Minghui.org) Çin Komünist Partisinin (ÇKP) Çin'de Falun Gong'a zulüm yapmasının 22. yıldönümü vesilesiyle, 15 Alman federal veya eyalet düzeyindeki parlamento üyesi, Falun Gong uygulayıcılarına karşı yapılan zorla organların toplanması da dahil olmak üzere ÇKP'nin ağır insan hakları ihlallerini kınayan açıklamalar veya yazılı mektuplar yayınladı. .
Yakın zamanda 15 Alman federal ve eyalet düzeyindeki parlamento üyesinden Falun Gong için destek mektupları alındı.
Küresel Din Özgürlüğü Delegesi: Zulmü Durdurun
Federal Hükümetin Küresel Din Özgürlüğü Delegesi Markus Grübel
Delege Markus Grübel'den Delen Açıklama
Markus Grübel, MdB, CDU, Federal Hükümetin Küresel Din Özgürlüğü delegesidir. 19 Temmuz'da yayınladığı bir bildiride, ÇKP'nin, Falun Gong uygulayıcılarına ve diğer etnik, dini ve kültürel gruplara yönelik yaptığı baskıyı derhal durdurması yönünde çağrıda bulundu. Herkesin kendi inanç özgürlüğüne sahip olduğunu ve insan haklarının kötüye kullanılamayacağını ve ihlal edilemeyeceğini söyledi.
“1999 yılına kadar, [Falun Gong] topluluğu Çin hükümeti tarafından büyük ölçüde kabul edildi, ancak daha sonra bir tehdit olarak algılandı ve 'devletin düşmanı' ilan edildi. Destekçileri aynı zamanda yaygın propaganda kampanyaları, zorunlu eğitim, hapis, zorunlu çalıştırma ve işkencenin de kurbanlarıdır. BM insan hakları uzmanları, hapsedilen dini ve etnik azınlıklardan, özellikle Falun Gong uygulayıcılarından gerçekleştirilen zorla organ alımından son derece endişeliydi” diye belirtildi.
Grübel, son birkaç on yılda ÇKP'nin Uygurlar, Falun Gong uygulayıcıları, Tibetliler, Hıristiyanlar ve diğerleri dahil olmak üzere çeşitli gruplara karşı ayrımcılık yaptığını ve onlara baskı uyguladığını söyledi. Bu gruplara yönelik insan hakları ihlalleri, sistematik izleme ve tutuklamadan uzun süreli gözaltına kadar uzanmaktadır.
Grübel, "İnsan hakları, milliyet ve etnik ya da dini bağlılıktan bağımsız olarak evrensel bir geçerliliğe sahiptir" diye devam etti. “Dinlerin ve kültürlerin 'sinization', yani sosyalist ideolojiye zorla adapte edilmesi, din ve inanç özgürlüğünün ciddi bir ihlalidir” dedi.
CDU İnsan Hakları İşleri Sözcüsü: ÇKP'nin Dünyayı Tehdit Eden Gündemi
CDU İnsan Hakları ve İnsani Yardım Komitesi Sözcüsü Michael Brand 
Michael Brand'den Gelen Mektup
Michael Brand, MdB, Almanya Hıristiyan Demokrat Birliği'nin (CDU) İnsan Hakları ve İnsani Yardım Komitesi'nin sözcüsüdür. Mektubunda, ÇKP'nin insan haklarını (hem kendi içinde hem de dışında insanlığın en büyük başarılarından birini) baltalamaya çalıştığını söyledi. "ÇKP, insan haklarının modası geçmiş olduğunu ilan ederek ve ona zarar vererek, totaliter yönetimini dünya çapında zorlamaktadır", dedi.
Brand, şu anda zulme uğrayan, gözaltına alınan ve yeniden eğitilenlerle gerçekten birlikte olduğunu açıkladı. Bunlar arasında dini ve etnik grupların yanı sıra Falun Gong uygulayıcıları da bulunuyor. ÇKP'nin Falun Gong uygulayıcılarına karşı zulmü sona erdirmesi gerektiğini söyledi. Brand, insan haklarını koruma çabalarından dolayı uygulayıcıları överken, uygulayıcıların çabalarının devam etmesini diliyor ve onlarla dayanışma içinde olduğunu söyledi.
