilinçsizce yeteneklerimle gösteriş yapma takıntısı geliştirdim. Öğretirken örnek olarak kullanmak için daha başarılı olduğum tıbbi vaka ve ameliyatlarımı ayırıyordum. Bu gösteriş takıntısı da her ne zaman öğrencilere ders versem dışa vuruyordu.
Bir travma hastası elektrikli bisikletten kötü bir düşüş sonrası acil servisimize kabul edildi. BT taramaları yüzünün bir tarafının yaygın kırıklar nedeniyle çökmüş olduğunu gösterdi. Aynı kırıklar ağzını uygun şekilde açmasına da engel oluyordu. O şekilde birisi genellikle genel anestezi altında pahalı ameliyatlara alınırdı. Hastalar kullanılan içsel kırık sabitleme implantları için ceplerinden ödemek zorunda oldukları için 40,000 ila 50,000 yuan arasında ücretlendirilirlerdi. Ek olarak, işlem belirgin iz bırakırdı.
Bu meseleler yüzünden, bu kişi için, saç çizgisinde küçük bir kesi yoluyla kırık kemiği sabitlemeyi içeren alternatif bir yöntem kullanmayı düşündüm. İyileşme daha hızlı olacaktı ve hastaneye yatması hiç gerekmeyecekti. Bu sadece yaklaşık 1,000 yuan’a mal olacaktı. Ancak işlemin daha yüksek bir başarısızlık olasılığı vardı ve hastada iç kanama, fasiyal sinir hasarı ve fasiyal paralizi gibi ciddi yan etkiler ortaya çıkarabiliyordu. Mevcut riskleri yüzünden çoğu doktor bunu yapmayı reddediyordu.
Durumu değerlendirip bu yaklaşımın hastaya en yararlısı olduğu sonucuna vardıktan sonra, devam edip ameliyatı ayaktan hasta tedavi kliniğinde yapmaya karar verdim. Daha önce bu aynı işlemi iki hasta üzerinde başarılı bir şekilde yapmış olduğum için kendime belirli bir derecede güvenim vardı. Bu işlem nadiren yapıldığı için, birkaç genç doktor özellikle izleyip öğrenmeye geldi. Ameliyat başarılıydı. Hastanın yüzü normale döndü ve ağzını açabiliyordu. Sonraki BT taramaları bunun son derece başarılı olduğunu doğruladı ve çok minnettar olan hasta bize teşekkür etti.
Daha sonra genç doktorlara yapmış olduklarımı sistematik olarak açıkladım. Herkes beni övdüğünde sevince kapıldım. Sonraki birkaç gün, zihnim Fa’yı çalıştığımda konsantre bile olamadığım noktaya dek bu vaka hakkındaki düşüncelerle çok meşgul bir hale geldi. Hemen alarma geçtim. “Bu gösteriş ve ün arayışında olma güçlü arzumdan dolayı mı? Ne kadar korkunç, onu istemiyorum!” Kendimi bu düşüncelerden kurtarmak için doğru düşünceler gönderdim.
Ayrıca kendi bencilliğime dayanarak veya gösteriş yapıp ün arayışında olmak için hastalarımı tedavi edip etmediğimi belirlemek için içime baktım. Dikkatli düşünmek, günlük işimi yaparken çok sıklıkla bu bencil zihniyeti barındırdığımı ortaya çıkardı! O andan itibaren, her ne zaman zihnimde belirseler bu bencil düşünceleri reddederek, bu takıntıya dikkat göstermeye başladım.
İlkokuldan üniversiteye kadar olan notlarım hep en iyiler arasında oldu. İşteki örnek performansım sıklıkla övüldü. Sonuç olarak güçlü bir gurur ve kıskançlık takıntısı geliştirdim ki bu da eleştiriyi kabul etmeyi zorlaştırıyordu. Bu kusur çok uzun bir süre fark etmeden kaldı.
