(Minghui.org) Çin Komünist Partisi (ÇKP) yine tıpkı diğer tarihi siyasi kampanyaları gibi [hükümetin kara listesindeki her bir uygulayıcıyı Falun Dafa’dan vazgeçmeye zorlama çabası olan] ‘’sıfırlama’’ isimli bir başka kampanya daha başlattı. Bu kampanya, Falun Gong uygulayıcılarına yönelik zulmü yoğunlaştırıyor. Böyle bir kampanya, yalnızca Siyasi ve Hukuki İşler Komitesi, 610 Ofisi ve polis memurlarının üst düzey yetkilileriyle sınırlı kalmıyor aynı zamanda yerel bölge halkı ve köy yetkililerini de bu işe dahil ediyor.
Bu esnada, birçok Falun Dafa uygulayıcısı doğru düşünceler göndererek, plazalarda, mağazalarda, sokakta ve diğer birçok yerde Dafa hakkındaki insanlara gerçeği açıklıyorlar. Sonuç olarak, “sıfırlama” kampanyası zayıflıyor. Kampanyaya dahil olan insanlar, özellikle de sonunda gerçekleri anladıklarında kendilerini suçlu hissediyorlar. Dafa'nın gerçeği, insanların kalplerini açan anahtar gibi görünüyor. Ancak zihniyeti kötü olan insanlar gerçekle karşılaştıklarında korkuyorlar ve kaçmaya çalışıyorlar.
Failler Kimliklerinin Tespit Edilmesine Karşı Geldi
Shaanxi Eyaletinden Bir Makale
7 Eylül 2021'de beklenmedik bir şekilde üç kişi evime geldi. Biri emekli bir silahlı güvenlik şefiydi ve diğer ikisi yerel bir güvenlik görevlisi ve yerel ÇKP lideriydi. İsimlerini sorduğumda birinin video kaydı yapıyor olduğunu fark ettim. Kaydı durdurmalarını istedim ve hemen durdurdular. Telefonumu kullanarak yüzlerini kaydetmeye çalıştığımda korktular ve yüzlerini kapattılar.
Emekli silahlı güvenlik şefi, "Son zamanlarda dışarı çıkıyor musunuz? Hala Falun Gong'u uyguluyor musunuz?" diye sordu. Ben, "Falun Gong'u uygulamak bir vatandaş olarak benim yasal hakkımdır. Durumlar ne kadar değişirse değişsin, Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü evrensel ilkeleri asla değişmeyecektir’’ dedim.
Devam ettim, “Falun Gong, insanların hayatlarını değiştiriyor. Yüksek eğitimli öğrenciler ve doktora öğrencileri de dahil olmak üzere birçok insan Falun Gong'u uyguluyor. Herhangi bir Dafa uygulayıcısının çaldığını, soyduğunu veya öldürdüğünü gördünüz veya duydunuz mu? Bu tür konuları belgelediniz mi?” Söylediklerime katılıyor gibi görünüyorlardı. Devam ettim, “Aslında Falun Gong barış getiriyor. Dünyanın ve yaşamların Falun Gong'a ihtiyacı var. Karşı karşıya olduğumuz şu anki bela, insanların ahlakının bozulmasından kaynaklanıyor.”
Emekli ve silahlı güvenlik şefi, “Artık bundan bahsetme” diye bağırdı. “Falun Gong, Partiye ve topluma karşıdır. Böyle konuşmaya devam edersen belgeyi imzalamanı isteriz.” Topluluk yöneticisi, "Bu belgeyi imzalarsanız, Falun Gong'u evde uygulayabilirsiniz, böylece çocuklarınız bundan etkilemeyecektir" diye ekledi. Onlara kesin olarak dedim ki, “Bir kişi bir kez inançlı oldu mu başkalarına iyi davranır ve özverili olur. Çocuklar bundan faydalanır. Sözlerim ve eylemlerim Çin anayasasına uygundur. ÇKP 22 yıldır yalanlar yayıyor. Yok edilmekten korkuyorlar. Sizi buraya bu kötü şeyi yapman için gönderdiler. Gerçekten Falun Gong hakkındaki gerçeği bilmeniz gerekiyor.”
