Shifu'nun yorumu :

Tüm Dafa uygulayıcılarının bu makaleyi okumasını öneriyorum.

Li Hongzhi

1 Kasım 2003

(Daha İleri Yükselmeler İçin Esaslar III, Bir Öğrencinin Makalesi Üzerine Yorum)

***

Birkaç gün önce bir uygulayıcı arkadaşımızın Fa-düzeltmesi Dönemi Uygulamasını Saf Bir Kalp İle Ele Almak makalesini okudum. Burada bir hikaye anlatılıyor ve bu hikayenin konusu saf ve temiz bir kalple ortaya çıkmış uygulama isteğidir. Hikaye şu şekildedir: Bir kasap, Budalığı geliştirmek isteyen iki kişi ile tanışır. Onlar, Buda ile buluşmak için Batıya yolculuk yaptıklarını söylerler ve kasabın da gelmesi için onu ikna etmeye çalışırlar. Kasap onlara şöyle seslenir: "Ben götürmenize değmeyecek kadar kirli biriyim, ancak dürüst olan kalbimi götürebilirsiniz. (Bu bize, kasabın mesleği iyi olmamasına karşın, kalbinin derinliklerinde Buda'ya saygı ve özlem duyduğunu göstermektedir.) Bunun üzerine kasap, kendi kalbini bedeninden keserek çıkartmış ve o iki kişiye vermiş. (Bu eylem ile kasap, Buda'ya olan inancında en ufak bir şüphe taşımadığını göstermiştir.) Bu iki kişi onun kalbini alarak Batıya doğru yolculuğa çıkmışlar. Buda'yı bulduklarında, Buda onlara kaynar su ile dolu, devasa bir kazan göstererek, bunun içine atlamaya cesaret edip edemeyeceklerini sormuş. İkisi de kararsız kalmış ve düşünmeye başlamışlar: En iyisi, biz kalbi içine atalım ve ne olacağına bir bakalım. (Bu o iki kişinin, Buda'nın sözlerine tam olarak inanmadıklarını ve hala sıradan insan kalbiyle olayları değerlendirdiklerini göstermektedir.) Bunun üzerine onlar kasabın kalbini kaynar kazanın içine attılar ve o kalp altın bir Buda'ya dönüştü. (Bu o kişinin içsel durumunun gerçek bir tezahürü idi). Bunu görmelerinin ardından, bu iki kişi de hemen kazanın içine atladılar. (Bu onların çok düşük bir aydınlanma kalitesine sahip olduklarını ve "gördüğüme inanırım" prensibine yapışıp kaldıklarının bir göstergesiydi.) Onlar Buda'nın söylediğini sadece elde edebilecekleri durumu gördükten sonra takip ettiler. Sonuç olarak onlar kızarmış iki hamur parçasına dönüştüler, bu da o iki kişinin içsel benliklerinin gerçek bir tezahürüydü.

Sonunda Tüm İnsani Bakış Açılarından Yoksun Bir Durumda Olmak başlıklı bir makalede, başka bir uygulayıcı, farklı bir hikayeden söz ediyordu. Bu hikaye iki kişi ile ilgiliydi. Bu kişilerden birinin çok gösterişli bir dış görünümü vardı. (O, her şeyi çok düzgün bir biçimde yaptığı için herkesten övgüler alıyordu.) Bu kişi öldükten sonra, birkaç kişi onun içini açtılar ve onun içinin kokmuş ve çürümüş olduğunu gördüler. Herkes onun hakkında, "dışı gösterişli fakat içi çürümüş bir karmaşıklık" diye söz etmeye başlamıştı. (O içindeki kötü elementleri gizlemişti ve bu yüzden kökten temizlenmemişti.) Diğer kişinin ise çok sıradan bir görünümü vardı ve gözle görülür bir özeliği yoktu. Bu kişi çok da büyütülmeyecek bir sorunu çözemediğinden intihar etmişti. Bu kişi öldükten sonra, onun da içine bakılmış ve içinin altın gibi parladığını görülmüş. Bu insanları çok üzmüş ve derinden etkilemiş, onlar onun için "dışı sade fakat içi muhteşem" olduğunu söylemişlerdir. Onlara göre, onun bu yaptığı utanç vericiydi, elde ettiği her şeyi kaybetmişti. Aslında o kişi kendisini çok iyi geliştirmişti, fakat bunu anlayamamıştı. Kayda değer olmayan bir sorunu çözemediği için intihar etmişti ve elde ettiği tüm uygulama başarılarını yok etmişti.