Örneğin teşhis konusunda, her ne zaman görüşüm eş kıdemleriminkiyle ters düşse, hatalı olduğumu reddederdim ve duygularım karmaşa içerisinde olurdu. Haklı olduğumu kanıtlamak için, yorucu araştırmalar yapıp teorimi ispatlamak için kanıtlar toplardım. Ameliyat açıları benim isteklerimle ters düşerse, ameliyata katılmaktan kaçınmak bile istediğim noktaya dek kızıyordum. Aşırı durumlarda, tamamen farklı bir işleme karar veren cerrahın ameliyat sırasında sorunları olabileceğini bile umuyordum.
Bir vakada, bir klinik yöneticisi tavsiyemin aksi bir ameliyat planıyla devam etti. Sonuç olarak ameliyat gereksiz bir biçimde uzun sürdü ve sonuçlar iyi değildi. Sonradan başarısızlığına zevkle bakarken, planındaki hataları başkalarına belirttim.
Eskiden basit ama sıkıcı ameliyat işlemlerini, onun yerine yeteneklerimi sergileyebilecek zor vakaları almayı tercih ederek, isteksizce kabul ederdim. Geçmişi düşündüğümde, gösterişe yönelik güçlü takıntımdan dolayı utanıyorum!
Takıntılarımı fark ettikten sonra, tutumumu değiştirdim ve becerilerimin en iyisiyle diğerleriyle işbirliği yaparak her işlemi yapmayı, isteyerek kabul ettim. Görüşlerimi içtenlikle ifade edip fikirlerim benimsenmese bile diğer tarafın kararını öfkelenmeden kabul etmeyi öğrendim. Kimin haklı kimin haksız olduğuyla uğraşmak yerine, hatalarım yönünden içime bakmayı öğrendim. Bu şekilde neredeyse her gün uygulamadaki gelişimim yönünden bir öğrenme fırsatı haline geldi.
3. Sıradan Bir İnsanın Modern Tıbba Dair Kavramlarını Ortadan Kaldırmak
Yıllarımı hastaları tedavi ederek geçirdiğim için, “modern tıp” kavramı zihnimde kesin olarak sağlamlaştı. Sıradan insanlara modern tıp kavramlarına başvurarak davranmak, yapılacak doğru şeydir. Ancak her ne zaman hastalık karması sıkıntılarıyla karşılaşsam; bu alışılagelmiş kavram neyin gerçek neyin yanlış olduğunu ayırt etmede yetersiz olmama yol açarak, ciddi engelleme yaratıyordu.
Örneğin her ne zaman hastalık belirtileri yaşamaya başlasam, aklıma gelen ilk düşünceler işte kullandığım modern tıp kavramlarıydı. Belirti ve fizyolojik incelemelerden, zihnim olası bir teşhis ve daha sonraki tedavi seçeneklerini düşünmeden önce başvurulacak olası kan tahlilleri ve sağlık kontrolleri ileri sürerdi. Bu düşünceler zihnimde son derece süratli bir şekilde akardı.
Daha sonra bu düşüncelerin asıl, gerçek benliğimden gelmediğinin farkına vardım. Onun yerine, bu yanlış kavramlar insan kavramlarından doğmuştu veya eski güçler tarafından zorla dayatılmıştı. Onlara olanak tanımak beni kontrol etmelerini sağlıyordu. Ondan sonra eski güçler tarafından dayatılan bu sonradan kazanılmış insan tıbbi kavram ve unsurlarını ortadan kaldırmak için doğru düşünceler göndermeye başladım.
Uygulayıcılar için uygun olmayan olumsuz düşüncelerimi ve kökleşmiş insan tibbi kavramlarımı fark ettikten sonra, belirtilere bakmaksızın bu sahte yanılsamayı reddetmeye karar verdim: “Bedenim Fa’yı onaylayıp canlı varlıkları kurtarmak için Shifu tarafından verilen bir araç! Shifu’nun isteklerine bağlı kalıp Shifu’nun ayarladığı yolu izleyeceğim!” Shifu’nun merhametli rehberliği altında, bu hastalık sıkıntısının üstesinden geldim.