SDP İnsan Hakları Başkan Yardımcısı: Sıkı Çalışmanız İçin Teşekkür Ederiz
Sosyal Demokrat Parti Dış ve İnsan Hakları İşleri Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Gabriela Heinrich MdB
Sosyal Demokrat Parti'nin Dış ve İnsan Hakları İşleri meclis grubu başkan yardımcısı Gabriela Heinrich MdB, ÇKP'nin devlet onaylı zorla organ toplamasını kınadı. “BM uzmanları, Falun Gong uygulayıcılarının keyfi tutuklamalarının ve zorla organlarının toplanmasının arkasında [ÇKP] olduğuna dair kanıtlar olduğuna dikkat çekti ve bu aynı zamanda Uygurları, Tibetlileri, Müslümanları ve Hıristiyanları da kapsıyor” dedi.
Çin ile insan hakları konularını çeşitli kanallardan birçok kez tartışmıştı. Ancak bu soruların hiçbiri ÇKP rejiminin temsilcileri tarafından cevaplanmadı. "Sanki tüm konuşmalar sağır kulaklara düşmüş gibiydi" diye belirtti.
Heinrich mektubunda ayrıca uygulayıcılara teşekkür etti, “Özellikle Falun Gong 22 yıldır zulüm gördüğü ve sıkı çalışmanız için teşekkür ederim. Bu son derece önemlidir. Zorluklar olsa bile, sebat etmenizi rica ediyorum. Küçük bir başarı olsa bile, çok önemli. Teşekkür ederim" diye yazdı.
Vazgeçilemez Haklar
Margarete Bause, Yeşiller Partisi grubunun insan hakları ve insani yardım sözcüsüdür.
Margarete Bause, MdB, Alliance 90/Yeşiller'den milletvekili ve İnsan Hakları ve İnsani Yardım Partisi'nin sözcüsüdür.Falun Gong uygulayıcılarının inançları nedeniyle Temmuz 1999'dan beri zorla organ toplama da dahil olmak üzere maruz kaldıkları işkence hakkında raporlar olduğunu söyledi. “Şu anda on binlerce insan hala kayıp” dedi.
Falun Gong'a yönelik şiddetli zulmün, ÇKP'nin insanları kontrol etme gücüne olan açlığını gösterdiğini ekledi. Acımasız baskıdan sonra bile rejime karşı şiddet içermeyen direnişin gücünü gösteren Falun Gong'u yenemedi. Dünyanın dört bir yanından birçok insanın Falun Gong uygulayıcılarının haklarını kabul ettiğini ve baskıyı durdurma hedefi için çalıştığını söyledi.
Bause, inanç ve ifade özgürlüğünün herkesin devredilemez hakları olduğunu söyledi. "Almanya gibi demokratik ulusların dünya çapında insan haklarını koruma ve kollama sorumlulukları vardır" diye ekledi.
Siyasi Takip Olmamalı
Almanya için Alternatif (AfD) Milletvekili Jürgen Braun
Jürgen Braun, Almanya için Alternatif (AfD) partinin milletvekili, İnsan Hakları ve İnsani Yardım Komitesi sözcüsüdür. Eski ÇKP lideri Jiang Zemin, Temmuz 1999'da zulmü başlatarak, “onların itibarını karalamaya, finansal olarak iflas ettirmeye ve fiziksel olarak yok etmeye” yemin ettiğini bir mektupta belirtti. O zamandan beri ÇKP, uygulayıcılara karşı sistematik olarak baskı uyguluyor. On binlerce uygulayıcı gözaltına alındı, işkence gördü ve öldürüldü. Bu durum günümüzde de devam etmektedir.
Braun, barışçıl Falun Gong uygulayıcılarının bastırılmasının ÇKP'nin totaliter ve acımasız doğasını gösterdiğini ekledi. O ve diğer yetkililer bu eylemleri kınıyor ve Çin'i katıldığı insan hakları sözleşmelerine uymaya çağırdı. Daha spesifik olarak Çin, vatandaşlarının din ve konuşma da dahil olmak üzere temel insan haklarına saygı göstermelidir.
