Ben Lan adında 64 yaşındaki bir çiftçinin kızıyım. Falun Dafa hayatımı kurtardı ve ailemi bir araya getirdi. Kocam bile şimdi Falun Dafa uyguluyor.

Hastalıktan Bıkmış, Umudunu Kaybetmiş

Kırsal bölgede doğdum ve büyüdüm. Ailem tarafından sevgiyle kuşatılmıştım. Kocam da beni seviyordu. Ama kayınvalidem ne kadar uğraşırsam uğraşayım inatla beni kabul etmeyi reddetti ve hatta köyün her yerinde hakkımda iftiralar yaydı. Gençliğimden beri sadece övgü almıştım, şimdi böyle bir reddedilme benim için çok şok edici oldu. Doğası gereği, içe dönük ve utangaç bir insandım, bu yüzden her zaman öfkemi bastırdım.

“Nefret vücuda zarar verir” sözleri gibi bastırılan öfke nefrete döndü ve kısa süre sonra aşırı titreme ile birlikte değişen yüksek ateş nöbetleri ve adet kanamaları başladı. Oğlumun doğumundan sonra belirtilerim kötüleşti. Yaz aylarında aşırı sıcağa rağmen kalın pamuklu ceketler giymeye başladım.

Kayınvalidem bana hiç bir zaman sempati duymadı. Çocuğumuza bakmak istemedi ve hatta benimle alay etti. Bunun yerine, komşularımız bize acıyarak dönüşümlü olarak çocuğumuza baktılar.

Bir keresinde o kadar kötüydüm ki, sadece yatakta yatabiliyordum. Kocamın küçük oğlumuzu mısır tarlasına götürmekten başka seçeneği yoktu. Eve geldiklerinde, çocuğumun yüzünün mısır koçanları tarafından kötü bir şekilde çizildiğini gördüm. Yorgun kocam ve yaralanmış oğlumu görmek, kayınvalideme duyduğum nefreti daha da arttırdı. Bu durum hastalığımı da kötüleştirdi.

Sonra yakınlardaki bir şehre taşındık. Orada hem Batılı hem de Çinli doktorlarla danıştım. Belirtilerim kaybolmamıştı. Batılı bir doktor yüksek ateşimi ve iltihabımı hafifletmek için toplam altmış streptomisin antibiyotik verdi. Ancak, bu aşırı tedavi yöntemi semptomlarımı azaltmadı.

Başka bir gün bir Çin tıbbı hastanesi elli porsiyon bitkisel çorbayı kademeli olarak almamı önerdi. Her gün kocam özenle otları hazırladı ve bana bu ilaçtan büyük kaseler yaptı. O kadar bıkmıştım ki, acı çeksem de onları zorla içtim. Sonunda belirtilen elli porsiyonun hepsini bitirmiştim fakat hastalığım herhangi bir iyileşme belirtisi göstermemişti.

Artık Batı ve Çin tıbbına inanmayı bırakmıştım. Bu süreçte dudaklarım morlaşmış,yüzüm şaşırtıcı derecede solmuştu. Kalp atışlarım düzensizdi ve kan eksikliği nedeniyle kronik yorgunluktan acı çeker hale geldim. Zorlukla dayanabiliyordum, sadece ev işleri yapıp çocuğuma bakabilecek durumdaydım. Görevim olan, her gün işten sonra (yemek pişirmek, temizlik yapmak ve çocuğumla ilgilenmek) eve yorgun gelen kocam tarafından üstlenildi. Çabalarını takdir etmek yerine, hastalığım nedeniyle biriken hüsranımı ve öfkemi ortaya çıkardım. Zamanla, depresif atmosfer büyüdü ve kasvetli bir bulut yuvamızın üzerini örttü.

Kurtarılma

1997 yılının Mart ayında, kayınbabam beni ziyaret etti ve Falun Gong adında hastalıkların giderilmesini sağlayan bir qigong sistemini öğrenmemi önerdi. Şehirden bazı insanlar, eğitime katılmak için gelmişlerdi. Tedavi için tüm umutlarımı kaybetmiştim ve katılmak istemedim. Ama kayınvalidem adına, yine de oraya gittim.

Her ne kadar dersin birinci gününde egzersizleri tam olarak tamamlayamasam da devam ettim; Zaten yapacak daha iyi bir şeyim yoktu. Kursun sonunda, hala tüm egzersizlerde ustalaşamamış ve bu uygulama yönteminin sonuçlarını görememiştim. Daha sonra geri kalan hareketleri komşumdan öğrendim ve onları günlük olarak yaptım.

