(Minghui.org) Selamlar, Shifu! Selamlar, uygulayıcı arkadaşlar!

Çocukluğumdan beri sayısız hastalığım oldu – mide problemleri, bağırsak sorunları, kalp hastalığı ve artritlerde sorunlarım vardı. Kaşınan yumrularım da vardı ve soğuk şeylere maruz kaldığında; bu su, rüzgar veya yağmur olabilir, bütünüyle şişerlerdi. Falun Dafa olmasaydı, sakat kalırdım.

Kaderim Falun Dafa’yı uygulamaya başladığım 1998 Aralığında değişti. Altı ay içerisinde, tüm sağlık sorunlarım kayboldu. Ailem ve benim yanı sıra arkadaşlarımız da dâhil hepimiz Dafa’nın iyileştirici gücünün şaşkınlığı içindeydik. Her Çin Yeni Yılında, kocam bana yeni bir hayat verdiği için minnettarlığını ifade etmek amacıyla daima Shifu Li’nin (Falun Dafa’nın kurucusu) portresi önünde diz çöker.

Bir Terzinin Dükkânı

Her gün pek çok müşterinin bana gelmesini sağladığım yirmi yıldan biraz daha fazla bir süredir bir terzi dükkânı işletiyordum. Onlara aile üyelerimmiş gibi davranıyordum ve onlara Falun Dafa’yı anlatmak için her fırsattan istifade ediyordum. Zorda kaldıklarında veya sıkıntı çektiklerinde, bu Dafa’nın Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerine karşı olmadığı sürece, onlara yardım etmek için daima elimden geleni yapıyordum. Falun Dafa’nın hayatımı nasıl değiştirdiğini onlarla paylaşıyordum ve onları daha iyi bir gelecek için Çin Komünist Partisi’nden (ÇKP) ayrılmaya teşvik ediyordum.

Birçok insana eşlerinin aileleriyle olan kötü ilişkilerinden karı koca arasındaki kavgaları ve her çeşit fiziksel rahatsızlıklarına kadar pek çok problemlerini çözüme kavuşturmaları konusunda yardım edebildim. Sık sık bir Falun Dafa uygulayıcısı olarak benzer problemleri nasıl ele aldığımı paylaşıyordum ve insanlar tavsiyemi dikkate alıyordu ve anlaşmazlıklarının gittiğini, fiziksel acının azaldığını görüyorlardı ve de neredeyse parçalanmış aileler yeniden birleşti ve tekrar mutlu oldular.

Müşterilerimle içtenlikle ilgilendiğim için, bir Falun Dafa uygulayıcısı olan benim hakkımda duymaları üzerine gitgide daha fazla insan dükkânımı ziyaret etti. Büyük ya da küçük olsun sorunlarla karşılaştıklarında, ister büyük ister küçük olsun benden yardım istediler. Shifu Li’nin kurtarılabilmeleri için insanlara gerçeği açıklamam amacıyla bu fırsatları ayarlamış olduğunu biliyordum. O yirmi yıldan fazla sene boyunca dükkânımı ziyaret eden neredeyse herkes Falun Dafa’nın iyi olduğunu öğrendi. Birçoğu ÇKP’den ayrılmayı kabul etti. Aşağıda iki hikâye mevcut.

Bir gün öğleden sonra, 40’lı yaşlarındaki bir kadın eski bir giysi parçasını bir yeleğe çevirmemi isteyerek geldi. Üzgün görünüyordu ve sürekli iç çekiyordu. Ona ne olduğunu sordum. Başlangıçta bana sadece acı bir gülümsemeyle cevap vererek hiçbir şey söylemedi. Bir süre sonra, artık kendini tutamadı ve ağlamaya başladı. Kocasının bir müteahhit olduğunu ve bir metresi olduğunu söyledi. İlk başlarda metresi için başka bir yeri varmış. Daha sonra, kadını eve bile getirmiş. Müşterim kocasından boşanmak istiyordu, ama beş çocuğundan herhangi birinin velayetini kaybetmek istemiyordu. Tüm çocukları alsa bile, onların masraflarını karşılayabileceğinden emin değildi. Eşinden ayrılsa bir türlü ayrılmasa başka bir türlü olduğunu düşünerek çok üzgün hissediyor ve her gün gözyaşları içindeymiş. Anne ve babası da endişelilermiş ve hastalanmışlar.

