(Minghui.org) Elinde bir bira ile kanepede oturup televizyon izlerken, Chang Kairuei için her gün yaptığı gibi akşamları onun sürekli hayattan bir zevk alma zamanı olurdu. İkinci sınıf öğrencisi olan kızı yatak odasından koşarak geldi, "Baba, artık hayatını boşa harcama. Lütfen uygulama yapmak için bize katıl" dedi. Kairuei arkasına döndü ve kızını def etmek için avaz avaz bağırdı. Ama kızının çocuksu sesi gürledi ve kalbinin derinliklerinde yankılandı.

Chang Kairuei, Tayvanlı Niao Song Sanat Lisesi Müdürü iken, 20 yıl önce yaşanan bu anı anımsayarak ; "Benim için şaşırtıcı büyük bir olaydı. Ben bir babayım ve kendi küçük kızımdan tavsiye almama gerek kalmamalıydı, yine de bana hayatımı boşa harcamamamı söyledi. O, üç yıl boyunca annesi, karısı ve çocuklarıyla birlikte uygulama yapmamaya direndi, ancak, onlardaki olumlu değişiklikleri de görmezden gelemezdi. Zamanla direnişi eridi.

"Karım, ailemizde Falun Dafa ile tanışan ilk bireydi. Ben bunu onun dini saplantılarından biri olduğunu varsayarak, bu konuda hiçbir şey düşünmedim. Ama çok geçmeden karımın her zamanki baskıcı kişiliğinin yerinin kadınsı bir nezakete dönüştüğünü fark ettim. Kronik sırt ağrısı, kanlı idrarı ve diğer sağlık durumları ile ilgili çok büyük gelişmeler kaydetti. İki kızım, en küçük oğlum ve kalp rahatsızlığı olan annemin egzersizleri yapmak ve Falun Dafa'nın öğretilerini incelemek için karıma katılmaları uzun sürmedi. O zamandan beri sağlık kartlarını kullanmadılar."

Kırsal bölgede bir köyde büyüyen Kairuei, cennete ve cehenneme bir saygı duyuyordu. "Her doğru dinin inananlar için faydalı olduğunu düşünürdüm ve aileme onları takip etmeleri için destek olmaktan mutluluk duyardım. Ama bir gün büyük kızım bana havada dönen, yuvarlak, açık yeşil renkte bir Falun gördüğünü söyledi. Bu beni endişelendirdi! Ama bana küçük yaştan itibaren tanrılar ya da hortlaklar konusunda araştırma yapmamam gerektiği öğretilmişti. Onlar kesin olarak vardılar, ama biz onlara ulaşmak için uğraşmamalı ve onları savuşturmak için ise en iyi çözüm kendimiz erdemli olmalıydık ve kötülük yaparak suç işlemekten kaçınmalıydık. Kızım bu açıklanamaz olağanüstü şeylerle temas halinde olduğu için telaşlandım. Kızımı ve ailemi korumak zorundaydım!"

Aynı dönemde Çin Komünist Partisi (ÇKP) Falun Dafa ve uygulayıcılarına zulmetmek için bir kampanya başlatmıştı. ÇKP’nin yalanları yayılıyordu ve Çin'de uygulayıcılara karşı hunharca işkence ve düşünülemeyecek boyutlarda zulüm başlatılmıştı. Zulüm tüm ulusu vahşice silip süpürdü ve oradaki hemen hemen her vatandaşı etkiledi. Çin dışında, Dafa uygulayıcıları ve destekçileri de Anakara'daki korkunç durumun vehametini ortaya sererek insanların bilincini artırmak için birçok kampanyalar başlattı. Onun karısı da o gücün bir parçasıydı.

"Uzun ve yorucu yurtdışı gezilerine rağmen, farkındalığı artırmak ve uluslararası toplumlardan destek almak için denizaşırı ülkelerdeki diğer uygulayıcılara katılmaya devam ediyordu. Ancak, onun gezilerinin sıklığı arttıkça, ben de şikayet etmeye başladım ve büyük bir yaygara koparttım. Bütün Dafa kitaplarını çöpe atmakla tehdit ettim ve hatta ona yazılı bir boşanma anlaşması bile sundum."

