(Minghui.org) Bazı paylaşım makalelerini okuduktan sonra Dafa uygulayıcılarının arasındaki belirli durumlar hakkında düşündüm. Söylediğim şeylerin mantıklı gelmediğini hissederseniz lütfen buna dikkat gösterin ve belirtmekten çekinmeyin böylece hepimiz uygulama durumlarımızı beraberce geliştirebiliriz.

Gerçek Benliğimizi Takıntılarımızdan Ayırt Etmek

Bir uygulayıcının korkuya olan güçlü bir takıntısı var ve etrafındaki birçok şeyden daima kuşku duyuyor. İçine bakmayı, sadece öyle hissettiğinde ve sadece koşullu bir biçimde yapıyor.

Bir gözaltı merkezinden serbest bırakıldığından beri, dışarı çıkmaya korktuğu ve insanların evine girmesine izin vermediği bir noktaya dek sürekli takip edilmekte olduğuna dair şüpheleri var.

Onun takip edilmediğini ve gözetlenmediğini iddia etmiyorum. Söylemekte olduğum şey bu uzun süreli zihin durumunun onun gerçek benliği olmadığıdır, ama bunu gerçek benliğinden ayırmadı. Devam eden takıntıları diğer boyutlardaki negatif maddeler tarafından da güçlendirildi ki bu da mevcut zihin durumuna öncülük etti. Diğerleri de korku ve kuşkusunun aslında ona ait olduğunu düşündüklerinde, o zaman onlar da net bir ayrım yapmakta başarısız oldular–bunlar onun uygulama yoluyla bırakması gereken takıntılardır.

Egolarımız Bizim Gerçek Benliklerimiz Değildir

Bölgemizde yıllar boyunca üç işi yapmak konusunda titiz olan bir uygulayıcı var. Ancak güçlü bir egoya sahip ve içine bakmakta isteksiz. Herhangi birisinden gelen tavsiyeleri ve önerileri dinlemiyor ve bu “onunla” iletişim kurmayı çok zor bir hale getiriyor.

Uzun bir zaman yalnız üç işi yapmanın uygulama yapmaya denk olduğuna inanarak bu zihin durumunda oldu. Gerçek benliğini belirleyemiyor ve onu güçlü “egosuyla” karıştırıyor.

Uygulayıcılar son birkaç yıldır bunu fark ettiler, sıklıkla şaşkın bir durumda bulunuyor ve diğerleri onunla konuşmaya çalıştıklarında cevap vermiyor. Yerel uygulayıcılar zaman zaman onunla iletişim kurmaya çalıştılar, ama fazla başarılı olamadılar çünkü sıradan insan toplumunda geliştirmiş olduğu güçlü ego duyusu tarafından engellenmiş durumda. Bu arada gerçek benliği ise bastırılmış durumda bulunuyor.

Güçlü bir egonun arkasında pek çok takıntı vardır ve onların her biri gerçek benliğimizi engelleyen sahte bir benliktir. Gerçek benliğimizin rolünü oynamasını zorlaştırırlar. Bu nedenle gerçek benliğimizin ortaya çıkmasını ve kontrolü ele almasını sağlamak için sahte benliklerimizin her birini bırakmamız şarttır. Bu uygulayıcının güçlü egosunun gerçekten o olduğunu düşünürsek o zaman biz de net bir ayrım yapmakta başarısız oluruz.

Uygulamada çok gayretli olmayan başka bir uygulayıcı daha var ve onun “içine bakma” anlayışı, anlaşmazlıklar baş gösterdiğinde kendi takıntıları ve kavramları yönünden koşulsuz olarak içine bakmak yerine kimin haklı kimin haksız olduğunu anlamaktan ibaret.

Oldukça güzel konuşan birisi ama kötü bir öfke kontrolüne sahip olduğu ve kırgınlık barındırmaya meyilli olduğu için ikna etmek çok zor. Gelininin ailesiyle de iyi geçinemiyor ve ilişkileri daima gergin bir durumda. Uzun bir zamandır, sahte benliği tarafından kontrol ediliyor ve rüyalarında bile başkalarını dövmekten memnuniyet duyuyor.

Onunki de kendini geliştirmekte başarısız olan ve gerçek benliğini bulamayan bir uygulayıcının içinde bulunduğu başka bir vaka. Kendisine ait boyutları bundan dolayı onun üzerindeki kontrollerini güçlendiren başka kötü varlıkları cezbetmekte olan sahte maddelerle kaplı durumda.

Bahsetmeye değer olan bir diğer şeyse gelininin aile üyelerinden bazılarının da Dafa uygulayıcıları olması. Onun Dafa’nın itibarını sarsan şeyler yaptığını gördüklerinde çok kızıyorlar. Aynı zamanda ona karşı kırgınlık da barındırıyorlar ve onunla herhangi bir ilgilerinin olmasını istemiyorlar.

Gerçekte, bu uygulayıcılar da gerçek benliklerini fark etmekte başarısız oldular. O “kırgınlıklara” kendi düşünceleriymiş gibi davranıyorlar ve onlara kapılarak hareket ediyorlar. Kırgınlıklar tam olarak vazgeçmemiz gereken şeyler, bu nedenle eylemlerimizin onlar tarafından yönlendirilmesine nasıl müsaade edebiliriz? Onlar bizim saf ve katıksız olan gerçek benliklerimiz değillerdir.

Yukarıdaki vakalar uygulayıcıların gerçek benliklerini bulmakta başarısız oldukları durumların net bir resmini çiziyor.

