Minghui.org) Devam eden coronavirüs pandemisi, 22 Mart'tan itibaren 335.000 kişiyi enfekte ederek 14.641 ölüme neden oldu ve 190'dan fazla ülke ve bölgeye yayıldı.

Başlangıçta merkez üssünün adını alan patojene Wuhan Virüsü adı verildi. Zaman geçtikçe, daha fazla insan Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) coronavirüs bilgilerinin üzerinin örtülmesinin bugünün pandemisine ne şekilde yol açtığını anlamaya başladı.

Josh Rogin, Washington Post'ta, “Ona sadece 'ÇKP virüsü' diyelim. Bu daha doğru olur ve yalnızca bunu hak edenleri rahatsız eder,” diye yazdı.

Felaketten ÇKP'nin sorumlu olduğu doğrudur. Fakat sorun kargaşadan nasıl kurtulacağımızdır. Birçok insan bu soruna hızlı bir çözüm bulmaya çalışıyor, ancak enfekte kişilerin aşırı çoğalmasıyla bunun o kadar da kolay olmadığı kabul edildi. Birçok ülke virüsü kontrol altına almak için uğraşırken, durup pandeminin altında yatan faktörleri düşünmek iyi olabilir.

En Kötü Şekilde Etkilenenler ÇKP'ye Yakın Olan Devler 

İtalya

Çin dışında İtalya virüsten en çok etkilenen ülke oldu ve onu ABD, İspanya, Almanya, İran, Fransa ve Güney Kore izledi. Hepsinin ÇKP ile yakın bağları olduğu saptanmıştır.

Çin rejimi 2013 yılında 'Kuşak ve Yol Girişimi'ni' (BRI) önerdikten sonra, birçok kişi bunu Çin'in Doğu Asya'dan, Avrupa ekonomisine doğru geçmesi ve politik etkisini genişletmesi olarak gördü. BRI'nin Çin liderliğindeki bölgesel kalkınma ve askeri genişleme için bir adım olarak olabileceği endişelerini göz ardı eden İtalya, Mart 2019'da bu girişime katılan ilk ve tek G7 ülkesi oldu.

İki ülke arasında 29 anlaşma imzalandıktan sonra, İtalya Başbakan Yardımcısı CNBC'ye “Endişelenecek bir şey yok” dedi fakat, Cityam.com'da 27 Mart 2019'da yazılan bir makalede,“İtalya’nın Çin ile olan ticari anlaşması ateşle oynamaktır" denmiştir.

Amerika Birleşik Devletleri

ABD-Çin ilişkisi hala gelişiyor. ABD Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer'a göre, “Çin'in 2001 yılında Dünya Ticaret Örgütüne girmesine izin vermek, ABD'deki milyonlarca kişinin işini kaybetmesine ve trilyon dolarlık ticaret açığına mal olan tarihi bir hataydı.”

ABD, şimdi 2018 Dünya Ticaret Örgütü kurallarını hiçe sayıyor ve Pekin'i 500 milyar dolara kadar ithal mal tarifesi ile tehdit ediyor ”dedi. Wall Street Journal makalesi, DTÖ savunucularının umduklarının aksine, “Pekin, ticaret, teknoloji ve sosyal medyadaki kullanımını sınırlandırarak interneti yumuşattı. Eleştirel yorumların yapılmasını yasaklıyor ve bazen onları hapse atarak siyasi örgütlenmeyi de engelliyor. Çin son zamanlarda, kendisine karşı olanları tanımlamak ve izlemek için interneti kullanarak, interneti devletin kendine mahsus bir araca dönüştürdü. New York Üniversitesi hukuk profesörü ve Çin uzmanı Jerome Cohen, buna “Orwellian” diyor. (Halka zulmeden politika)

İspanya

İspanya BRI'ya resmen katılmamış olsa da, şimdi Avrupa Birliği'nin Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı olarak görev yapan eski İspanyol Dışişleri bakanı Josep Borrell, “[Kuşak ve Yol] ile birlikte, Çin artık kendisini net bir alıcı olarak görmediğini ve kendisini dünya milletlerine katkısı olan devlet olarak görmeye başladığını söyledi ve bu da İspanya'nın memnuniyetle karşıladığı bir şey ”dedi.