Mutfakta yemek yapan kocam müşteriyle olan konuşmama kulak misafiri oldu. Ona dedi ki, “Bugün burada olman iyi bir şey. Karım bir Falun Dafa uygulayıcısı olduktan sonra, sayısız müşteriye aile meseleleri ve hastalıkları konusunda yardımcı oldu. Tavsiyesini dinledikten sonra, onların tüm sorunları çözüldü. Bunun senin için de işe yarayacağını düşünüyorum.”

“Falun Dafa? Televizyon onun kötü olduğunu söylüyor, doğru değil mi?” diye sordu müşteri.

“Kulaktan dolma bilgiye körü körüne inanamazsın – gerçeklere bakalım,” diye cevap verdim. “Hepsinden önce, Falun Dafa beni sağlığıma kavuşturdu ve etrafımdaki herkes bunu biliyor. İkinci olarak, çocukluğumdan beri olan kötü sağlığım yüzünden, ailedeki hiç kimse onun beni hastalandıracağından endişelenerek bana karşı çıkmaya cesaret edemedi. Sonuç olarak, çok titiz oldum ve kolay sinirlenen bir yapım oldu. Hiç kimse bunun için bir şey yapamadı. Falun Dafa’yı uygulamaya başladıktan sonra, onun ilkeleri şimdi olduğum gibi daha pozitif ve açık fikirli olmamı sağlayarak beni gerçekten değiştirdi.”

“Harika,” diye cevap verdi müşteri heyecanla, “Bana söyleyin, Dafa kitaplarınız evliliğimle ilgili sorunlarım için ne diyor?”

Ona Shifu’nun, Zhuan Falun’’un “Dördüncü Ders”inde ne dediğini söyledim:

“Xiulian uygulamasında belirli problemler ile karşılaşmanızın ya da başkalarının size çok kötü davranmasının ardında iki neden olabilir. Bunlardan birisi, önceki yaşamınızda sizin bu kişiye kötü davranmış olma ihtimalinizin olmasıdır. Kalbinizde bu durumun hiç de adil olmadığını hissedersiniz. ‘Bu kişi bana nasıl bu kadar kötü davranabilir?’ Peki siz geçmişte neden ona öyle davrandınız? Siz de, ‘O dönem hakkında herhangi bir şey bilmiyorum. Bu yaşamın, diğer yaşamla hiçbir ilgisi yok’ diye iddia edebilirsiniz. Fakat bunun bir faydası yoktur.” (Zhuan Falun, 4.Ders)

“Buradan, bu dünyadaki hiçbir şeyin tesadüfen olmadığını öğrendim. Ve sorunlarının arkasında karmik ilişkiler olabilir,” diye devam ettim. Daha sonra ona bir hikâye anlattım.

Bir zamanlar, sık sık babasını döven ama diğer insanlara oldukça iyi davranan bir oğul varmış. Babası bir gün bir Taoist ile karşılaşana kadar buna bir yol bulamamış. Taoist falcılıkta iyi olduğu için, babası ona bununla ilgili soru sormuş. Taoist ona karmik ilişkileri açıklamış. Önceki yaşam döngülerinde, oğul çok sıkı çalışan bir maymunmuş, oysa sahibi – bu hayattaki babası– ona kötü bir şekilde davranıyormuş ve sık sık sebepsiz yere onu kırbaçlıyormuş. Bu yaşam döngüsünde, o karmik borç hesabının kapatılması gerekiyormuş.

“Biliyorsun, Falun Dafa’nın ilkeleri Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü’dür. Hoşgörü çerçevesinde davrandığımızda, acıya dayanabiliriz ve borç geri ödenebilir, doğru değil mi?”

Müşteri rahatlamıştı. “Anlıyorum. Geçmişte kocama bunun gibi bir şey yapmış olabilirim,” dedi, “O zaman ne yapmalıyım?”