Zihinsel Mücadele

Asıl neden, Kairuei'nin Falun Dafa'yı tam olarak reddetmesi değildi, onun istediği sahip olduğu mutlu yaşamı sürdürmekti. Kairuei şöyle diyordu, "Oldukça iyi bir yaşam tarzım vardı. Sigara içiyor ve biraz da içki içiyordum, televizyon izleyerek zamanımı geçiriyordum, basketbol oynuyor, ve tatil boyunca ailem ile kamp yapıyordum; Çok memnundum. Eğer ailenin geri kalanına katılıp bir uygulayıcı olursam, hayattaki tüm o basit zevkleri kaybedecektim." O neyi yapmanın kendisi için en iyisi olduğu konusunda çelişkiye düştü: onun yaşam tarzı ile devam etmek mi yoksa kendi ailesindeki uygulayıcılarda gözlemlediği iç huzur ve sakinlik peşinde olmak mı daha iyiydi?

"Bir keresinde karım Falun Dafa deneyim paylaşım konferansına katıldığı sırada üç çocuğa bakmak için peşinden gittim. Sigara içmek için konferans salonunun dışarısına çıktım ve konferans salonunun dışındaki sigara içenlere katılmak istedim. Benim tahminim, yaklaşık bin kişi katıldığında etrafta sigara içenlerin olacağıydı. Ama bir tane bile bulamadım!" Böylece Kairuei katılan insanların tiplerine hayran oldu. "Hiç de basit ve eğitimsiz insanlara benzemiyorlardı. Onlar hayatın her kesiminden, her yaştan, kesişler ve yabancılar dahil iyi insanlardı. Bu insanların çoğu doktorlar, profesörler ve avukatlardan oluşuyordu."

Kairuei, Falun Dafa uygulayıcılarına, komünist rejime karşı yılmaz cesaretleri ve barışçıl direnişleri nedeniyle saygı da duyuyordu. "Bencillikten kin beslemekten nasıl kaçınabildiklerini ve bunun yerine devamlı bir şekilde nasıl sakin ve kararlı olduklarını merak ediyordum. Kendi iki kızıma baktım. Onlar hala Fa çalışmak ve her gün ödevlerini bitirdikten sonra egzersizleri yapmak için zaman ayırıyorlardı. Algılarımı yeniden değerlendirmem gerekiyordu."

Bu fiziksel dünyada bildiğimiz yaşam bir yanılsamadır ve çok az insan bunun farkına varabilir ya da gerçekten ondan kurtulabilir. Ama neyse ki Kairuei'ye kızının derin meditasyon yaparken gördüğü esintilerle onada ipuçları verildi. "Kızım bir keresinde gördüklerini benimle paylaşmıştı. Siyah bir çamur havuzunda kıvranan bir sürü küçük böcek gördüğünü söyledi. Ama yakından bakınca, onların aslında insan olduğunu fark etti. Shifu muazzam elini uzattı ve onları çamurdan çıkardı. Kurtarılan insanlar çok mutluydu. Kızım benim de Shifu’nun elinde olduğumu söyledi ama ben Shifu’nun parmaklarından kaymaya çalışıyordum ve kurtarılmak için bir isteğim görünmüyordu. Ayrıca bir dağa tırmanan bir sürü insan gördü. Bazı insanlar hızlı ve kolay bir şekilde zirveye çıktılar çünkü onlar enerjik bir şekilde tırmandılar ve yukarı çıkarken dikkat dağıtıcı şeyleri görmezden geldiler. Ve çok az ilerleme kaydedip sürekli geriye bakanlar vardı. Benim tırmanma konusunda çok tereddüt eden ikinci grupta olduğumu söyledi."