Çin'deki firmalar, Pekin’in yüksek teknolojili sektörlere hükmetme amaçlı küresel çabalarının bir parçası olarak 2016 yılında iki İspanyol mühendislik firması olan Aritex ve Eptisa'yı satın aldı. Bu hareket, Çin'in teknoloji üretim merkezi olması için bir plan görevi gören ulusal sanayi planı “Made in China 2025” tarafından belirlendi.

Almanya

Bild 12 Mart'taki makalesinde, “Çin'in en başarılı yaptığı şeyler porselen, kâğıt ve aldatmadır,” diye yazdı  “Çin dünyanın karşısında sırıtarak yalanlar söylüyor”.

Bild makalesi, Almanya'nın Çin'e bağımlı olması ÇKP'nin coronavirüs ve diğer birçok şey hakkındaki yalanlarına inanmaya istekli olmasını sağlıyor. Örneğin, “Volkswagen Çin'de yılda milyonlarca araba sattığı için, VW patronu Uygurlara yapılan haksızları, açılan eğitim kamplarını ve diğer sorun çıkaran kişiler hakkındaki herşeyi bilmezden geliyor” diye yazdı. “Çin hakkında inanmanız gereken tek bir şey var: O da Çin süper güç olma yolunda, corona yalanları dünyadaki son aldatmacası değildi. Çin’nin yalanlarıyla nasıl başa çıkacağımız bize bağlı ”dedi.

İran

Oilprice.com sitesinde yayınlanan bir makale “Çin’in İran’a stratejik ilgisi gittikçe artıyor. Çinli üreticiler İran'da yeni operasyonlar kurmaya çalışıyorlar ve Tahran hayati bir ulaşım ve lojistik merkezi olarak görülüyor ”dedi.

“Virüsün İran’a geliş yolu belli değil. Ancak İran'ın Pekin'le stratejik ortaklığı, Covid-19 olarak adlandırılan hastalığın İran’da ortaya çıkmasına yardımcı olan potansiyel temaslarından dolayı olabilir”dedi.

Fransa

Brüksel Serbest Üniversitesi'nde uluslararası politika profesörü ve Avrupa Komisyonu başkan yardımcısının özel danışmanı olan Jonathan Holslag, Ocak 2020'de Diplomat'a verdiği demeçte; "Kapalı kapı toplantılarına üye olan devlet yetkilileri Çin hakkındaki hayal kırıklıklarını ortaya attılar, ancak günün sonunda kısa süreli oportünizm hüküm sürdü," Çinli lider Xi Jinping, geçen Mart ayında Fransa'yı ziyaret ettiğinde, “Bir gün, [Fransa Cumhurbaşkanı] Emmanuel Macron [Almanya Başbakanı] Angela Merkel ve [AB] Komisyon başkanını Başkan Xi Jinping ile Paris'te bir araya getirmek için arar. Ertesi gün ise Airbus uçaklarını [Çin'e] satmaya çalışır, ”dedi Holslag. Macron“Ben bir Maoistim… iyi bir politika programı her zaman işe yarar” dedi.

Güney Kore

Asya'da en fazla Corona vakası Güney Kore’de var. 20 Şubat 2020'de, Güney Kore’nin Çin’in Wuhan salgını merkez üssüne yeni atanan başkonsolosu Kang Seung-seok, Wuhan’a ülkesinden sağlık malzemeleri bağışladı.

Çin Komünist Partisinin sözlü gazetesi People's Daily'ye göre Kang, Çin medyasına “Güney Kore hükümetinin bu çok zor dönemde beni Wuhan'a göndermesinin çok anlamlı” olduğunu söyledi.

Aynı gün, Çinli lider Xi Jinping, Güney Kore Cumhurbaşkanı Moon Jae-in ile bir telefon görüşmesi yaptı. Çin devlet medyası Moon'un “özellikle başsağlığı ve desteğini ifade etmek için aradığını” söyledi. Bu da Çin ve Güney Kore arasındaki yakın komşuluk ilişkisine işaret ediyor. Hayatın zorlukları karşısında birbirlerine arka çıkıyorlar.

