(Minghui.org) 610 Ofisi’nin belirli bir şubesinin bir personeli yakın zamanda Minghui editörlerine bir mektup yazarak kendisine ve iş arkadaşlarına gelebileceği söylenen karmik cezalandırmayla ilgili bir soruya yanıt aradı. Aşağıda okuyucunun editörlere mektubu ve Minghui.org'un yanıtı bulunmaktadır. (Editörün Notu: 610 Ofisi, Çin'in her yerindeki yerel bölgelerde Falun Gong zulmünü yönetmekle görevli üst düzey Parti yetkilileri tarafından yönetilen yasa dışı bir polis örgütüdür.)

Editörlere Mektup

Minghui editörleri:

Selamlar. 610 Ofisi’ne transfer edildim ve doğrudan Falun Gong meseleleri üzerinde çalışmam gerekiyor. Yıllar önce tesadüfen Falun Gong ile karşılaşmıştım. Yasaklandıktan sonra uygulama yapmayı bıraktım. Benim yaşımdaki insanlar genel olarak itaatkar oluyorlar.

Bu iş değişikliğinden önce Falun Gong hakkında hiçbir derin izlenimim yoktu. Çin Komünist Partisi’ni yolsuzluğu nedeniyle eleştirmiş olsam da, Parti’den nefret etmedim. Parti’nin bazı iyi şeyler yaptığını düşündüm; örneğin çiftçiler için vergilerin iptal edilmesi, çiftçilerin sağlık sigortası kapsamına alınması ve işçilerin maaşlarının artırılması gibi.

610 Ofisi’nde çalışmaya başladıktan sonra, bir akrabam sık sık benimle Parti yetkililerinin ve diğerlerinin Falun Gong'a zulmetmeleri nedeniyle alabilecekleri karmik cezalandırma hakkında konuştu. Bana Bo Xilai ve Wang Lijun gibi üst düzey yetkililerin örnekleri de dahil olmak üzere pek çok örnek verdi. Falun Gong ile anlaşmazlık yaşamak istemiyorum ama Parti’ye karşı herhangi bir faaliyette de yer almak istemiyorum…

Akrabam bana tekrar tekrar şunları anlattı: sebep ve sonuç, karma. Bu konuda biraz endişeliyim ve ne yapacağımdan emin değilim. Ona durmasını söyledim... Bana Çince karakter olan 爆 (Türkçe'de “infilak” anlamına gelir) örneğini verdi. Bana karakterin, Parti’ye katılan kişinin (karakterin sağ yarısının orta bileşeni) güneşe maruz kalacağı, su altında kalacağı ve ateşle yanacağı (karakterin sol yarısı) anlamına geldiğini söyledi. Ancak işimi birkaç günde değiştiremem.

Daha sonra bana Parti’nin İnternet sansürünü aşmam için bir yazılım programı verdi ve benden Minghui web sitesini sık sık okumamı istedi. Benim fikrim basit; Falun Gong'un bir parçası olmak istemiyorum, ama Parti’ye de karşı değilim. Sadece basit bir ofis çalışanı hayatı sürmek istiyorum. Karmik cezalandırmayla karşılaşmam, değil mi?

Sizden tatmin edici bir cevap almayı umuyorum.

Sağlık ve mutluluk dilerim!

1 Kasım 2014

Minghui Editörün Yanıtı

Sayın Beyfendi:

Mektubunuzu okuduktan sonra sizin için üzüldük. Doğru, hepimiz hayatımızda seçimlerle karşı karşıyayız. Terfi, iş ve adil bir yaşam istemekte yanlış bir şey yok. Ancak anakara Çin’deki benzersiz toplum, sizi birçok insanla çatışma durumuna soktu.

Tatmin edici bir cevap almayı umarak yazdığınızdan, size bazı bilgiler sunmaya çalışacağız. Sorunuzu bütünüyle çözemeyebilir, ancak cevabımızın referans olarak bakış açımızı sunacağını umuyoruz.

Mantıklı olduğunu düşünüyorsanız, bilgilerimizden yararlanabilirsiniz. Bunun mantıklı olmadığını düşünüyorsanız, lütfen zarar vermek istemediğimizi anlayın.

Sorunuzu üç açıdan ele alalım: hukuk, ahlak ve insanlık.

1. Hukuk

Çin Anayasası'nın 35. ve 36. maddeleri, Çin vatandaşlarının ifade ve inanç özgürlüğüne sahip olduğunu şart koşar. Ancak, ÇKP hükümeti bunu kontrol ediyor ve bilerek yasayı ihlal ediyor ve Falun Gong uygulayıcılarına yasadışı bir şekilde zulmediyor.

Falun Gong, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerini içeren bir xiulian uygulama yöntemidir. Hong Kong, Makao ve Tayvan gibi 100'den fazla ülke ve bölgeye yayılmıştır. Dünyanın geri kalanı da uygulamayı destekliyor, ancak ne yazık ki çıkış yeri olan - Çin’de - zulüm görüyor.

Yaşanan zulüm, Çin Anayasası için açık bir utanç kaynağı, öyle değil mi? Sizi bir işe atamak – insanları Falun Gong'a olan inançlarından vazgeçmeye zorlayan bir işe – sizi birçok insanla çatışma konumuna sokmuyor mu? Sizi Anayasa’yı ihlal etme durumuna sokmuyor mu?