Bu iki hikayeyi okuduktan sonra, benim ve diğer uygulayıcıların xinxing'imize (zihnin ve ahlakın geliştirilmesi) odaklanmamız gerektiğini ve Fa'yı daha iyi anlamamız gerektiğini kavradım. İlk hikayeden anladım ki, bir uygulayıcının kesintisiz olarak ve başka hiçbir şey düşünmeden Dafa işlerini yapması, onun bir uygulayıcının sahip olması gereken zihinsel duruma her daim sahip olması anlamına gelmiyor oluşuydu. Bu da aslında, kendi yolumuzu nasıl dürüst bir şekilde yürüyeceğimiz ile ilgili bir meseledir.

Geçmiş dönemde, Falun Dafa'nın kişisel gelişim döneminde, birçok asistan merkezi yetkilileri, asistanlar, eski uygulayıcılar, yurt dışından ve Çin'den birçok uygulayıcı birçok kez Shifu ile bir araya gelmişlerdi ve Dafa için bir çok şey yapmışlardı ve çok beceriklilerdi, fakat birçoğu xingxing'lerini yeterince geliştirmemişti ve boşluklara sahiplerdi. Örneğin, bazıları Fa'yı yeterince çalışmıyorlardı, ya da Fa'yı çalışırken zihinleri bir uygulayıcıya yakışır bir biçimde değildi (onlar Fa'yı bir bilgi kaynağı, bir araştırma tipi vs gibi ele alıyorlardı), bazıları bir uygulayıcı için doğru olmayan zihinsel bir tutumla Fa'yı çalışıyordu ve merhametli bir kalpten yoksunlardı. Kimi uygulayıcılar sıradan insanlar gibi, güçlü bir hiyerarşik düşünme biçimini benimsiyordu ve bürokratik bir görünüme sahiplerdi, onlar rekabetçi ve kıskanç bir kalbe sahiptiler vs. Fakat buna rağmen, onların hala gelişim sürecindeki uygulayıcılar olduğunu unutmamak lazım, onlar sıradan insan meseleleriyle ilgilenmiyordu. Fakat uygulama topluluğunda "kazanç" edinebilecekleri meseleler söz konusu olunca, onlar bu kazancı elde etmek için başka hiçbir şey düşünmez bir hale geliyorlardı. Bu sorun, hiçbir yetkisi ve belirli bir görevi olmayan uygulayıcılar arasında da kendini göstermektedir, onların da birçoğu sözde "tanınmış kişilere" hayranlık duyuyorlar. Bu durum ise temiz olmayan zihinsel bir durumu ortaya çıkarıyor, fakat onların belirli bir görevi olmadığından bunu pek önemsemiyorlar. Aslında bu onlardaki sıradan insanların hiyerarşik düşünme biçiminin bir yansımasıdır. Dafa uygulamasında sadece kalbe bakılıyor ve yüzeyin bir önemi yoktur, yani birinin "tanınmış" olması veya olmaması önemli değildir.

20 Temmuz 1999'da zulüm başladıktan sonra, asistan merkezleri ve o "tanınmış kişiler" aniden muazzam bir baskı ile karşı karşıya kaldılar. Birçoğu pes ederek uygulamayı bıraktı, kimileri karşı tarafa geçti ve belirli bir uygulayıcı grubu da, uzun süre şeytani sorunlar ile karşı karşıya kaldı. Bu zaman dilimi birçok uygulayıcıya şok etkisi yaratarak, problemler yaşamalarına sebebiyet vermiştir, şahsen bu durum beni de derinden etkilemişti. O zamanlar şöyle düşündüm: "Büyük ihtimalle çok çalışıyorlar ve Fa'yı iyi çalışacak vakitleri yok, bu yüzden de sağlam bir xinxing ve uygulamada sağlam bir temel oluşturamadılar. Biz hepimiz buradan ders çıkarmalıyız ve Fa'yı daha fazla çalışmaya odaklanmalıyız."

