(Minghui.org) Çin'deki Falun Gong uygulayıcıları, 20 yılı aşkın süredir barışçıl bir şekilde zulme farkındalığı artırmaktadır. Falun Dafa olarak da bilinen Falun Gong, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerine dayanan bir zihin ve beden gelişim uygulamasıdır. 1999 yılının Temmuz ayından beri Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından zulüm görmektedir.
Pek çok Çinli zulmün arkasındaki gerçekleri öğrendikten sonra ÇKP'den ayrılmayı seçti. Aşağıda, Liaoning ve Hebei illerindeki iki Falun Gong uygulayıcısının, insanlara ÇKP'den ve bağlı örgütlerinden ayrılmalarına nasıl yardım ettikleri anlatılan hikayeleri yer almaktadır.
Liaoning'den Uygulayıcı: İki Ordu Subayı ÇKP'den Ayrıldı
Geçen yıl bir yaz günü, bir alışveriş merkezinin önündeki otobüs durağında asker tişörtü giymiş yaşlı bir adam gördüm. Yanına gittim ve bir sohbet başlattım, "Hava bugün çok sıcak."
"Geldiğim yer kadar sıcak değil" diye cevap verdi.
"Tatile mi geldiniz? Mühendis gibi görünüyorsunuz yada ona benzer bir şey” dedim.
Çok ciddi bir ses tonuyla, “Size işimi söyleyemem. Bu bir sır." dedi.
"Ah, özel servistensiniz. Bunun bir sırrı yok. Gerçekten çok özel. Bir gün özel bir göreve çıkıp bir daha asla haber alınamayabilirsiniz. Ailenize 'Ülkeye Hizmet Eden Ölüm Belgesi' ve askeri ölüm parası verilecek." Fazla düşünmeden söyleyivermiştim.
Gözleri büyüdü ve bana korkutarak baktı, “Nasıl bu kadar çok şey biliyorsun? Bunlar tehlikeli bilgi!"
Gösteriş yaptığımı ve sesimdeki tonun merhametli olmadığını fark ettim. Ondan özür diledim, “Benim hatam, sizi endişelendirdim. ÇKP'nin nasıl olduğunu biliyorsunuz. Kültür Devrimi sırasında milyonlarca insan öldü. Kültür Devrimi'nden sonra, olaya karışan askerlerden bazıları gizlice Yunnan'a gönderildi ve idam edildi. Ailelerine Ülkeye Hizmet Eden Ölüm Belgeleri verildi."
Daha sonra ona Falun Gong'a yapılan zulmü anlattım: yüz binlerce Falun Gong uygulayıcısı hapse gönderildi, hatta bazıları organları için öldürüldü. “200.000'den fazla uygulayıcı, zulmü başlattığı için Jiang Zemin'e karşı dava açtı. Ancak zulüm hala devam ediyor." dedim.
Ben konuşurken adam sessizce dinledi. Sonra bana doğru yaklaştı ve kısık bir sesle, "Söylediğin şeyin doğru olduğuna inanıyorum. Ben kendi gözlerimle gördüm. Ordudayken, birkaç meslektaşım bir göreve gitti ve ortadan kayboldu. Bazıları asla geri dönmedi, bazıları birkaç günlüğüne geri döndü ve sonra ortadan kayboldu. ÇKP'nin sır saklamak için onlara hizmet edenleri öldürdüğü bilinir. Herkes biliyor ama hiçbir şey söylemeye cesaret edemiyorlar." dedi.
Şöyle devam etti: "Bunların benim de başıma gelebileceğini biliyordum. Bu görevlerden kaçınmak için elimden geleni yaptım. Pek çok denemeden sonra nihayet ordudan ayrıldım ve hayatımı geri aldım” dedi.
Cesaretini ve kararını övdüm. "Kaplanın ağzından kurtuldunuz ama yine de pençesinin altındasınız. ÇKP'ye katıldığınızda, ona hayatınızı vereceğinize yemin etmiştiniz. Kaderinden kaçmak için yemininizi geçersiz kılmalısınız. Takma isim kullanarak ondan ayrılmanıza yardım etmeme ne dersiniz?" diye sordum.
Neşeyle kabul etti ve ona verdiğim kitapçıkları aldı.
Bir hafta sonra aynı otobüs durağında, üniformalı bir subayın orada kulaklıkları takılı olarak oturduğunu gördüm. Ona doğru yürüdüm ve “Ailenizi ziyaret etmek için izinde olmalısınız, değil mi?
Anne babanız sizi ve ailenizi gördüğüne çok mutlu olmuş olmalı." dedim.
Kulaklığını çıkardı ve utangaç bir şekilde cevapladı, “Ben evli değilim. Kız arkadaşım bile yok."
