(Minghui.org) Falun Dafa'nın zulüm gördüğü 20 yılı aşkın süredir, uygulayıcılar daha olgun hale geldi. Bu tür saygın uygulayıcılarla etkileşime girerek, Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) devlet kurumlarında çalışan giderek daha fazla insan gerçeği anladı ve doğru seçimi yaptı.

“Hayır, Hayır, Lütfen Failler Listesini Gönderme!”

Parti sekreterimiz şu anda köyümüzde sözde “Sıfırlama” kampanyasına öncülük ediyor. 37 ülkedeki Falun Dafa uygulayıcıları, kendi hükümetlerine bir fail listesi sunarak, bu faillerin ve ailelerinin ülkelerine girişlerini yasaklamaları ve ülke dışındaki mal varlıklarını dondurmaları için çağrıda bulundular.

Yakın zamanda Dafa'yı uygulamaya başlayan biri beni aradı. Bana karakola gittiğini ve Parti sekreterinin beni aradığını duyduğunu söyledi.

Bir süpermarkette Parti sekreteriyle karşılaştım. Birkaç polis memuruyla birlikteydi ve Falun Dafa'ya olan inançlarından vazgeçtiklerini belirten bir ifadeyi imzalamaları için baskı yapacak uygulayıcılar arıyorlardı. Ona, "Beni aradığınızı duydum" dedim. "Hayır, hayır!" diye cevap verdi.

Ona "Siz beni aramıyor olabilirsiniz ama ben sizi arıyorum" dedim. Ona gerçeği açıkladım ve yaptıklarının yasa dışı olduğunu söyledim. Amerika'nın ve diğer ülkelerin Falun Dafa uygulayıcılarına zulmedenlere yaptırım uyguladığını da belirttim. Zulmün ayrıntılarıyla birlikte kendisininki de dahil olmak üzere faillerin isim listesini sunmaya hazır olduğumu söyledim.

"Uygulayıcılara zulmetmeye devam ederseniz, adınızı o listeye eklemek zorunda kalacağım. O zaman çocuklarınız gelecekte yurt dışına gidemeyecekler” dedim. Sekreter aniden, "Hayır, hayır, hayır! Lütfen o faillerin listesini sunma!” dedi.

Ona, "Dafa hakkındaki gerçeği anlayabilir ve uygulayıcılara zulmetmeyi bırakırsanız, o zaman adınızı vermeyeceğim. Ancak uygulayıcılara feragati imzalamaları için baskı yapmaya devam ederseniz, isminizi yazacağım.” dedim.

Memurlar orada öylece durdular, şaşkına döndüler ve kımıldayamadılar. Onlara, "Artık gidebilirsiniz. Söylemek istediklerimi bitirdim.” dedim. Sonra arkalarını dönüp gittiler.

“Seni Bir Daha Tutuklamayacağız!”

Bölgemizde ne zaman bir pazar veya fuar olsa, uygulayıcılar her zaman gerçeği açıklayan materyaller dağıtmaya gider ve insanları ÇKP'den ve bağlı örgütlerinden ayrılmaya teşvik ederler. Çoğu insan gerçeği öğrendi. Hatta artık insanlar sık sık gelip bizden broşür istiyorlar.Bunu yıllardır yapıyoruz.

Bir uygulayıcı, pazar yerinde bir polis memuruna gerçeği açıklayan materyaller verdiği için tutuklandı. Gözaltı merkezine alındı ve 15 gün tutuldu.Polisler zorla evine girerek yazıcısına, bilgisayarına, cep telefonuna ve Dafa kitaplarına el koydu.

Serbest bırakıldıktan sonra, müdüre ve onu tutuklayan memura gerçekleri açıklamak için karakola gitti. Onlara, “Ben hiçbir yasayı çiğnemedim. Yasaları çiğneyen sizsiniz. El koyduğunuz eşyaları bana geri verin!” dedi. Bir memur, “Sadece cep telefonunu iade edebiliriz. Diğer eşyaları emniyet müdürlüğüne teslim ettik” diye cevap verdi. O, “Onları bana geri vermezseniz, her gün onları istemeye geleceğim!” dedi.

Gerçekten de her gün karakola gitti. İlk başta, memurlar ondan kaçınıyordu. Zamanla, ondan kaçmayı bıraktılar ve hatta şikayet ettiler, "Seni tutukladıktan sonra, uygulayıcılar baştan aşağı caddeye bizim ve ailelerimiz hakkında bilgi koydular ve çok sayıda telefon aldık. Huzur içinde yaşayamıyoruz!” Ayrıca espri de yaptılar, “Her gün geliyorsun, ama bize bir hediye bile getirmiyorsun?”

Uygulayıcı, “Size bir hediyem olacak. Yaptıklarınızı kanunla, madde madde karşılaştıran bir mektup yazacağım. O zaman yaptıklarınızın neden hukuka aykırı olduğunu ve sizi neden kötü şeyler yapmayı bırakıp iyi şeyler yapmaya teşvik ettiğimizi anlayacaksınız.” Memurlardan biri, “Karakolumuzu ve bizi kurtarmak için buradasınız” diye haykırdı.

Mektubu bitirdiğinde karakola gidip müdüre teslim etti. Okumayı reddetti, bu yüzden uygulayıcı ona, “Okumayı reddederseniz, mektubu dışarıdaki posta kutunuza gönderirim” dedi. Müdür hemen “Tamam, okuyacağım, okuyacağım” diye söyledi. Uygulayıcı, mektubu okumasını izledi.

Onu tutuklayan memur daha sonra arabayla onu evine bıraktı. Yolda giderken memur, “Seni bir daha tutuklamayacağız. Seni tutuklamak bir hataydı. Müdürümüzü korkuttun. Ne zaman gelsen, aşağı inmeye bile cesaret edemiyor. Lütfen artık gelme. Seni bir daha tutuklamayacağız.” dedi.

Bu uygulayıcının gerçeği açıklama çabaları sayesinde, bu polis memurları artık gerçeği anlıyor.

Minghui.org'da yayınlanan tüm makaleler, grafikler ve içerikler telif hakkıyla korunmaktadır. Ticari olmayan çoğaltmaya izin verilir, ancak makale başlığı ve orijinal makaleye bağlantı ile atıf yapılmasını gerektirir.

Çince versiyonu