ÇKP'nin Sona Erdirilmesi İçin Dilekçeyi İmzaladıktan Sonra Bir Adamın Kaderi Değişiyor

(Minghui.org) Batılı bir uygulayıcıyım ve yıllardır New York, Flushing'deki Çin Komünist Partisi'nden Ayrılma Küresel Hizmet Merkezi'nde gerçeği açıklama faaliyetlerinde yer alıyorum. Şu anda İsrail'de yaşıyorum, ancak hem burada hem de New York merkezinde gerçeği açıklama faaliyetlerine yardımcı olmaya devam ediyorum.

Merkez kısa bir süre önce dünyanın dört bir yanındaki insanlardan "Şeytan ÇKP'yi ortadan kaldırın" dilekçesini imzalamalarını istemek için bir girişim başlattı.

Çin halkının ÇKP'den ayrılmasına yardım etme çabaları neredeyse 16 yıldır devam ediyor ve dünyanın dört bir yanındaki uygulayıcılar bugüne kadar 365 milyondan fazla kişinin ÇKP'den ayrılmasına yardımcı oldu. Dünyanın dört bir yanındaki insanlar da hareketin giderek daha fazla farkına vardılar.

ÇKP virüsünün bu yıl dünyanın dört bir yanındaki ülkelere yayılmasıyla, tanıdığım pek çok insan, salgının ilk 4-6 haftasında virüs ve şiddeti hakkındaki bilgileri sakladığı için ÇKP'ye duydukları büyük öfkeyi ifade ettiler. Onlar, ÇKP virüsünün küresel yayılımını doğrudan ÇKP'nin kötü doğasına bağlıyorlar.

Karım ve ben iki ulusal karantina arasında arkadaşlarımızı ziyaret ettik. Onlar bir çift ve karım kadını çocukluğundan beri tanıyor.

Yıllar içinde onlara gerçeği açıklıyorduk. Bu sefer onlarla ÇKP'nin ortadan kaldırılması için dilekçeyi imzalamaları konusunda konuşmaya karar verdim.

Adam biraz daha büyük ve yetişkin çocukları var. Son birkaç yıldır düzenli bir iş bulmakta zorluk çekiyordu. Düşük ücretli ve çok sayıda yarı zamanlı işte çalışıyor ve bir işten diğerine geçiyordu.

Romanya'da komünist rejim altında büyümüş ve genç bir adamken İsrail'e taşınmıştı. Komünizmin kötü doğası konusunda çok netti ve Falun Gong'u çok destekliyordu.

Dairelerine doğru yürürken, dilekçeyi onlarla nasıl paylaşacağım hakkında düşündüm. ÇKP'yi "şeytan ÇKP" olarak adlandırma nasıl tepki vereceği konusunda biraz endişeliydim.

Gerçeği açıklığa kavuşturduğum yıllar boyunca, insanların anlamayabileceği çok yüksek bir seviyede konuşmaktan her zaman kaçınmaya çalıştım. Çoğu insanın kabul edebileceği bir dil kullanmaya çalıştım.

Bu sefer organ toplama ve ÇKP'nin suçları hakkında konuşmayı planladım ve Falun Dafa hakkında konuşurken, egzersizler ve Dafa'nın Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkeleri hakkında konuşacaktım.

İnsanların itiraz edebileceği dilden dikkatlice kaçınıyordum. Ancak insanların itiraz edebileceği bir dilden kaçınmak, yüksek seviyeli konuşmamakla aynı şey mi? Çiftin evine giderken aklımdaki soru buydu.

Çinli uygulayıcıların yıllar önce Flushing'de Çinli insanlara gerçekleri açıkladığını gözlemlediğimde, insanlara “Cennet ÇKP'yi yok edecek” diyorlardı. Dinleyicilerine, kendilerini ve ailelerini kurtarmak için ÇKP'nin Falun Gong'a zulmetmesinde taraf olmamalarını tavsiye ettiler.

Çinli uygulayıcılar gerçeği açıkladıklarında cennetten, kötülük yapanların cezalandırılmasından ve mucizelerden bahsetti. İnsanlara "Falun Dafa hao" ve "Zhen, Shan, Ren hao" demelerini söylediler. (Falun Dafa iyi, Doğruluk, Merhamet, Hoşgörü iyi.)

