(Minghui.org) On yıldan fazla zaman önce bir kış sabahı çocuğum okula gitmek için kapıyı açarken dairemin dışında bekleyen Ulusal Güvenlik Biriminden memurlar zorla içeri girdiler. Onlara yaptıklarının yasa dışı olduğunu söyledim, ama birkaç güçlü memur kollarımı kavrayıp arkama doğru çekti ve başımı örtüp beni polis karakoluna götürdüler.
Polis karakolunda sakinleştim ve içime bakmaya başladım. Bu neden oldu? Takıntılarımdan herhangi biri kötülüğe beni engellemesi için bir bahane mi yarattı? Birçok takıntımı buldum: korku, kırgınlık, rahatlık arayışı, şehvet, kişisel çıkar arayışı ve rekabetçilik. Ancak hiçbiri bu tutuklamanın ardındaki nedenmiş gibi görünmüyordu.
“İşleri kendini geliştirmeden yapma” yönünden bir takıntı bulduğumda, sıcak bir akım başımın tepesinden ve bedenimden aşağı aktı. Düşündüm, “Her ne takıntım varsa, onları Fa’ya göre düzelteceğim. Kötülüğün hiçbir ayarlamasını kabul etmeyeceğim ve sadece Shifu’nun benim için ayarladığı yolu yürüyeceğim.” Polis karakolunda olduğum için takıntılarımı bırakıp sorumluluğum olarak memurlara gerçeği açıklamaya ve onların farkında olmadan kendilerine zarar vermelerine izin vermemeye karar verdim.
Onlara Falun Dafa’nın ne kadar harika olduğunu ve onu neden uyguladığımı, uygulamaya başladıktan sonra işimde nasıl sıkı çalıştığımı ve şirketime büyük katkılar sağladığımı, karakterimi nasıl geliştirdiğimi anlattım. Onlara Falun Dafa’nın tüm dünyaya yayıldığını ve bizimki dışındaki bütün ülkelerin uygulayıcıların haklarına saygı duyduğunu da söyledim. Beni dikkatli bir şekilde dinlediler.
Demir bir sandalyede oturmaya zorlandım ki bu adaletsiz bir durumdu. Bir memura iyi hissetmediğimi söyledim ve beni demir sandalyeden kurtarmasını istedim. Resepsiyon odasındaki yatakta oturmama izin verdi. Gittikçe sakinleştim. Memurlardan birkaçı sempatikti ve amirlerine iyi olmadığımı söylemek için birkaç kez telefon açtılar. Aramalarının ardından bana yakında eve gideceğimi söylediler.
Öğleden sonra geç vakitte memurların amiri onlara beni başka bir yere nakletmek için polis arabasına bindirmeleri talimatını verdi. Arabadaki bir memur dedi ki: “Neden konuşmayı bıraktı? Bu sabah karakolda iyi konuşuyordu.” Shifu’nun onu canlı varlıkları kurtarma sorumluluğuna sahip olduğumuz için onlara gerçeği açıklamamı hatırlatma yönünden kullandığını fark ettim.
Uygulayıcıların gözaltında tutulduğu bir otele götürüldüm ve otelin nerede yer aldığını gözlemledim ve yerini hatırlayacağıma emin oldum. Zemin kattaki bir odaya götürüldüm. Gerçekleri açıkladığımı duyan memur bana daha rahat olduğu için yatağa oturmamı söyledi ve ben de oturdum. Ancak Ulusal Güvenlik Biriminden gelen memurlar beni yere oturttular.
Akşam memurlarda bir değişiklik oldu. Ulusal Güvenlik Biriminin müdürü birkaç ekip lideriyle içeri geldi. Sırayla beni sorgulayıp tehdit ettiler ve benden diğer uygulayıcıların bilgilerini almaya çalıştılar. Cevap vermeyi reddettim—başka bir uygulayıcıyı bulaştırmayacaktım. Sorgulama sırasında doğru düşünceler gönderdim.
Doğru düşünceler göndermek için defalarca Hong Yin’deki şiir ve dizeleri tekrarladım. Müdür bana hiçbir şey yapamadı, bu nedenle ayrılmadan önce beni tekmeleyip dedi ki: “Onun fazla rahat olmasına izin vermeyin.” Memurlar uyumama izin vermiyorlardı ama egzersizleri yapabileceğim konusunda hemfikir oldular.
El hareketlerini de yaparak doğru düşünceler gönderdim. Memurlar bana el hareketlerinin isimlerini sordular ve heyecanla haykırdılar, “Ne kadar güzel!” Birisi bağırdı, “Bak, çok göz alıcı görünüyor, şaşırtıcı! Çabuk, bir fotoğrafını çek!” 40 dakika boyunca doğru düşünceler gönderdim ve memurlar bütün zaman süresince kısık sesle konuştular. Daha sonra tüm beş takım egzersizi yaptım. Onlara artık baş dönmesi hissetmediğimi söyledim ve mutlu olup dediler ki: “Falun Dafa çok güçlü!” Dafa hakkındaki gerçekleri anlatarak onlarla sohbet ettim. Uygulayıcılara zulmetmemelerini söyledim. İkisi ÇKP ve gençlik örgütlerinden çekilmeyi kabul etti.
