(Minghui.org) Son iki buçuk senedir Fa’yı çalışırken Çince öğrenme deneyimimi sizinle paylaşmak istiyorum. Üniversitede İngiliz dili edebiyatı okudum ve şimdi bir İngilizce öğretmeniyim. Hala Çince sohbet edemediğim veya orijinal Zhuan Falun’u tam olarak okuyamadığım halde konuşulan Çince kelimeleri ve yazılan karakterleri anlayışım yavaş ama istikrarlı bir şekilde gelişti ve Fa’yı orijinal dilinde daha fazla anlamak zor uygulama yolum boyunca parlayan hazineler bulmuşum gibi bana ilham verdi.

Falun Dafa’yı uygulamaya 17 yaşındayken başladım ve üniversitede iki yıl Çince okudum. Derslerimde As derecesi aldım. Ancak bu şekilde kitaptan öğrendiğimde aklımda çok iyi kalmıyordu. Sınıf dışında Çince öğrenmek hep iyi bir fikir gibi görünüyordu ama hayatımda gerçek anlamda uygulamaya koymak için oluşturduğum öncelik listemde fazlasıyla düşük sıradaydı. Shifu’nun (“Öğretmen” ve “Baba” karakterlerinin birleşmesiyle oluşan “Usta”nın Çince terim karşılığı) bizden gerektirdiği üç işi ve sıradan dünyadaki tüm sorumlulukları yerine getirmek beni meşgul ediyordu.

2000’li yılların başıydı ve o zaman çeviri programından haberdar değildim ve Zhuan Falun’un pinyin nüshasına sahip değildim, bu nedenle diğer uygulayıcılarla birlikte çalıştığımda, sadece İngilizceden çalışıyordum. Bazen Çince ödevim konusunda diğer uygulayıcılardan yardım isterdim, ama hepsi buydu.

Üniversiteden sonra sıradan dünyadaki bir işin yanı sıra İngilizce Epoch Times’da da çalıştım ki onlar günlük yaşantıda fazla Çince kullanma imkânı bulmadığım yerlerdi. Kendi başıma Hong Yin’deki bazı şiirleri Çince olarak öğrendim, ama bu konuda yaptığım başka bir şey yoktu.

Shifu’nun yeni “Lunyü”yü yayınladığı 2015’de önemli bir değişiklik meydana geldi. On yıldan fazla bir zamandır en azından günde bir kez Lunyü’yü İngilizce olarak ezbere okuyordum. Yeni Lunyü’nün İngilizce çevirisi yayınlandığında, onu hemen ezberledim. Daha sonra İngilizce çeviride değişiklikler tekrar oldu, bu nedenle onları da ezberledim. Daha sonra değişiklikler tekrar oldu ve çoklu çeviriler de yapıldı ki bunlar orijinal Çinceye daha yakın görünüyordu.

Bütün bu değişiklikler beni biraz boşuna uğraşmışım gibi hissettirdi ve bunların orijinal Çinceyi okumam gerektiğini gösteren Shifu’dan gelen ipuçları olduğuna aydınlandım. Uygulamamda bu noktadan sonra, çeviri programı ve kitapların pinyin versiyonlarından haberdar oldum ve Çinli uygulayıcıların yanında daha sıklıkla bulundum. Koşullar daha uygundu, bu nedenle Çince Lunyü’yü ezberlemeyi aklıma koydum.

Aylarca süren meşakkatli çalışmadan sonra Çince versiyonu ezberledim ve İngilizce çeviriyi de ezberledim. Ancak yine de Çince Lunyü’yü ezbere okuduğumda zihnimde kelimeleri anlamlarıyla çoğunlukla bağdaştıramıyordum. Fa’yı Çince olarak çalışmaya koyulmak için daha uzun bir yolum olduğunu fark ettim. Ancak nedense uygulamamda yine fazlasıyla meşgul ve kayıtsız hissederek yol almıyordum.

Birkaç yıl sonra 2018’de, dördüncü egzersizi yaparken beklenmedik bir sırt ağrısı çekmeye başladım. Ağrı gitmedi. Düşündüm, “Bu çok tuhaf çünkü dördüncü egzersiz genellikle çok iyi hissettirir ve de prensipte sağlığım ve fiziksel durumum iyiye gitmeli, daha kötüye değil!” Bunun iyi bir sebebi olması gerektiğine aydınlandım, ama ne olduğunu bilmiyordum. Çok geçmeden, sadece-Çince olan bir Fa çalışmasına katılma fırsatım oldu ve ne kadar zor olursa olsun katılmam gerektiğini fark ettim. Bu düşünceye sahip olur olmaz, sırt ağrım gitti ve bütün vücudumun hafif olduğunu hissettim.