"Başka bir zaman, kızım heyecanla bir süre bizim düğün fotoğrafımıza dikkatle baktıktan sonra karıma şöyle dedi, 'Ben babamın başının içinde bir Srivatsa sembolü 卍 olduğunu gördüm ama o kalın şeylerle kaplı. Onunki bizimki kadar net görünmüyor." Kızının canlı tarifi Kairuei'nin ruhunun derinliklerine dokundu. "Kızımın gördüğü şey o zaman hissettiklerimin gerçek bir yansımasıydı. Bana, özellikle de bırakmak istemediğim dünyevi şeylere yönelik bir mesajdı."

Zihinsel olan mücadelesi devam ederken, kızı yalvardı, "Baba, artık hayatını boşa harcama. Lütfen uygulamada bize katıl." Bu onu can evinden vurmuştu, Kairuei sonunda kendi kendine bir denemesi gerektiğine karar verdi.

"Bir gece, dokuz günlük Falun Dafa dersini bitirdikten bir gün sonra aniden uyandım ve karnımın içinde güçlü bir şekilde dönen bir şey hissettim. Karım heyecanla Shifu’nun Falun'u vücuduma yerleştirdiğini söyledi." Daha önce inanmaya cesaret edemediği bir şeyi kendi başına yaşayarak deneyimledi.

Yanlış anlamalarından sıyrılan Kairuei, Dafa kitaplarını okuyarak yeni anlayışlar kazandı. Daha önceki düşünce ve dünya anlayışının oldukça karışık ve sınırlı olduğunu fark etti. Zhuan Falun kitabı düz bir dilde yazılmıştı, ama Kairuei için yeni ve harika bir dünyanın kapısını açtı. "Uzun zamandır neden bu dünyada doğduğumuz ve hayatın anlamının ne olduğu gibi sorularım vardı. Kitap sistematik olarak yaşamın kökenini, evreni, farklı zaman boşluklarını ve mikrokozmozdan makrokozmoza kadar var olan tüm maddeleri anlatıyor. Bu sadece çok şaşırtıcı!"

Chang Kairuei beşinci Falun Dafa egzersizini yapıyor.

Kaybettiği üç yıl için bin pişmandı ama artık her şeyden çok minnettarlık hissediyordu. "Shifu benden vazgeçmedi ona çok minnettarım. Direnişimi parça parça yıkmak için titiz planlar yaparak büyük acılar çekti." Gerçek mutluluk, hayatımızın tadını çıkarmak değildir; kendimiz Dafa’yı özümsemeliyiz çünkü Dafa hayatımızın gerçek anlam ve amacını verir. Kairuei'in Dafa uygulayıcısı olduktan sonra aydınlandığı bu açıklama onda derinden yankı yaptı.

Kairuei'nin Öğrencileriyle Önceden Belirlenmiş İlişkileri

Kairuei'nin etrafındaki insanların onda gerçekleşen olağanüstü değişiklikleri fark etmeleri uzun sürmedi. On yıllık içki ve sigara alışkanlığından vazgeçti, yüz ifadeleri yumuşadı ve sesinde bir yumuşaklık vardı ve kendisi sükunet içerisindeydi. "O zamanlar okulumuzun öğrenci etkinliklerinin başındaydım. Disiplini uygulamak için, sertmiş gibi davranırdım ve öğrencilerle sert olarak ve sert bir tonda konuşurdum. Kavga ederken ya da sigara içerken yakalanan öğrencilere karşı daha da serttim. Uygulamaya başladıktan kısa bir süre sonra, tuvalette sigara içen bir öğrenci yakaladım. Öncesinde bu olduğunda öğrencinin kafasına vururdum. Arkamı döndüğümde, kafamı kapı çerçevesine çarptım ve keskin bir acıya neden oldu. O anda, artık bir uygulayıcı olduğumu fark ettim ve hiçbir öğrenciye eski yöntemlerimle davranmamalıydım, ki bu da Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü ilkelerinin her birine ters düşüyordu."