Tayvan ve Hong Kong

Çin'e olan coğrafi yakınlıklarına rağmen, Tayvan ve Hong Kong'un nispeten az Coronavirüsü vakası var. Tayvan, uzun yıllar ÇKP'ye karşı sert bir tutum sergiledi. Cumhurbaşkanının büyük zaferi Tayvanlıların demokrasiyi destekleme kararlılığını ve ÇKP'nin işgal tehditlerine karşı çıktığını da teyit etmiştir. Hong Kong sakinleri de son aylarda gerçekleşen kitlesel gösterilerin gösterdiği gibi ÇKP'yi şiddetle reddetti.

Tarihe Bakış

Öyleyse, Çin rejimi ile yakından çalışmanın çok sayıda enfeksiyon vakası ile ilişkili olduğu gözlemini nasıl rasyonelleştirebiliriz? Komünist bir ülke ve dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olarak Çin, birçok dini inanca zulüm de dahil olmak üzere, birçok insan hakları ihlallerine sahiptir.

Hem Çin hem de Batıdaki toplumlar eski, antik zamanlarda ortaya çıkan veba salgınlarından çok şey öğrenilebilirler. Örneğin Ming Hanedanlığı döneminde 1580'de bir veba salgını patlak verdi ve Datong'daki (bugünün Shanxi Eyaletinde) ailelerin yarısından fazlasını enfekte etti ve daha sonra Pekin'e ve Güney Çin'e de yayıldı. 1633'te Shanxi Eyaletinde tekrar patlak verdiğinde, birçok insan kaçtı ve bazı ailelerden hayatta kalan kimse kalmadı. Hanedanlığın sona ermesinden üç yıl önce, 1641'deki vebanın bir kez daha artması, Çin'deki nüfusun önemli bir bölümünü sildi götürdü.

Vebaların yanı sıra, Ming Hanedanlığı, Li Zicheng'den (Dashing King olarak da bilinir) isyan güçleri gibi başka tehditlerle de karşı karşıya kaldı. Vebalar, Li Zicheng askerlerini veya işgalci Mançus'u değil, sadece Ming Hanedanlığı'nın birliklerini enfekte ediyor gibiydi. Üstelik, onlarca yıldır Çin'e bulaşıp Ming kuvvetlerini zayıflattıktan sonra, Mançu Qing Hanedanlığı'nı kurulduktan sonra veba 1644'te azaldı. Sanki, bu veba salgınları hanedanların geçişi için bir araç gibiydi.

Batı'da Roma İmparatorluğu'ndaki vebalar da iyi bilinir. Nero, Hıristiyanlara zulmetmeye başladıktan sonra, birkaç büyük veba meydana geldi: MS 65'te Sonbahar Vebası, Antonin Vebası (165-180), Kıbrıs Vebası (250-270) ve Justinian Vebası (541-542) ortaya çıktı.

Örneğin Antonine Vebası sırasında Roma'da günde 2.000'e kadar ölüm meydana geldi. Ölüm oranı yaklaşık% 25 di, toplam ölümlerin beş milyon olduğu tahmin edilmektedir. Hastalık, bazı bölgelerde nüfusun üçte biri kadarını öldürdü ve Roma ordusunu zayıflattı ve Roma tarihinin nispeten en huzurlu dönemini sona erdirdi.

Vebalar, insanlar 680'de uyandıktan sonra mucizevi bir şekilde durdu ve Hıristiyanlara karşı yapılan zulmün yanı sıra toplumun genel ahlaki çöküşü üzerinde düşünmeye başladılar. 680'de Roma vatandaşları Aziz Sebastian'ın kemiklerini sokaklarda saygıyla taşıdı (256-288, Diocletian tarafından zulüm sırasında öldürülmüştü). İnsanlar haksızlıklarından dolayı tövbe ederken, veba Roma'da kayboldu.

