Uygulamam esnasında sağlığımla ilgili birkaç testten geçtim. Hastalığa ait gibi görünen belirtilerim oldu, ama Fa’nın bilgeliğiyle onları bırakabildim ve onların vücudumun temizlenme durumları olduğunu fark edebildim. Bu benim için daha da zor oldu, çünkü bir doktor olarak işim tıbbi çalışmalara dayanıyor ve çeşitli belirtilerin tıbbi bir bakış açısından ne anlama gelebildiğinin farkındayım. Ama bulunan konumuna veya ağrısına aldırmadan—ister deri üzerinde ister iç organlarda olsun—belirtileri bir hastalık olarak kabul etme ayartmasının üstesinden gelebildim. Onun bir hastalık olabileceği düşüncesini bırakmıştım.

Ama birkaç ay önce bir diş ağrım oldu ve ağrı birkaç hafta boyunca devam etmeyi sürdürdü. Bu nedenle, dişçiye gittim ve o bir dişimde bir apse olduğunu söyledi. Ağrıda bir azalma olmadan geçen bir sürenin sonunda, dişin çekilmesi gerektiğini kabul ettim. Kabul ettim çünkü tıbbi bir bakış açısından, bir apsenin bakteri yayabildiğini ve bunun kalp gibi diğer organları etkileyebileceğini biliyordum.

Sonraki birkaç gün onun hakkında düşündüm: Fa’nın bakış açısından; ister bir öksürük, deri döküntüsü, yüksek-kan basıncı olsun ister bir dişteki apse olsun bu dışarıdan enfeksiyon gibi görünen bir temizlenme durumuyla aynı değil miydi? Evet, kesinlikle bu tür durumlar arasında hiçbir fark yoktur. Bu nedenle neden bütün diğer hastalık-benzeri belirtilerle başa çıkabiliyordum da dişle ilgili olunca bunu yapamıyordum?

İçime bakarak, fiziksel beden hakkında belirli ama saklı kalmış olan bir anlayışım olduğunu tespit ettim. Bedenin bir döngüsü bulunan yaşayan hücrelerden yapıldığını düşünüyordum; birkaç gün veya hafta sonra, diğer hücreler onların yerini alırlar ve bu Fa’nın fiziksel bedeni nasıl iyileştirebildiğidir. Bilinçsizce, Fa’nın sağlık durumlarını eski hücrelerin yerini alma ve yeni hücrelerin büyümesini destekleme yoluyla iyileştirdiğini varsayıyordum.

Ama tıbbi çalışmalarımdan gelen bazı kavramlara dayanan bu anlayışla, dişlerin bir kez çıkınca artık değişmediklerini düşünüyordum. Dişlerdeki hücrelerin hiçbir döngüsü yoktur, bu nedenle onlar sağlıklı hücrelerle değiştirilemezler. Aklımda dişler sabitleşmiş durumdalar ve onlar hakkındaki anlayışım da sabitleşmişti. Ve bu, dişteki bir apsenin sadece bir belirti ve bir temizlenmeden ziyade bir hastalık olduğu kavramını kırıp geçemememin nedeniydi. Sonraları ağrımaya başlayan başka bir dişim daha oldu, ama bu kez onun bir hastalık olduğunu hemen reddettim ve başlangıçtan itibaren kendime şunu söyledim: bu sadece dişin bir tür temizlenme durumudur. Daha sonra, bu dişle ilgili artık hiçbir sorunum olmadı.

Bu olaydan ne öğrendim?

1. Shifu’nun Zhuan Falun’da dediği gibi, “…iyi veya kötü o anki düşünceden gelir.” Kişi onun bir hastalık olduğunu veya olabileceğini düşünürse, muhtemelen öyle olacaktır. Aynı durumlar diğer sıkıntılar veya kötülüğün ayarlamalarında da var olur. Kötülüğün bir ayarlamasını başlangıçtan itibaren kabul edersek, daha sonra kurtulması zor olacaktır. Kötülüğün her bir ayarlamasını başlangıçtan itibaren her ne olabilirse olsun reddetmek zorundayız.

2. Uygulama esnasında zor sıkıntılardan ve testlerden geçebiliriz. Onların bazılarını geçmesi kolaydır ve bazılarını ise kolay değildir. Ama onları geçmek ve onların üstesinden gelmek kolay olmazsa bu onların başa çıkılmaz oldukları anlamına gelmez. Aslında, sıkıntıların hepsinin üstesinden gelebiliriz, Shifu’nun Zhuan Falun’da dediği gibi,

“Dayanması çok zor olduğunda dayanabilirsin. Yapılması imkânsızmış gibi göründüğünde yapabilirsin.” Fa’nın içinde olduğumuz sürece sıkıntıların hepsinin üstesinden gelebiliriz. Fa açısından küçük veya büyük bir sıkıntının arasında hiçbir fark yoktur. İster zararsız ister kötülüğün ciddi ayarlaması olsun doğru düşünceleri kullanarak onunla baş etmeliyiz. Kötülüğün her çeşit ayarlaması ve zulmü, niyeti Fa’yı hedeflediği için reddedilmek zorundadır.

3. Dişimle ilgili bu tecrübenin çok daha önemli başka bir faydası daha oldu. Özellikle Fa-düzeltmesi zamanında bilgimiz ve insan kavramlarımız içerisinde bulunan saklı engeller ve sınırlarla karşı karşıya kalabiliriz. Aslında kötülük beni bir şeyin değiştirilemez olduğu çıkmaz bir anlayışına yönlendirmek için saklı ve bilinçaltından gelen kavramlarımı ve takıntılarımı kullandı. Bu şu gibi kavramların tipik örneğidir: Bir şeyin sabit ve değiştirilemez olduğunu kabul ediyoruz ve bu kötülüğün bilgimiz temelinde sebep olduğu bir aldatmacadır.

Diş apsesinin değiştirilemez olduğunu kabul ediyordum, ama Fa’nın yardımıyla o değiştirilebilir. Aynı prensip Dafa etkinliklerinde de geçerlidir. Çin’de tutuklansak bile zihinlerimiz duvarların ve polislerin değiştiremeyeceğimiz bir şey olduğu inancını kabul edebilir. Bir duvarın katı madde olan ve dışarı çıkan hiçbir yolun bulunmadığı bir dişe benzer olduğunu düşünmeye meyilli değil miyiz? Ama zihinlerimiz Fa’nın içinde kalırsa durumu değiştirebiliriz. Birçok yıldır hapishanede bulunan bir uygulayıcı olursa bu durumu değiştiremeyeceğimiz anlamına gelmez. Böylesine uzun bir zamandır hapishanede olduğunu ve onu çıkarmak için her çabamızın boşuna olduğunu kabul edersek o zaman kötülüğün ayarlamasını kabul ediyoruz ve ilave çabalarımız zayıf olacaktır. Esareti tam olarak reddedersek ve serbest bırakılmasında ısrar edersek o zaman uygulayıcı arkadaşları kurtaracağız. Ve geçmişte bazı durumlarda bunu yaşadık. Anlayışıma göre, kötülüğün ayarlamalarını kesin bir reddetme ve kabul etmeme doğru düşünceleri ve olağanüstü yetenekleri güçlendirecektir. Ve Shifu bize “Olağanüstü Yetenekler Nedir” makalesinde düşüncelerimiz doğru olursa herhangi bir şeyin mümkün olduğunu öğretti. Şimdi kötülüğün her ayarlamasını özellikle de değiştirilemez gibi göründüğünde reddetmek zorunda olduğumu anlıyorum.