Almanya'nın Dış Politikasının Gündeminde
Alman CDU Milletvekili Bettina M. Wiesmann
CDU MdB'si Bettina M. Wiesmann, 17 Temmuz'da Berlin'deki uygulayıcıların mitingini memnuniyetle karşılayan bir mektup yazdı. “Burada olabilen kişiler için durum harika! Ve insanlar Çin'de özgürce bu şekilde toplanabilse daha da harika olurdu" dedi. “Çin Komünist Partisi tarafından Falun Gong uygulayıcılarına yapılan zulme tahammül edilemez. Zulmü sona erdirmek Almanya'nın dış politikasının gündeminde olmalıdır. [Çin Komünist Partisi tarafından] insan hakları ihlallerini kınamaktan ve duruma bir son verilmesini savunmaktan vazgeçmemeliyiz.”
"[Parlamentodaki] meslektaşlarım -Michael Brand, Martin Patzelt ve Michael Gahler- sağlam bir şekilde yanınızda duruyorlar. Michael Gahler'in de bu yıl Pekin'in totaliterliğinin hedefi olması tesadüf değil. Bu, Hıristiyan Demokrat Birlik'teki meslektaşlarımın dünya çapında ibadet özgürlüğünü destekleme ve dini azınlıklara yönelik zulme karşı çıkma taahhütlerini azaltmaz" diye devam etti.
“Hepiniz dünyaya iyi şeyler yayıyorsunuz. Etkinliğiniz için sadece Avrupa'nın merkezinde değil, aynı zamanda tarihi önemi de olan Brandenburg Kapısı'nı seçmeniz beni çok mutlu ediyor. Kırk yıldan fazla bir süredir bölünmüş olan Almanya, burada etkileyici bir şekilde yeniden bir araya geldi ve Doğu Alman nüfusu sosyalist totalitarizmden barışçıl bir şekilde kurtuldu” dedi. “Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü – bu değerlerle bugün burada Berlin'de toplandınız. Umarım yurtdışında sürgünde olanlar bir gün zulüm korkusu olmadan Çin'e dönebilirler. Bugün burada hepinize başarı ve barış günü diliyorum. Çabalarınız için çok teşekkür ederim!”
BM'nin Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmesi
Sebastian Brehm, CDU'dan Federal Meclis Üyesi (MdB)
CDU'dan MdB'den Sebastian Brehm mektubunda şunları söyledi: “Alman Federal Meclisinin [Falun Gong uygulayıcılarını] destekleyen tüm üyeleri adına, size en içten selamlarımı iletmek istiyorum. Çin'den [ÇKP] Birleşmiş Milletlerin İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne saygı duymasını istiyoruz.
“Falun Gong gibi spiritüel gruplara karşı gerçekleştirilen eylemler, Çin'in İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ni imzalayarak üstlendiği uluslararası hukuka karşı tüm yükümlülükleri ihlal etti” diye devam etti. “Çin Komünist Partisi liderlerinin davranışları barbarca ve insanlık dışıdır ve bu açıkça kaydedilmelidir. Keyfi tutuklama, zorla çalıştırma, işkence ve insan organlarının çalınması, adalete teslim edilmesi gereken insanlığa karşı suçlardır.”
Brehm ayrıca Çin hükümetine, “uluslararası normlara ve Çin'in imzaladığı BM'nin Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'ne saygı duyması, Çin'deki Falun Gong zulmünü derhal durdurması ve tüm Falun Gong uygulayıcılarını ve diğer mahkumları serbest bırakması” çağrısında bulundu. "Vicdan mahkumları hapsediliyor, ÇKP onlardan organ çalma eylemini durdurmalıdır.” İnsan Hakları Komitesi üyesi olarak bu hedefe ulaşmak için elinden geleni yapacağını söyledi.
Son olarak Brehm, Falun Gong uygulayıcılarına katkıları, bağlılıkları ve barış ve insan haklarına bağlılıkları için minnettarlığını dile getirdi. Uygulayıcıları barış, özgürlük, demokrasi ve insan hakları değerlerini savunmak için tüm güçlerini kullanmaya devam etmeye teşvik etti.
