(Minghui.org) 1998 yılında Falun Dafa'yı uygulamaya başladım ve bu süreçte birçok inanılmaz şey yaşadım. Sizlerle babamın hikâyesini paylaşmak istiyorum.
Bir gün işten eve döndüğümde, karım annemin benimle konuşmak istediğini söyledi. Annemle babam, küçük kardeşimle birlikte yaşıyorlardı, bu yüzden onların evine gittim.
Babamı görür görmez, "Birkaç gün önce kendimi iyi hissetmiyordum, bu yüzden hastaneye gittim. Yarın hastaneye benimle gelir misin?" dedi.
Ertesi gün hastaneye gidip test sonuçlarını aldık. Doktor, "Size diyabet teşhisi kondu. Size bazı ilaçlar yazacağım, pazartesi günü tekrar kontrol edeceğim. Şu yiyeceklerden uzak durmanız gerekiyor," dedi ve babamın kaçınması gereken yiyecekleri listeledi.
Babam eve dönerken morali bozuktu. "Bu iyi değil. Hayatımın geri kalanında bu hastalıkla uğraşmak zorundayım," dedi.
O anda, Shifu’nun öğretilerini hatırladım ve babama Zhuan Falun'dan bir bölümü okumam gerektiğini düşündüm.
Shifu şöyle demişti:
“Hastaya bu kitabı okuyabilirsiniz. Eğer hasta kabul ederse, bu hastalığını iyileştirebilir fakat ne denli etkili olacağı, hastanın taşıdığı karma miktarına bağlıdır.” (Zhuan Falun, 7. Ders)
Ertesi sabah babamı gördüm ve ona Zhuan Falun'dan "Hastalıkları Tedavi Etme Konusu" bölümünü okudum. Babama ne düşündüğünü sordum, o da “Çok iyi! Bu gerçek,” diye yanıtladı.
Babam pazartesi günü hastaneye gitti ve doktor test sonucunu cuma günü almasını söyledi.
Cuma günü hastaneye giderken babamın morali yine bozuktu ve ben onu teselli ettim: "Sen iyisin. Şeker hastalığın yok!" O da diyabetin iyileşebileceğini hiç duymadığını söyledi.
Test sonucunu doktora gösterdiğimizde doktor şaşırmış bir şekilde, "Yanlış teşhis koymuş olabilir miyim?" diye mırıldandı.
Babam sonucu sorduğunda doktor, "Her şey normal görünüyor. Sadece ilaçları kullanmaya devam edin ve sağlığınıza dikkat edin," dedi.
Eve giderken babama sordum: "Sence diyabetini kim iyileştirdi, doktor mu yoksa Shifu Li mi?"
Babam, "Shifu hastalığımı iyileştirdi," dedi.
İlaç alıp almayacağını sordum, o da "Ne için? Artık iyiyim!" diye yanıtladı.
İkimizin de yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.