Genel Müdür: “Korkma! Cesur ol!"

(Minghui.org) Her türlü insanla tanıştığım ve konuları tartıştığım bir yöneticilik görevindeydim. Gerçeği açıklamak üzere bir ortam yaratmak için departman müdürümüzün vicdanını uyandırmakla işe başladım. Ona sık sık bilgilendirici materyaller verdim ve Yeni Tang Hanedanlığı TV programlarını izlemesi için bir alıcı kurdum.

Gerçeği öğrendikten sonra, sık sık çalışanları ile konuştu ve şöyle dedi: “Hepimiz Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından aldatıldık. ÇKP sadece uydurma yalanlar üretti.”

Ne zaman arkadaşları onu ziyarete gelse, beni çağırmak için ofisime gelirdi. Bana, "Onunla konuşabilir misin?" diye sordu. Arkadaşlarının ÇKP üyeliklerinden vazgeçmeleri için onlarla konuşmamı istedi. Genellikle işte, boş boş dolaşan birini görür görmez onlara Falun Dafa bilgi materyali verirdim.

Dafa'yı Desteklemek

Minghui takvimleri dağıtılırken onları meslektaşlarıma verdim. Herkes takvimleri masasına koydu.

Bu nedenle su faturalarını ödemeye gelenler de okuyup gerçekleri öğrendiler. Bir keresinde yerel polisler bir davayla ilgilenmek için şirketimize geldi. Takvimleri gördüklerinde şok olmuşlardı. Bir memur, "Her gün bir sürü insanla etkileşime giriyorsun ve yine de onları masana mı koyuyorsun?" dedi.

Polisler, takvimleri almaya yeltendiğinde iş arkadaşım Yuan ayağa kalktı. Yüksek sesle: "Onlara dokunmaya kim cesaret edebilir? Biz o takvimleri satın aldık. Kimsenin onlara dokunmasına müsaade yok!” Tabii ki, takvimlere dokunmaya cesaret edemediler. Bugün bu takvimler hâlâ herkesin masasında duruyor.

Orada olmadığımdan buna şahsen tanık olamadım ama Yuan bana olayı özetledi. Duygulandım ve mutlu oldum. Yuan daha sonra bunun için ödüllendirildi -Departmanımızın müdür yardımcısı pozisyonuna terfi etti.

Bir keresinde yönetim ekibinin vicdanını uyandırmak için meslektaşlarım arasında da dolaşan bir açık mektup yazdım. Sonra bir departman müdürü, beni şikayet etmek için mektupla doğrudan Genel Müdür'ün ofisine gitti.

Genel Müdür okuduktan sonra beni ofisine çağırdı. Ofisine girdiğimde, “Çok genç ve yakışıklı görünüyorsun! Daha önce sadece adını biliyordum; şimdi yüzünü de tanımış oldum” dedi.

“Daha sonra ne olursa olsun, beni görmeye gel, sana desteğim tam. Cep telefonum senin için her zaman açık. Korkma, cesur ol ve yapman gerekeni yap!”

Tavrı açıkça benim arkamda olduğunu gösteriyordu. Tam o sırada benden şikayetçi olan kişi de oradaydı.

Genel Müdürün söylediklerini duyduktan sonra sessizce ofisten ayrıldı. Bu karşılaşmadan sonra gerçekleri açıklama konusunda kendime olan güvenim güçlendi. Böylece iş yerim de benim için gerçeği açıklama yeri haline geldi. Yanımdan geçen herkesin vicdanını uyandırmaya çalıştım.

Shifu'nun bana verdiği yetkiyle, canlıları kurtarmak için elimden geleni yaptım. Daha sonra inancım için zulüm gördüm.

Önceki müşterilerim ziyarete geldiklerinde beni bulamadılar. Sonra bir müşteri eski meslektaşlarıma "Buradaki en iyi insan nereye gitti?" diye sordu.

Müşterilerimin çoğunun vicdanını uyandırdım ve ÇKP'yi bırakmalarına yardım ettim. Şirketten ayrıldıktan bir süre sonra, bir keresinde karım birkaç eski müşterime rastladı.