O zaman diliminde, uygulayıcılar yoğun bir şekilde Fa çalışmaya odaklanmıştı, fakat Fa'yı derin bir şekilde anlayamıyor ve xinxing'lerini geliştiremiyorlardı. Bu sebepten dolayı, birçok problemi çözemiyorlar, Fa-temelinde sürekli yükselemiyorlardı ve aksamalar meydana geliyordu ve kimi zaman Fa çalışırken sorunlar ile karşı karşıya geliniyordu. Sonraları Shifu, birçok konferansta Fa-düzeltmesi ile ilgili söz etti ve bu sayede, Fa-düzeltmesi konusunda daha derin bir bakış açısına sahip oldum. Gördüğüm birinci sorun, bu kişiler bilmeyerek de olsa, sıradan insan işlerini yaparken sahip oldukları heyecanlarını, yeteneklerini ve fedakarlıklarını Dafa uygulayıcıları olarak sahip oldukları rollerine ve Dafa işlerine karıştırıyorlardı. Onlar hala temel takıntılara sahip olduklarının farkında değildiler, bu sebepten dolayı meydana gelen çatışmalarda xinxing'lerini gözden geçirerek yükselmesini bilemediler ve kendilerini geliştirmekten alıkoydular. Başka bir sorun ise onların, kendilerini daima "özel" veya "ayrıcalıklı" olarak görmelerinden kaynaklıydı, onlar bir şeylerin peşinden koştuklarını ve bunun için kavga ettiklerini kavramaktan uzaklardı. İkinci sorun, bu insanların bazıları eski güçler tarafından ayarlanmış kişilerdi. Onlar sayesinde eski güçler uygulayıcıları test etmek istiyordu ve sıradan insan zihnine sahip olan uygulayıcıları ayıklamayı hedefliyordu. Onların sorumluluk pozisyonuna sahip olmaları, sahip oldukları iyi xinxing ile alakalı değildi, tam aksine onlar zor bir dönemde olumsuz bir etki yaratmak için ayarlanmıştı. Fakat Shifu onların birçok müdahalesini kabul etmiyor ve onların ayarlamalarını değiştiriyor - Shifu bu şekilde ayarlanmış meselelerin temel doğasını değiştirerek, eski güçlerin ayarlamalarını yok ediyor. Üçüncü sorun, Fa için bir şey yaptıklarında, sahip oldukları ün ve kazanç takıntısı onlara sorun çıkarıyordu. Onlar güçlü bir ana-ruh ile olayların üstesinden gelmeyi beceremiyorlardı. Bunun yerine, ün ve kazanca takıntılı kalpleri ortaya çıkıyordu ve kıskançlıklarından dolayı, birçok şiddetli çatışma meydana geliyordu. Bu sebepten dolayı, Dafa işlerinde ve kendi kişisel uygulamalarında sorunlar meydana gelmişti. Yurt dışında bir çok Falun Dafa Derneği, Asistan Merkezleri, proje takımları bulunmasına ve birçok sorumluluk sahibi yeni kişiler katılmasına karşın, forma sahip bu düzen, sadece sıradan insan dünyasının bu formuna uyum göstermek için gereklidir. Gerçek xiulian söz konusu olunca, her bir uygulayıcı kendisine, tüm yaşama ve Shifu'ya ve Fa'ya karşı sorumludur. Bu süreçte, tüm yeni ve eski uygulayıcıların yukarıda belirttiğim hususlara dikkat edeceklerini ve sahip oldukları "tanınmış" kişileri ve hiyerarşik düşünme biçimlerini tekrardan gözden geçireceklerini umuyorum. Hiç birimiz, sadece Dafa işlerini yaptığımız için bir Dafa uygulayıcısının gereksinimlerini yerine getirdiğimiz yanılgısına kapılmamalıyız. Sadece dürüst olduğumuzda ve her zaman ve her yerde, saf bir kalbi muhafaza ederek daima Fa'nın gereksinimlerini hatırladığımızda ve Fa'yı kalbimizde taşıdığımızda, Fa ve tüm canlılar için taşıdığımız ve üstlendiğimiz "sorumluluğu" yerine getirebiliriz.