İmparatorluğun diğer bölgelerindeki insanlar aynı şeyi Saint Sebastian'ın kemiklerinden bağışlanmayı dilediler. 1575'te Venedik'te bir veba salgını patlak verdiğinde yaklaşık 50.000 kişi öldü. Benzer şekilde, 1599'da Lizbon'da bir veba salgını daha meydana geldi. Her iki durumda da, insanlar tövbe ederek kutsal insanların kemikleriyle yürüyüşler yaptılar ve veba salgınları sona erdi.

Çin tıbbının en saygın kitaplardan biri olan Huangdi Neijing (Sarı İmparatorun İç Klasiği), “İçinizde doğruluk varken, hiçbir musibet sizi ele geçiremez.” Bu, vicdanlı olmanın ve salgın hastalıklarda güvende kalmanın ne şekilde birbirleriyle bağlantılı olduğunu açıklıyor.

ÇKP Bir Tür Kanserdir

Minghui tarafından salgının son üç aylık incelemesinde açıklandığı gibi, ÇKP coronavirüsün Aralık 2019'da insandan insana bulaşmasından haberdar oldu, ancak Çin ordusu dışında herhangi bir önleyici tedbir almadı. Potansiyel salgın hakkında konuştukları için birkaç doktor ve diğer bilgi uçuranlar disiplin altına alındı.

Washington, D.C. merkezli kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Çin İnsan Hakları Savunucularına göre, Çinli yetkililer sadece 22-28 Ocak arasında en az 325 kişiyi tutukladı. Çoğu "söylentiler yaymak", "panik yaratmak" veya "sosyal düzeni bozmaya çalışmakla" suçlandı. Gözaltı, para cezası veya disiplin eğitimi ile cezalandırıldılar.

Wuhan sakini Fang Bin, coronavirüs salgını ile ilgili videolar kaydetti ve onları şehir kapatıldıktan iki gün sonra 25 Ocak 2020'de YouTube'da yayınladı. 1 Şubat'ta, 5 dakikada 8 ceset nakleden bir hastane de dahil olmak üzere beş hastanede video çekimleri yaptı ve bunları YouTube'da yayınladı. Fang daha sonra tutuklandı ve 10 Şubat'tan beri nerede olduğu bilinmiyor.

ÇKP, 26 Ocak 2020'de Merkezi Propaganda Departmanı ve Kamu Güvenliği Bakanlığı'ndan seçilen üyelerle coronavirüs kontrol görevlileri gücü oluşturdu. Ulusal Sağlık Komisyonu'ndan hiçbir tıbbi uzman bu görev gücüne katılmaya davet edilmedi.

Görev gücü daha ilk gün tıbbi personelin evde veya başka yerlerde salgını yüz yüze görüşmeler, telefon görüşmeleri, kısa mesajlar, WeChat gönderileri, Weibo blogları veya e-postalar yoluyla tartışmasını yasaklayan bir politika yayınladı. Politika, yeni vakalar, tedavi planları, kontrol ve önleme de dahil olmak üzere tüm coronavirüs ile ilgili bilgiler için geçerliydi. Politikayı ihlal eden herkes 3-7 yıl hapse mahkum edilebileceklerdi.

Başkan Sun Chunlan ve diğer yetkililer, 5 Mart'ta Wuhan'da bir yerleşim alanını incelerken, yerel halktan biri, kısa inceleme turu sırasında yetkililerin gördükleri her şeyin “sahte” olduğunu söyledi. Yetkililer ayrıca bazı kişilerin bölge sakinlerine yiyecek dağıtıyormuş gibi davranmasını sağladı. Bunu gören bir kadın binasından “Sahte, her şey sahte!” diye bağırdı öfkeyle. Kısacık bir an sonra kendi binalarından bir çok kişi ona katıldı.

Gulag Takımadaları'nın yazarı Aleksandr Solzhenitsyn, bir zamanlar “Onların yalan söylediklerini biliyoruz, onlar da yalan söylediklerini biliyorlar. Onların yalan söylediğini bildiğimizi de biliyorlar, yalan söylediğini bildiğimizi bildiklerini de biliyoruz. Yine de yalan söylemeye devam ediyorlar. ”

Komünist Partisi Hakkında Dokuz Yorum’da, “Hayatta kalma, ÇKP'nin kuruluşundan bu yana en büyük odak noktası oldu. Hayatta kalma arzusu, sürekli değişen görünümünün altında saklanan korkunun üstesinden gelmeyi başardı. ÇKP vücudun her tarafına yayılan ve sızan, çevresindeki tüm normal hücreleri öldüren ve kontrolün ötesinde habis bir şekilde büyüyen bir kanser gibidir, ”diye yazar.