Ona sorundan kaçınmanın problemi çözemeyeceğini söyledim, çünkü borç er ya da geç geri ödenecekti. Ona kocasına ve metresine iyi ve içten bir şekilde davranmasını tavsiye ettim. “Bu şekilde düşünebilirsin – ne kadar iyi bir şekilde yaparsam borç o kadar erken geri ödenir ve evlilik dışı ilişkin o kadar erken biter. Metrese kendi küçük kız kardeşin gibi davranabilirsin,” diye devam ettim, “Ayrıca, kendine çeki düzen ver ki böylece kocan seni yıllar önce birbirinizle çıktığınız zamanki gibi hatırlasın.”

“Git ve bunları yap – çocukların ve ailen için,” dedim, “Umut yolun aşağısında – sadece oraya ulaşmak zorundasın.”

“Size teşekkür ederim ve Falun Dafa’ya teşekkür ederim,” dedi müşteri.

Bir zaman sonra, onunla caddede karşılaştım. “Selam, bana bakın. Saç modelim ve giyimimi beğendiniz mi?” diye sordu. Ona baktım ve ikimiz de gülümsedik. Bana metresin onun iyiliğinden etkilendiğini ve kendi inisiyatifiyle ayrılmayı önerdiğini söyledi. Ondan sonra arkadaş bile olmuşlar. Kocası da etkilenmiş ve affetmesi için yalvararak önünde diz çökmüş. Şimdi ona hiç olmadığı kadar iyi davranıyormuş. Bir kez daha, müşteri Dafa’ya teşekkür etti. Bütün ailesi de ÇKP’nin Dafa’yı karalamış olduğunu biliyordu ve hepsi Parti örgütlerinden ayrıldı.

Bir gün, kocasını gördüm ve utanmış görünüyordu. “Neden o kadar aptal oldum bilmiyorum,” dedi. “Ama size gerçekten teşekkür etmek istiyorum. Siz olmasaydınız, ailem uzun zaman önce parçalanmış olacaktı. Bir daha o aptalca şeyleri yapmayacağıma dair size söz veriyorum.” Onun adına mutlu oldum ve ailesini Falun Dafa’nın kurtardığını açıkladım.

Kocam da bu duruma çok memnun olmuştu. “Başka bir aileyi daha kurtardın,” dedi.

“Onu yapan ben değilim. Ben sadece bir elçiyim – Onları kurtaran Dafa ve Shifu’dur,” diye açıkladım. “Kesinlikle,” diye cevap verdi.

Bir giysi siparişi veren başka bir müşteri daha vardı. Sipariş verdiği-giysileri yapmayı bitirir bitirmez, onları defalarca eleştirmeye başlardı. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerini izleyerek, şikâyet etmedim ve birkaç kez düzeltme yaptım. Sonunda, giysileri tutarak, onları üzerinde denemedi ve bunun yerine ağladı.

“Lütfen, onu beğenmiyorsanız, paranızı iade edebilirim. Kabul edermisiniz?”

“Hayır, bu sizin hatanız değil,” dedi kısık bir sesle, “Giysinin en başta hiçbir sorunu yoktu – sadece onu satın almaya gücüm yetmedi bu nedenle daha az ödemek istedim.”

Daha sonra bana hikâyesini anlattı.

Hâlihazırda sekiz yaşında olan oğlunun doğumsal kalp hastalığı varmış. Bir keresinde sınıfta uyuklamış ve öğretmeni sıranın üzerindeki bir ders kitabıyla vurarak, onu uyarmış. Kalp hastalığının daha da kötü olmasına sebep olmuş, korkmuş ve bayılmış. Çocuğu Pekin’de tedavi ettirmek amacıyla para için her ikisini de sattığı iki öküzü varmış. Bu onun evlendiğinden bu yana olan ilk yeni giysi parçasıymış.

“Anlıyorum. Deneyebileceğin tek şey var,” diye cevap verdim. Ona Falun Dafa’nın ilkelerini, sağlığa olan harika faydalarını ve ÇKP’nin masum uygulayıcılarına nasıl kötü davrandığını anlattım. Etkilenmişti.

