Du Jingxing (1644 ile 1912 yıllar arasındaki) Qing Hanedanlığı zamanında Fujian eyaletinde yaşıyordu. Çok dindar ve vefalı bir Budist idi. Günde sadece bir vejetaryen öğün yiyordu ve hiç alkol içmezdi. Birçok defa Dao’ya ulaştığını ve gökyüzüne yakında yükseleceğiyle övünüyordu. Ruhlarını ve vücutlarını arındırmaları ve yola çıkma anı için hazırlanmaları için ailesini teşvik ederdi. Ailesinin fertleri onunla dalga geçmezlerdi ve onu olduğu gibi kabul ederlerdi.

Bir gün, Du Jingxing uyuya kaldığında bir rüya görmüş ve uyandığında rüyasını hatırlamış. Rüyasında tanrıların yaşadıkları bir yere gittiğini görmüş. Orada çok kişi varmış ve Du’yu görünce hepsi ayağa kalkıp selam vermiş. Ona oturmasını ve bir kitabı okuması için davet etmişler.

Fakat Du Jingxing, okudukları kitabın Budizm’i eleştirdiğini anladığında çok kızmış ve gitmek istemiş. Onu selamlayan kişiler: “Bu kitabı çok iyi bilen bir kişi buraya gelecek ve izah edecek, dolayısıyla kalmanı rica ediyoruz” demişler. Birazdan çok güzel bir kadın gelmiş ve gülümseyerek: “Buraya kitabı size açıklamak için geldim. Neden biraz daha kalmıyorsunuz?” diye sormuş.

Du Jingxing’in yanına oturmuş ve kendisine doğru eğilerek ve bileklerini tutarak birlikte okumaya başlamış. O andan itibaren Du Jingxing tamamen kadının etkisinde kalmış ve başka bir şey düşünememiş. Onu hiçbir şekilde üzmek istemiyormuş. Böylece kadın ne derse desin, hatta Budizm’e olumsuz eleştiri de yapsa Du Jingxing sessiz kalıyormuş. İnsanların gülmelerini duymuş. Onlar “Bu sıradan insan arzularıyla Buda statüsüne nasıl ulaşabilirsin?” diyorlarmış. Du Jinxing, hemen uyanmış ve bunun sadece bir rüya olduğunun farkına varmış.

Bununla beraber meyve statüsüne ulaşmasına çok uzak olduğunu anlamış ve utanmış. Dao’ya yakında ulaşacağı konusunda da övünmekten vazgeçmiş.

(Kaynak: Ying Chuang Yi Cao)

Çince metin: Çince Metin İçin tıklayınız