(Minghui.org) Saygıdeğer Shifu ve tüm uygulayıcı arkadaşları selamlıyorum!
Deneyim paylaşımımın teması, merhametten yoksun olan kayıtsızlığın, insani duygularının yok etme sürecinden kaynaklanan sakin, kopuk bir durum gibi görünebileceğidir ancak aynı şey değildir.
Merhameti Geliştirmek
Shifu’nun son makalelerinden olan “Bir Uyanış Çağrısı”nı ilk okuduğumda, Shifu’nun merhamet ve iyi kalpli olunması üzerinde durduğunu hissettim:
‘’Merhamet, bu dünyada sevgi ve iyi yüreklilik yoluyla ifade edilir ve bunlar, her zaman uygulayıcıların Dafa çerçevesinde yayması gereken niteliklerdir.’’ (Bir Uyanış Çağrısı)
Shifu’nun uyarısının gerçekten benim için geçerli olduğunu fark ettim. 26 yıldır Falun Dafa uyguluyorum, ancak herkese merhametle davranıyor muyum, tüm insanlara karşı sevgi hissediyor muyum? Utanıyorum ama henüz o seviyeye ulaşmadım. Uygulayıcıların bazen başkalarına Falun Dafa'nın merhametiyle değil, sıradan toplumun nezaketiyle davrandığını gördüğümde kendi içime bakmaya başlıyorum. Bunu fark ettiğimde, benim de bir dereceye kadar aynı sorunu yaşadığımı fark ediyorum. Bu paylaşımda bahsettiğim her şey kesinlikle kişisel olarak benim için de geçerli.
Birkaç ay önce, akrabalarımla birçok zor durumla başa çıkmak zorunda kaldım ve onların yardımıma ihtiyaçları vardı. Fa'yı çalışmak, doğru düşünceler göndermek ve gerçeği açıklamak için zaman bulmakta zorlandım. Birkaç Cuma gecesi grup çalışmasını kaçırdım. Sonunda katılabildiğimde, başka bir uygulayıcı yanıma geldi ve neden birkaç kez toplantıları kaçırdığımı sordu ve bir Falun Dafa Derneği üyesi olarak toplantılarımızı kaçırmamam gerektiğini söyledi. Düşüncem şuydu: "Bana iyi olup olmadığımı sormak veya hatta önceden arayıp nasıl olduğumu sormak daha uygun olmaz mıydı? Sonra hemen şu düşünce geldi: "Peki, başka biri yokken benzer durumlarda nasıl davranırdım?" Dürüst olmak gerekirse, bu konu hakkında yapacak çok şeyim vardı.
Ne yazık ki, uygulayıcıların birbirlerine karşı da dahil olmak üzere merhametten yoksun olduklarını sık sık görüyorum. Bazı uygulayıcılar, duygusallığa tanık olmadıkları için merhamet eksikliğini iyi bir durum olarak görüyorlar. Benim farklı bir anlayışım var: Merhamet, şefkatin bir yönüdür ve şefkat, uygulamamızın temelini oluşturur.
Uygulayıcılarımızdan bazılarının, diğer uygulayıcıların projelerinde ortaya çıkan sorunlar ve diğer uygulayıcıların deneyimlediği sorunlar konusunda sakin ve tarafsız olduklarını sık sık gördüm. Yardıma ihtiyacı olan bir uygulayıcı arkadaşım hakkında onlarla konuştuğumda, kalbimi sakinleştirmem ve kendi işime bakmam konusunda bana tavsiyelerde bulundular. Ayrıca bana duygularımdan kurtulmanın önemini hatırlattılar.
Ancak, çoğumuzun, sorun bağlı olduğumuz bir şeyle ilgili olana kadar sakin ve kopuk göründüğümüzü fark ettim. Başkalarının sorunlarına karşı kayıtsızlığımızın, ilgili takıntılardan ve duygulardan özgür olduğumuz veya düşüncelerimizi merhamete dayandırdığımız anlamına gelmediğini fark etmek çok önemlidir.
İyi kalpli olmayı geliştirmenin önemini anladım çünkü zamanla bu yavaş yavaş derin bir merhamete dönüşecektir. Bu süreç benim yıllarımı aldı ve elbette süreç henüz tamamlanamadı.
