(Minghui.org) Nisan 1999'da Falun Dafa uygulamaya başladım. Ondan sonra hastalıklarımın hepsi hızlı bir şekilde kayboldu, fakat sadece birkaç ay sonra Çin Komünist Partisi Falun Dafa'ya karşı zulüm kampanyasını başlattı. Korkudan uygulamayı bıraktım, ama Shifu beni bırakmadı. Yıllar sonra diğer uygulayıcıların desteği sayesinde uygulamaya geri döndüm.

Fa'yı çalışarak biz Dafa uygulayıcılarının Fa'yı onaylamamız gerektiğini anladım. Xiulian uygulamasındaki üç işi iyi yapmak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım, ancak gerçekleri yüz yüze açıklamaya hazırlandığım her seferinde korkuya kapıldım. Korkum, başkalarının beni yanlış anlayabileceği veya reddedebileceği, birilerinin beni ihbar edebileceği, tutuklanabileceğim ve ailemi zor bir duruma sokup onların eleştirilerini üzerime çekebileceğimdi. İnsanlara Falun Dafa hakkındaki gerçeği açıklamanın kutsal bir görev olduğunu bilmeme rağmen, korkum hep kaldı.

Haziran 2023'te başka bir uygulayıcıyı ziyaret ederken tutuklandım ve 24 saat gözaltında tutuldum. Serbest bırakıldıktan sonra eşimden Dafa kitaplarımı polisin el koyma ihtimaline karşı korumak için güvenli bir yere götürmesini istedim. Ancak daha sonra dehşet içinde öğrendim ki kocam bana söylemeden kitapların bir kısmını yakmış. Bu haber beni derinden yaraladı ve kocama sitem etmeden duramadım, ama o: "Eğer Falun Dafa'ya olan inancın söylediğin kadar güçlüyse, neden bu kadar korkuyorsun?" diye söyledi.

Sözleri gözlerimi açtı. Zulüm başladığından beri benim devam eden korkum onun bunu yapmasına neden oldu. Kitapları sadece benim için endişelendiği için yaktı.

Bir sabah egzersizleri yaparken "Tehlikeden Uzak Durun" jigweninde yer alan şu cümleyi hatırladım:

"Her ne kadar bazı kişiler Dafa uygulayıcılarının ortamında olsalar da, aslında gerçek bir xiulian uygulamasına girmemişlerdir ve kritik anlarda, olayları değerlendirmek için her zaman insani takıntılarını, insani kavramlarını ve insani duygularını kullanırlar." (Tehlikeden Uzak Durun)

Shifu'nun bu sözleri benim için bir sopa uyarısıydı. O anda, uzun süredir devam eden korkularımın kökenini bulduğumu düşündüm. Olayları Fa'nın ilkeleri ile değerlendirmek yerine, problemlerle karşılaştığımda insani düşünceye kapılıyordum. Örneğin, insanlara Falun Dafa'yı ve zulmü anlatırken, "Kötülüğü kızdırdım, bu yüzden tutuklanmam kaçınılmaz" ya da "Zulüm, ailemin kariyerine zarar verecek ve beni asla affetmeyecekler" diye düşündüm. Tüm bu düşünceler Fa'nın ilkelerine değil, insan mantığına dayanıyordu.

Haziran 2023'teki tutuklanmama dönüp baktığımda, karakolda 24 saat gözaltında tutulduğum sırada yeminli bir ifade imzaladığımı fark ettim. Polis memuru bunun sadece rutin bir işlem olduğunu iddia etti. İmzalamazsam eve gitmeme izin vermeyeceklerini ve bunun normalde işbirliği yaptığınız polis prosedürünün bir parçası olduğunu düşündüm. İfadede Dafa hakkında olumsuz bir şey yoktu, ben de imzaladım.

Hücreye geri götürüldüğümde aniden zulmün yasadışı olduğunu ve polis prosedürlerinin de öyle olduğunu fark ettim. Bir Dafa uygulayıcısının belgeleri imzalayarak polisle işbirliği yapmasına izin verilmez. Benim yeminli ifadeyi imzalamam zulmü kabul etmem anlamına gelmiyor muydu?

Shifu diyor ki:

"Durum ne olursa olsun şeytanın talepleri, emirleri veya kışkırtmalarıyla işbirliği yapmayın. Eğer herkes bunu böyle yaparsa, ortam bu şekilde olmayacaktır."  (Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar ll, Dafa Öğrencilerinin Doğru Düşünceleri Güçlüdür)

İşte o zaman nihayet bir Dafa uygulayıcısı ile sıradan bir insan arasındaki açık farkı anladım. Uygulayıcılar eylemlerini sıradan insanların standartlarına göre değil, Dafa'nın öğretilerine göre yaparlar. Bu farkındalık beni korkumdan kurtardı ve sorgu odasına geri dönmek için bana güç verdi. Orada kimsenin olmadığını fark ettim, bu yüzden yeminli ifadedeki imzamın üzerini çizdim. Daha sonra, konutun gözetim altında tutulmasına ilişkin onayı da imzalamayı reddettim.

Geriye dönüp baktığımda polisle makul görünen işbirliği, aslında sıradan bir insanın bakış açısından zulmü kabul etmek idi. Olaylara Dafa perspektifinden bakarak, kendimi insani kavramlardan ayırabildim ve korkularımın üstesinden gelebildim. Bir Dafa uygulayıcısı olayları Fa ile değerlendirir ve Fa tarafından yönlendirilir. Eğer Fa'yı iyi çalışıp onu alışılmış düşünce tarzımızın bir parçası haline getirirsek, her sınavda Fa ilkeleri perspektifinden hareket ederiz. Doğru düşüncelere sahip olur ve Fa'yı onaylarız.

Shifu'nun rehberliği ve koruması sayesinde, takıntımı bırakabildim ve kendimi yükselttim. O anda, daha önce hiç olmadığım kadar sakin ve rahatlamıştım.

Bu makale benim şu anki anlayışıma dayanmaktadır. Lütfen Fa ile uyumlu olmayan her şeyi belirtiniz.