Bu sıkıntının üstesinden gelme sürecinde, Shifu ve Fa’ya inanmanın önemini fark ettim. Dafa uygulayıcıları aşırı tedbirler benimsemekten sakınırlar, bu nedenle yeni tıbbi bilgileri öğrenmekten vazgeçmemem gerektiğini fark ettim. Bunu yapmam gerekiyordu, böylelikle mesleğimde iyi olabilirdim. Uygulama ve iş arasındaki ilişki iyi dengelenmeli. Dafa uygulayıcıları sıradan insan toplumu içerisinde uygulama gerekliliklerine bağlı kalırken toplum kurallarına uyum sağlayarak, nasıl uygulama yapacaklarını öğrenmeli.
Tıp uzmanlığımı geliştirmeye karar verdim, böylece hastaları daha etkin biçimde iyileştirebilirdim. Bu karar uygulama gerekliliklerimizle çelişki halinde değil. Çatışma ve zorluklarla karşılaştığımızda, bir uygulayıcının standartlarına göre davranmalı, içimize bakmalı ve sıradan insan kavramlarımızdan kurtulmalıyız. Kişinin kendini yeni bilgilere kapatması veya işinden ayrılması Dafa’nın gereklilikleriyle uyumlu değil. Böyle bir ortamda daha yüksek seviyelere doğru uygulama yapma becerim sadece Shifu’nun bana bağışladığı kudretli erdeme bağlanabilir.
Sonraki hastalık karması testinden geçerken gurura yönelik takıntımı fark ettim. Bacağım incindiği için topallayarak yürüyordum. İş arkadaşlarımdan birisi fark edip söyledi, “Sorun ne? Senin için bir MR randevusu ayarlamama izin ver.” Ancak başka bir kişi önerdi, “Ayağını fizyoterapi ve ısı terapisiyle tedavi etmeme izin ver.” Kibarca reddetmeme karşın, bu öneriler gururumu incitti. İş arkadaşlarımın gösterdiği ilgiyle yüzleşirken doğru olmayan uygulama durumumu başkalarına gösterdiğim için utandım ve yetersiz hissettim. İş arkadaşlarımdan gelen bu soruları ne tetiklemişti? İçime baktım, gurur ve ün takıntılarımı fark ettim. Bu takıntıları bıraktıktan sonra, iş arkadaşlarım sakatlığımı konuşmayı bıraktılar.
4. Uygulayıcı Arkadaşları Cesaretlendirin
Üniversitemin spor stadyumunda egzersizleri yaparken, benim yaşlarımdaki bir uygulayıcıyla arkadaş oldum. Gayretli bir uygulayıcı olarak ÇKP 1999’da zulmü başlattıktan sonra bile Dafa’yı uygulamaya devam etmişti. Üniversiteden mezun olduktan sonra, farklı bir büyük şehirde işe girdi. Boş zamanında, kendi başına beni her ziyarete gelişinde birazını bana verdiği gerçeği açıklama materyalleri üretiyordu.
Başlangıçta, korku ve tembellik beni zapt ediyordu. Ancak bu uygulayıcı arkadaşın devamlı cesaretlendirmesi ve yardımıyla, uygulamama yeniden başlamayı başardım. Ne yazık ki cep telefonu numarası kullanım dışı oldu ve son iki yıldır iletişimi kaybetmiştik. Yakın zamanda beni aradığında, yeniden bağlantı kurmayı başardık.
Daha sonra geçen iki yıl boyunca dayandığı sıkıntıları anlattı. Babası aniden hasta düşmüştü. İş hayatında ilgi isteyen görevleri dengelemek, Fa çalışması ve doğru düşünceler göndermesi için ona ya hiç zaman bırakmıyormuş ya da az zaman imkanı veriyormuş. Bir gece aniden bilinci gitmiş ve ailesi onu hastaneye götürmüş. Doktorlar beyin kanaması teşhisi koymuşlar ve tedavi etmek için kraniotomi yapmışlar. Ameliyattan sonra, doktorları ikinci kez ameliyat etmeye zorlayan daha fazla kafa içi kanaması olmuş.