Gerçeği açıklamaya devam ettim, “Buraya sözde 'sıfırlama' kampanyasını yürütmek için geldiniz. Kampanyanın anlamını gerçekten biliyor musunuz? Karşılaştığım tüm haksız muameleyi ortadan kaldırabilir ve maaş kesintimden ve itibar kaybımdan kaynaklanan maddi kaybı geri getirebilirseydiniz, buna ‘’sıfırlama’’ denirdi. Bunca yıl zulüm gördükten sonra bu 'sıfırlama' belgesini imzalamam mümkün değil.” Sessiz kaldılar ve aceleyle gittiler.
Köyün Parti yetkilisi: “Beni ikna ettin.”
Yerel yetkililer “sıfırlama” kampanyasıyla ilgili olarak birkaç kez evime geldi. Ağustos ayında evime bir erkek ve bir kadın geldi. Adam, köyün Parti Yetkilisi ve kadın, kasabadaki Falun Gong zulmünden sorumlu olan bir hükümet yetkilisiydi.
Önce adımı doğruladılar. "Evet, ben güçlü bir inanca sahip bir Falun Gong uygulayıcısıyım." Kadın evrakları toplamaya başladı. "Lütfen yapma" diyerek onu durdurdum. ‘’Benden ne istediğini biliyorum ve reddediyorum. Sekiz aydır zulüm görüyorum ve belgeyi imzalamayacağım” dedim. “ÇKP'nin size bir ev sağladığını düşünmüyor musunuz?” dedi. “Hayır” dedim, “ÇKP'den hiçbir şey almadık. Kendi emeğimle kazandım. ÇKP evime el koymazsa iyi olur.”
Daha sonra onlardan oturmalarını istedim ve biraz duygusal olduğum için özür diledim. Devam ettim, "Sizinle kişisel olarak bir alıp veremediğim yok. 22 yıllık zulmü gündeme getirdiğinizde duygulandım. Kişinin iyi bir karakter geliştirmeyi seçmesi ve Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü ilkelerini takip etmesinde yanlış bir şey var mı?’’
"Falun Gong dünya çapında 100'den fazla ülkeye yayıldı. Çin'de bunu uygulamak yasaldır. Falun Gong'un herhangi bir şeyden suçlu olduğunu söyleyen bir yasa yoktur. Falun Gong kitapları da yasaldır. 50 numaralı kanunu kontrol edebilirsiniz. ÇKP'nin eski lideri Jiang Zemin, Falun Gong'a zulmetti. Onun eylemleri yasadışı ve anayasaya aykırıdır. ÇKP, Falun Gong'a komplo kurmak için Tiananmen Meydanı'nda sahte kendi kendini yakma olayını organize etti. ÇKP ayrıca Falun Gong uygulayıcılarının gerçeği söylemesine de izin vermiyor. Bu mantıklı mı?" diye sordum.
Ortam yumuşadı ve köyün parti yetkilisi, “Devam edersen ikna olacağım” dedi. Kadına, "Falun Gong'a zulmettin. Bunu haklı çıkaracak yasal belgeleriniz var mı?" diye sorduğumda duraksadı ve "Evet, var" dedi. ‘'Böyle bir belgeniz olsaydı bile yasal olmazdı' dedim. Kadın bunun imkansız olacağını söyleyerek ısrar ederken "Anayasanın 35. Maddesi açıkça ifade özgürlüğünü, inanç özgürlüğünü ve yayın özgürlüğünü şart koşuyor. Falun Gong tarafından yayınlanan tüm broşürler yasaldır" dedim.
Adamın gözlerinin parladığını gördüm ve “Hadi gidelim” dedi. Onlarla birlikte arabaya kadar yürüdüm. Adam gitmeden önce iki kez el salladı. Gerçeği anladığını biliyordum.
Minghui.org'da yayınlanan tüm makaleler, grafikler ve içeriğin telif hakları saklıdır. Ticari olmayan çoğaltmaya izin verilir, ancak makale başlığı ve orijinal makaleye bir bağlantı ile atıfta bulunulmasını gerektirir.
Telif Hakkı © 2023 Minghui.org'a aittir. Her hakkı saklıdır.
Kategori: Gerçeği Açıklama