Egzersiz hareketlerini yirmi günden fazla uyguladıktan sonra, uygulama alanındaki bir uygulayıcı Dafa kitaplarını almak için şehre kadar eşlik etmemi istedi. Zorlukla hareket edebildiğim için hemen reddettim. Kısa araba sürüşleri bile baş dönmesi, mide bulantısı ve kusmaya neden oluyordu. Ancak, fikrimi değiştirmeye ikna etti ve “Bu uygulama hastalıkları iyileştirip seni tekrar zinde tutabilir. Sadece benimle gel. Her şey yoluna girecek” dedi. Otobüs o kadar kalabalıktı ki, bir koltuk bulamadım. Kırk mil süren yolculuk boyunca ayakta durmam gerekse bile, kendimi yorgun hissetmiyordum. Günün sonunda eve enerji dolu döndüm. Bu deneyim, kuşkusuz, uygulama yönteminin işe yaradığını kanıtlıyordu.

Kısa süre sonra tekrar tamamen sağlıklıydım. Kocam ve ben buna inanamıyorduk.

Falun Dafa'nın iyileştirici gücünden emin olarak, kendimi ciddiyetle uygulamada geliştirmek istedim. Zhuan Falun'u buldum ve okumaya başladım. Okula gitmediğim için pek fazla karakter bilmiyordum. Benden daha eğitimli olan kocam kitabı hızla okuyabildi. Bana, "Bu iyi bir kitap" dedi. “Hastalıkları iyileştirebilir ve iyi bir insan olmayı öğretir. Seni ve uygulama kararını tamamen destekliyorum.” Bu şekilde resmen bir Falun Dafa uygulayıcısı oldum.

Günlerimi Fa'yı okuyarak ve egzersizleri yaparak geçirdim. Ne zaman bilinmeyen bir karakterle karşılaşsam, kocama veya oğluma anlamını ve nasıl telaffuz edildiğini sordum. Sonra bu zor karakterleri ve diğer benzer sözcükleri sınırlı kelime dağarcığımla yazdım. Bu notları evimizdeki duvarlara, yatak odasına ve masa üstlerine yapıştırdım. Geçerken her gördüğümde onları hatırladım.

Uygulama yapmaya devam ederken, Falun Dafa'nın yüceliğinin farkına vardım. Kendimi Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü ilkelerine göre geliştirmenin önemini anlamaya başladım. Yavaş yavaş, kalbim açıldı ve kayınvalidem yüzünden olan hoşnutsuzluğum azaldı. Sağlığım iyileşti, ev işlerini yapmaya başladım, ani öfkelenmem ve depresyonum kayboldu. Tavrım daha iyimser hale geldi. Kocam bu değişikliği görmekten çok memnun oldu ve şöyle dedi: "Falun Dafa en büyük üç endişemi ortadan kaldırdı. İlk olarak, ben işteyken sizi evde yalnız bırakma konusunda endişelenmeme gerek kalmadı. İkincisi, artık ev işi yapmama gerek yok. Üçüncüsü, ilaç faturalarını ödemek zorunda değilim. Sizin uygulamanızdan bende faydalanıyorum."

Kocam Fa'yı Elde Etti

Bir Falun Dafa uygulayıcısı olduktan sonra, kocamın da benimle birlikte uygulamayı yapmasını istedim. Sayısız defa teklifimi reddetti, bunun yerine bana "Sadece kendi uygulamana odaklan her zaman benim tarafımdan destekleniyorsun” dedi. Belki de sigara bağımlılığı onu egzersizlerden alıkoyuyordu. Kocam Dafa uygulayıcılarının sigara veya içki içmediğini biliyordu. Ancak, sigara bağımlılığı o kadar kötüydü ki, sigarasız yaşayamıyordu.

Beş yıl önce yakın arkadaşı ve iş ortağı ile finansal ve duygusal meseleler yüzünden ciddi bir tartışma yaşadı . Bu olay kocamın ruhuna büyük bir darbe oldu. Ancak bu çatışmanın ortasında Zhuan Falun'u okumaya başladı. Depresyonunu atlatmak istedi.

Sonrasında cümlelerin arkasındaki derin anlamları görmeye başladı . Sonunda kocam Falun Dafa'nın daha yüksek seviyelere ulaşmayı ve cennetle geri dönmeyi sağlayan bir uygulama yöntemi olduğunu fark etti. Bu anlayışla, uygulama yapma fırsatı yakaladı. Nisan 2014 sonunda kararını verdi ve Falun Dafa'yı uygulamaya başladı.

Kocam egzersizlere başladıktan birkaç gün sonra, sigara kokusuna ile tadına daha fazla dayanamadı ve hemen sigarayı bıraktı. Bırakabildiğini görünce çok şaşırdı ve Dafa'nın gücüne olan inancı daha da arttı. Şimdi kocamda değişti, o artık memnun, kaygısız ve arkadaş canlısı biri oldu.

Çince Versiyonu İçin Tıklayınız