O zamanlar yaklaşımlarının bazı kısımlarının biraz aşırı olup olmadığını merak ediyordum. Ama Flushing'deki birçok Çinli'nin Falun Dafa uygulayıcılarına saygı duymaya ve Falun Dafa'yı desteklemeye başladığına inanıyorum.

İlahi olanın varlığını inkar eden bir dünyada yaşıyoruz. Neredeyse, biri cennetten söz etse, aklını kaybetmiş sayılacak gibi. Ama bu doğru değil. Ateizm, komünizmin bir ürünüdür.

Kendi kendime şöyle düşündüm, "Çinli uygulayıcılar ayrıca ateizmden derinden etkilenen insanlara gerçeği açıklıyorlar."

Sıradan insanlar dinlemeye isteksiz olabileceği için cennetsel meselelere değinmekte başarısız olmamamız gerektiğini düşünüyordum. Bizler sıradan insanları takip etmiyoruz; onlar bizi takip ediyorlar.

Arkadaşlarımızın evine yürürken aklımdaki düşünceler bunlardı.

Cennet, ilahi konular veya "şeytan ÇKP'nin ortadan kaldırılması" hakkında konuşmaktan kaçınmamaya karar verdim.

Genellikle kocasıyla benim aramda olduğu gibi, Çin ve Çin Komünist Partisi konusu hızla gündeme geldi. ÇKP'nin işlediği suçlar hakkında çok konuştuk. Çin'de organ toplamanın ne kadar yaygın olduğundan bahsediyorduk ve Çin'in organ nakli verilerinin yanlış olduğunu gösteren basit bir matematik formülü izlediğinden bahsetmiştim. Daha sonra ona ÇKP tarafından Dünya Sağlık Örgütü'ne erken aşamalarda ÇKP virüs enfeksiyonları ile ilgili sunulan verilerin nasıl basit bir matematik formülü izlediğini ve bunun da yanlış olduğunu belirttim. ÇKP'nin enfeksiyonlara dair kanıtları erkenden nasıl örtbas ettiğini ve bunun virüsün dünya çapında yayılmasında nasıl önemli bir rol oynadığını konuştuk. Bu onun çok kızdığı bir şeydi.

Konuşmamızın bir bölümünde ona, Çinlilerin ÇKP'den ayrılmasına yardım eden insanlar tarafından düzenlenen yeni bir dilekçe olduğunu söyledim. Ona dilekçenin adının "Şeytan ÇKP'yi ortadan kaldırın" olduğunu söyledim. Ona bu sözlerin çok özel olduğunu, ona yardımcı olabileceklerini ve aklında tutması gerektiğini söyledim.

Dilekçenin bağlantısını ona mesaj atmamı istedi ve buna bakacağını söyledi.

Yaklaşık üç ay sonra, ikinci karantina sona ererken, karısı bizimle tekrar iletişime geçti ve karımdan ona egzersizleri öğretmesini rica etti.

Evlerine gittik ve eşim arkadaşına egzersizlerin nasıl yapılacağını öğretirken ve ona Minghui web sitesindeki video egzersizlerinin bağlantısını gösterirken, adam ve ben konuşmaya devam ettik.

Bana iki ay önce satın alma müdürü olarak yeni bir iş bulduğunu söyledi, bu da hayatının çoğunda yaptığı şeydi.

Yaklaşık altı aydır dikkatle iş arıyordu. Ancak iş durumu iyi değildi ve biraz yaşlıydı, bu yüzden iş bulmak zordu.

Yine de Avrupa ve ABD'ye endüstriyel elektronik birimler satan iyi bir yüksek teknoloji şirketinde iş buldu. İyi bir maaş ödeniyordu, iş mükemmeldi ve denize bakan güzel, büyük bir ofisi vardı.

Birkaç kez bunun Tanrı'nın verdiği bir iş olduğunu vurguladı.

Aklımın bir yerinde ufak bir düşünce vardı. Ona dilekçeyi imzalayıp imzalamadığını sordum ve imzaladığını söyledi. Daha sonra, dilekçeyi ne zaman imzaladığını sormamın sakıncası olup olmadığını sordum ve "Yaklaşık iki veya üç ay önce" dedi.

O sırada hiçbir şey söylemedim, ama benim seviyemdeki anlayışıma göre ve benim seviyemin ötesinde birçok seviye var, "Şeytan ÇKP'yi Ortadan Kaldırın" dilekçesini imzalaması onun kaderini değiştirmişti.