Kocası olduğumu bilmeden benim hakkımda konuştular. Biri, “O çok harika! Şirketinin en iyi çalışanıdır.” “Hiçbir zaman hediye kabul etmedi ve onu ne zaman dışarı yemeğe davet etsek bizi reddetti. Ayrıca işleri hep adil bir şekilde halletti”

"Zor sorunlarla karşılaştığımızda, kendi görevinin sınırlarını aşsa bile bize yardım etti. Bu devirde böyle kibar ve iyi bir insan bulmak çok zor.”

Tutuklanma

2018 yılında hem eşim hem de ben tutuklandık. Eşim yerel polis karakolunda yasadışı bir şekilde gözaltına alındı. Ben, önce tutuklandım ve sonra eve götürüldüm. Evimi yağmalamalarını izlemek zorunda kaldım. Bir kişi video çekiyordu, diğerleri evimi alt üst ediyordu.

Her iki tarafımdan iki polis memuru beni tutuyordu ve hareket edemedim. Shifu'nun portrelerini indirmeye yeltendiklerinde, tüm gücümle onlardan kurtuldum.

Onları durdurmak için konuştum, “Shifu'mun portrelerine dokunmayın; o benim hayatım. Hepiniz orada durun, Shifu'ma saygıda durayım” dedim.

Hepsinin önünde dokuz defa Shifu'ma saygıda bulundum. Şok içindeydiler ve Shifu'nun portrelerini rahat bırakmak zorunda kaldılar.

O gece karakola götürüldüm ve ardından gözaltı merkezine götürülmeden önce hastanede zorunlu bir kontrolden geçtim. Gözaltı merkezinde doktor, “Testi geçemedin, seni kabul edemeyiz. Seni bir kere daha kontrol etmeliyiz.” dedi.

O zaman ne bunun Shifu’dan gelen bir ipucu olduğuna aydınlanabildim, ne de şeytanın zulmünü derhal reddetmek için hızlıca kendi içime bakabildim. Sonuç olarak eski güçler tarafından istismar edildim ve sonunda bir gözaltı merkezine götürüldüm. Ancak eşim eve döndü.

Birkaç gün geçiş hücresinde tutuldum. Bu süre zarfında, dört tutuklunun vicdanını uyandırdım ve ÇKP'yi bırakmalarına yardım ettim.

Daha sonra, yaklaşık bir ay boyunca yasadışı olarak tutulduğum başka bir hücreye transfer edildim. Nerede olursam olayım, insanların vicdanlarını uyandırmak hakkında Shifu'nun söylediklerini aklımda tuttum.

Gerçeği Açıklamak

Tutuklulara gerçekleri açıklamak için her fırsatı kullandım. İki tutuklu lideri vardı.

Biri, bir katil olan Chen'di (takma ad); diğeri, Bin (takma ad), bir dolandırıcıydı. 20'den fazla mahkum vardı ve hepsi bu iki liderden korkuyordu.

Bin, bir süredir oradaydı. Ne zaman bir fırsatını bulsam onunla şeytani ÇKP'nin siyasi hareketler aracılığıyla 80 milyon Çinliyi nasıl zulmederek öldürdüğünü, Falun Dafa'ya yaptığı zulümü, uygulayıcıların organlarını topladıklarını ve onları nasıl yüksek karlarla sattıklarını anlatmaya başladım.

Ayrıca ona Falun Dafa'nın (Falun Gong olarak da bilinir) insanlara iyi olmayı öğreten yüksek erdemli bir Fa olduğunu da anlattım. Uygulayıcıların Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü ilkelerini takip ettiğini ve insanlara iyiliğin peşinden gitmeyi öğreterek 100'den fazla ülkeye yayıldığını anlattım.

Devam ettim, “Kötü ÇKP, Cenneti ve dünyayı altüst eden sayısız kötülük yaptı. Bu yüzden Cennet bu kötü Partiyi ortadan kaldıracak. Onun örgütlerine katılan herkes onun bir parçası sayılacak ve ÇKP ile birlikte ortadan kaldırılacaktır.”

Bin konuşmamı duymaktan hoşlandı ve ayrıca ÇKP'yi de bıraktı. Kullandığım “şeytani ÇKP” ifadesine katılıyordu. Benimle onun ne kadar şeytani olduğunu konuşacak kadar hemfikirdi.

Ona gerçeği açıkladıktan sonra diğer mahkumlarla konuştuğumda beni durdurmadı. Chen de ne yaptığımı biliyordu ve başından beri beni dinledi.

