Amerika Birleşik Devletleri'nden ve Birleşik Krallık'tan yetkililer ve uluslararası insan hakları örgütlerinin üyeleri, Taipei'deki iki günlük dini özgürlük konferansında sebatları için Falun Gong uygulayıcılarına övgüde bulundular ve Çin'de devam eden zulmü kınadılar.

“2019 Bölgesel Dini Özgürlük Forumu - Hint-Pasifik Bölgesi'nde Dini Özgürlüğü Güvence Altına Alma Üzerine Sivil Toplum Diyaloğu” 11 ve 12 Mart 2019'da Taipei'de gerçekleşti. Bu, Temmuz 2018’de Washington’da düzenlenen ilk “Dini Özgürlüğü İlerletme Bakanlar Toplantısı”’nın bir takibiydi.

Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, geçen yılki zirvede dini özgürlüğün ABD'nin önceliği olduğunu söyledi.

'Sizler Tarihin Doğru Tarafındasınız'


Sam Brownback, ABD Uluslararası Dini Özgürlük Büyükelçisi

ABD Uluslararası Dini Özgürlük Büyükelçisi Sam Brownback, Falun Gong uygulayıcılarını ve diğer dini inananları çabalarını sürdürmeye teşvik etti: “Bu dünyada birçok sıkıntılar var ve sizler umudunuzdan vazgeçmeyerek ve inancınızı uygulamaya devam ederek tarihin doğru tarafındasınız.”

Çin'deki insan hakları durumunun değişmesi gerektiğini söyledi: “Çin hükümeti inançla savaşta. Bu kazanamayacakları bir savaş.” O, kötü işler yapanların sonuçlarıyla karşı karşıya kalacağını ve ABD Kongresinin dini özgürlüğü daha agresif bir şekilde sürdüreceğini söyledi.

Zulmü Durdurma Zamanı


Greg Mitchell, Uluslararası Dini Özgürlük Yuvarlak Masa Toplantısı (IRFR) Eş Başkanı

Uluslararası Dini Özgürlük Yuvarlak Masa Toplantısı (IRFR) Eş Başkanı Greg Mitchell, Falun Gong'a yapılan zulme, özellikle de Falun Gong uygulayıcılarından zorla organ toplanmasına son verilmesinin zamanının geldiğini söyledi. Böyle bir trajedinin bir gün bile sürmesinin çok uzun olacağını, ancak neredeyse 20 yıldır devam ettiğini iletti.

Falun Gong uygulayıcıları ve diğer bastırılmış gruplar arasında Çin'deki vahşete karşı çıkmak için bir ittifak oluşturulması için Büyükelçi Brownback'in önerisini destekledi. Çin'deki Dini Özgürlüğü İlerletme Koalisyonu (CARFC) 4 Mart 2019'da Washington, D.C.'de Tibetliler, Uygurlar, Hıristiyanlar ve Falun Gong uygulayıcıları tarafından oluşturuldu ve bu, bu tür bir işbirliğinin yeni bir örneğidir.

Mitchell, Falun Gong uygulayıcılarının CARFC'nin önemli üyeleri olduğunu söyledi. Koalisyon halen başlangıç aşamasında olmakla birlikte, daha fazla grubun katılacağını ve “ABD hükümetine daha fazla somut eylemlerde bulunmak ve Çin'e yaptırımlar uygulamak için baskı yapmaya çalışmak” için daha fazla faaliyette bulunacağını tahmin ediyor.

İnsan Hakları Üzerine Güçlü Bir Mesaj


Benedict Rogers, Dünya Hıristiyan Dayanışması (CSW) Doğu Asya Takım Lideri

Uluslararası İnsan Hakları Örgütü Dünya Hıristiyan Dayanışması (CSW) Doğu Asya Takım Lideri Benedict Rogers, Komünist Partinin insanlara inançlarına dayalı zulmetmesinin yanlış olduğunu söyledi. Bu tür zulüm, Kültür Devrimi sırasında Çin'de çok büyük çapta gerçekleşti ve devam etmesine izin verilemez.

Büyükelçi Brownback’in Hong Kong’daki Yabancı Muhabirler Kulübü’nde verdiği Falun Gong hakkındaki açıklamalarına yanıt olarak, Londra’daki Muhafazakar Parti İnsan Hakları Komisyonu’nun kurucu ortağı ve başkan yardımcısı olan Rogers da, konuşmanın inanç özgürlüğü sorunu üzerine Çin Komünist Partisi'ne güçlü bir mesaj gönderdiğini söyledi. O, yalnızca Falun Gong uygulayıcılarına değil, aynı zamanda Hıristiyanlara, Uygurlara ve Tibetlilere de fayda sağlayacağını söyledi.

En Kötü Zulüm


Bob Fu, Çin Yardım'ın (China Aid) kurucusu ve başkanı

Çin Yardım'ın kurucusu ve başkanı Bob Fu, bir Çinli-Amerikalı papaz olarak, son 70 yılda Komünist Partinin Çin halkına, özellikle de insanlara inanç özgürlüğünü yasaklayarak nasıl zarar verdiğinin farkında olduğunu söyledi. Falun Gong'a yapılan zulmün hem ölçek hem de ciddiyet açısından en kötüsü olduğunu belirtti.

Komünist Partinin inanç özgürlüğünü yasaklamasına rağmen, en azından birkaç büyük dinin varlığına izin verdiğini söyledi. Ancak Falun Gong uygulayıcıları için, zulüm çok daha sistematik, büyük, acımasız ve yıkıcı. Bu, uygulayıcıların inançlarını uygulamaları için hiçbir yer bırakmadı ve Komünist Parti bu felaketten sorumlu tutulacaktır.

Hint-Pasifik konferansını alkışladı ve Falun Gong’un Çin’de bu kadar bastırılmış olmasına rağmen, Çin’in dışında nasıl yaygın bir şekilde kabul edildiğini gösterdiğini söyledi. Bu net karşıtlık, insanları inanç özgürlüğünden mahrum ederek, Komünist Partinin uluslararası topluluğun desteğini kaybettiğini göstermiştir.

Hong Kong Falun Dafa Derneği sözcüsü Kan Hung-cheung, konferansın Komünist Partinin Çin'de Falun Gong'u bastırmasının yanı sıra Hong Kong'daki etkisine de farkındalığın artırılmasına yardımcı olduğunu söyledi. O, uluslararası toplumun geniş desteğini memnuniyetle karşıladı ve ortak çabaların 20 yıldır süren trajediyi sona erdirmesi umdu.


Çince metin:http://www.minghui.org/mh/articles/2019/3/14/法轮功议题受到国际社会关注-383882.html