İlkeler İhmal Edildiğinde Sorunlar Ortaya Çıkacaktır

George Post Üniversitesi'nde hukuk profesörü olan Ilya Somin, Washington Post'taki “Yüzyıllık bir komünizmden dersler” başlıklı 2017 tarihli bir makalesinde “Tarihçiler ve diğerleri çok sayıda komünist vahşetini belgelemiş olsa da, halkın büyük bir kısmı bu vahşetin muazzam boyutlarının farkında değil” diye yazmıştır.

“Komünist devletler aynı dönemde toplam 100 milyon kadar insanı öldürdü, aynı dönemin diğer tüm baskıcı rejimlerini birleştirseniz de bu rakamı geçmiyor. Şimdiye kadarki en fazla ölüm oranı, tarımın kolektifleştirilmesi ve bağımsız mülk sahibi köylülerin ortadan kaldırılması için yapılan komünist çabalardan kaynaklandı. Somin, sadece Çin'de, Mao Zedong’un Büyük İlerlemesi projesi, tüm dünya tarihinin en büyük toplu katliamı olan 45 milyon insanın öldüğü insan yapımı bir kıtlığa yol açtı ”diye yazdı.

Amerikalı gazeteci ve yazar David Satter de aynı fikirde. “Bu listeye, Sovyetler Birliği'nin (Doğu Avrupa, Çin, Küba, Kuzey Kore, Vietnam ve Kamboçya da dahil olmak üzere) yarattığı ve desteklediği komünist rejimlerin neden olduğu ölümleri eklersek, toplam kurban sayısı 100 milyona yakın. Bu, komünizmi insanlık tarihinin en büyük felaketi haline getiriyor. ”

Bu rakam, Antonine Veba sırasındaki en yüksek ölüm oranını aşarak yılda ortalama bir milyon veya günde 2.700'den fazla ölüm anlamına gelmektedir. Ancak fark, bu trajedinin 100 yıldır devam etmesi ve tamamen insan yapımı olması. Bu yanlışlıkla mı yoksa bazı komünist yetkililer tarafından mı yapıldı? Somin'e göre durum böyle değil. “Her büyük tarihsel gelişme gibi, komünizmin başarısızlıkları da tek bir nedene indirgenemez. Ancak, genel olarak, doğası gereği, böyle”diye yazdı.

İnanç ve demokrasi özgürlüğü Amerika'nın ÇKP'nin diktatörlüğü ve ateizminden temel olarak farklı olan kurucu ilkeleridir. Ancak Nixon yönetiminden bu yana ABD komünizm tehlikesine karşı ihtiyatlılığını azalttı. Eski Sovyetler Birliği Aralık 1991'de dağıldıktan sonra, birçok Batı ülkesi Çin'in desteği ve açık kapı ekonomi politikalarıyla demokratik bir ülke olacağını umuyordu.

Fakat bunun tam tersi oldu. Batı ülkelerinden alınan işbirliği ve yardım, ÇKP’nin şu anki yönetimine en büyük tehdit olarak görülen “barışçıl evrimleşme” girişimi olarak görülüyordu. 26 Ekim 2010'da Deng Xiaoping China Daily'de “Sosyalizme bağlı kalmalıyız ve bizi kapitalizme doğru götüren barışçıl evrimleşmeyi önlemeliyiz” yazısı yeni başlığıyla yeniden yayınlandı. Deng, bu yazıyı Tiananmen Katliamı'nı emrettikten yaklaşık altı ay sonra 23 Kasım 1989'da yazmıştı. Deng’in yandaşları Jiang Zemin ve diğerleri, sosyalizme bağlı kalmak ve kapitalizmi önlemek için onun bu söylediklerini dikkate aldılar. Bir yandan ABD'yi “Çin’e Karşıtı Kuvvetler” olarak tasvir ettiler ve komünist ideolojiyi yoğunlaştırdılar; Öte yandan, ucuz emek ve ürün satarak küresel bir tedarik zinciri oluşturdular ve Batı ülkelerinden ekonomik kazanç elde ettiler.