Falun Gong Uygulayıcılarının Özgürlükleri ve Hakları için Çalışmak
Sandra Bubendorfer-Licht, Hür Demokrat Parti'den (FDP) Bubendorfer-Licht'ten Gelen Mektup
Sandra Bubendorfer-Licht, Hür Demokrat Parti'den (FDP) Bubendorfer-Licht'ten Gelen Mektup
MdB'den Sandra Bubendorfer-Licht mektubunda, “Geçtiğimiz 22 yılda Çin'deki Falun Gong uygulayıcıları zulme uğradı, tutuklandı ve hapishanelerde ve çalışma kamplarında en acımasız işkenceye maruz kaldı. Falun Gong, ruhsal inançları, yaşam ilkelerini ve meditasyon yöntemlerini birleştiren bir gelenektir."
“Alman Federal Meclisi Hür Demokrat Partisi için insan haklarının ve din özgürlüğünün korunması en büyük önceliğimizdir. Özgürlük ve demokrasi özlemi çekenlerin, sadece kişisel özgürlüklerini ve insan haklarını isteyenlerin zulmü beni çok üzüyor. Özgürlük ve demokrasi peşinde koşan biri olarak, Çin hükümetinin insan haklarına zulmetme biçimine hayret ediyorum ve bu davranışı şiddetle kınıyorum."
“Siyasi mahkûmların, özellikle canlı iken insanlardan organ toplanması, gözaltına alınması, özgür ve demokratik toplumumuzun şiddetle karşı çıkması gereken bir şeydir. AB için, özellikle Çin ile ekonomik ilişkiler açısından bu konuda sessiz kalamayız. Bugün inançları nedeniyle tehdit edilenlerin Liberal Demokratlarımızın desteğine ihtiyacı var. AB, istisnasız, kararlı bir şekilde onunla bir çizgi çizmeli, bu tür davranışlara dikkat çekmeli ve yaptırımlar uygulamalıdır. Din ve ifade özgürlüğü demokratik ideallerin temel değerleridir, bu nedenle Falun Gong'u uygulamak özgür ve yasal olmalıdır.”
Çin, Almanya ve Avrupa Birliği'nin ikinci en büyük ticaret ortağıdır. “Şimdi Avrupa Birliği ve Alman hükümetlerinin Çin hükümetinin insan hakları ihlallerine karşı daha sert tavır alma zamanı. Artık boş boş duramayız” diye yazdı.
Bubendorfer-Licht, “Biz Liberal Demokratlar, tüm enerjimizi dünya çapında insan haklarının korunmasına adamaya devam edeceğiz ve demokratik değerleri veya insan haklarını ihlal eden tüm örgütlere ve ülkelere karşı çıkacağız” dedi. “Kalbim Çin'de zulüm gören insanlarla birlikte. Alman Parlamentosu Liberal Demokrat Partisi İnsan Hakları Çalışma Grubundaki meslektaşlarım ve ben, Falun Gong'un özgürlüğü ve hakları için çok çalışacağız.”
İnsan Haklarından Ödün Verilmez
SPD partisinden Gülistan Yüksel
SPD milletvekili Gülistan Yüksel, Alman hükümetinin Çin ile yaptığı görüşmelerde insan hakları ihlalleri ve zorla organ toplama konusunu defalarca gündeme getirdiğini söyledi. Özellikle, İnsan Hakları ve İnsani Yardım Komitesinden Bärbel Kofler, ÇKP'yi Falun Gong uygulayıcılarının ve diğer vatandaşların insan haklarını sağlamaya çağıran bir bildiri yayınlamıştı.
Meclis'in Kuzey Kafkasya'da insan hakları ve hukukun üstünlüğü raportörü Frank Schwabe'nin sözlerini aktaran Yüksel, insan haklarından taviz verilmeyeceğini ve konunun her zaman masada olduğunu söyledi. Mektubunun sonunda, uygulayıcılara bu önemli konuda gösterdikleri tutarlı çabaları için teşekkür etti.
Minghui.org'da yayınlanan tüm makaleler, grafikler ve içeriğin telif hakkı saklıdır. Ticari olmayan çoğaltmaya izin verilir, ancak makale başlığı ve orijinal makaleye bağlantı verilmesi gerekir.
Bu web sitesinde yayınlanan tüm içeriğin telif hakkı Minghui.org'a aittir. Minghui, çevrimiçi içeriğinin derlemelerini düzenli olarak ve özel günlerde yayınlamaktadır.