Shifu, bana kısa bir süre için aydınlanmış bir varlık halinde olma fırsatı vererek beni birçok kez cesaretlendirdi. Bu durum kelimelerle tam olarak tarif edilemez ve hayatımda bundan daha iyi bir şey hissetmedim. Bunu özellikle Çin Mahallesi'nde düzenlediğimiz etkinlikler sırasında deneyimliyorum. Bu zamanlarda, olumsuz düşüncelerim, korkum, kızgınlığım, hiçbir duygum yok, sadece istisnasız tüm insanlara karşı sınırsız merhametim var, ister güzel, ister çirkin, ister genç, ister yaşlı, ister hasta veya sağlıklı olsunlar onları kurtarmak için büyük bir arzu duyuyorum.
Shifu beni o hale koyduğunda, Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü ile uyumsuz olan hiçbir şeyi deneyimlemiyorum. Sanki bana her zaman böyle bir halde olmaya çabalamamı söylüyor.
Takıntıları Ortadan Kaldırma
Bu konu hakkında uygulayıcılar tarafından yazılmış Minghui web sitesindeki makalelerin sayısını saymak imkansız. Birçoğunu okudum ve bunu yapmak bana kesinlikle yardımcı oldu. Bir uygulayıcının bir takıntıdan kurtulmaya çalışması ve Shifu’nun onu hemen ortadan kaldırması nadirdir diye düşünüyorum. Bence, genellikle, takıntılarımızı ortadan kaldırmak için uzun ve sıkı bir şekilde çalışmamız gerekir.
Yakın zamanda kendimi İnternet güvenliği konusunda çok zor bir durumda buldum. Yüzeyde, sorunu çözmek için gerekli tüm düzeltici adımları attım. Ancak daha sonra, meditasyon sırasında sakin bir duruma girme yeteneğimi kaybettim ve ayrıca doğru düşünceler gönderirken konsantre olamadım. İçime bakmaya başladım ve kendimde her şeyi kontrol altında tutma arzusunu buldum. Bu takıntıyı kendi içimde, birçok farklı durumda ne kadar sık bulduğumu hatırladım. Bu durumlarda ancak kontrol etme arzusunu tamamen ortadan kaldırarak iyi bir sonuç elde edebildim. Bu sefer arzu, diğer uygulayıcılara kötü bir şey olmasını istemediğim yönündeki sözde düşüncelerimin arkasına saklanıyordu. Kontrol etme arzusundan gerçekten kurtulmak istiyordum, bu yüzden düşüncelerimi dikkatlice izliyor ve konu hakkında doğru düşünceler gönderiyordum.
Ayrıca düzeltilmeyi veya eleştirilmeyi kabul edemediğimi fark etmeye başladım. İçime baktığımda, hırs ve bencilliğe dayalı gurur buldum. Bu konuda biraz ilerleme kaydettim. Şimdiye kadar en iyi ihtimalle sessiz kalabiliyorum, ancak kalbim tamamen huzurlu değil. Aslında herhangi bir sınavı, gelişmek için bir fırsat olarak görmeyi gerçekten istiyorum. Zorluklarda sevinç bulmak istiyorum.
Bazen testler uzun sürüyor ve kendime acımaya başlıyorum. Hatta bunun benim için ne kadar zor olduğu konusunda kendi kendime şikayet ediyorum. Shifu her durumu takıntılarımdan kurtulmam için kullanıyor ve ben çoğu zaman tatminsiz ve şikayet dolu oluyorum. Eğer bu düzenlemelerden şikayet ediyorsam, Shifu’dan şikayet etmiyor muyum?... beni ve tüm canlıları kurtaran en büyük ve en merhametli Olandan! Bunu hatırlamak beni hızla kendime getiriyor.
Shifu bize en iyisini sağladı, daha sonra pişmanlık duymamak için uygulama yollarımızda daha çok çabalayalım.
Teşekkürler Shifu! Teşekkürler uygulayıcı arkadaşlar!
(2024 Philadelphia Fa Konferansı'nda sunuldu)