(Minghui.org) Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı (DOS) 20 Aralık 2019 tarihinde bir basın açıklaması yayınlayarak, Çin'in ve diğer bazı ülkelerin, 1998 tarihli Uluslararası Dini Özgürlük Yasası uyarınca, "sistematik, devam eden [ve] korkunç dini özgürlük ihlalleri”ne karışması veya göz yumması üzerine “Özel Endişe Duyulan Ülkeler” olarak yeniden belirlendiğini duyurdu.

Dışişleri Bakanlığından dini özgürlüğün korunması ABD hükümeti için en büyük önceliktir diyerek yapılan açıklamada Dışişleri Bakanı Mike Pompeo şunları söyledi: “ABD dini özgürlüğü desteklemek ve suiistimallerle mücadele etmek için gayretle çalışmaya devam ediyor.Bu son belirlemelerle bu önemli çalışma sürdürülüyor.”

Son birkaç aydır istikrarlı bir ilerleme kaydedildi. “Ekim ayında, insan hakları ihlalleri nedeniyle Çin hükümeti ve Komünist Parti yetkililerine vize kısıtlamaları uyguladık.” Aralık ayında, “ABD Hükümeti, Küresel Magnitsky Yasası uyarınca dokuz ülkede 68 kişi ve kurumun yolsuzluk ve insan hakları ihlallerine karıştığını belirlediğini duyurdu.”

Önemli Etki

Mayıs 2019'da bir DOS yetkilisi, birkaç dini gruba ABD hükümetinin vize onayını sıkılaştırdığını ve insan hakları ihlalcilerinin ülkeye girişinin reddedebileceğini bildirdi. Aynı yetkili, Falun Gong uygulayıcılarının Falun Gong'a yapılan zulümde yer alan faillerin bir listesini sunabileceğini söyledi.

Minghui.org'dan bir Bildirim, Falun Gong uygulayıcılarını “dünya çapında, yerlerini saptamak ve kimliklerini doğrulamak için failler, aile üyeleri ve varlıkları hakkında Minghui.org'a bilgi toplamaları, derlemeleri ve sunmaları için derhal harekete geçmeleri için teşvik ediyoruz. ” çağrısında bulundu.

Bu haber Çin'e yayıldı ve her düzeydeki adalet sistemine ulaştı. Falun Gong'un bastırılmasına katılan bazı devlet kurumları, personel fotoğraflarının toplanmasını ve Minghui'ye bildirilmesini önlemek için koridorlardan personel fotoğraflarını kaldırttı. Gözaltına alınan bir Falun Gong uygulayıcısını serbest bırakırken, bir polis memuru şöyle dedi: “Seni dövmedim, değil mi?Lütfen beni rapor etme, çünkü çocuklarım bir gün ülke dışına çıkmayı
planlıyorlar.”

Washington D.C.'deki bir Falun Gong uygulayıcısı, çabalarının Çin'deki insan hakları ihlallerini etkili bir şekilde frenlediğini görmekten memnuniyet duyan bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisiyle benzer geri bildirimleri paylaştı.

Minghui, Referans Alınabilecek Güvenilir Bir Bilgi Kaynağı

Kasım 2019'da, Washington D.C. merkezli ünlü bir insan hakları örgütünden, Dışişleri Bakanlığı'nın insan hakları ihlalcilerinin ülkeye girişlerinin engellenmesi ve mal varlıklarının dondurulması da dahil olmak üzere, bu konuda çalışacak personellerini ve öncelikli yaptırımlarını arttırdıkları öğrenildi.

Bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Bakanlığın sadece faillere değil, aynı zamanda aile üyelerine de uygulanabilecek uygun yasaları takip edeceğini açıkladı. Bu kişiler veya aile üyeleri ABD'ye girdikten sonra bile vizeleri iptal edilebilir ve sınır dışı edilebilirler.

Başka bir DOS yetkilisine göre, her failin karıştığı vaka sayısına dikkat etmek yerine, dahil oldukları her vakaya dair ayrıntılı kanıtlar daha önemli olacak. Kişinin Falun Gong'a yapılan zulme karıştığına dair sağlam kanıtlar içeren tek bir vaka bile, faili vize için yeterli niteliklere sahip olmadığını belirleyecektir. Yetkili ayrıca Minghui'nin referans alınabilecek güvenilir bir bilgi kaynağı olduğunu da doğruladı.

Minghui.org'da yayınlanan zulüm vakaları öncelikle kurbanlar veya tanıklar tarafından bildirilen ilk elden bilgilerden gelmektedir. Minghui'nin DOS ve ABD hükümeti tarafından genel olarak güvenilirliğinin kabul edilmesi, Falun Gong uygulayıcılarının zulüm hakkında farkındalığı artırma çabalarının uluslararası toplum tarafından kabul edildiğini göstermektedir.

“Üstlerden Gelen Emirleri Takip Etmek” Artık Bir Bahane Değil

DOS aynı zamanda Temmuz 2019'da insan hakları ihlalcilerinin belirlenmesinde de bir değişiklik yaptı. İşkence veya dayak durumlarında, bu tür ihlallerin meydana geldiği bir kuruluşta görevli memurlar otomatik olarak sorumlu tutulur. Daha önce, bir kişi sadece bir suçu işlemek için emir vermekten veya eylemleri yönlendirmekten sorumlu tutulacaktı.

