(Minghui.org) Dini özgürlüğü ve insan haklarını sergileyen çevrim içi bir dergi olan Bitter WinterAvrupa Parlamentosu tarafından yakın zamanda kabul edilen ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından Falun Gong'a yapılan zulmü kınayan bir karara cevaben 22 Ocak'ta bir makale yayınladı. Marco Respinti tarafından yazılan makale, baskıdan sorumlu tüm faillerin ve kuruluşların sorumlu tutulmasını istedi.

"Çin Halk Cumhuriyeti'nde (ÇHC) Falun Gong uygulayıcılarına karşı devam eden zulüm 2023 yılında azalmazken, hareket tarafından yayınlanan en son rapor, 2023 yılında 209 yeni doğrulanmış zulüm vakasının ölümle sonuçlandığını bildirirken, 1999'dan bu yana öldürülen kurbanların sayısının 5.000'in üzerine çıkmasıyla, Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından kararlı bir adım atıldı” diye yazdı.

AP tarafından 18 Ocak 2024'te "Çin'de Falun Gong'a yönelik devam eden zulme, özellikle de Bay Ding Yuande davasına ilişkin" bir karar kabul edildi. Karar, Komünist Çin'i, Falun Gong uygulayıcılarına ve Uygurlar ve Tibetliler de dahil olmak üzere diğer azınlıklara yönelik sürdürdüğü zulmü derhal sona erdirmeye güçlü bir şekilde çağırdı. Ayrıca, ülke içi ve ulusötesi gözetim ve kontrole ve dini özgürlüğün bastırılmasına son verilmesi çağrısında da bulundu. Daha spesifik olarak AP, ÇKP yetkililerinden insan haklarına saygı duyma ve koruma konusunda uluslararası hukuk ve kendi anayasası kapsamındaki yükümlülüklerine uymalarını talep etti.

Makale, yetkililerden gelen kamu açıklamalarının bile haydut rejimleri daha iyi davranışlar benimsemeye zorlamak için yeterli olmadığını, çünkü uluslararası alanda güçlü rejimlerin sıradan belgelerden korkmadığını kabul ediyordu. “Yine de, AP’nin bu son kararı gibi belgeler asla küçümsenmemeli. Bunlar aslında, uluslararası yetkililer tarafından, STK'larda ve benzerlerinde mağdurların ve savunucularının olabildiğince geniş çevrelerinin dışana çıkan bir durumun, bu durumda acı verici bir durumun resmi olarak kabul edilmesini teşkil ediyor" diye yazdı Marco Respinti.

Bunu yaparak, bu karar, dünya örgütlerini ve ulusüstü organları belirli yasal yetkilerle birleştiriyor. Her ne kadar bağlayıcı olmasa da, böyle bir karar, bastırılamaz bir emsal teşkil ediyor; tüm iyi insanları ve hükümetleri ahlaki bir seviyeye getirmekle kalmıyor, aynı zamanda hukuk ve siyaset üzerinde de ciddi etkiler yaratıyor. “Evet, bu etkilerin başarısı hukuki ve siyasi personelin, kamu kurum ve kuruluşlarının iyi niyetine bağlıdır. Ancak, kararlar ve belgeler kabul edildikten sonra, iyi insanlar, iyi davaları ilerletmek ve masum insanları savunmak için her zaman kalıcı, ustaca bir referansa daha güvenebilirler," diye yazdı Marco Respinti.

Kararda, AP kararında, insan haklarına, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne saygının AB'nin Çin ile ilişkilerinin merkezinde olması gerektiğinden, Avrupa Birliği (AB) Üye Devletlerini Çin ile suçluların iadesi anlaşmalarını askıya almaya çağırdı. Ayrıca, AB ve Üye Devletlerinden, Falun Gong uygulayıcılarına yapılan zulme yönelik uluslararası soruşturmayı desteklemelerini ve kolaylaştırmalarını ve bu konuları Çinli yetkililerle her siyasi ve insan hakları diyalogunda gündeme getirmelerini talep etti. Buna ek olarak, AP kararında, Üye Devletlere ve AB Delegasyonuna Çin'deki davaları izlemeleri de tavsiye edildi.

Korkunç suçların bir türü zorla organ toplamadır ve Falun Gong uygulayıcıları ÇKP'nin tarihsel olarak seçilmiş kurbanlarıdır. Karar, “AB ve Üye Devletlerine, Çin'deki organ nakli ihlallerini kamuoyu önünde kınama ve AB Küresel İnsan Hakları Yaptırım Usulü ile ulusal insan hakları yaptırım usullerini, Çin'deki ve yurtdışındaki Falun Gong uygulayıcılarına yapılan zulme katkıda bulunan tüm faillere ve kuruluşlara karşı kullanma çağrısında bulunmaktadır." Daha spesifik olarak karar, zulme katılan faillere karşı, ”AB tedbirlerinin; vize reddi, mal varlıkların dondurulması, AB topraklarından sınır dışı edilme, sınır ötesi yargı yetkisi de dahil olmak üzere cezai kovuşturma yapılması ve uluslararası cezai suçlamaların getirilmesini içermesi gerektiğini vurguluyor.”

24 yılı aşkın bir süre önce ÇKP, inanç sistemini ortadan kaldırmaya çalışarak Falun Gong'a karşı sistematik bir zulüm başlattı. Bu, Çin'de dini özgürlüğün bozulmasına yol açtı ve Çin vatandaşlarının Çin Anayasası’nda tanımlanan yasal haklarını ihlal etti. İşleri daha da kötüleştirmek için, teknolojiye dayalı sansür ve gözetim bu baskılamanın kritik bir bileşenidir. AP kararında “1999'dan beri ÇKP'nin zulmü sonucu binlerce Falun Gong uygulayıcısının öldüğü belgelenmiştir” ifadesine yer verilmiş ve şunu eklemiştir: “Uygulayıcılar sık sık gözaltına alınmakta ve inançlarından vazgeçmeleri için işkenceye, psikolojik tacize ve organ toplamaya maruz bırakılmaktadır.”

AP kararında belirtilen örneklerden biri, Ding Yuande ve eşi Ma Ruimei'nin deneyimidir. Bu iki Falun Gong uygulayıcısı, 12 Mayıs 2023'te herhangi bir emir olmaksızın Çin'de tutuklandı. Ma daha sonra serbest bırakıldı ve "oğullarının yurt dışında başlattığı kurtarma kampanyası nedeniyle polis tarafından korkutuldu." Ancak Ding sürekli olarak gözaltında tutuldu ve sekiz ay boyunca hiçbir aile ziyaretine izin verilmedi. Daha sonra 15 Aralık 2023'te 15.000 yuan (2.000 ABD dolarının üzerinde) para cezasıyla üç yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ding karara itiraz etti. Bitter Winter de Temmuz 2023'te bu çiftin hikayesini ele aldı ve oğulları Ding Lebin ile röportaj yaptı.

Çin'deki durum nedeniyle, kararda "Bay Ding'in ve Çin'deki tüm Falun Gong uygulayıcılarının derhal ve koşulsuz serbest bırakılması" talep edildi. Buna ek olarak, AP ayrıca "Başkanına bu kararı AB kurumlarına, Üye Devletlerin hükümetleri ve parlamentolarına ve ÇHC Hükümeti ve Parlamentosuna iletmesi talimatını verdi.”