Bana özel kuvvetlerde olduğunu ve üniversiteden mezun olduktan sonra orduya katıldığından beri kendisine ilk kez izin verildiğini söyledi. "Her zaman savaşa hazır durumdayız. Üç aylık iznimden sonra ne olacağını kim bilebilir? Eğer evlenirsem ve bana bir şey olursa, bu kızın hayatını mahvetmez mi?" Ümitsiz ve üzgün görünüyordu.
Ben de “Özel kuvvetlerden emekli bir subay ile tanıştım. Özel görevlerini bitirdikten sonra yoldaşlarının ortadan kaybolmasıyla ilgili kişisel deneyimleri olduğunu söyledi. ÇKP'nin doğası göz önüne alındığında, artık hiç bir faydası olmayan birini ortadan kaldırmaktan çekinmeyecektir." dedim.
Ona ÇKP'nin tarihteki siyasi kampanyalarıyla milyonlarca Çinliyi nasıl öldürdüğünü anlatmaya devam ettim. Ona Falun Gong'u ve zulmü anlattım ve aynı zamanda onu ÇKP'den ayrılmaya da ikna ettim.
Başını salladı ve “Teşekkür ederim. Anlıyorum. ÇKP'den ayrılmak istiyorum." dedi.
Onun adına çok sevindim! Ona veda ettim ve otobüs durağına doğru yürüdüm. Arkamı döndüğümde bana coşkuyla el salladığını gördüm.
Hebei'den Uygulayıcı: Bir Büyükbaba, Gerçeği Açıklayan Materyal İçin "Tam İhtiyacım Olan Şey" Dedi
9 Mart 2020'de bütün gece yağmur yağdı. Yerleşim yerimden bir şemsiye ve gerçeği açıklayan malzemelerle sabah saat 8 sularında çıktım.Tüm malzemeleri dağıttıktan sonra eve döndüm.
Dönüşte yaşlı bir kişi ile karşılaştım. Onu selamladım, “Günaydın! Dışarıda yağmur yağarken hala yürüyüşe mi çıkıyorsunuz?" dedim.
“Evde sıkıldım. Sen ne yapıyorsun?" diye cevapladı.
“Size şans getirmek için buradayım“ dedim.
Sonra bu büyükbabaya bir uğur verdim. "Bu ne için?" diye sordu.
"Lütfen bu uğurun üzerindeki şu kelimeleri okuyun: 'Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-hoşgörü iyi.' Bu kelimeleri sık sık tekrarlarsanız, kutsanacaksınız." dedim.
İlgilendi ve kelime kelime beni tekrarladı. Ona gerçeği açıklayan daha fazla broşür ve dergi verdim. Bir broşüre işaret etti ve yüksek sesle, "Tiananmen Kendini Yakma Aldatmacası ve Wuhan Karantinası" nı okudu.
"Harika! Tam ihtiyacım olan şey bu."
Tüm malzemeleri iki eliyle alıp başının üzerine kaldırdı, ardından üç kez eğildi. Ne kadar minnettar olduğunu anlatamayacağını belirtti.
"Hiç Komünist Parti'ye veya ona bağlı örgütlere katıldınız mı?" diye sordum. Hepsine katıldığını söyledi.
Ona şöyle sordum: “Bu organizasyonlardan herhangi birine katılma töreni sırasında sağ yumruğunuzu başınızın yanına koyduğunuzu ve tüm hayatınızı örgüte adamaya yemin ettiğinizi hatırlıyor musunuz? Bu örgütlerdeki üyeliklerinizden ayrılırsanız, onun işlediği suçlardan sorumlu tutulmayacaksınız." Kabul etti ve gerçek adını kullanarak ÇKP'den ayrılmasına yardım etmemi istedi.
Sohbet etmeye başladık. Bana 70 yaşının üzerinde olduğunu ve ÇKP'nin birçok siyasi kampanyasını gördüğünü söyledi. O bir mühendisti ve topluma çok katkıda bulunmuştu.
O, “ÇKP sadece insanları nasıl kullanacağını bilir. İşleri bittiğinde, her zaman bu insanları öldürürler. Sadece Wuhan'daki salgın sırasında olanlara bakın, ÇKP ilçenin dört bir yanından pek çok doktoru uygun koruma ekipmanları olmadan Wuhan'daki hastanelere gönderdi. Bu doktorlar her gün hayatlarını tehlikeye atıyorlardı. O sırada ÇKP kahraman olduklarını söyledi. Bununla birlikte, virüs kontrol altına alındıktan sonra, tüm övgüyü ÇKP aldı. Bugünlerde ÇKP'ye kimsenin inanmadığına bahse girerim." dedim. Bunlardan bahsederken gözleri yaşardı.
Ona dedim ki, "Büyükbaba, merak etme. Sık sık şu cümleyi tekrarlarsanız, kutsanacaksınız: Falun Dafa iyi, Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi." Başını salladı ve mutlu bir şekilde ayrıldı.
İlgili Çince makale:
Telif Hakkı © 2023 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.