Çince Fa Çalışmasında Hazineler Bulmak

Lunyü’yü çalışırken, “insanlar” veya “insanoğulları”na karşılık gelen karakter olan ren’in (人) Lunyü’de tam olarak kaç kez geçtiğini fark ettim. Düşündüm, “Shifu evrenin yüksek-seviyeli yüce Fa’sını öğretiyor, bunun üzerine o neden insanoğullarına karşılık gelen bir karakterle dolu?” Ren karakterini saydım ve 26 kez geçtiğini buldum. Buna karşılık, kendi başlarına tamamen tanrısal anlam ifade eden kelimeleri saydım. Özellikle, Dafa(大法)’ya ve shen(神)’e baktım ki bunlar “Tanrı” veya “tanrısal” anlamına geliyor. Bu iki kelime yazılış sırasına göre, Lunyü’deki ilk ve son kelimeler. Dafa ve shen birlikte 13 sefer geçiyor ki bu de ren’in geçtiği 26 seferin tam olarak yarısı oluyor.

Shifu’nun başlangıç noktası olarak insan dünyasını kullanıp daha sonra Dafa ve tanrısal ilkeleri insan dünyasına tanıttığına ki böylece uygulama aracılığıyla insanoğullarını tanrılara veya shen’e dönüştürdüğüne aydınlandım. Anlayışıma göre; bu, insan dünyasını bozmak veya insan dünyasının kontrolünü ele almak değil, onun yerine ona yeni bir unsuru tanıtmak ve cibei(慈悲)’yi (aşağıda daha fazla ele aldığım merhamet, yardımseverlik veya şefkati) onunla uyum sağlaması için kullanmak, böylece insan dünyasının insan kelimesi ren’le kıyaslandığında yarısı oranında Dafa ve shen’e sahip olmasını sağlamaktır. Bu uyumlu oran, tanrısal olanı odak noktanın üçte birine koyarak üçte bir kuralının dengeli bileşimsel teorisiyle de uyum sağlıyor.

Çince dilindeki hazineler sayılamayacak kadar çok fazla ve zayıf Çince dili becerilerimin sadece buzdağının görünen yüzü gibi olduğundan şüpheleniyordum. Ancak burada diğer uygulayıcılar için faydalı olur diye karşılaştıklarımın birkaçından bahsedeceğim.

Çincede ölümsüz anlamına gelen xian (仙) kelimesinin iki radikali var. Sol tarafı bir kişiyi ve sağ tarafı bir dağı simgeliyor. İngilizcede bir ölümsüzün sadece ölmeyen bir kişi olduğu anlayışına sahibiz, ama buradaki kelime fani dünyayı bırakıp uygulama yapmak için bir dağa gitme zengin anlamını içeriyor. Ayrıca karakter aslında adeta bir kişi ve bir dağ gibi görünüyor. Böylece bu karakterde yüzeysel insan seviyesinden bakıldığında bile karakterden hayata sıçrıyormuş gibi görünen zengin güzellik, sembolizm ve zarif berraklık var.

Toplum içerisine gelen spiritüel anlamda başarılı olmuş bir kişi anlamına karşılık gelen terim chushan(出山)’dır ki bu da kelime anlamıyla kutsal dünyadan ayrılıp fani dünyaya girmeyi ima eden “dağdan ayrılmak” anlamına geliyor. Bu karakterin görünümünden anlayışıma göre, dağdaki bir uygulayıcının kutsallığı kişinin bütün özel hayatına nüfuz etmiş gibi görünüyor ve deyim yerindeyse, sadece toplumsal ilişkiler işin içine girdiğinde, dağdan ayrılmak gerekli olur.

İngilizce Zhuan Falun çevirilerindeki “cennet” anlamına gelen terim, orijinal Çincede genelde sadece “dünya (世界)”dır. Bu, “cennet” kelimesi hep palmiye ağaçları ve kumsalların görüntüsüyle birlikte tropikal bir ada cenneti gibi bir şeyi akla getirdiği için bana çok mantıklı geldi. Ancak bir “dünyası” bulunan aydınlanmış bir varlık fikri bana daha mantıklı geldi. Küçükken, oyuna başlamadan önce bir dünya yaratmayı gerektiren bir oyunu oynardım, ama hep basitçe dünyayı yaratmanın en ilgi çekici kısım olduğunu gördüm ve aslında nadiren oyun oynardım. Bu nedenle, orijinal Çince kelime bende çevirinin yapmadığı şekillerde yankı uyandırıyordu.

Çince terim cibei (慈悲) Zhuan Falun’da birçok kez geçiyor ve kabaca merhamet, yardımseverlik veya şefkat olarak çevrilebilir. Shifu’nun bir Fa dersinde bu terimin ne kadar derin olduğunu vurguladığını biliyordum, ama bunu tam olarak kavrayamıyordum, ta ki Çince çalışırken Çinli bir uygulayıcı bana karakterler ve aynı zamanda radikaller olarak bilinen karakter bileşenleri açısından onu açıklayıncaya dek. Her ikisindeki daha kısa olan radikaller “kalp (心)” anlamına gelen radikal oluyor. Diğer iki radikal öyle bir şekilde ayarlanmış ki anlaşılan anlamı “kalbin içerisinde, kalp yok” oluyor.