Dafa'nın öğretilerinden, hayatta tanıştığımız kişilerle tesadüfen karşılaşmadığımızı anlamıştım, "Birçok yaşam boyu uzun yolculuğumda, karşılaştığım her öğrencinin benimle önceden belirlenmiş bir ilişkisi olabilirdi. Belki başka bir yaşamda o benim öğretmenim olabilir ve benim davranışım onlara daha da fazla sorunlara neden olabilirdi. Bu nedenle, öğrencilerimi gerçekten anlamaya ve merhametle davranmaya çalıştığımda, onlara karşı tavrımın tamamen değiştiğini gördüm."

Öğrencileriyle olan her etkileşimini el üstünde tutan Kairuei, öğrencileri artık sadece sözlerine dudak bükmüyorlar ve ondan uzak durmuyorlar; tam tersi daha çok, ondan gerçekten hoşlanıp onun yanında olmak istiyorlardı. "Geçmişte, umutsuzca sonuç arayan, öğrencilere çok fazla zaman ve çaba harcadım. Mezuniyet töreninden bir yıl sonra, mezun olmuş bir öğrencinin motosikletiyle okulun etrafında dolaştığını, ağzından sigarasının sarktığını ve otoriteme meydan okuduğunu gördüm. O öğrenci de çok zaman harcadığım öğrencilerden biriydi! Öğrencilerin kötü davranışlarına artık yüzeysel bir düzeyde bakmıyordum. Onlarla sahip olduğum her fırsatta gerçekten değer veriyor ve yaşamlarında en önemli şey açısından onlara yardımımı nasıl iletebileceğimi düşünüyordum."

Chang Kairuei, Niao Song Sanat Lisesi müdürü

Yaklaşık 30 yıllık öğretmenlik, bölüm şefi ve yönetmenlik kariyerinden sonra, Kairuei 2013 yılında Niao Song Lisesi'nin müdürü olarak atandı. O zamanlar, okul için bina ve tesislerinden örgütsel politikalarına, müfredatlarına kadar pek çok planlı değişiklikler yapılıyordu. O zamandan beri, kendini işine adamış öğretmenlerin, gönüllülerin ve velilerin yardımıyla bu görevi yürütmüştü. Onlar büyük zorlukların üstesinden gelmiş ve ıssız bir yerdeki bir okulu sanat alanında çekici bir okula dönüştürmeyi başarmışlardı.

"Niao Song, 40'tan fazla öğrencisi olan uzak ve ihmal edilmiş bir okuldan bugün 420 öğrenciye ulaştı. Sanat müfredatı bu günlerde oldukça popüler olsa da, geleneksel sanat biçimlerinin ve öğrencilerin ahlaki eğitiminin öğretisine çok daha fazla önem veriyoruz. Öğrencilerimiz seçtikleri sanatta sağlam bir sanatsal temel yanında, kişisel karakterlerine de sağlam bir ahlaki temel oluşturuyorlar. Bunun, dış ortamdaki eğilimleri veya değişiklikleri ne olursa olsun, gelecekteki gelişimlerine ve başarılarına yardımcı olacağına inanıyorum."

Öğrenciler, okuldaki mükemmel sanat ve ahlak eğitiminden faydalanmak için dünyanın dört bir yanından geliyorlar. Kairuei, Shifu’nun ondan vazgeçmediği için sonsuza dek minnettar olduğundan, şimdi kapıdan giren her öğrenciye rehberlik etmek ve onları şekillendirmek için benzer bir şekilde çok çalışması gerektiği görüşünü benimsiyor. "Shifu’ya beni sıradan varlığımdan çıkardığı ve hayatıma yeni bir anlam verdiği için minnettarım. Sizin büyük lütfunuza layık olabilmek için yapabileceğim tek şey hayatımın misyonunu yerine getirmek ve bu yolda özenli bir şekilde uygulama yapmaktır."

Çince versiyonu