Bana dedi ki: “Bu acımasız saldırı eski güçler tarafından ayarlandı. Shifu onları durdurdu ve hayatımı kurtardı.” Daha sonra ara sıra olan nöbetlerin yanı sıra, bedeninin bir yanında güçsüzlük de çekmeye başladı. Aile üyeleri Dafa uygulayıcıları olmadığı için, Fa-çalışma grubu dağıldı, uygun bir uygulama ortamı sürdürmesi zor geliyordu. Onu “Ümitsizliğe kapılma. Bizi gözeten Shifu ile birlikte, onun üstesinden geleceğiz!” diyerek cesaretlendirmeye başladım.
5. Sıradan İnsan Toplumunda Uygulama Yapmak
Bazen gerçeği yüz-yüze açıkladığımızda, insanlar soracaklardır, “Çok gençsin—Falun Gong’a nasıl inanabiliyorsun?” Ben şöyle cevap veriyorum, “Çünkü bu uygulama çok iyi!” Gerçeği yüz-yüze açıklayan uygulayıcıların çoğunluğu yaşça büyük bayanlar. Kendim gibi orta-yaşlı adamlar azınlıkta kalıyor, bu nedenle bunu şahsen yapmak için her fırsatı değerlendiriyorum. Kişisel bir örnekten yola çıkarak, gerçeği açıklamak için birkaç sözümün yeterli olduğunu buluyorum. “Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” tek bir satrını söylemek bile Fa’yı onaylayıp Shifu’nun ayarladığı yolda yürümek sayılır.
Akıllı telefonum yok veya WeChat kullanmıyorum. Ayrıca internette pek sık gezinmiyorum. Eskiden iş arkadaşlarım “tuhaf biri” olduğumu düşünürlerdi. Kafa karışıklıkları yavaş yavaş hayranlığa dönüştü: “Bu kişi gerçekten kültürlü!”
İş arkadaşlarım her ne zaman dedikodu yapmaya başlasalar, katılmaktan kaçınmaya çalışıyorum. Her ne zaman bunu kaçması zor bulsam, içime bakıyorum ve bu ahlaken yozlaşmış konuların beni herhangi bir şekilde ilgilendirip ilgilendirmediğini merak ediyorum. Örneğin, birisinin evlilik dışı ilişkisini konuştuklarında, bunun şehvete takıntılı olduğum yönünden bir ipucu olup olmadığını merak ettim. Her ne zaman bir kişinin arkasından konuşsalar, kıskançlıktan dolayı hiç aynısını yapıp yapmadığımı merak ediyordum. Shifu sıradan insan kavramlarını ortadan kaldırabilmem için bu uygulama ortamını ayarladı.
Sonuç
Geriye baktığımda, az sayıda olağanüstü mucizeyle karşılaştım. Uygulamanın gerçek anlamı sıklıkla küçük, gündelik şeylere yansıyor. Hiçbir şey tesadüf eseri meydana gelmiyor ve her ne zaman bir çatışma sırasında içime baksam, Shifu’nun bir gülümsemeyle bana baktığını hissedebiliyorum.
Kendime, uygulayıcı arkadaşlarıma ve uygulama ortamıma değer vereceğim ve Shifu ile net bir bilinçle karşı karşıya gelebilmem için geriye ne kadar vakit kaldıysa, onu iyi uygulama yapmak için değerlendireceğim!
Bu makalede ifade edilen görüşler, yazarın kendi görüşlerini veya anlayışlarını temsil eder. Bu websitesinde yayınlanan tüm içeriklerin telif hakkı Minghui.org'a aittir. Minghui, düzenli olarak özel günlerde çevrimiçi içeriğin derlemelerini yayınlayacaktır.