Beni hiç durdurmadı, aksine her zaman konuşmam için yeşil ışık yaktı. Mola saatimizde balkona gittik, sonra orada "Falun Dafa iyi!" diye bağırmaya başladım. Birçok tutuklu bana eşlik etti.

Chen'e gerçekleri yüz yüze açıklama şansı bulamamış olsam da, diğer insanlarla konuştuğumda beni dinlediğini biliyordum. Tüm tutuklular ÇKP'yi bırakmaya karar verdiler.

Herkes gerçeği anladığında, onlara biraz elma aldım. Dedim ki, "Madem hepimiz Dafa'nın gerçeğini biliyoruz, hadi kutlayalım." Chen ayrıca tüm tutuklulara, “Bunlar, Falun Dafa tarafından satın alınan elmalar. Lütfen Falun Dafa'yı asla unutmayın. Hepimiz Falun Dafa'ya teşekkür etmeli ve onun bize söylediklerini hatırlamalıyız."

Bir katilin böyle bir şey söylediği düşünülecek olursa bu sahne gerçekten etkileyiciydi. Canlı varlıkların gerçeği öğrendikten sonra kendileri için doğru seçimi yapmaları beni çok duygulandırdı.

Tutukluluğun 20. gününde, Chen aniden dışarıdan birinin ona seslendiğini duydu, "53 numara, eşyalarını topla ve git!”

İdam edileceğini düşündüğü için donakalmıştı. Sonra aceleyle ne olduğunu sordu. Karşı taraf, “Eve git!” diye yanıtladı. Son derece heyecanlıydı.

O ve erkek kardeşi, iki yıldan fazla bir süredir idam mahkûmları olarak tutuluyordu. Davaları mahkemeye devredildiği için Chen, çok yakında idam edileceğini düşünüyordu.

Ama aniden, öldürülen kişinin ailesi yalnızca Chen ile para karşılığı bir anlaşmaya varmayı kabul etti ancak kardeşiyle aynı anlaşmayı yapmadılar. Chen'in davasının sonucu her mahkûmu şok etti. Bunun, gerçeği öğrenip Dafa'yı destekledikten sonra, Shifu’nun ona sunduğu merhametli bir çözüm olduğunu biliyordum.

Ayrılacağını duyduğumda, ona ÇKP'yi bırakması için yardım etmediğimi hatırladım, bu yüzden ona sormaya gittim. Hemen kabul etti.

İnsanların ÇKP'yi Bırakmasına Yardımcı Olmak

Koronavirüsün patlak vermesinden bu yana, yerel bölgemiz geçen Mayıs ayına kadar karantina altındaydı. Yerel uygulayıcılarımız, canlıları kurtarmak için kalan fırsatların sınırlı olduğunu fark ettiler.

Kalan süre boyunca, daha fazla canlı varlığın pandemi hakkında gerçeği öğrenmesi ve böylece kurtarılabilmesini sağlamak için, gerçeği açıklayan materyalleri büyük ölçekte dağıtmak iyi bir yaklaşımdır. Bu sebeple uygulayıcı arkadaşlarımla bunun üzerinde çalışmaya başladım.

Artık şehirde daha fazla gözetim var. Örneğin yüksek binaların içindeki asansörler izleniyor. Güvenliği göz önünde bulundurmak için asansör yerine merdivenleri kullanmak zorunda kaldım ve büyük bir çanta dolusu bilgilendirici Dafa materyali taşıdım.

Bu süreçte sık sık insanlarla karşılaştım. Bir keresinde 22. kata çıktığımda ter içindeydim ve bir adamla çarptıştım. Bana şüpheli bir şekilde baktı ve “Nasıl oluyor da böyle sıcak bir günde asansöre binmiyorsun?” dedi. Sakince ona, “Biraz egzersiz yapmak için merdivenleri kullanmayı seviyorum” dedim.

Bu 20 yılı aşkın süre boyunca, Shifu'nun koruması olmadan bu kadar ileri gelemeyeceğimi de öğrendim. Günümüzdeki büyük göksel değişikliklerle birlikte, canlı varlıkları kurtarmakta asla gevşemeyeceğim.

Minghui.org'da yayınlanan tüm makaleler, grafikler ve içeriğin telif hakkı saklıdır. Ticari olmayan çoğaltmaya izin verilir, ancak makale başlığı ve orijinal makaleye bir bağlantı ile atıfta bulunulmasını gerektirir.

Çince versiyonu mevcut