Bir memur benden Falun Dafa’yla ilgili bir şarkı söylememi istedi ve Shen Yun Performans Sanatlarının şarkıcılarından bazılarını bildiklerini öğrenince şaşırdım. Ne yazık ki iyi şarkı söyleyemiyorum, bu nedenle onlara şarkı söylemedim, bunun yerine onlara Shen Yun gösterisinin ne kadar harika olduğunu, dünya çapında ne kadar iyi karşılandığını ve Shen Yun’un misyonunun insanları kurtarmak olduğunu söyledim. Denizaşırı ülkelere veya Tayvan’a gitme fırsatları olursa gösteriyi görmeye gitmelerini önerdim.
Ertesi gün Ulusal Güvenlik Biriminden bir ekip lideri benimle konuşmaya geldi. Uygulamayı bırakmanın artıları ve eksilerini analiz etti. Bunu benim iyiliğim için yaptığını söyledi ve vazgeçmezsem hapse konacağımı söyledi. Birdenbire sordu, “Doğru düşünceler göndermenin etkili olduğunu düşünüyor musun?” Biraz şaşırdım ama kararlı bir biçimde cevap verdim, “Evet, tabii ki!” Bunun Shifu ve Fa’ya katı bir şekilde inanıp inanmadığımı görmek için bir test olduğunu ve daha fazla doğru düşünceler göndermem gerektiğini hatırlatmak için olduğunu da biliyordum. Onlara sonsuza dek Falun Dafa’yı uygulayacağımı söyledim. O zaman mutlu oldu ve ayrıldı, neden gülümseyerek ayrıldığını anlamadım.
Daha sonra beni kurtarmaları için onlara güvenmemin doğru olmadığını fark ettim. Odamın konumunu ve pencerelerin yüksekliğini görmek için dışarı baktım. Her an ayrılmaya hazırdım. Bu düşünceye sahip olur olmaz Shifu benim için her şeyi ayarladı.
Geceleyin her ikisinde beni izleyen iki memurun durduğu iki vardiya vardı. Erkek bir memur sarhoş oldu ve başka bir yere gönderildi, ikinci vardiyada sadece bir bayan memur kaldı. İki gündür uyumadığım için çok uykulu hissediyordum ve otururken uyuyakaldım. Bayan memur zaman zaman beni uyandırmaya gelip sordu, “Kanepede oturmak çok mu rahat?” Önüme bir sandalye çekti ve sandalyenin kaçmam için kullanışlı olabileceğini fark ettim. Kaçmazsam sonraki gün hapishaneye gönderilebilirdim.
Memur beni saçımdan çekti ve “Batıya Yolculuk” çizgi filminin gösterildiği televizyon kanalını izlememi emretti. Bir sahnede Maymun Kral, Keşiş Tang, Pigsy ve Keşiş Kum bir canavar tarafından kandırılıp bir mağaraya götürüldüklerinde yemek için dilenmek amacıyla dışarı çıkmışlardı. Canavarlar etraflarını sarıp onları dev bir buhar sepetine koydular. Ateşi yakmaya hazırlarken Maymun Kral geri gelip canavarların uykuya dalmalarını sağlamak için tanrısal gücünü kullanıyordu. Sepeti açıyordu ve Keşiş Tang, Pigsy ve Keşiş Kum’a bir pencereden dışarı çıkmaları için yol gösteriyordu.
Hemen bunu Shifu’nun görmem için ayarladığını anladım—bana nasıl dışarı çıkabileceğimi gösteriyordu. Memurun uykuya dalmasını sağlamak için doğru düşünceler gönderdim, doğru düşüncelerim yeterince güçlü değildi: tamamen uyanıktı, televizyon izliyordu ve doğru düşünceler gönderirken odaklanamıyordum—uykuya dalıp dalmadığını görmek için ara ara gözlerimi açıyordum.
Kendime sordum, “Shifu, neden uykuya dalmıyor?” Bunu düşününce yanlış yaptığımı fark ettim. Neden Shifu’ya soruyordum? Bu saygısızlık değil miydi? Neden uyumadığını kendime sormalıydım. Bu düşünceyle birlikte bir mucize meydana geldi, memur aniden ayağa kalktı, aceleyle tuvalete gidip kapıyı kilitledi.
Çabucak paltomu giydim, sandalyeyi pencerenin yanına çektim ve dışarı atladım. Otel güvenlik personelinden benim için kapıyı açmasını istedim.
Sorunsuz bir şekilde başka bir uygulayıcının evine ulaştım ve Shifu’nun portresini gördüğümde bana gülümsüyordu.
Merhamet ve kurtarışınız için teşekkür ederim, Shifu!