(Minghui.org) Çin Komünist Partisi (ÇKP) 1999 yılında Falun Dafa'ya zulmetmeye başladığından beri, birçok uygulayıcı 610 Ofisi tarafından değişik derecelerde zulme uğradı, ancak nelere katlandıklarını Minghui web sitesine bildiremediler. Bu konudaki anlayışımı paylaşmak ve onları zulmü aktif bir şekilde ifşa etmeye teşvik etmek istiyorum.

Zulmün başlamasından sonraki ilk yıllarda, Dafa'yı uygulama hakkı için başvuruda bulunmak üzere Pekin'e gittim ve yerel 610 Ofisi tarafından birkaç kez tutuklandım. O zaman şunu düşünmüştüm, "Shifu bize bu zulmü kabul etmememizi söyledi, o halde pasif olarak zulüm görmek yerine bu kötülüğü aktif olarak nasıl karşı gelebilirim?" O sırada gözümün önünde bir sahne canlandı: İki ordu çarpışıyordu ve saldırıya ilk geçmeyen savaşı kaybediyordu. Ama ilk saldırıya nasıl geçecektim?

Bu konuya aydınlandıktan sonra hemen karşılaştığım tacizleri kağıda döktüm ve bu bilgiyi Minghui web sitesine gönderdim. Zulümden kaçınmak için evden uzak kalmaya zorlandığımda, uygulayıcı olan diğer aile üyelerim de aynısını yaptılar. Minghui’yi olanlar hakkında bilgilendirdiler. Memurlar tekrar evime gittiklerinde aile bireylerimle yüzleşmeye cesaret edemediler. Bir keresinde yaklaşık yedi kişi evime baskına geldiğinde aile bireylerim onların 610 Ofisinden olup olmadığını sormuş. Bunu üzerine liderleri panik olup saklanmış ve 610 Ofisi'nden olduğunu inkar etmeye ısrarla devam etmiş.

Yıllar önce bir aile üyem insanlara Falun Gong'u anlattığı için tutuklandı. Başka bir uygulayıcı bu tutuklanmayı Minghui'ye bildirdi ve aynı zamanda bununla ilgili el ilanları hazırlayıp dağıttı. Daha sonra, bu uygulayıcı da tutuklandığında, ifadesini alan polis memuru ona, "Ben kötü bir polise mi benziyorum?" diye sordu. Uygulayıcı ona, iyi polis memurlarının da olduğunu söylemiş. Bu uygulayıcı bir kaç saat sonra serbest bırakılmıştı. Ayrıca benim aile üyem de 15 gün içinde serbest bırakıldı. Aile üyem, el konulan bisikletlerinin iadesini istemek için karakola gittiğinde, konuştukları memur hızla yüzünü bir kağıtla kapatıp onların yüzünü görmesinden korktuğunu söylemiş.

610 Ofisi ajanları tekrar evimize geldiğinde ailem ona Falun Gong'u anlatmaya başladığında her şeyi bildiğini söylemiş ve gitmeden önce Falun Gong hakkındaki DVD'leri ve materyalleri almış. Sonra onun da hakkında yazı yazıldı ve Minghui'ye gönderdik. Daha sonra, tekrar gelip bize meyve getirdi ama biz kabul etmedik. Çabucak gitti ve bir daha geri dönmedi.

Bir başka olayda da, bir uygulayıcı yıllar önce Falun Gong posterlerini astığı için tutuklanmıştı. 610 Ofisi uygulayıcının ailesine 11 gün içinde serbest bırakılacağına dair söz vermişti. Söylediklerine inanmamamız gerektiğini bildiğimiz için beklemeden davayı Minghui'ye sunduk. Ayrıca tutuklamayla ilgili posterler tasarlayıp etrafa asıp kamuoyunun görmesini sağladık. Memurlar posterleri gördükten sonra uygulayıcı hızla serbest bırakıldı ve 610 Ofisi ona başka hiçbir şey yapmadı.

Shifu:

"İnsanların durum hakkındaki gerçeği bilmelerinden korkan şeytandır, Dafa öğrencileri değil." (Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar II, Bir Öneri)

Bazı uygulayıcılar, Minghui'ye zulmü anlatmaktan korkuyorlar çünkü polisin onların kim olduğunu bileceğinden endişelenebiliyorlar ve bazıları da bu kötülüklerle yüzleşirken belki de doğru düşünceleri fazla güçlü olmayabiliyor. Ancak bu kötülüğü ortaya çıkarmak zulmü ifşa etmek aynı zamanda canlıları kurtarmaktır ve biz bunu kendimiz için yapmıyoruz. Tüm endişeler ve korkular insani takıntılardır. Shifu'ya ve Fa'ya inanmak, yapılacak en güvenli şeydir.

Yukarıdakiler benim şahsi deneyimimdir. Lütfen Fa'ya uygun olmayan bir şey varsa belirtiniz.