(Minghui.org) Erkek kardeşimin kayınpederine 2019 yılında ilerlemiş yemek borusu kanseri teşhisi kondu. Doktoru bunu ona söylemedi, ama eve gidip dinlenmesini istediği yemeyi yemesini ve sevdiği şeyleri yapmasını tavsiye etti.

Yıl sonundan önce onu ziyaret etmeyi planladım ve onun için birkaç çeşit et de dahil olmak üzere beş kutu yiyecek aldım. Ayrıca "Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi!" güzel yazılı bir pankart hazırladım. Ona bu sözleri tekrarlayarak kanserinin iyileşebileceğini söylemeyi planladım, fakat kardeşim beni durdurdu ve itiraz etti: "Kayınpederim ölümcül hasta olduğunu bilmiyor. Eğer son evre kanser olduğunu öğrenirse, nasıl tepki vereceğini bilmiyorum. Karım o zaman seni suçlayacaktır." Kardeşim Falun Dafa'nın iyi olduğunu biliyordu ve  Fa'yı zaten okumuştu. Yengem farklıydı, o zamanlar Dafa'ya inanmıyordu, bu yüzden kardeşim söylediklerim konusunda dikkatli olmamı tavsiye etti.

Bu koşullar altında, pankartı getirmek yerine, iki cümleyi bir kağıda yazdım ve kardeşimin kayınpederini ziyarete gittiğimde ona verdim. Ona kısaca bu sözleri tekrarlamanın sağlığına iyi geleceğini söyledim. Yemeği memnuniyetle kabul etti ama kâğıt parçasını dikkatsizce bir kenara fırlattı.

Kötü Haber

Sağlık durumunun farkında olmadan üç çocuğuna baskı yapıp onu büyük bir hastaneye götürmeleri için ısrar etti. En büyük oğlu yeni tayin olmuştu ve şimdi Tianjin'de çalışıyordu, bu yüzden onu oradaki bir hastaneye götürmeye karar verdiler. Yaşlı adamın kanseri zaten son evresinde olduğu için yoğun bakım ünitesine yatırıldı. Sadece yoğun bakım ünitesinin maliyeti günlük 5,000 yuan idi. Yirmi gün sonra ailenin birikimleri tükendi ve artık tedavi masraflarını karşılayamaz hale geldiler.

Mali durumları göz önüne alındığında, doktorlar yaşlı adamın yemek borusu kanserinin tedavisi olmadığı için pahalı tıbbi bakım için ödeme yapmanın anlamsız olduğunu açıkladılar. Yaşlı adam bunu duyduğunda çaresiz kaldı. Eve döndüğünde artık bir şey yiyip içemiyordu, bu yüzden çocukları onu yerel bir hastaneye götürdü.

Hastaneye kaldırıldığı gün, en büyük oğlu ve ben tesadüfen karşılaştık. Babasının durumunu duyduktan sonra ona, "Eğer baban benim sözlerimi dinleseydi ve 'Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi' sözlerini tekrarlasaydı, şimdi sağlıklı olurdu ve onun tedavileri için harcadığınız bütün parayı kurtarmış olurdunuz" dedim. Babası için bir umut olduğunu duyduğunda, coşkuyla gökyüzüne baktı ve bağırdı: "Falun Dafa iyi Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü iyi!" Sonra ekledi: “Babama söyleyeceğim ve ondan kelimeleri tekrarlamasını isteyeceğim.”

Ve öyle de oldu. Kardeşimin kayınpederi gerçekten de ilerlemiş yemek borusu kanserinden sadece bu kutsal sözleri tekrarlayarak kurtuldu. Kendisi bugün hala iyi durumda.

İlginç bir şekilde, hastaneden eve döndüğünde, Sosyal Güvenlik İdaresi'nin emekli maaşını ödemeyi durdurduğunu öğrendi, çünkü personel onun çoktan öldüğüne inanıyordu. Çocukları onlarla konuştuğunda özür dilemediler, ama şöyle dediler: "Eğer hala hayattaysa, yüz tanıma uygulamamıza konuşurken çekilmiş bir videosunu yükleyin. O zaman emekli maaşını tekrar ödeyeceğiz."