“Oğlunuzla ‘Falun Dafa iyi ve ‘Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi’ diye tekrarlamayı deneyin. Bunu içtenlikle yapın ve mucizeler görebilirsiniz,” diye önerdim. Hastalığını planlamış olduğu gibi tedavi etmeye devam edebileceğini söyledim. Ona o uğurlu sözleri bulunduran bir tılsım da verdim ve biraz yemek alması için ona 20 yuan verdim. Bana teşekkür etti ve ayrıldı.

Daha sonra, orada oğlumun liseye gittiği başka bir şehre taşındım. Bir gün kış tatili esnasında, kırsal kesimdeki memleketime geri döndüm. Caddede yürürken, birisi sırtıma hafifçe vurdu. Arkamı döndüm ve müşteriyi gördüm. “Sonunda seni buldum!” diye haykırdı.

Bana iki öküzden aldığı paranın tedavi ve hastanede yatış masraflarının birazını bile karşılamadığını söyledi. Çok fakirdi ve hiç kimse ona ödünç para da vermemişti. Oğlunu kurtarmak için, her gün ellerini yıkamış ve içtenlikle birkaç kez “Falun Dafa iyi” ve “Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü iyi” diye tekrar etmiş. Mucizevî bir şekilde, çocuk gittikçe daha iyi olmuş. Ortaokuldan mezun olduktan sonra, teyzesinin oturduğu yerde bir güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başlamış.

Oğlu her gün tılsımı da taşıyormuş. Bir keresinde çamaşırları yıkarken teyzesi onu görmüş. ÇKP’nin karalayıcı propagandasıyla beyni yıkanmış olan teyzesi korkmuş ve onu yakmış. Bunu duyması üzerine, çocuk tekrar hastalanarak strese girmiş ve endişelenmiş. Müşteri her yerde beni aramış ama bugüne kadar beni bulamamış.

Ona iki cümleyi içtenlikle tekrarlarsa sonucun aynı olacağını söyledim. Ama ısrarcıydı ve hala tam olarak güvende olmak için bir tılsım istiyordu. Diğer uygulayıcılarla iletişime geçtim, bir tılsım aldım ve bunu ona verdim.

Daha sonra, diğerlerine bu iki kadının hikayesini anlattım ve birçok insan ÇKP’nin propagandasına inanmayı bıraktı.

“Sizi Kurtarmak Benim Dileğim”

Farklı bir şehre taşınmış ve orta-büyüklükte bir restaurantta bir kasiyerlik işi bulmuş olduğum geçmiş beş yıl içinde olaylar değişti. Bir Dafa uygulayıcısı olarak, sıkı çalıştım ve restaurant sahibinin güvenini kazandım. Ona Falun Dafa’yı da anlattım ve ÇKP örgütünden ayrılmayı kabul etti.

Daha fazla insanın kendini ÇKP’den ayırmasına yardım etmek için, üzerlerinde Falun Dafa hakkında mesajlar yazılı bazı kâğıt paralar hazırladım. Daha sonra bu kâğıt paraları parasını bozduran müşterilere verdim. Restaurant sahibi benden parayı mutfaktaki bir dolapta tutmamı istediği için parayı almak amacıyla aşağı ve yukarı gitmek pratik olmuyordu. Bununla beraber, daha kolay bir yol buldum. Şahsi dolabımdan arayıp dört geniş cebi bulunan eski bir pantolon çıkardım. Her bir cebin içine farklı birimlerdeki kâğıt paraları yerleştirdim, defalarca mutfağa gitmek zorunda kalmadım.

Bana gittikçe daha fazla güvendiği için, restaurant sahibi işleri benim için daha kolaylaştırarak, kasayı hesap kesim yerinin önünde muhafaza etti. Bu uzun bir zaman beni gözlemlemesinden sonra verdiği bir karardı. Gerçekte, bana arkadaşlarına veya ailesine güvendiğinden daha fazla güveniyordu. Geçmişte, bir akrabasından istediği yardım, akrabanın zaman zaman para çalmasıyla sonuçlanmıştı. Sonuç olarak, arkadaşlarına övünerek diyordu ki, “Önceki hayatımda gerçekten iyi şeyler yapmış olmalıyım; yoksa, neden cennet bana iş yerinden tek kuruş bile almayan bir Falun Dafa uygulayıcısı verirdi ki? Bir şişe suyun hesabını kesmeyi unuttuğunda bile, onu karşılamak için kendi parasını kullanır.”

