Polisle Üç Durumda Karşılaşmak ve Farklı Sonuçlarla Yüzleşmek

(Minghui.org) Polisle ilk karşılaşmam Eylül 2014'te başka bir uygulayıcıyı ziyarete giderken meydana geldi. Onun binasının ikinci katında bekleyen iki sivil polis memuru beni tutukladı. Beni zorla uygulayıcının evinin arkasına park etmiş bir arabaya bindirdiler. Bir cüzdan ve bir cep telefonu içeren bir çantam vardı. Şoför çantamı almaya çalıştığında sıkıca tuttum ve almasına izin vermedim. Beni karakola götürdüler.

Karakoldaki bir müdür bana sordu, “Hâlâ insanları Çin Komünist Partisinden (ÇKP), Gençlik Birliğinden ve Genç Öncülerden ayrılmaya ikna etmeye çalışıyor musunuz? Geçen seferki gibi bugün de evinizi aramayacağız ama çantanızı kontrol etmeliyiz. Onu almayacağız, sadece kendin açabilirsin.”

Onu ikna etmeye çalıştım, “Karakol adaletin korunduğu ve kötülüklerin cezalandırıldığı bir yerdir. Neden yaşı 80'e yaklaşan bir kadını tutukluyorsunuz? Bu durumu eşlerinize ve çocuklarınıza anlattığınızda nasıl tepki verdiğine bir bakın. Doğruluk-Merhamet-Hoşgörü geliştirerek iyi bir insan olmaya çalışmanın nesi yanlış? Ayrıca, çanta kişisel bir eşyadır. Kontrol etme hakkını size kim verdi? Başkalarının kişisel eşyalarınıza bakmasına izin veriyor musunuz?”

Müdür hemen bir kimlik kartı çıkardı ve bana gösterdi. Ben bakmadım. Çantamdaki şeyleri nasıl koruyabileceğimi düşünmeye devam ettim. Cüzdanımda bazı küçük hafıza kartları vardı ve yetkililerin huzurunda bir SIM kartı başarıyla koruyan bir uygulayıcı hakkında bir hikaye hatırladım.

O anda doğru düşüncelerimin ortaya çıktığını hissettim. Hafıza kartlarını ve cep telefonu SIM kartını sorunsuzca çıkarıp cebime koydum ve çantamı bir görevliye verdim. Sadece üç uğur ve bir kağıt parçası buldular. Kağıtta birkaç Dafa kitabının adı ve bir kitap kapağının boyutları vardı.

Beni serbest bırakmadılar, parmak izlerimin ve fotoğrafımın çekildiği başka bir karakola götürdüler. O akşam saat 7'ye kadar serbest bırakılmadım. Daha sonra, memurun o günkü talepleriyle işbirliğimi geçersiz kılan ciddi bir bildiri yazdım.

Bir sonraki karşılaşma Ocak 2016'da oldu. Konut yönetim ofisimizden bir kadın temsilci ve karakoldan bir erkek polis memuru kapımı çaldı. Onları içeri girip salona oturmaya davet ettim. Kibar görünüyorlardı. Gülümseyerek "Neden buradasınız?" diye sordum. Memur, "Biz sadece Jiang Zemin'e dava açmaya katılıp katılmadığınızı sormaya geldik?" dedi. "Tamam o zaman bana kimliğini göster" dedim. Memur cebinde kimliğini aradı ve kadına, "İyi ki bugün yanımdaymış" dedi.

Adını hatırladım, sonra sordum, “Bugün buraya gelmenizi kim söyledi? Yargıtay ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından Yetki Belgeniz var mı?” Bunu sormayı Minghui paylaşım makalelerini okuyarak öğrenmiştim. Olmadığını söylediler.

Hemen onlara, “O halde sizinle işbirliği yapamam. Ayrıca, Jiang'ı dava etmenin polis karakolunuzla hiçbir ilgisi yok. Bir kolluk görevlisi olarak her şeyi kitabına göre değerlendirmeniz gerektiğini hatırlatırım. Yasayı bilip de yasayı çiğneyen kişilerin iki kat suçlu olduğunu duymadınız mı? İnsanların karmik cezaya maruz kalacaklarını bildikleri için yanlış bir şey yapmamak için resmi görevlerini bıraktıklarına dair birçok eski hikaye var. Bunları duydunuz mu?”

İkisi de beni dikkatle dinledi. Kadın temsilci araya girdi ve sordu, “Jiang'a dava açmanız bazı zorluklarla karşılaşmanızı mı sağladı? Eğer öyleyse, konut ofisi yardım etmeye çalışabilir.” Kısa bir süre sonra evden ayrıldılar. Bu kadın temsilci daha sonra ÇKP ve bağlı kuruluşlarından ayrılırken, polis memuru da işini bıraktı.

Karakol Aralık 2016'da, üçüncü kez haber göndererek beni çağırdı. Shifu Li'nin desteği ve diğer Falun Dafa taraftarlarının teşviki ile korku takıntımdan kurtuldum ve memurlara onurlu bir şekilde gerçeği açıklamaya gittim.

Onlara Jiang'a dava açmayı engellemenin yasa dışı olduğunu söyledim ve artık beni ve ailemi rahatsız etmemelerini hatırlattım. Aksi takdirde, başımıza beklenmedik bir şey gelirse bundan onlar sorumlu olacaklardı. Tutumlarını tamamen değiştirdiler ve beni eve götürmek istediler. Tekliflerini kibarca reddettim. O zamandan beri beni rahatsız etmediler.

ÇKP yetkilileriyle üç kez etkileşimde bulundum. İlk başta, doğru düşüncelerden ve kararsız zihniyetten yoksun olduğum için bilinçsizce bir dereceye kadar onlarla işbirliği yaptım. Ama yavaş yavaş Fa ilkeleri hakkında daha net hale geldim, daha güçlü doğru düşüncelere sahip oldum ve onlarla Falun Dafa hakkında nasıl konuşacağımı bilir hale geldim. Daha sonra onları yanlış şeyler yapmayı bırakmaya ikna edebildim, böylece kurtulabileceklerdi. Söylediğim ve yaptığım her şey Shifu'nun koruması ve desteği altında gerçekleşti.

Bu karşılaşmalar bana ayrıca biz Dafa uygulayıcılarının zulmü durdurmak ve daha fazla insanı kurtarmak için Fa'yı daha fazla çalışmamız gerektiğini hatırlattı. Ayrıca Minghui web sitesindeki paylaşım makalelerini okumanın ve diğer uygulayıcılarla iyi işbirliği yapmanın çok önemli olduğunu da anladım.

Merhametli koruması için Shifu'ya teşekkür ederim. İşbirliğiniz ve doğru düşünceleriniz için uygulayıcı arkadaşlara teşekkür ederim. Heshi.

Minghui.org'da yayınlanan tüm makaleler, grafikler ve içeriğin telif hakkı saklıdır. Ticari olmayan çoğaltmaya izin verilir, ancak makale başlığı ve orijinal makaleye bir bağlantı ile atıfta bulunulmasını gerektirir.

Çince versiyonu mevcut