ÇKP ideolojik farklılıkları önemsiz göstererek küresel pazarları ve “ kader birliği yapan topluluklar” ilkesini büyük ölçüde teşvik eder. Ayrıca, Çin,“ Mavi-Altın-Sarı ”olarak bilinen üç yönlü bir yıkım kampanyası yürütüyor” diye yazdı Washington Free Beacon, 9 Ekim 2017 tarihinde "Çin’in Gizli Planları Amerika Birleşik Devletlerinin Hedefleyen İstihbarat Planlarını” kapsar. Mavi büyük ölçekli Çin siber ve internet operasyonlarını, altın para ve finansal gücü temsil ederken, sarı seks yoluyla yolsuzluğu ifade eder.

Bu arada The Economist, Çin'in kültürel festivaller, yabancı medya (Washington Post'a kaymış olan China Daily eklerini düşünün) ve eğitim alış verişi gibi imajlarını yurt dışında tanıtmak için yılda 10 milyar dolar harcadığını tahmin ediyor. Politico tarafından yayınlanan 2018 makalesinde The Weekly Standard'ın editörlerinden Ethan Epstein, Konfüçyüs Enstitüleri bu görevin en önemli  parçasıdır, diye yazdı.

ÇKP, yoğun bir propaganda ile birlikte, Batı toplumundan gelen Tiananmen Katliamı'na yönelik eleştirilerin yanı sıra Falun Gong, Uygurlar, Hong Kong demokratik hareketinde yaptığı gibi haksız olarak, bu girişimleri bastırmaktadır. Sadece Falun Gong'a karşı yürütülen zulümde on milyonlarca Falun Gong uygulayıcısı ve onların ailelerini çok olumsuz bir şekilde etkiledi. Çok sayıda uygulayıcı sadece inançlarından dolayı gözaltına alındı, hapsedildi ve işkence gördü. Bazıları psikiyatrik istismara uğradı veya zorla organlarının alınmasına maruz kaldı.

Thomas Jefferson'un söylediği gibi, “Yapılan zulümlerin hepsi iyi vicdan sahibi insanların sessiz kalmalarını sağlamak içindir.”

ÇKP Virüsünün Önlenmesi için Çabalar

2004 yılında, The Epoch Times tarafından Komünist Parti Üzerine Dokuz Yorum'un yayınlanmasından bu yana, 352 milyondan fazla Çinli ÇKP ve gençlik örgütlerindeki üyeliklerinden, yani Komünist Gençlik Birliği ve Genç Öncülere üye olmaktan vazgeçtiler.

Coronavirüs salgını, kendi seslerini duyurmaya çalışan gazeteciler de dahil olmak üzere birçok Çinliyi bir kez daha uyandırdı. Bu, Çin'de devlet tarafından işletilen bir gazetede gazeteci Jacob Wang'ı da içeriyor. ÇKP Wuhan'daki yaşamın normale döndüğünü iddia ederken, Wang “Wuhan'ın hala krizde olduğunu biliyordu - hükümetin başarısızlıklarını ilk elden görmek için oraya seyahat etmişti. Son derece yeteneksiz bir bürokrakratik ortamda tıbbi bakım almak için mücadele eden hastalar hakkında bir yazı yazdı ve bu yazı sosyal medyada geçtiğimiz ay rekorlar kırdı. Yazı 14 Mart 2020'de New York Times da yayınlandı. Başlığı ise ‘ÇKP Coronavirüsü’nün Üzerini Örtmeye Çalışırken Gazetecilerin Savaşı ”idi.

"İnsanlar ölüme terk edildi ve ben buna çok kızgınım," dedi Bay Wang bir röportajda. “Ben bir gazeteciyim, ama aynı zamanda sıradan bir insanım.” Bay Wang ve diğer gazeteciler, Çin hükümetinin üzerini örtmeye çalıştıkları gerçekleri ortaya çıkaran ve sosyal medya aracılığıyla basın özgürlüğü çağrısında bulunan bir çok makaleler yazdılar.