2. Ahlak

İnsanların Çin komünist örgütlerine üyeliklerinden vazgeçmelerini önermek siyaset yapmak değildir. Çin halkının ahlakına seslenmektedir. Atalarımız, verilen sözlerin tutulmasından övgüyle bahseder. Kendi sözlerini ciddiye almayan insanları biz nasıl ciddiye alabiliriz?

Torununuzun ilkokul öğrencisi olduğunu hayal edin. Okuldan eve döndü ve şöyle dedi: “Büyükbaba. Yeminimle başkalarını kandırdım ve kırmızı bir fularla (Parti’nin Genç Öncüleri tarafından giyilen üniforma) geri döndüm. Ona şöyle mi cevap vereceksiniz: “Aferin çocuğum! Ben de senin yaşındayken aynısını yapmıştım.”

Çocuklarımıza iyi örnekler vermeliyiz, değil mi? Hayatınızı Parti’ye adamaya, Parti için hayatınızı feda etmeye ve hayatınızın geri kalanında onun için savaşmaya yemin ettiğinizde, bunu mu kastettiniz? Gerçekten bunun sorumluluğunu alabilir misiniz?

Pek çok kişi Parti’ye katılırken verdiği yeminlerden vazgeçtiği yönünde açıklamalar yayınladı. Bu tür açıklamalar takma ad kullanılarak yapılabilir, çünkü en önemli şey kalbinizdir.

ÇKP'nin bir parçası olma yemininizi geri çekebilir ve bunu bir takma ad veya başka bir isimle imzalayabilirsiniz. Vicdanınızı çağırın ve dürüst ahlaka sahip - demek istediğini söyleyen ve söylediğini kasteden - bir Çin vatandaşı olun.

Bu şekilde, eğer karmik cezalandırma bir gün gelirse, bunun bir parçası olmayacaksınızdır, çünkü temiz bir vicdanınız var!

3. İnsanlık

Bir bireyin terfi, ikramiye ve geçimini sağlamak istemesinde yanlış bir şey yoktur. Ancak, bir kamu görevlisi olarak, Anayasa'ya göre hareket edip edemeyeceğiniz ve hizmet etmeniz gereken vatandaşlara zorbalık edip edemeyeceğiniz özünde doğru veya yanlıştır.

Çoğu zaman zor seçimlerle karşı karşıya kalırız. Zorluklar kişisel kazanç, duygular, ahlak ve vicdan arasındaki çatışmalardan kaynaklanmaktadır. “Pastamı alıp onu da yemek” istemek normaldir, ama insanlık, temel doğru ve yanlışı ele almamızı ve vicdanımızı korumamızı gerektirir.

Siyasete gelince, hepimiz biliyoruz ki, pek çok komünist kampanyaya katılmış olan hiçbir Çinli, siyaset uğruna ölmek istemez. O halde neden bu kadar çok insan Falun Gong meselesiyle ilgili Parti’yi sorgulamak istiyor? Çünkü gerçekten fayda gördüler.

Bağımsız düşünmek çok önemlidir. Çin toplumu oldukça deforme olmuş durumda: hükümetin izin verdiği şeyler iyi şeyler olmayabilir; hükümetin izin vermediği pek çok şey kötü de olmayabilir.

Aşağıdaki iki olgunun, Falun Gong'un zihin ve beden açısından kişisel gelişim sağladığını kanıtladığını düşünüyoruz: dünyanın her yerindeki birçok etnik kökenden insanın Falun Gong'u uygulaması ve bu kadar çok insanın zulmün uzun vadeli vahşetine rağmen uygulama yapmada sebat etmesi.

Kişi Falun Gong'un ne olduğunu anlamasa bile, ona saygı duymalıdır. Bu, insanlığın temel bir özelliğidir.

Önerimiz:

Seçim yapılmadan önce standartlar belirlenmezse seçimler bağlam dışı olur. Önerdiğimiz standart şudur: geçmişi referans olarak kullanın.

Tarihte bir insanın oynayabileceği hemen hemen her rol oynanmıştır. Qin Hui (Çin tarihinde ünlü bir general olan Yue Fei'yi suçlayan ve öldüren kişi) ve adamları gibi insanların hepsi karmik cezalandırma aldı. Hasta ya da beceriksizmiş gibi görünen, vicdanını koruyan ve kötü işlere ortak olmayanların sonu ise iyi oldu. Baskıya direnip zulüm görenler için konuşanlar sonunda ödüllendirildi.

ÇKP'nin günleri sayılı. Bu Çin'de yaygın bir bilgidir. 1999 yılında zulmü başlatan ÇKP'nin başkanı Jiang Zemin, Çin dışında nereye giderse gitsin Falun Gong ile karşılaşacağını ve işlediği suçlardan dolayı adalet önüne çıkarılacağını bilseydi, bunu başlatmaya hiç cesaret edemezdi! Ancak zaman geri alınamaz. Artık halkın öfkesinin hedefi olmanın nasıl bir his olduğunu biliyor.

Nerede yaşamayı ve çalışmayı seçerseniz seçin, Anayasa’ya saygı duyabilmenizi ve yasalara saygılı bir vatandaş olabilmenizi umuyoruz.

Hangi seçimi yaparsanız yapın, takma adınızı veya başka bir isim bize gönderebilmenizi ümit ediyoruz. Böylece, ÇKP üyeliğinizi reddetmenize ve Parti’ye olan yemininizi geri çekmenize yardımcı olacağız. Siz böyle olmasını istemediniz. Bu sizin ve gelecek nesillerinizin yararınadır. Bu harika bir şey değil mi?

Minghui editörleri

7 Kasım 2014