Restaurant sahibi daha sonra bana pirinç ve sebzeden balığa, ete ve diğer eşyalara kadar restaurantta ihtiyaç duyulan her şey için alışverişe çıkmayı da içeren daha fazla sorumluluklar verdi. Bu yolla daha fazla birçok insanla temasa geçmeye ve onlara Falun Dafa’yı anlatmaya başladım. Her nereye gidersem gideyim harcama yönünden üzerlerinde Falun Dafa mesajları bulunduran kâğıt paraları da kullandım. Başlangıçta, restaurant sahibine her bir yuan’a (Çin para birimi) karşılık gelen normal kağıt paraları Falun Dafa mesajları yazılı olanlarla değiştirmiş olduğumu söylemedim. Daha sonra, ona nedenini açıkladım ve hiçbir biçimde karşı çıkmadı. Para harcaması gerektiğinde bile, sıklıkla kendi kâğıt paralarını Falun Dafa mesajları bulunduran benimkilerle değiştirmek istedi. Bana o özel kâğıt paraları kullanmak istediğini de söyledi.

Restaurant sahibi Çin’in orta kesimlerindendi ve ticari anlayışı çok iyiydi. Bana oda ve yiyecek sağladı ve bana her ay 2,500 yuan ödeme yaptı. Toplam maaş o kadar yüksek değildi ve bu onun için ucuz bir şeydi. Ama ona Dafa’ya ve gerçeği açıklama çabalarıma olan desteği için gerçekten teşekkür ettim. Lokantada yemek yiyenlere Falun Dafa’yı anlattığımda bana asla engel olmadı.

İşler durgun olduğunda, bazen restaurantta yemek yiyenlerle sohbet ediyordum. Genellikle yemek yemeyi bitirdikleri zamana kadar, onlara Falun Dafa’nın temel gerçeklerini anlatmış olurdum ve onlar ÇKP’den ayrılmayı kabul etmiş olurlardı. Restaurant sahibinin bir arkadaşı müşterilere servis yapma becerilerimi beğendiğini söyledi. “Bir gün burada çalışmayı bırakırsan, bir restaurant açabilirim ve seni yüksek bir maaşla işe alacağım,” dedi. Ona teşekkür ettim ve daha fazla açıkladıkça ÇKP örgütlerinden ayrılmayı da kabul etti.

Orada çalıştığım günler esnasında, restaurantın işleri daima iyi gitti. Restaurant sahibinin ailesiyle iyi anlaşıyordum ve kardeş gibiydik. Yeni müşteriler geldiğinde, bazen benim restaurant sahibi olduğumu düşünüyorlardı. Birçok insan bana güveniyordu ve benden Dafa’nın gerçeklerini öğrendi.

Restauranttan çok uzakta olmayan bir bit pazarı vardı. Market alışverişine gittiğimde her gün oradan geçiyordum. Oradaki herkese Dafa’ya yapılan zulmü anlattım ve yaşça büyük bir adamın haricinde, neredeyse herkes ÇKP’den ayrıldı. O adam 85 yaşındaydı ve ne kadar çok uğraşırsam uğraşayım ÇKP örgütlerinden ayrılmayı reddetti. Ama pes etmedim ve oradan ne zaman geçsem hep onunla birkaç kelime konuştum.

Bir gün bana, “Evlat, çoktan 80 yaşını geçtim ve ölümden korkmuyorum. Sadece birkaç huzurlu gün istiyorum, bu nedenle lütfen benimle vakit harcama,” dedi. “Amca, sizi kurtarmak benim dileğim,” diye cevap verdim.

İşte olduğum ve uzun süre kalamadığım için, onunla sadece birkaç kelime konuşabiliyordum. Ama bir gün değişebileceğine inanıyordum.