Anlayışıma göre bu, cibei’nin başkalarına karşı hiçbir duygusal takıntı içermeyen asil bir türden merhamet anlamına geldiğini düşündürüyor. İngilizcede bunu tam olarak ifade eden hiçbir kelime yok. “Şefkat” terimine sahibiz, ama bu sadece birini sıklıkla fiziksel olan beklenmedik bir acıdan kurtarmayı ima ediyor. “Yardımseverlik” terimine sahibiz, ama bu sadece iyi (yardım) bir eylemi (severlik) ima ediyor. “Merhamet” terimine sahibiz ki İngilizcesi olan “compassion”da (“com”) paylaşımı, (“passion”) güçlü hisleri akla getiriyor ve bu, cibei’de geçen “kalp yok” ifadesinden çok farklı.

Biraz daha yakından bakarsak, “merhamet” teriminin geleneksel Batı kültüründe daha zengin bir anlamı var, şöyle ki aslında o “İsa’nın çilesi (passion)” veya “bir azizin çilesi (passion)”ne işaret ediyor ki bunlar İsa’nın veya Hristiyan bir azizin uygulama yollarını tamamlarlarken çektikleri acıları kastediyor. Ancak bu anlam genel olarak kullanımda değil. Çincenin güzelliği cibei’deki radikallerin “kalp yok” anlamının değiştirilemez olması.

Ayrıca merhamet veya tutkunun orijinal anlamıyla bile, cibei’de geçen “kalp yok” hiçbir içsel “acı” anlamı taşımadığı için aralarında fark var. Onun yerine, anlayışıma göre, “kalp yok” hiçbir takıntı bulundurmamayı akla getiriyor ve kişinin uygulama seviyesinin yükselmesini ki bunun da acının tersi olarak—meditasyonda daha dingin bir duruma ve daha üst düzey yeteneklerin ve gong’un kilidinin açılmasına öncülük etmesini akla getiriyor. Cibei’nin ardındaki bu anlam İngilizce terimin kendi başına taşıyabileceği en derin ve en zengin anlam olan acı veya acıyı paylaşmaktan oldukça farklı.

Bu sadece benim İngilizce terimleri, Çince terimleri ve Fa ilkelerini sınırlı anlayışımdır. Lütfen uygunsuz herhangi bir şeyi düzeltin.

Yukarıdakiler keşfettiğim birkaç hazinedir. Genelde, Shifu’nun kullandığı Çince dili gramer üzerinde vurguyu, fiil kiplerini ve süslü sözleri çok daha az bir şekilde bulunduruyor. Anlam çok basit ve açık bir şekilde sunuluyor ki yapmamız için bize kalan tek şey kalplerimizi değiştirmek ve özverili bir şekilde uygulama yapmak oluyor.

Belki de yukarıdakilerin hepsi Shifu’nun 2015’de söylemiş olduklarındandır:

“Yüzeysel şeylere gelince, onlara pek odaklanmanızı istemedim çünkü onlar Fa'nın insan dünyasını düzeltmesi dönemi esnasında ele alınacak. Onlar sizi ilgilendirmeyecek kadar çok düşük bir seviyededir - düşünce budur. Ancak Fa'nın insan dünyasını düzeltmesi döneminde, gereksinimler yüksek olacak ve o zaman Fa'yı Çince okumazsanız, kaynağından anlamını anlayamazsanız bir işe yaramayacak.” (2015 Batı Yakası Fa Konferansındaki Fa Öğretisi)

Uygulama

Fa’yı çalışırken Çince öğrenme yolculuğumda ileri baktığımda, hala beni daha önce Çince çalışmaya başlamaktan alıkoyan aynı takıntıların üstesinden gelmek zorundayım. Bunların içinde tembellik ve rahatlık da var. Batıdaki bu dünyanın kendi başına tam olarak işlevini yerine getirebileceği, onun en güçlüsü ve gelişmiş olanı olduğu, kolaylıkların bize gelmesi gerektiği ve sadece İngilizcede kolaylıkla ulaşılabilir olanları uygulama için yeterli olarak kabul etmenin tam olarak basitçe wuwei (無為) olduğu türden bir düşünüş var. Anlayışıma göre bu, wuwei’nin derinliğinin ardında saklanan tembellik ve rahatlık. Uygulamada özverili bir şekilde ileri doğru çaba göstermeliyiz.

Yukarıdakiler sadece benim sınırlı anlayışımdır. Lütfen herhangi bir şey Fa öğretileriyle uyumlu değilse belirtin.

Xiexie Shifu. Xiexie dajia. (Teşekkürler, Shifu. Teşekkürler, herkese.)

Minghui.org'da yayınlanan tüm makaleler, grafikler ve içerikler telif hakkıyla korunmaktadır. Ticari olmayan çoğaltmaya izin verilir, ancak makale başlığı ve orijinal makaleye bağlantı ile atıf yapılmasını gerektirir.