İkinci hikaye bana tamamen farklı bir şey hatırlattı. Sıradan bir insan da intihar ettiğinde, büyük bir karma yaratır ve çok ciddi sonuçlar doğar. Fakat eğer bir uygulayıcı intihar ederse, onun karması bir Buda'yı öldürmek ile eşdeğer olur ve doğacak sonuçlar çok daha komplike ve ağırdır. Buda Milarepa'dan gerçek bir hikaye anlatılmaktadır. Buda Milarepa gerçek bir Fa arayışında, çeşitli formlarda fiziksel ve zihinsel acılara katlandıktan sonra, kendi kendine belki de karmasının çok büyük olduğunu ve bu hayatta gerçek bir Fa'yı asla bulamayacağını düşünmüştü. Bu sebepten dolayı, büyük acıların ortasında intihar etmeyi düşünmüştür. O şöyle düşünüyordu: Marpa ve Marpa'nın eşi benim günahlarım yüzünden bir çok sıkıntı çekiyorlar, bu günahkar beden ile asla tamamlanmaya ulaşamayacağım, sadece daha fazla karma üreteceğim. Bu sebepten dolayı kendi canımı alacağım." Bunu düşündükten sonra, Milarepa bir bıçak alarak kendisini öldürmek istedi. O anda Ngokpa adlı bir Lama gözyaşları içinde onu tuttu ve ona şöyle seslendi: "Bunu yapma! Bizim gerçek yeteneğimiz ve zihnimizin doğası özünde Tanrısaldır, bunu yaparsan bir Buda'yı öldürmüş kadar günaha sahip olursun. Dünyada intihar etmekten daha büyük bir günah yoktur. Tüm anlaşılabilir Sutra'lara da bakabilirsin, intihardan daha büyük bir günah bulamazsın. Bunu şuanda sana söylediğim ve sen de bunu anladığın için kendini öldürme fikrinden vazgeç." Buradaki durum sadece kişisel uygulama dönemindeki bir uygulayıcının durumu ile ilgili. Başka bir perspektiften bakıldığında Fa-düzeltmesi döneminde bizden, daima başkalarını düşünmemiz bekleniyor ve biz gerçek aydınlanmayı geliştiriyoruz. Bunu yaparken tamamen egomuzdan arınarak, diğerlerine daima öncelik tanıyarak onları düşünmeliyiz. Ayrıca uygulayıcıların tarihi öneme sahip misyonları vardır ve acı çektiğimizde kendimize, Shifu'nun bizim için çektiği acıları ve katlandığı ağrıları göz önünde bulundurmamız iyi olacaktır. Bizler, dört gözle bizim başarıya ulaşmamızı isteyen ve sorumluluklarını aldığımız tüm yazgılı yaşamları düşünmeliyiz.

Bir uygulayıcı şöyle yazmıştı: "Zulüm esnasında birçok uygulayıcı bir yerden başka bir yere göç etmek zorunda kaldı ve birçoğu işlerinden oldu. Sıradan insan bakış açısından bakıldığında, bu insanlar kariyerleri açısından hiçbir şeye sahip değildirler ve dikkate değer hiçbir şeyleri yoktur. Ancak, uygulayıcılar ve tanrılar açısından, bu insanlar Fa-düzeltmesi döneminde en kutsal, en görkemli şeyleri yapıyor ve sayısız yazgılı yaşamı kurtarıyorlar. Bizler, kozmosun Fa-düzeltmesi sürecinin son aşamasında, sıradan insanların takıntılarına yapışıp kalamayız. Bizler uygulamamızda çabalı olmalı ve geri de kalmamak için elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız, çünkü biz uygulamada başardıklarımızı ve bu süreçte elde ettiğimiz meyve konumunu göremiyoruz; daha da kötüsü ise, uygulamayı bırakmak ve o zaman son aşamada bir anda her şeyimiz yok edilecektir.

Fa çalışması sayesinde, daha derin bir kavrayışa doğru ilerledim, yani şunu demek istiyorum ki, aslında bizim Fa-düzeltmesi dönemindeki meselemiz, Fa için nelerden fedakarlıkta bulunduğumuz, neler kaybettiğimiz ve Fa için neler yapmak istediğimiz değildir. Meselenin özü, gerçekten Fa-düzeltmesinin gerçek önemini kavramamız ve Shifu'nun bizim için ayarladığı geleceğin değerini bilmekte yatıyor. Bunu iyice kavramalı ve ağırbaşlı bir şekilde xiulian uygulamalıyız. Shifu olmasaydı, Fa-düzeltmesi olmazdı. Fa-düzeltmesi olmasaydı, eski kozmosa ait hiçbir yaşamın bir geleceği olmazdı. Fa-düzeltmesi sınırsız bir merhametin ürünüdür ve inanılmaz derecede kutsal ve ciddidir. Fa-düzeltmesi hiçbir yaşam veya sıradan insani takıntı tarafından kullanılamaz.


Çince metin:http://www.minghui.org/mh/articles/2003/11/1/金佛-◎师父评语-59854.html