Bir uygulayıcı bir keresinde bana ÇKP’nin Falun Dafa zulmünü açığa çıkaran ses dosyalarıyla yüklenmiş bir müzik çalar verdi. Bunu yaşça büyük adama verdim ve onu kabul etti. Ses dosyalarını dinlemeyi bitirdikten sonra, oynatıcıyı bana geri verdi.

“Amca, oynatıcıda tarif edilen şeyi yaşadın mı?” diye sordum. “Ondan daha fazlasını biliyorum,” diye cevapladı, “ÇKP acımasız ve zalim. Lütfen kendine dikkat et.”

“Teşekkür ederim. ÇKP insanların gelenekten ve tanrısal olandan sapmasını istiyor – O nedenle cennet tarafından yok edilecek,” dedim. “ÇKP örgütlerine katılırken, erkek ya da bayan herkes hayatını rejime adayacağına dair yemin etti. Bu nedenle sizin gibi iyi insanlar hakkında gerçekten endişeliyim.”

Ona birkaç gün içinde yeni bir işe geçiş yapacağımı söyledim. “Dileğimi hatırlıyor musunuz?” diye sordum.

Sessizce, gözlerinde yaşlarla bana baktı. Daha sonra uzaklaştı.

Ondan sonra, onun hakkında düşünmeyi sürdürdüm. Eski güçlerin insanları kurtarmaya yönelik engellerini ortadan kaldırmak için doğru düşüncelerimi güçlendirdim. Geçmiş birkaç on yıla yönelik geriye bakarken, ÇKP terör ve korkuyu kışkırtmak için sayısız politik kampanya başlattı. İnsanlar onun kötü olduğunu bilseler bile, herhangi bir şey yapmaya cesaret edemediler.

Ertesi gün öğle yemeği vaktinden sonra, kasiyer yerinde bir Dafa kitabı okurken, yaşlı adam beni arayarak içeri geldi. “Zavallı evlat, geçmiş üç ayı bana tüm bunları söyleyerek geçirdin,” dedi. “Biliyor musun, geçen gece iyi uyuyamadım. Çoktan 80 yaşını geçtiğimi düşündüm. Artık korkacak hiçbir şeyim yok.”

“Bu nedenle, sana şunu söylemek için geldim, evet, lütfen ÇKP’den ayrılmama yardım et ve gerçek ismimle olsun,” dedi ellerimi tutarken ve gözleri yaşlarla dolu bir şekilde.

Ben de gözyaşları içindeydim. Bunca günden sonra bir kişi daha gerçek tarafından uyandırıldığı için Shifu’ya minnettardım.

O restaurantta beş yıl çalıştım. Yaymış olduğum kaç tane Falun Dafa mesajı bulunduran kağıt para olduğunu bilmiyorum, ne de sayemde ÇKP örgütlerinden kaç kişinin ayrıldığını biliyorum. Sadece biliyordum ki herkese ailem gibi davrandım. Ben bir Dafa uygulayıcısıyım ve insanları kurtarmak için buradayım.

Salgın Sırasında İnsanları Kurtarmak

Koronavirüs hastalığı bu yılın başında patlak verdi ve neredeyse her yer bloke oldu. Başka bir yaşlı uygulayıcı ve ben insanlarla sohbet ederek ve onlara Falun Dafa’yı anlatarak, sık sık beraber dışarı çıktık. Otobüs durağına, seyyar satıcılara veya yoldan geçenleri bulabileceğimiz herhangi bir yere gittik.

Bir süre sonra yerel parkın karantinası kaldırıldı ve daha fazla insan parkın tadını çıkarmak için geldi. Bir gün, parka gittim ve bir bankta oturan 70’li yaşlarında iki adam gördüm. Onlara selam verdim ve onlarla sohbet etmek için oturup oturamayacağımı sordum.

“Elbette,” dedi onlardan birisi, “bize ÇKP’den ayrılmamızı söylemediğiniz sürece.” Caymadım ve onlara kim olduğumu ve nereli olduğumu söyledim. Onlara köyümde bir grup uygulayıcı olduğunu ve onların hepsinin hoş insanlar olduğunu söyledim. “Ben de 22 yıldır Falun Dafa’yı uyguluyorum. Geçmişte, birkaç hastalığım vardı ve birçok ilaca karşı alerjim vardı. Beni sağlıklı bir hale getiren Falun Dafa oldu,” diye açıkladım.