Problemlerimizin kolayca görülemediği durumlar da vardır. Neyin önemli olduğu neyin olmadığı, neyin büyük bir meseleye karşılık geldiği neyin önemsiz bir mesele olduğunu yargılamak için olayları Fa ilkeleriyle ölçüp biçmek yerine insan zihniyetlerimizi ve kavramlarımızı kullanıyoruz.

“Gerçek Benlik” ile İlgili Anlayışım

Gerçek benliğimiz nedir? Mevcut anlayışım gerçek benliğimizin doğumdan önceki saflığımız ve günlük yaşamımıza yansıyan Fa’ya olan sarsılmaz inancımız olduğu şeklindedir. Bu, misyonumuzu başarıyla tamamlayabilen ve gerçek evimize dönmek için Shifu’yu takip edebilen benliğimizdir.

Örneğin bir uygulayıcı eski güçlerin ayarladığı hastalık karmasını yaşıyor. Onu ziyaret ettikten sonra bazı uygulayıcı arkadaşlar eski güçlerin ayarlamalarını reddetmek ve uygulayıcıyı güçlü doğru düşüncelerle desteklemek yerine uygulama durumunu analiz etmeye çalıştı ve onun hakkında hüküm vermeye başladı.

Bu uygulayıcı arkadaşların onun zorlu sınavını tek bedenin parçası olarak ve kendi zorlu sınavımız olarak görmekte başarısız olduklarını da gösteriyor. Şunun hakkında bir düşünün: Onlar bizim kendi zorlu sınavlarımız olsaydı böylesine gelişigüzel bir şekilde hüküm verir miydik? Gerçekte, başkaları hakkında yargılayıcı yorumlar yaptığımızda zihniyetimiz ve söylediklerimiz çok sıklıkla bencil kavramlar ve zamanlar boyunca geliştirmiş olduğumuz ÇKP’nin Parti kültüründen gelen şeyler üzerine temellenmiştir.

Hala çeşitli takıntılara ve insan kavramlarına tutunmamızın nedeni uzun bir zamandır Fa ilkelerine göre davranışlarımızı değerlendirmekte ve içimize bakmakta başarısız olmamız ve de kendimizi katı bir şekilde gerçek anlamda geliştirmemiş olmamızdır. Sonuç olarak, işlere hangi bakış açılarından bakmamız gerektiği konusunda net değiliz ve gerçek benliğimizi fark edemiyoruz.

Gerçek benliğimiz işlere mutlak surette Shifu’nun talep ettiği gibi Fa temelinde bakardı ve o, davranışımızı Fa ilkelerine göre dizginleyip dengeleyebilir. Gerçek benliğimizin kontrolüyle, bizi Fa’dan ayıran düşüncelerin gerçek benliğimiz olmadığını ayırt edebilirdik. Böyle kavramların ve insan takıntılarının Shifu ve Fa tarafından kabul edilebilir olmayacağını anlardık.

Dafa uygulayıcıları olarak, acele edip gerçek benliğimizi başka her şeyden ayırt etmemiz ve de gerçek benliğimize ait olmayan şeyleri bırakmamız şart. Sadece bunu yaparak bizler Shifu’yla eve dönebiliriz.

Shifu’nun Zhuan Falun Cilt II’de “Buda Doğası” makalesi öğretisinden birkaç paragrafı gözden geçirelim,

“Bir fikir, bir kez şekillendiği zaman, düşünme biçiminizi ve hatta mutluluk, kızgınlık, üzüntü ve neşe gibi duygularınızın tümünü etkileyerek, sizi bütün hayatınız boyunca kontrol eder. O, doğumdan sonra biçimlenir. Eğer sürekliliğini bir müddet korumaya devam ederse, o kişinin düşünme biçiminin bir parçası haline dönüşür; kişinin gerçek benliğinin beynine kaynaşır ve o noktada da, kişinin mizacını şekillendirir.

Sonradan oluşan fikirler, bir kişiyi hayatının geri kalanı boyunca engeller ve kontrol eder. İnsan düşüncesi, genellikle bencildir -veya daha da kötüdür- ve bu sebepten dolayı, düşünce karması yaratır ve bu düşünce karması da aynı şekilde, dönüp kişiyi kontrol eder. Bir insan, ana ruhu (zhu yuan-shen) tarafından yönetilir. Ana ruhunuz zayıfladığında ve düşünceler onunla yer değiştirdiğinde koşulsuz olarak teslim olmuş olursunuz ve hayatınız artık onların kontrolü altındadır.” (Zhuan Falun ll, Buda Doğası)

[Editörden not: Yaşamda, birçok insan etrafında olan şeyler hakkında fazla düşünmeden tanımlamalar yapıp hükümler vermeye meyillidir. Onlar insan toplumunda geliştirmiş oldukları kavramların sözlerini ve davranışlarını kontrol etmelerine izin verirler ve başkalarını yargılamak ve değerlendirmek için standartları olarak kendi kavramlarını kullanırlar. Aynı zamanda birçok yıldır uygulama yapmakta olan birçok uygulayıcı da bu hususta kendilerini iyi idame etmekte başarısız oluyor ve sıradan insanlar gibi davranıyor. Gerçekte onlar gerçek benliklerini kaybettiler. Böyle takıntılarla, sadece uygulamada yükselmekte başarısız olmuyorlar, aynı zamanda da gerçek benliklerinden giderek daha da fazla uzaklaşıyorlar. Fa-düzeltmesi uygulaması yirmi yıldır devam etmekte. Biz Dafa öğrencileri Shifu’nun “Buda Doğası” makalesini daha sıklıkla çalışmalı ve bu kafa karışıklığını dağıtmalıyız.]

Çince versiyonu