Bu, iktidardaki Komünist Partiye karşı yapılan çok nadir görülen meydan okumalardan biriydi. Gazeteciler yazdıkları makalelere karşı yapılan sansür ve baskının yanı sıra pandeminin neden olduğu ölümler ve umutsuz vakalar yüzünden oldukça bunalmışlardı. Wuhan’ın tamamen karantinaya alınması hakkındaki raporuna atıfta bulunan Wang, “Oradaki bütün korkunç hikayeleri görseydiniz bir daha geceleri asla uyuyamazdınız” dedi. “Gerçekten çok üzücüydü.”

Devlete ait bir yayın organının muhabiri Tenney Huang da Wuhan'da birkaç hafta geçirdi. “Herkes haksızlığa uğramış olduğunu hissediyor” dedi. “Özgür ifade bizim için mücadele etmenin tek yoludur.”

Huang, kendisi ve diğer gazetecilerin sansür yoğunlaştıkça sosyal medyaya başvurduklarını söyledi. “Gerçekler odun gibidir,” diye belirtti. “Ne kadar çok odunu üst üste koyarsanız, bir kıvılcımla nihayet yandığında alev o kadar şiddetli olur.”

Dokuz Yorum’da, “ÇKP'nin tarihi, yerli ve yabancı olmak kaydıyla her türlü kötülüğü kademeli bir şekilde kendi tarihine ekleme sürecidir. ÇKP’nin Yapmadığı kötülük kalmamıştır. ÇKP komünizmden miras kalan dokuz özelliğini mükemmelleştirerek onlara 'Çin’in özellikleri' demiştir. Bunlar: kötülük, aldatma, kışkırtma, toplumun pisliğini açığa çıkarma, casusluk, soygun, dövüş, eleme ve kontrol. Devam eden krizlere verdiği tepkilerde ÇKP, bu kötü huylu özelliklerini ortaya koyarken kullandığı araçları ve onların kapsamını pekiştirdi ve güçlendirdi ”diye yazar.

Komünizm Mağdurları Anıt Vakfı'nın genel müdürü Marion Smith, The Wall Street Journal'daki Ağustos 2019 tarihli makalesinde; “Çoğu inanç, insanlardan bu dünyanın materyalistik ögelerinden kaçınmasını ister. Fakat Komünizmde sadece bu dünya vardır - üretim ve madde dünyası, başka bir şey değil. Bu yüzden sadece güce hakim olan bu rejimler ruhu yok etmeye ve herhangi bir vicdan özgürlüğünü de reddetmeye çalışır ”dedi.

Albert Einstein bir keresinde “Sessiz kalırsam suçlularla iş birliği yapmaktan suçlu olurdum” dedi. Coronavirüsü olayı, insanların komünizmin şu an ne kadar tehlikeli olduğunu tam olarak anlamalarını sağlayan bir çağrı olabilir.

Eski Sovyet lideri Mikhail Gorbaçov, Çernobil'i Sovyetler Birliği'nin tabutundaki son çivilerden biri olarak kabul ettiğini söylemişti. 1991'de de Sovyetler Birliği çöktü. Gençken komünizmin ateşli bir tutkunuydum dedi çünkü “adalet” ve eşitlik” gibi inançlardan bahsediyordu.

“Ama gerçekte deneyimlediğim Komünizm’in insan onuruna yapılan baskıdan başka bir şey olmadığıdır. Şiddet ise bu modeli topluma uygulatmak için tek dayanak olmuştur. Komünizm adına temel insani değerleri terk ettik ”diye açıkladı. “Bu yüzden Rusya'da iktidara geldiğimde bu değerleri geri getirmeye başladım; "açıklık" ve özgürlük değerlerini. "

Şimdi, Kurucu Babalarımız ve insanlığımız için daha da geç olmadan, bu misyonu sürdürmeli ve daha parlak bir geleceğe doğru hareket etme sırasının bizde olduğunu unutmamalıyız.

Çince Versiyonu İçin Tıklayınız