Falun Dafa’nın Mayıs 1992’de halka tanıtıldığından beri çok kısa bir zaman diliminde ağızdan ağza yayılarak tüm dünyada çok popüler olduğunu söyledim. Temmuz 1999’a kadar, Çin’in her yerinden çeşitli mesleklerde yaklaşık 100 milyon vatandaş Falun Dafa’yı uyguluyordu. Kıskançlığından dolayı, Jiang Zemin, o zamanki ÇKP başkanı, Temmuz 1999’da Falun Dafa’ya karşı ulusal çapta bir zulüm başlattı. İki adama ÇKP’nin Falun Dafa tarafından benimsenmiş geleneksel değerlere tamamen karşı olan şiddet ve nefreti teşvik ettiğini hatırlattım.

O, insanlığa karşı olduğu için, ÇKP yok olmaya mahkûm. “Bizler onunla birlikte batmak istemeyiz, doğru değil mi?” dedim.

“Katılıyorum, ama bizler ÇKP liderlerini geçtim sadece sıradan vatandaşlarız. Bu neden bizimle ilgili olsun?” diye sordu iki adamdan birisi.

“Erkek ya da bayan herkes şu konuda kendi başına karar verebilir – ya vicdanı takip etmek ya da kötü niyetli ÇKP’yi takip etmek,” dedim. “ÇKP örgütlerine katılırken, hepimiz hayatımızı ona adayacağımıza dair yemin ettik. Bu doğruysa, tarihten aşamalı olarak silindiğinde onunla gitmez miydik?” diye devam ettim.

“Ben ÇKP’den ayrılmak istiyorum,” dedi onlardan birisi.

Başka bir gün, bir bankta oturan ve hükümet görevlisi gibi görünen bir kişi gördüm. Ona selam verdim ve yanına oturdum. Birkaç kelime konuştuktan sonra, Falun Dafa’dan bahsetmeye başladım.

“Falun Dafa’yı onaylıyorum; yoksa, nasıl olur da onu yapan bu kadar çok insan olur?” dedi, “Ama siz ahbaplar neden ÇKP’ye karşısınız?”

Ona biz uygulayıcıların sadece daha iyi, daha sağlıklı vatandaşlar olmak istediğimizi açıkladım. ÇKP Çin vatandaşlarına zarar verdi ve Falun Dafa uygulayıcıları da dâhil insanları bastırdı. “Zulmü haklı çıkarmak amacıyla, ÇKP büyük bir sayıda Çinlinin Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü’ye yüz çevirmesine sebep olarak, nefreti kışkırtmak için sahnelenen Tiananmen Meydanı'ndaki Sahte Kendini Yakma Olayı gibi yalanlar uydurdu,” dedim, “Dahası, hatta ÇKP çalışanları kar amaçlı organlarını satmak için uygulayıcıları öldürdü. Bu sadece şeytanın yapacağı bir şeydir.”

Geçmiş birkaç on yıllık tarihi boyunca, ÇKP pek çok yalan uydurdu. “Örneğin, hepimiz yumurtaların üzerine tavukların yattığını biliyoruz. Ama ÇKP onların ağaçlardan geldiğini iddia ediyor, hiç kimse bunu değiştiremiyor. Bunun normal olduğunu düşünüyor musunuz?” dedim, “Bu, rejime karşı olduğumuzu göstermez. Biz sadece insanlara gerçekleri söylüyoruz ve insanların gerçeği bilmesi gerekiyor.”

Ayağa kalktı ve başını eğerken bana dedi ki, “Evet, lütfen ÇKP’den ayrılmama yardım edin.”

Düşünüyorum ki Dafa uygulayıcıları olarak, kişisel uygulamamızda iyi yapmak zorundayız. Hangi açıdan olursa olsun, beklentiyi karşılamalı, işleri katı bir şekilde yapmalıyız. Uygulama yolculuğumda kalan yolda iyi yapmaya niyetliyim. 

Çince versiyonu