Yeni prosedür, Nürnberg Davaları'nda kabul edilen İlkelerden birine benzer: “Bir kişinin, hükümetinin veya bir amirinin emriyle hareket etmesi, ahlaki bir seçim mümkün olduğu sürece, onu uluslararası hukuk kapsamındaki sorumluluğundan kurtarmaz.”

Nürnberg Davalarından önce bu mazeret “Üstün Emirlerini Takip Etmek” olarak biliniyordu. Gerçekte, bilim adamları ve doktorlar tarafından teknik yardımla işlenen suçların önemli bir bileşeniydi. Bu, doktorların neden ilk yargılanacaklar arasında olduğunu açıklayabilir.

“Beş Göz ”'ün Ortak Çabaları

Kasım 2019'un sonlarında, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İngiltere, Avustralya ve Yeni Zelanda'daki Falun Gong uygulayıcıları, kendi hükümetlerine Falun Gong'a yapılan zulme karışan faillerin yeni derlenmiş bir listesini sundu.

Bu beş ülke “Beş Göz” olarak bilinen bir istihbarat ittifakı kurdu. Çin'deki haberler, bu beş ülkenin, Çin ile bu ülkeler arasında herhangi bir iade anlaşması bulunmadığı veya henüz yürürlüğe girmediği için, yozlaşmış Çinli yetkililer tarafından genellikle güvenli yerler olarak kabul edilmediğini göstermektedir. Bu da demek oluyor ki, bu yetkililer bu ülkelerin herhangi birine vardıklarında, iade edilmeleri pek olası değildir.

Bu ülkeler, Falun Gong uygulayıcıları tarafından sunulan listelerde bireylerin (ve aile üyelerinin) vize onaylarını reddedebilir ve mal varlıklarını dondurarak güvenli bir limana kaçmalarını etkili bir şekilde önleyebilir.

28 Ülke Magnitsky Yasasını Düşünüyor

14 Mart 2019'da Avrupa Parlamentosu, AB insan hakları yaptırımları için devlet ve devlet dışı insan haklarını ihlalcilerini cezalandırmaya çağıran bir kararı kabul etti. ABD Magnitsky Yasası'ndan esinlenerek, benzer yasal çerçeveler Kanada ve bazı AB ülkelerinde de mevcuttur. Bu kararla, “ağır insan hakları ihlallerine karışan kişilerin mal varlıklarının dondurulması ve vize yasağı uygulanması” için AB düzeyinde yaptırımlar uygulanması yönünde çağrıda bulunuldu.

Hollanda Temsilciler Meclisi 21 Kasım 2019'da, 31 Ocak 2020'ye kadar AB sürümü kabul edilmediği sürece Hollanda hükümetinden Magnitsky Yasası'nın kendi versiyonunu yürürlüğe koymasını talep eden bir önergeyi kabul etti. Diğer Avrupa ülkeleri de vize reddi ve mal varlıklarını dondurma yoluyla insan hakları ihlallerini önlemek için benzer yasalar oluşturmayı planlıyorlar. Kanada ve İngiltere'den yetkililer, insan hakları ihlalcilerine ortak çaba ile yaptırım uygulanması için ABD Dışişleri Bakanlığı ile bu konuları ele aldılar.

100.000'den Fazla Failin Listesinin Yayınlanması

Kasım 2019'da Minghui.org, Falun Gong'a yapılan zulmünde yer alan 105.580 failin yer aldığı bir liste yayınladı. Liste, faillerin kişisel bilgilerini ve Falun Gong uygulayıcılarına karşı işlenen suçları içermekte ve ABD Dışişleri Bakanlığı'na bilinen insan hakları ihlalcilerini tespit etmede yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Minghui'ye göre, “Bu listenin derlenmesinin amacı zulmü durdurmak, iyi olanı korumak ve adaleti savunmaktır.”

Minghui 20. Yıldönümü Raporu'nda açıklandığı gibi, uygulayıcılara Falun Gong'un Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerine olan inançlarından vazgeçmeye zorlamak için yoğun bir işkence kullanılmaktadır.

Rapora göre, dayak çok yaygındır. Uygulayıcılara sopa, kırbaç, bambu çubuklar ve plastik veya ahşap coplarla vurulur. Genellikle, aynı anda birkaç işkence yöntemi kullanılır. Örneğin, bir uygulayıcı, kollarından asılırken elektrikli coplarla şok verilebilir.

Fiziksel istismara ek olarak, Çin Komünist Partisi yetkilileri genellikle psikiyatrik istismar için akıl hastanelerine, beyin yıkama merkezlerine veya uyuşturucu rehabilitasyon merkezlerine mükemmel derecede sağlıklı uygulayıcılar gönderirler. Çin genelinde uygulayıcılar bu tür tesislerde tutuluyor ve onlara ya sinirlere zarar veren ilaçlar enjekte ediliyor ya da zorla besleniyorlar. Birçok uygulayıcı bu yerlerde aylarca veya yıllarca tutuldu ve psikiyatrik ilaçlarla gördükleri uzun süreli kötü muamele, körlük, işitme kaybı, felç, hafıza kaybı, akıl hastalığı ve iç organ yetmezliğine yol açmıştır.

Çince versiyonu