(Minghui.org) ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo 7 Aralık 2020'de yayınladığı bir açıklamada, dini özgürlüğe zarar veren failleri uyardı ve onlara karşı önlem alma sözü verdi.

Pompeo açıklamasında, “Dini özgürlük devredilemez bir haktır ve özgür toplumların üzerine inşa edildiği ve geliştiği temeldir. Bugün, Devredilemez Haklar Komisyonu raporunun belirttiği gibi, dini zulümden kaçanlar tarafından kurulan bir ulus olan Amerika Birleşik Devletleri, sadece bu temel özgürlüğü kullanmak isteyenleri savunmak için bir kez daha harekete geçti." dedi.

Açıklamada, ABD'nin 1998 tarihli Uluslararası Dini Özgürlük Yasası'na dayanarak "sistematik, devam eden, korkunç dini özgürlük ihlalleri" içinde bulunduğu veya tolerans gösterdiklerinden Burma, Çin, Eritre, İran, Nijerya, Kuzey Kore, Pakistan, Suudi Arabistan, Tacikistan ve Türkmenistan'ın Özel Endişe Duyulan Ülkeler olarak belirlendiğini belirtti.

Pompeo, ABD'nin "ciddi dini özgürlük ihlalleri" içinde bulunmaktan veya tolerans göstermekten Özel İzleme Listesine Komorlar, Küba, Nikaragua ve Rusya'yı eklediğini de sözlerine ekledi. Ayrıca, 2016 Frank R. Wolf Uluslararası Dini Özgürlük Yasası uyarınca El Şebab, El Kaide ve IŞİD gibi örgütleri "Özel Endişe Duyulan Varlıklar" olarak tanımlıyorlar.

Ayrıca, Özel İzleme Listesinden çıkarılan Sudan ve Özbekistan'ı, hukuk reformları ve diğer uygulamalarda somut ilerleme kaydettikleri için “diğer ulusların izleyeceği model olarak” övdü.

Çalışmalarının tamamlanmış olmaktan uzak olduğu sonucuna vardı. O, "Amerika Birleşik Devletleri'nin dünyanın dört bir yanındaki dini nedenli suiistimalleri ve zulmü sona erdirmek ve her insanın, her yerde, her zaman, vicdanın hükümlerine göre yaşama hakkına sahip olmasını sağlamak için yorulmadan çalışmaya devam edeceğini" taahhüt etti.

Ekim 2020'nin sonlarında Hint-Pasifik bölgesinde yaptığı bir gezi sırasında Pompeo, 29 Ekim'de Endonezya'da bir konuşma yaptı ve “Dini özgürlüğün geleceğine yönelik en büyük tehdit, Çin Komünist Partisi'nin her inançtan insanlara karşı savaşıdır: Müslümanlar, Budistler, Hıristiyanlar ve Falun Gong uygulayıcıları gibi."

Ayrıca dini inanç özgürlüğünün herkesin en temel hakkı olduğunu da belirtti. Tanrı'nın verdiği özgürlük değerlidir ve herkes onu korumakla yükümlüdür.

Çince versiyonu